Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/665 E. 2021/602 K. 15.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/665 Esas
KARAR NO : 2021/602

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 31/08/2020
KARAR TARİHİ : 15/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Ödemiş Asliye Hukuk Mahkemesine (Ticaret Makemesi sıfatıyla) verdiği dava dilekçesinde özetle: 27.10.2019 tarihinde Ödemiş- Beydağ Karayolu üzerinde, davalı … adına kayıtlı ve B… yönetimindeki … plakalı motosiklette yolcu olarak bulunan müvekkillerinin oğlu …’un, sürücü B…’in kaza yapması sonucu 15 yaşında iken vefat ettiğini, kazanın meydana gelmesinde tüm kusurun, motosiklet sürücüsü B…’e ait olduğunu, sürücü B…’in, 08.10.2004 doğumlu olduğunu ve kaza tarihinde ehliyeti olmadığı gibi 18 yaşından da küçük olduğunu, kazadan hemen sonra …’u olay yerinde bırakıp kaçtığını, kaza yapan … plakalı motosikletin … marka 2009 model ve … Sigorta adına …. acente numarası ile sigortalı olup, sigorta bitişinin 24.12.2019 tarihi ve sigorta poliçe numarasının … olduğunu, davalıların … ve …’in, gerekli özen ve ilgiyi göstermediklerini, 18 yaşından küçük çocuklarının ehliyetsiz olarak motosiklet kullanmasına izin verdiklerini, …’un vefatı ile müvekkillerinin yasal hak sahibi mirasçısı olduklarını, …’un vefatı ile hak sahibi olan mirasçıların davacıların annesi …, babası … ve kardeşi … adına gerekli tazminatların ödenmesi konusunda 10.12.2019 tarihinde davalı … şirketine başvuruda bulunulduğunu ancak ödeme yapılmadığını, Ödemiş Arabuluculuk bürosuna başvuruda bulunulduğunu ancak anlaşmaya varılamadığını, …’un vefatı sebebiyle anne ve babası olan müvekkillerinin onun desteğinden yoksun kaldıklarını, …’un 15.11.2004 doğumlu olup, …. 2.sınıf öğrencisi iken vefat ettiğini, davalılardan …’in hem araç sahibi sıfatıyla hem de ev başkanı sıfatıyla müvekkillerinin maddi ve manevi zararlarından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, …’in, 18 yaşından küçük çocuklarının haksız fiili sebebiyle müvekkilerinin maddi ve manevi zararlarından ev başkanı sıfatıyla müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, davalı … şirketinin ise, sigorta poliçesi ve yasal mevzuat uyarınca poliçedeki limit dahilinde olmak üzere diğer davalılar ile birlikte müvekkilin maddi zararlarından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, bu nedenlerle dava sonuçlarından kurtulmak amacıyla alacaklıların haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunmasının ve mal varlığını alacaklılar aleyhine eksiltmesinin gizlemesinin ve kaçırmasının önlenmesi amacıyla İİK 257 vd. maddeleri gereğince ihtiyati haciz kararı verilmesine ve trafik sicilinin İzmir ili Beydağ ilçesine kayıtlı … plaka sayılı aracının trafik kaydı üzerine ve başkaca adlarına kayıtlı araçlarının trafik kaydı üzerine Uyap sistemi üzerinden ihtiyati haciz şerhi konulmasına ve yine davalılar … ve … adlarına kayıtlı taşınmazların kaydı üzerine Takbis sistemi üzerine ihtiyaten haciz konulmasına, davacı … için 200.000.00 TL, anne … için 200.000.00 TL, kardeş … için 100.000.00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 27.10.2019 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte gerçek kişi davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, müvekkillerinin destekten yoksun kalma tazminatlarının tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere belirlenecek destekten yoksun kalma tazminatlarının tüm davalılardan (davalılardan ….’nin poliçedeki limit dahilinde maddi tazminattan sorumlu olmak kaydı ile ) şimdilik 20.000.00 TL sının müştereken ve müteselsilen tahsiline, destekten yoksun kalma tazminatlarının davalı … sigorta şirketi yönünden sigortaya başvuru tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden olay tarihi olan 27.10.2019 tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Kendilerine asaleten B…’e velayeten … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle: davacılar … ve …’un çocukları, …’un kardeşi vefat eden … ile müvekkili B…’in samimi arkadaş olduklarını, olay tarihinde …’un, müvekkili B…’e Ödemiş’te bulunan kız arkadaşını görmek istediğini, motor ile kendisini Ödemiş’e götürmesini ve gidilmesini istediğini, Berkan’ın kazaya karışan motorsikleti alarak, vefat edeni motorsikletin arkasına bindirmek suretiyle Ödemiş’e geldiklerini, dönüşte Beydağ’a giderken kaza olduğunu, Berkan’ın motorsikleti hızlı olarak kullanmadığı halde karanlık olan yolda ölmüş domuzu görememesi ve bu domuza çarpması sonucu motorsikletin devrildiğini ve kaza olduğunu, kaza öncesi gerek Berkan’da, gerek vefat eden Alaaddin’de kask olmadığı gibi kaza öncesinde vefat eden …’un elinde telefon olduğu ve sürekli bu telefonla oynadığı sırada kazanın meydana geldiğini, Berkan’ın yoldan geçen