Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/686 E. 2021/626 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/686 Esas
KARAR NO : 2021/626

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/07/ 2018
KARAR TARİHİ : 19/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Ödemiş 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’ne verdiği dava dilekçesinde özetle; Davacı …’un sevk ve idaresinde olan, davacı … adına tescilli … plaka sayılı 2011 model …marka otomobil ile Ödemiş istikametinden Kiraz istikametine seyir halinde iken, davalılardan….. adına tescilli …. plaka sayılı aracı kullanan davalı …’ün direksiyon hakimiyetini kaybederek müvekkiline ait aracın ön bölümünden çarpması sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, 04/04/2018 tarihli kaza tespit tutanağı uyarınca davalılardan …” ün şerit izleme ve değiştirme kurallarını ihlal ettiğinden bahisle kazaya sebebiyet verdiği, davacı … ve diğer araç sürücüsünün kazanın oluşumunda bir kusurunun bulunmadığı sonucuna varıldığını, kaza sonrası kullanılamayacak duruma gelen araç ile ilgili olarak Ödemiş …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyası üzerinden tespit yapılmış ve 28/05/2018 tanzim tarihli rapor uyarınca hasar bedeli ile işçilik tutarı 12.775,00 TL, değer 11.000,00 TL olmak üzere toplamda 23.775.00 TL zarar belirlendiğini, aracın parçalarının temin edilmesi ve işçilik süreci göz önünde bulundurulduğunda 60 gün kullanılamamış, müvekkili tarafından araçtan beklenen fayda elde edilemediğini, 5-) Davacı müvekkili Hatice’ nin kazada boyun bölgesinden yaralandığını ve Ödemiş Devlet Hastanesi’nce 04/04/2018 tarihinde 10 günlük iş göremezlik raporu tanzim edildiğini, 10 gün boyunca işinden ayrı kalan müvekkili bu süreden sonra da kazanın şokunu üzerinden atamadığını, halihazırda dahi araç kullanamayan müvekkilinin olay sebebiyle manevi olarak derin şekilde etkilendiğini, somut olayda … plaka sayılı araç sahibi davalı …. işleten sıfatına sahip olup kusurlu araç sürücüsü ile aynı derecede müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, davalı sigorta şirketine 27/06/2018 tarihinde başvuru yapıldığını, davalı şirketçe herhangi bir cevap verilmediğini ve ödeme yapılmadığını, açıklanan nedenlerle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve bilirkişi incelemesi sonrası arttırılmak üzere 23.875,00 TL maddi tazminatın davalı asiller açısından haksız fiilin gerçekleştiği tarih olan 04/04/2018, davalı sigorta şirketi açısından yapılan başvuru ile temerrüde düştüğü tarih olan 27/06/2018 tarihinden itibaren bankalarca uygulanan en yüksek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı müvekkili …” a ödenmesine, 3.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 04/04/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı asillerden müştereken ve müteselsilen alınarak davacı müvekkil …” a ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dosyası Ödemiş 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/332 Esas, 2021/156 Karar sayılı kararı ile Adalet Bakanlığının teklifi üzerine Hakimler ve Savcılar Genel Kurulunun 07/07/2021 tarihli 608 nolu 08/07/2021 tarihli ve 31535 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan kararı ile İzmir Asliye Ticaret Mahkemesinin yargı çevresinin İzmir ili mülki idare sınırları (Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesi yargı çevresi hariç) olduğu ve iş bu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanmasına karar verildiğinden bahisle mahkemenin görevsiz hale geldiğinden dolayı mahkememize gönderilmesine karar verilmesi sonucu tevzi edilmiştir.

Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 08/07/2021 tarihli resmi gazetede yayınlanan 07/07/2021 tarihli 608 nolu kararı ile İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin İzmir ilinin mülki sınırları (Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesi yargı çevresi hariç) olarak belirlenmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının “Kanuni hakim güvencesi ” başlığını taşıyan 37. Maddesi : ” hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.” hükmünü öngörmektedir. Bilimsel çevrelerde ve uygulamada kanuni hakim güvencesi uyuşmazlığı yargılayacak ve çözecek olan mahkemenin o uyuşmazlığın doğmasından önce kanunen belli olması olarak kabul edilmektedir. …… Dikkat edilecek olursa Anayasadaki bu düzenleme hukuk ya da ceza davaları yönünden herhangi bir ayrım gözetmemesi ve uyuşmazlığın doğduğu tarihte bu uyuşmazlığı çözecek mahkemenin belli olması durumunda yargılama yapacak ya da yargılamaya devam edecek mahkemeyi gösteren yasal bir düzenleme yapılmadığı takdirde mutlaka bu mahkeme tarafından çözüme kavuşturulması öngörülmüştür. Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere uyuşmazlık konusunu teşkil eden her hukuki olay, meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabidir ve olayın meydana geldiği zamanda mevcut olan mahkemeler tarafından çözümlenmelidir. O halde yeni bir mahkeme kurulurken o mahkemenin kuruluş yasasında zaman bakımından faaliyete geçme gününden önceki uyuşmazlıklara bakacak mahkemelerle ilgili bir düzenleme bulunmadığı takdirde, her uyuşmazlık meydana geldiği tarihte bu işe bakacak olan mahkemece çözümlenecektir. Başka bir anlatımla her dava açıldığı koşullara göre görülüp sonuçlandırılacaktır. Dava konusu edilen hukuki uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasalara göre kurulmuş bulunan mahkemelerin uyuşmazlığı çözmesi ana kural olmakla birlikte bazen yasal düzenlemelerle böyle bir uyuşmazlığın çözümü yeni kurulan mahkemelere de verilebilmektedir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/11-10 Esas 2019/401 Karar sayılı 04/04/2019 tarihli kararı)
Somut olayda işbu davanın davacının talebine yönelik olarak Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Ödemiş 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açıldığı ve dava tarihi itibariyle Ödemiş 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla görevli olduğu, dava tarihinden sonra 07/07/2021 tarihli 608 nolu Hakimler ve Savcılar Kurulu genel kurul kararı ile İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin İzmir ili çevresinin mülki sınırları (Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesi yargı çevresi hariç) olarak belirlendiği ve bu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanacağının belirlendiği, ilgili kararda derdest davalarda da bu hükmün uygulanacağına ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, 01/09/2021 tarihinden önce açılan davalara davanın açıldığı mahkeme tarafından bakılması gerektiği belirlenerek davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Ödemiş 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nde olduğu, bu nedenle dosyanın Ödemiş 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmesi gerektiği, gönderme kararının nihai karar olup verildiği anda kesin kararlardan olduğu ve yalnız başına temyiz edilemeyeceğinden mahkememizin iş bu kararı ile Ödemiş 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin2018/332 Esas, 2021/156 Karar sayılı gönderme kararı sonucu oluşan uyuşmazlığın giderilmesi için dosyanın İzmir BAM 6.HD’ne gönderilmesine ilişkin aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 07/07/2021 tarih 608 sayılı kararı gereğince 01/09/2021 tarihinden önce açılan davalara davanın açıldığı mahkeme tarafından bakılması gerektiği anlaşıldığından dosyanın Ödemiş 2.Asliye Hukuk Mahkemesine (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) GÖNDERİLMESİNE,
2-Esasın bu şekilde kapatılmasına,
3-Harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
4-Mahkememizin iş bu kararı ile Ödemiş …Asliye Hukuk Mahkemesinin… Esas, …Karar sayılı kararı doğrultusunda iki mahkeme kararı sonucu oluşan uyuşmazlığın giderilmesi ve yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda niteliği itibariyle kesin olmak üzere karar verildi.19/10/2021

Katip ….
¸e-imza

Hakim ….
¸e-imza