Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/663
KARAR NO : 2021/603
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/01/2020
KARAR TARİHİ : 15/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Ödemiş ….Asliye Hukuk Mahkemesi’ne verdiği dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında meyve fidanı alım satımı alanında ticari ilişki bulunduğunu, müvekkilinin davalıya sertifikalı ayva fidanı teslim ettiğini ve davalıdan para alacağı bulunduğunu, bu alacak karşılığında herhangi bir kambiyo senedi verilmediğini, TBK’nun 89/1 maddesi gereğince para borçlarının, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde, ödenmesi gerektiği kuralı göz önüne alındığında yetkili icra dairesinin alacaklı müvekkilinin ikametgahı olan Ödemiş icra dairesi olduğunu, davalının yetki itirazında bulunduğu gibi, arabuluculuk aşamasında da Ödemiş mahkemelerinin ve arabuluculuk biriminin yetkili olmadığı savunmasında bulunmuş olup, bu itirazının reddedildiğini, müvekkilinin davalıya Ödemiş’teki işyerinden fatura konusu malları nakliye aracılığı ile gönderdiğini, davalının öncelikle yetki itirazının reddi gerektiğini, müvekkilinin davalı borçluya sertifikalı ayva fidanı sattığını, davalının meyve fidanlarını dikim dönemi olan 2019 yılı mart ayında almış olmasına rağmen uzun dönem dikmeyerek depoda beklettiğini, daha sonra Bergama’daki ağır arazi niteliğinde olan toprağa diktiğini ve ayva fidanlarının yetişmesi için uygun ortamı sağlayamadığından haricen ve arabulucu aşamasında öğrendikleri bilgiye göre bir kısım ürünün kuruduğunu, öncelikle basiretli bir tacir olması
gereken ve tarımsal üretim ile ilgili iştigal alanında kurulmuş olan davalı şirket tarafından, bukonuda kendilerine geçerli ve süresinde yöneltilmiş olan herhangi bir hasar ihbarı bildirimi bulunmadığını, davalı şirket müvekkilin bilgisi ve onayı dışında, müvekkilinin itiraz hakkı bulunmadan bir işlem yaptırmış ise bu durumun müvekkili tarafından bilinmediğini, incelemeye tabi ürünün müvekkiline ait bir ürün mü yoksa başka yerden satın alınan bir fidan mı olup olmadığının meçhul olduğunu, Borçlar Kanunu’nun satıcının ayıptan sorumluluğunu düzenleyen maddeleri gereğince müvekkilinin sattığı ürünleri taşıyıcıya teslim etmesi ve davalının süresinde ayıp ihbarı ve tespit yükümlülüğünü yerine getirmemesi ile sorumluluğunun sona erdiğini, hasar oluşmuş ise davalının tamamen kendi kusuru sonucunda aldığı fidanlara doğru ve uygun bir şekilde dikmediği, bakamadığı ve arazi seçimini uygun yapmadığı için oluşmuş olabileceğini, davalının kuruyan fidanlar ile ilgili süresinde hasar ihbarında bulunmadığını ve satın aldığı ürünlerin bedelini de ödemediğini, davalının takibi uzatmak ve zaman kazanmak için, haksız ve kötü niyetle takibe itiraz ettiğini belirterek fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydı ile duruşma icrasıyla; davalının icra takibindeki itirazlarının iptali ile, asıl alacakları olan 48.882,00 TL ile asıl alacaklarına icra takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilecek şekilde takibin devamına, müvekkilinin alacağının fatura ve irsaliyeler ve cari hesap özeti ile likit olduğu sabit olduğundan ve davalı takibi uzatmak maksadı ile kötü niyetle itiraz ettiğinden asıl alacağımızın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, Harçlar Kanunu 29/son gereğince icra takibinde peşin alınan harcın, hükmedilecek harçtan mahsubuna, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın yetkili icra dairesi ve yetkili mahkeme hakkındaki beyanlarını kabul etmediklerini, davacı tarafın ileri sürdüğü akdin Ödemişte kurulduğu ve teslimatın Ödemişte yapıldığı iddiasının da gerçeği yansıtmadığını, bu nedenlerle Ödemiş İcra Müdürlükleri ve Mahkemelerinin de yetkisiz olduğunun kabulü gerektiğini, yetki itirazlarını tekrarla