Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/638 E. 2022/130 K. 14.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/638
KARAR NO : 2022/130

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/10/2021
KARAR TARİHİ : 14/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Dava, 6102 sayılı Kanununda düzenlenen Haksız Rekabet m. 54 vd. ilişkin olup anılan maddede haksız rekabet, “Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstülük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar” olarak tanımlandığını, haksız rekabet yasağı kapsamında değerlendirilen uyuşmazlığa dair davalar, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 4/1-c. (mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-3.) maddesi gereğince mutlak ticari dava niteliği taşıdığını, HMK.nun 6. maddesinde, yetkili mahkeme genel bir kural olarak düzenlenmiş ve davanın, davalının oturduğu yer mahkemesinde açılması gerektiği öngörüldüğünü, davada, davalılar ile müvekkili şirket arasında zorunlu arabuluculuk görüşmeleri yapılmışsa da, görüşmelerden sonuç alınamadığını, davacı müvekkili, Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanan Ana Sözleşmesinde yer alan Amaç ve Konu başlıklı 3. madde kapsamında ayrıntılı olarak yer aldığı; her nevi kimyasal tahlil maddeleri laboratuvar malzeme ve cihazları her türlü analitik medikal tıbbi dış hekimliği cihaz ve malzemeleri alım satımı ithali ve yurt içinde ve dışında pazarlaması ve ticareti her nevi kimyevi madde ve boya alımı satımı ihracatı ve ithalatı yurt içinde ve dışında resmi ve özel her nevi tıbbi cihaz tıbbi tesisat tıbbi malzeme kimyevi tahlil maddeleri taahhüdünde bulunmak ihalelere girmek her türlü plan proje tanzimi yapmak müşavirlik hizmetlerini gerçekleştirmek ıtriyat ve kozmetik maddelerinin alım satımı imalatı ihracatı ve ithalatı dair gerekli hizmetleri sunduğunu, müvekkili, uzun süredir bu alanda çalışması ve yaygın hizmet ağı nedeniyle sektörün lider firmalarından birisi konumunda olduğunu, davalı …, 30.11.2020 tarihinde müvekkili şirketteki 196 adet payını şirketin diğer ortaklarından …’e devrettiğini, aynı zamanda müvekkili şirkette müdürlük görevini yürüten davalının aynı tarihli genel kurul kararıyla müdürlük sıfatına son verildiğini, temsil yetkisi kendisinin de verdiği oyla iptal edildiğini, yine davalı yan, iş akdiyle bağlı olarak müvekkili şirkette çalışmaktayken, 25.12.2020 tarihinde göndermiş olduğu ihtarnameyle şirketle olan sözleşmesini feshetmiş ve çalışma ilişkisini sonlandırıldığını, ortaklığı sonlandırma da ve çalışma hayatından ayrılmasına gerekçe olarak da davalı taraf hayatını yurt dışında devam ettirmek istediğini, kızının yurt dışında daha iyi bir eğitim alabileceğini beyan ettiğini, ancak müvekkili tarafından yapılan araştırmalara göre davalının niyetinin yurt dışına gitmek değil, rakip ve aynı alanda faaliyet gösteren bir şirket kurmak olduğu anlaşılmış ve bu durumu kanıtlayacak yazışmalar ve para transferleri gerçekleştirildiğini, bu nedenle söz konusu planlarını uygulayabilmek için aşama aşama şirket çalışanlarını ayartmış, onlar adına şirket kurdurup, müvekkili şirketin müşterileri ve çözüm ortakları ile bağlantılar kurduğunu, müvekkili şirket ile … Ltd arasında 18.05.2017 tarihinde, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde geçerli olmak üzere distribütörlük anlaşması yapıldığını, anlaşmanın her yıl yenilendiğini, … Ltd. ile yapılan bu anlaşma neticesinde şirket, anlaşmanın yürürlükte bulunduğu süre içerisinde KDV hariç 2.033.448,40 TL kâr elde