aracı durdurarak, bu kişilere ambulansı aramalarını söylediğini, olayın “hatır taşımacılığı” sırasında meydana geldiğini, bu nedenle gerek sürücü Berkan’ın, gerekse anne-babası Gülten ve …’in sorumluluklarının olmadığını, kaza olayında Berkan’ın kusuru olmadığını, olay yerinin karanlık olduğunu, yoldaki ölü domuzun güvenli mesafeden görülme imkanı olmadığını, olayda vefat edenin kaza öncesi cep telefonu ile oynaması ve motorsiklete iyi tutunmaması nedeniyle olayda kusurlu olduğunu, yine vefat edenin kaza sırasında seyir sırasında kask veya koruyucu başlık takmadığını, vefat edenin ölüm sebebinin kafa ve boyun travmasına bağlı olduğunu, koruyucu başlık takmış olsa idi ölüm meydana gelmeyeceğinden vefat edenin bu nedenle kusurlu olduğunu, müvekkili Berkan’ın iddia edildiği gibi olay yerinden kaçmadığını, geçen aracı durdurduğunu ve vefat eden Alaaddin için ambulans istediğini ve bunu sağladığını, seyir sırasında yolda ölü domuzun olmasının müvekkili için öngörülemeyeceğini ve beklenmeyen hal olduğunu, davacı anne babanın, vefat edenin desteğinden yoksun kalmalarının söz konusu olmayacağını, davacı anne ve babanın 30 civarında büyükbaş hayvanları olduğunu ve hayvancılık ve ziraat yaptıklarını, davacılardan …’un demirci olduğunu, arada demir işleri de yaptığını, maddi durumları iyi olduğunu ve ileriki yıllarda da vefat edenin desteğine muhtaç olmayacaklarını, davacı anne babanın destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin reddettiklerini, talep olunan manevi tazminat miktarlarının olayın oluş şekline, tarafların sosyal ve mali durumlarına göre çok fahiş olduğunu, müvekkillerden …’ın 6 dekar civarında tarlası, birkaç büyükbaş hayvanı olduğunu, tarım ve çok küçük çapta hayvancılık yaptığını, sağladığı gelirin, kendisi ve aile efradının geçimini dahi zor sağladığını, B…’in, …’nda öğrenim gördüğünü, daha sonra kaportacı yanında, bunu takiben demirci yanında çıraklığa verildiğini, müvekkilleri tarafından meslek sahibi olması için çalışıldığını, anne ve babanın Berkan’a halin ve icabın gerektirdiği gerekli talimat ve öğütleri verdiklerini, onu devamlı takip ettiklerini, anne baba Erkan ve Gülten’in sorumlulukları olmadığını, onlar hakkında açılan davanın reddi gerektiğini, hatır taşımacılığı nedeniyle davanın reddi gerektiğini, aksi düşünce halinde hatır taşımacılığı, beklenmeyen hal ve diğer nedenlerden dolayı davacılar lehine herhangi bir nedenle bir miktar tazminat çıkacak olduğu taktirde çıkması muhtemel tazminattan çok önemli oranda indirim yapılmasını talep ettiklerini, bu nedenlerle davanın reddine, lehine yargılama gideri taktirine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: 27/10/2019tarihinde sürücü B…’in sevk ve idaresindeki müvekkili şirket nezdinde Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi sigortalı 35 AB 9685 plakalı motosikletin karayolu üzerinde ölü bulunan yaban hayvanına çarpması sonucu davaya konu trafik kazasının meydana geldiğini, kabul anlamına gelmemek şartı ile sigorta poliçesinin zenginleşme aracı olmayıp gerçek zarar tutarını teminat altına aldığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olup sigortalı araç sürücüsünün kusuruna bağlı ve orantılı olduğunu, poliçe kapsamında hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını, davacıların destekten yoksun kalıp kalmadığını hususunun tesit edilmesi gerektiğini, müteveffanın öğrenci olup fiili olarak çalışmadığından davacılara maddi bir desteğinin bulunmadığını, sigortalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu iddiasının kabul edilemeyeceğini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere kusurun varlığı kabul edildiği takdirde kaza anı itibariyle kazanın gece olması ve daha önce başka aracın çarpması sonucu ölüp karayolu üzerinde bulunan yaban domuzuna çarpılmış olmasının beklenmedik halin varlığına işaret olduğunu, müteveffanın kaza anında kask ve dizlik takmadığını, dava konusu olayın hatır taşıması olduğunun kabulü ile tazminat miktarında indirim yapılması gerektiğini, müvekkili şirkete başvuru tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi talebinin mümkün olmadığını, soruşturma dosyası kapsamında taraflar arasında uzlaşma yapılıp yapılmadığının sorulmasını bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dosyası Ödemiş …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı kararı ile Adalet Bakanlığının teklifi üzerine Hakimler ve Savcılar Kurulunun 07/07/2021 tarihli 608 sayılı kararı ile Ödemiş Asliye Hukuk Mahkemelerinin Ticaret Mahkemesi sıfatının kaldırılması nedeniyle dava tarihi itibariyle mahkemenin bu dosyaya bakmakta görevli olmadığından dolayı dosyanın İzmir Nöbetçi Asliye Ticaret mahkemesine devrine ilişkin verilen 07/09/2021 tarihli karar sonucu mahkememize tevzi edilmiştir.

Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 08/07/2021 tarihli resmi gazetede yayınlanan 07/07/2021 tarihli 608 nolu kararı ile İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin İzmir ilinin mülki sınırları (Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesi yargı çevresi hariç) olarak belirlenmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının “Kanuni hakim güvencesi ” başlığını taşıyan 37. Maddesi : ” hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.” hükmünü öngörmektedir. Bilimsel çevrelerde ve uygulamada kanuni hakim güvencesi uyuşmazlığı yargılayacak ve çözecek olan mahkemenin o uyuşmazlığın doğmasından önce kanunen belli olması olarak kabul edilmektedir. … Dikkat edilecek olursa Anayasadaki bu düzenleme hukuk ya da ceza davaları yönünden herhangi bir ayrım gözetmemesi ve uyuşmazlığın doğduğu tarihte bu uyuşmazlığı çözecek mahkemenin belli olması durumunda yargılama yapacak ya da yargılamaya devam edecek mahkemeyi gösteren yasal bir düzenleme yapılmadığı takdirde mutlaka bu mahkeme tarafından çözüme kavuşturulması öngörülmüştür. Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere uyuşmazlık konusunu teşkil eden her hukuki olay, meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabidir ve olayın meydana geldiği zamanda mevcut olan mahkemeler tarafından çözümlenmelidir. O halde yeni bir mahkeme kurulurken o mahkemenin kuruluş yasasında zaman bakımından faaliyete geçme gününden önceki uyuşmazlıklara bakacak mahkemelerle ilgili bir düzenleme bulunmadığı takdirde, her uyuşmazlık meydana geldiği tarihte bu işe bakacak olan mahkemece çözümlenecektir. Başka bir anlatımla her dava açıldığı koşullara göre görülüp sonuçlandırılacaktır. Dava konusu edilen hukuki uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasalara göre kurulmuş bulunan mahkemelerin uyuşmazlığı çözmesi ana kural olmakla birlikte bazen yasal düzenlemelerle böyle bir uyuşmazlığın çözümü yeni kurulan mahkemelere de verilebilmektedir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/11-10 Esas 2019/401 Karar sayılı 04/04/2019 tarihli kararı)
Somut olayda iş bu davanın 31/08/2020 tarihinde davacı tarafça davalılar aleyhine maddi ve manevi tazminat talepli olarak Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Ödemiş Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı ve dava tarihi itibariyle Ödemiş Asliye Hukuk Mahkemesinin Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla görevli olduğu, dava tarihinden sonra 07/07/2021 tarihli 608 nolu Hakimler ve Savcılar Kurulu genel kurul kararı ile İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin İzmir ili çevresinin mülki sınırları (Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesi yargı çevresi hariç) olarak belirlendiği ve bu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanacağının belirlendiği, ilgili kararda derdest davalarda da bu hükmün uygulanacağına ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, 01/09/2021 tarihinden önce açılan davalara davanın açıldığı mahkeme tarafından bakılması gerektiği belirlenerek davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Ödemiş 1.Asliye Hukuk Mahkemesinde olduğu, bu nedenle dosyanın Ödemiş 1.Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği, gönderme kararının nihai karar olup verildiği anda kesin kararlardan olduğu ve yalnız başına temyiz edilemeyeceğinden mahkememizin iş bu kararı ile Ödemiş 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas … karar sayılı gönderme kararı sonucu oluşan uyuşmazlığın giderilmesi için dosyanın İzmir BAM 6.HD’ne gönderilmesine ilişkin aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 07/07/2021 tarih 608 sayılı kararı gereğince 01/09/2021 tarihinden önce açılan davalara davanın açıldığı mahkeme tarafından bakılması gerektiği anlaşıldığından dosyanın Ödemiş 1.Asliye Hukuk Mahkemesine (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) GÖNDERİLMESİNE,
2-Esasın bu şekilde kapatılmasına,
3-Harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
4-Mahkememizin iş bu kararı ile Ödemiş 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/494Esas … karar sayılı kararı doğrultusunda iki mahkeme kararı sonucu oluşan uyuşmazlığın giderilmesi ve yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda niteliği itibariyle kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 15/10/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır