Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/613 E. 2021/531 K. 01.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/613 Esas
KARAR NO : 2021/531

DAVA : İtirazın İptali (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/09/2021
KARAR TARİHİ :01/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında düzenlenen … tarihli araç teslim formu kapsamında davalının … plakalı aracı…. haftalık süre için kiraladığını, teslim günü geldiğinde davalının aracı kiralama süresinin uzatılmasını istediğini, müvekkil şirketin uzatılan gün sayısı kadar olan ücreti davalı yandan ödemesini istediğini ancak davalının ödeme yapacağı yönünde beyanlarda bulunmuş ise de ödeme yapmadığını bunun üzerine müvekkil şirketçe aracın geri getirilmesinin istendiğini ancak davalı tarafın aracı geri getirmemesi nedeniyle başlatılan İzmir C.Başsavcılığı’nın … sayılı soruşturma dosyasıyla … aracın teslim alındığını, araçta arıza ışıklarının yanmakta olup ayrıca sağ ön tampon kısmında ve sağ şoför kapısı kısmında hasar meydana geldiğini, müvekkil tarafından davalı aleyhine başlatılan İzmir ….İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasına davalının itirazı nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalı borçlunun yetki itirazının taraflar arasında yapılan yetki sözleşmesi gereği asılsız olduğunu, imzalanan sözleşmenin 4-23 maddesine göre aracın olağan kullanımı dışında oluşmuş her türlü yıpranma ve hasardan kiracının sorumlu olduğunu belirtip fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile İzmir ….İcra Müdürlüğü’nün …. E sayılı dosyasına yapılan haksız ve mesnetsiz itirazın iptaline, itiraza uğrayan tüm alacaklar yönünden takibin devamına, alacağın %20 sinden az olmamak kaydıyla davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemeleri, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. Maddesi gereğince ticari davalara bakmakla görevlidir.
Ticarî davalar, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde sayılmış olup, buna göre, “Her iki tarafın da ticarî işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin a), b), c), d), e) ve f) bentlerinde sayılan davalar” ticari dava olarak adlandırılmıştır.
TTK’nun 4. maddesine göre; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticarî nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticarî dava olarak sayılan dava türleri mutlak ticarî davalar, tarafları tacir olan ve tarafların ticarî işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nispi ticari davalardır. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticarî işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesini değiştiren 6335 sayılı Kanun ile sulh hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki, iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp, görev ilişkisi haline getirilmiştir. Görev ilişkisi mahkemece re’sen davanın her aşamasında nazara alınan ve kamu düzeninden sayılan bir dava şartıdır. Ancak, 6335 sayılı Yasa’nın 38. maddesi uyarınca 6102 sayılı TTK’na eklenen geçici 9. madde ile bu kanunun göreve ilişkin hükümlerinin, bu kanunun yürürlüğe girdiği … tarihinden önce açılan davalarda uygulanmayacağı, bu davaların açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan kanun hükümlerine tabi olduğu belirtilmiştir.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesi uyarınca, bu hükümde sayılan mutlak ticari davaların yanısıra her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları nispi ticari dava sayılır. Anılan Yasa’nın 5/1. maddesi uyarınca, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine ve tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemeleri tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.
Somut olayda, Taraflar arasında alacağı gerektiren temel ilişkinin kira sözleşmesinden kaynaklandığı, HMK 4/1-a maddesi gereğince kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara ilişkin uyuşmazlıkların Sulh Hukuk Mahkemesi’nde görülmesi gerektiği anlaşılmakla, “Görev”, kamu düzenine ilişkin olup, bu hususun yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerekir. 6100 Sayılı HMK nun 114/1-c ve 115/2.maddeleri uyarınca, mahkememizce dava dilekçesinin, dava şartı yokluğundan (görev yönünden) reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafından açılan iş bu davada Mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin İzmir Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, HMK.nun 115/2.maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2-Kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içinde, kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde gönderme talebinde bulunulduğu takdirde dava dosyasının görevli İzmir Sulh Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Aksi takdirde HMK 20/1.maddesi son cümlesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına dair ek karar düzenlenmesine,
3- HMK’nun 331/2.maddesi gereğince;
a-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi halinde harç ve yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
b-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmemesi halinde, 3b hükmüne göre karar verildiğinde talep halinde yargılama giderlerine mahkememizce hükmedilmesine,
Dair karar HMK 341 vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer mahkemeye verilecek dilekçe ile istinaf yoluna başvurabileceği belirtilerek tarafların yokluğunda karar verildi.01/10/2021

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)