ettiğini, söz konusu anlaşma, 29.05.2020 tarihine kadar yenilenmesi gerekirken o tarihte şirket ortağı ve müdürü olan davalı tarafça bilerek ve istenerek yenilenmediğini, böylece söz konusu anlaşma sona erdiğini, sözleşmenin yenilenmemesi hakkında herhangi bir bildirimde bulunmayan ve şirket ortaklarını dahi haberdar etmeyen …, bu doğrultuda adım adım planlarını yürürlüğe soktuğunu, dava dışı taraf, …, şirketin Adana Müdürü olarak görev yaparken, 30.06.2020 tarihinde istifa dilekçesi vererek işten ayrıldığını, istifa dilekçesinde herhangi bir gerekçe göstermeyen şahıs, istifanın hemen ardından 20.07.2020 tarihinde Adana’da … Laboratuvar Çözümleri Sanayi Ticaret Limited Şirketi’ni kurduğunu, müvekkili şirket, davalının haksız rekabete giren davranışlarından dolayı ciddi anlamda maddi zarara uğradığı gibi, kişilik hakkının zedelenmesinden dolayı ayrıca büyük bir manevi zarara uğradığını, müvekkili şirketin yetki anlaşması gereği 2017 den günümüze … firması ile ilgili kesilen faturalar şu şekilde olup 2017’de kar tutarı 1.430.744,21 TL, 2018’de kar tutarı 194.939,00 TL, 2019’de kar tutarı 10.119,05 TL, 2020’de kar tutarı 417.884,24 TL olduğunu, müvekkili şirketin, davalıların haksız edimleri sonucunda uğradığı zararın tazminat miktarını halin icabına ve kusurun ağırlığına göre belirlenmesini talep ettiklerini, fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı yanca gerçekleştirilen haksız rekabet içeren eylemlerden menine, fiilin haksız olup olmadığının tespiti ile ihtiyatı tedbir kararı verilmesine, hukuka aykırı durumun ortadan kaldırılmasına, davalıların haksız rekabet içeren davranışları sonucu müvekkili firmanın zarara uğradığı maddi ve manevi zararların tazmini için 1.000 TL maddi tazminat ve 100.000 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 101.000,00 TL maddi ve manevi tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraflar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … … Tic. vekili cevap dilekçesinde özetle; davada ileri sürülen tüm iddia ve beyanlar tümüyle mesnetsiz, afaki ve gerçek dışı nitelikte olup işbu davanın usulden ve esastan ayrı ayrı reddi gerektiğini, her şeyden önce, müvekkili şirketin merkezi … Mah. … Cad. … No:…/… …/… olup genel yetki kuralları uyarınca Adana Ticaret Mahkemeleri yetkili olduğunu, somut olayda karşı taraf müvekkili şirket aleyhinde … Ltd ile ilgili olarak TTK Md. 55/I-a-2 uyarınca haksız rekabet iddiasıyla dava açıldığını; aleyhe hususları kabul anlamına gelmemek kaydıyla bu dava zamanaşımına uğradığını, karşı tarafın beyanlarına göre … Ltd ile sözleşmesinin 29.05.2020 tarihine dek yenilenmesi gerektiği, bu tarihte sözleşmenin yenilenmediğini iddia ettiği, dolayısıyla 6102 s. TTK Md. 60 uyarınca 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, davacı tarafından ileri sürülen tüm iddialar; … .. Ltd adlı şirket ile 29.05.2020 tarihinde sözleşmenin yenilenmediği, bu yenilememe işleminin davalılar tarafından gerçekleştirildiği iddiası ile … şirketine ilişkin diğer davalı … tarafından gönderildiği ileri sürülen mail içeriğinin 6102 s. TTK Md. 55/I-a,2 haksız rekabet hükmüne aykırılık teşkil edip etmediği noktasında toplandığını, somut olayda … firmasına karşı 6102 s. TTK Md. 55/I-a,2 hükmünün ihlal edildiğinden bahsedilebilmesi için, davacı tarafın dava dilekçesinde sıklıkla tekrarladığı şekilde “haksız fiil” bulunduğunu, bu haksız fiilin müvekkilim şirket ve diğer davalı tarafından gerçekleştirildiğine dair “illiyet bağı”nı ve bu haksız fiilden dolayı “zarar”a uğradığını