davalı şirket merkez adresinin Ankara olması sebebiyle yetkili İcra dairesi ve yetkili Mahkemelerin Ankara İcra Müdürlükleri ve Ankara Mahkemeleri olması sebebiyle davanın usulden reddini talep ettiklerini, müvekkili şirketin davacı taraf ile sertifikalı ayva fidanı alım satımı konusunda anlaşmalarının ardından anlaşılan rakamın %25’i olan 12.120,00-TL yi davacı tarafa ödediğini, davacı taraf fatura kesmeden söz konusu faturanın %25’lik kısmının davacı tarafa, davalı şirketçe peşinen ödendiğini, ancak davacı tarafça davalıya teslim edilen ayva fidanlarının tutmadığını ve bunun üzerine davalı şirketin 17/06/2019 tarihinde 33.936,00-TL tutarında iade faturası kestiğini, fidanların alım satımı konusunda anlaşıldıktan sonra ve teslimat anında da henüz fidanların tutup tutmayacağı, hastalıktan arî olup olmadığının tespiti mümkün olmadığından söz konusu 11/03/2019 tarihli faturanın bakiye kısmının davacıya hemen ödenmediğini, her ne kadar davacı taraf, fidanların peşin olarak satıldığını iddia etse de bu iddiaların da gerçeği yansıtmadığını, fidanların tutup tutmayacağının önceden kesin olarak bilinebilmesi mümkün olmadığından tarafların tutarın tamamının değil %25 lik kısmının peşin ödenmesi konusunda anlaştıklarını, zira davalı şirketin eğer ödeme yapmama niyetinde olsa idi satın aldığı ayva fidanları hakkında davacı tarafça kendisine fatura dahi düzenlenmeden, davacı tarafa 12.120,00-TL tutarlı bir ödeme yapmayacağını, sadece bu hususun dahi davacının fidanların peşin olarak satıldığı iddiasının gerçeklikten uzak olduğunu kanıtladığını, davacı 29/03/2019 tarihli bir fatura daha bulunduğunu iddia etse de çeşitli fidanların olduğu bu faturadaki fidanları müvekkili davalı şirketin satın almadığını, söz konusu faturadaki fidanların müvekkili şirkete teslim de edilmediğini, davalı şirketin bu ikinci faturaya ilişkin iade faturası kesmediğini çünkü huzurdaki dava açıldıktan sonra bu faturadan haberdar olduğunu, belirtilen sebeplerle ikinci faturayı da kabul etmediklerini, tutmayan ayva fidanları için ödenen miktar mahsup edildikten sonra bakiye kısım için de iade faturası kesildiğinden müvekkili şirketin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, bu sebeple de davacı tarafça açılan icra takibine davalı şirketin davacı tarafa borcu olmaması nedeniyle süresi içerisinde haklı olarak itiraz edildiğini, taraflar arasında başkaca bir alışveriş olmadığını, müvekkili davalı şirketin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, davacı tarafın teslim ettiği ayıplı fidanların tutmadığını ve davalı şirketin de durumu davacıya ihbar ettiğini, bunun üzerine davacı tarafın cevaba cevap dilekçesi ile, tarafların TBK 227/4 kapsamında anlaştıklarını beyan ederken aynı zamanda satılanın ayıplı olduğunu ve bu ayıptan satıcının sorumlu olduğunu da kabul ettiğini, bu sebeple kötüniyetli olarak açılmış olan icra takibinin durdurulması için haklı olarak takibe itiraz edildiğini, müvekkili davalı şirket aleyhine açılan takibin haksız olduğu ve kötüniyetle açıldığının kabulü ile davanın reddine, %20den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep edilmiştir.
Dava dosyası Ödemiş …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı kararı ile Adalet Bakanlığının teklifi üzerine Hakimler ve Savcılar Genel Kurulunun 07/07/2021 tarihli 608 nolu 08/07/2021 tarihli ve 31535 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan kararı ile İzmir Asliye Ticaret Mahkemesinin yargı çevresinin İzmir ili mülki idare sınırları (Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesi yargı çevresi hariç) olduğu ve iş bu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanmasına karar verildiğinden bahisle mahkemenin görevsiz hale geldiğinden dolayı mahkememize gönderilmesine karar verilmesi sonucu tevzi edilmiştir.
Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 08/07/2021 tarihli resmi gazetede yayınlanan 07/07/2021 tarihli 608 nolu kararı ile İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin İzmir ilinin mülki sınırları (Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesi yargı çevresi hariç) olarak belirlenmiştir.
Dava Ödemiş İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali, takibin devamı talebi ile açılmış ticari davadır.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının “Kanuni hakim güvencesi ” başlığını taşıyan 37. Maddesi : ” hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.” hükmünü öngörmektedir. Bilimsel çevrelerde ve uygulamada kanuni hakim güvencesi uyuşmazlığı yargılayacak ve çözecek olan mahkemenin o uyuşmazlığın doğmasından önce kanunen belli olması olarak kabul edilmektedir. …. Dikkat edilecek olursa Anayasadaki bu düzenleme hukuk ya da ceza davaları yönünden herhangi bir ayrım gözetmemesi ve uyuşmazlığın doğduğu tarihte bu uyuşmazlığı çözecek mahkemenin belli olması durumunda yargılama yapacak ya da yargılamaya devam edecek mahkemeyi gösteren yasal bir düzenleme yapılmadığı takdirde mutlaka bu mahkeme tarafından çözüme kavuşturulması öngörülmüştür. Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere uyuşmazlık konusunu teşkil eden her hukuki olay, meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabidir ve olayın meydana geldiği zamanda mevcut olan mahkemeler tarafından çözümlenmelidir. O halde yeni bir mahkeme kurulurken o mahkemenin kuruluş yasasında zaman bakımından faaliyete geçme gününden önceki uyuşmazlıklara bakacak mahkemelerle ilgili bir düzenleme bulunmadığı takdirde, her uyuşmazlık meydana geldiği tarihte bu işe bakacak olan mahkemece çözümlenecektir. Başka bir anlatımla her dava açıldığı koşullara göre görülüp sonuçlandırılacaktır. Dava konusu edilen hukuki uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasalara göre kurulmuş bulunan mahkemelerin uyuşmazlığı çözmesi ana kural olmakla birlikte bazen yasal
düzenlemelerle böyle bir uyuşmazlığın çözümü yeni kurulan mahkemelere de verilebilmektedir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/11-10 Esas 2019/401 Karar sayılı 04/04/2019 tarihli kararı)
Somut olayda işbu davanın … tarihinde davalı borçlunun Ödemiş İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali, takibin devamı talebine yönelik olarak Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Ödemiş ….Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açıldığı ve dava tarihi itibariyle Ödemiş …Asliye Hukuk Mahkemesinin Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla görevli olduğu, dava tarihinden sonra 07/07/2021 tarihli 608 nolu Hakimler ve Savcılar Kurulu genel kurul kararı ile İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin İzmir ili çevresinin mülki sınırları (Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesi yargı çevresi hariç) olarak belirlendiği ve bu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanacağının belirlendiği, ilgili kararda derdest davalarda da bu hükmün uygulanacağına ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, 01/09/2021 tarihinden önce açılan davalara davanın açıldığı mahkeme tarafından bakılması gerektiği belirlenerek davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Ödemiş….Asliye Hukuk Mahkemesi’nde olduğu, bu nedenle dosyanın Ödemiş ..sliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmesi gerektiği, gönderme kararının nihai karar olup verildiği anda kesin kararlardan olduğu ve yalnız başına temyiz edilemeyeceğinden mahkememizin iş bu kararı ile Ödemiş … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas,… Karar sayılı gönderme kararı sonucu oluşan uyuşmazlığın giderilmesi için dosyanın İzmir BAM 6.HD’ne gönderilmesine ilişkin aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 07/07/2021 tarih 608 sayılı kararı gereğince 01/09/2021 tarihinden önce açılan davalara davanın açıldığı mahkeme tarafından bakılması gerektiği anlaşıldığından dosyanın Ödemiş 1.Asliye Hukuk Mahkemesine (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) GÖNDERİLMESİNE,
2-Esasın bu şekilde kapatılmasına,
3-Harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
4-Mahkememizin iş bu kararı ile Ödemiş …Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı kararı doğrultusunda iki mahkeme kararı sonucu oluşan uyuşmazlığın giderilmesi ve yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda niteliği itibariyle kesin olmak üzere karar verildi.15/10/2021
Katip …
¸e-imza
Hakim …
¸e-imza