ispat etmesi gerektiğini, somut olayda haksız rekabet hiçbir şekilde mevcut olmayıp, dava konusu edilen husus salt “rekabet” olduğunu, müvekkilinin kendi sektöründe rakip olmasını önlemek isteyen davacı taraf, müvekkilinin piyasaya girmesini engellemeye odaklandığını, açıkça müvekkili şirketin yetkilisi …’ın işten kovulduktan sonra geçimini sağlamak üzere kurduğu şirketin itibarını sarsarak piyasada olumsuz şekilde duyulması amacıyla dava açtığını, asılsız iddialara müstenit ve hukuka açıkça aykırılık teşkil eden kötüniyetli işbu davanın reddi gerektiğini, davacı şirket tarafından ortaya atılan haksız rekabet iddiası; müvekkili şirket ile diğer davalı …’ün davacı firma aleyhinde TTK md. 55/ı-a,2 hükmünde yer alan eylemlerin … firmasına karşı gerçekleştirildiğine ilişkin olduğunu, bu iddiayı ispata medar hiçbir delil sunulamadığını, dava dilekçesi incelendiğinde, müvekkili şirkete bu yönde hiçbir kusur atfedilmediğini, müvekkili şirkete kusur yüklenen yegane husus “var olması”ndan başka bir şey olmadığını, davacı taraf rekabeti istemediği için müvekkili şirketi hasım gösterdiğini, davanın müvekkili şirket öncelikle bu bakımdan reddi gerektiğini, aksi takdirde her müşteri kaybedenin, rakibini haksız rekabetle suçlayacağı ihtimali ortaya çıkar ki; başta 6102 s. TTK Md. 54 hükmüne, ve dahi hukuka, temel hak ve özgürlükler ile ticari hayatın serbesti kurallarına tamamen aykırılık teşkil eden bu düşüncenin kabul edilmesi söz konusu olamayacağını, sayılan tüm nedenler ışığında, müvekkili şirketin TTK Md. 55/I-a,2 hükmünde sayılan hususlarda gerçek dışı veya yanıltıcı açıklamalarda bulunmamış olduğu, keza aynı yollarla üçüncü kişiyi rekabette öne geçirmediği yahut haksız rekabete ilişkin olarak düzenlenmi olan sair hiçbir eylemde bulunmadığı açıkça ortada olup bu nedenle müvekkili şirkete karşı açılan işbu davanın kül halinde reddi gerektiğini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE & NETİCE VE KANAAT:
İzmir 25. İcra Dairesinin …/… sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı … borçlu aleyhine icra takibi yapıldığı, borçlu vekilinin itiraz dilekçesi süresinde asıl alacağa, faize ve oranına fer’ilerine itirazı üzerine takibin durmasına karar verildiği, davanın süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafın yasal süre içerisinde ileri sürdüğü mahkememizin yetkisine itirazı incelendiğinde; 6100 s. HMK’nun 6. md. uyarınca davalı şirketin yerleşim yeri olan Adana Asliye Ticaret Mahkemesi genel yetkili mahkemedir. Bu nedenle, davalı tarafça yasal süre içerisinde ileri sürülen yetki itirazı mahkememizce haklı bulunmuş, mahkememizin yetkisizliği nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmesi uygun görülmüş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi ekli kararda açıklanacağı üzere ;
1- Davacı tarafından açılan iş bu davada Mahkememizin yetkili olmadığı, yetkili Mahkemenin Adana Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, davanın usulden REDDİNE,
2- HMK.nun 20.maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde istemde bulunulduğu takdirde dava dosyasının yetkili Adana Asliye Ticaret Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
Aksi takdirde HMK 20/1.maddesi son cümlesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına dair ek karar düzenlenmesine,
3- HMK.nun 331/2. maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
İlişkin, davacı vekilinin ve davalı … vekili ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/02/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza