Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/593 E. 2022/925 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/593 Esas
KARAR NO : 2022/925
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/09/2021
KARAR TARİHİ : 21/12/2022
YAZIM TARİHİ : 18/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı olan …’ün müvekkilinin eski eşi … TC kimlik numaralı …’ün babası olduğunu, müvekkili ile eski eşi … arasında İzmir 7.Aile Mahkemesi’nin … esas numaralı dosyasında anlaşmalı boşanma gerçekleştirilerek taraflar birbirinden boşandıklarını, bu davanın 15.10.2020 tarihinde açıldığını ve bu tarihten itibaren tarafların arasında hukuki ihtilaf bulunduğunu, müvekkili …’ın bu dava tarihinden önce davalının kızı ile evli oldukları dönemde kimlik bilgilerinin çalınarak sahte kimlik düzenlenip bu kimlikle konusu suç olan bazı eylemlere karışılması nedeniyle zor günler geçirdiğini, müvekkilinin önceki bir (11.03.2019)tarihinde Türk Telekoma gittiğinde kendisine ait 1000 TL fatura borcu bulunduğu kendisine iletildiğini, müvekkilinin bu duruma oldukça şaşırdığını, sonrasında müvekkilinin kendisine ait kimlik bilgilerinin kullanıldığını öğrendiğini, müvekkili tarafından sahte kimlik ile kendisine ait hatlar hususunda şikayeti üzerine bu hattı kullananlardan bir tanesinin Denizli’de olması nedeniyle dosyalardan birinin ayrıldığını, Denizli’de ifadesi alınan şahıs o ifadesinde kendisine hat çıkarmak için başvuran şahsın kendi resmi olan sürücü belgesi ibraz ettiği için şüphelenmeyerek hattı kendisine çıkardığını beyan ettiğini, ve suç ile ilgili ön ödeme önerisini kabul ettiği için kendisi hakkında takipsizlik kararı verildiğini, müvekkilinin kendisine ait sahte kimlik bilgilerinin kullanılması dolayısıyla kendisi hakkında ilerleyen dönemlerde haksız icra takiplerine maruz kalacağını ve hakkını ispat edinceye değin üzerine kayıtlı olan malvarlıklarının elinden gideceği konusunda endişe ettiğinden eşinin babası olması nedeniyle güven ilişkisinin olduğu … adına,ödeme tarihi 02.01.2017 olarak düzenlenmiş 200.000 TL’lik bir senedi düzenleyerek kendisine vermiş ve dahası icra takip masrafları dahi müvekkilimiz tarafından karşılanarak İzmir 26.İcra Dairesi’nin… esas numaralı dosyasında müvekkili aleyhine icra takibi başlatılarak müvekkiline ait gayrimenkule haciz konulduğunu, müvekkili ile kayınpederi arasında hukuken 200.000 TL alacağa konu olarak alım-satım,alacak-verecek ilişkisi söz konusu olmadığını, dahası böyle bir hukuksal ilişki söz konusu olsa dahi buna dair dosya haricen tahsil ile kapatılarak hukuk nezdinde taraflar arasındaki alacak-borç ilişkisi sona erdiğini, bu dosyanın kapanması akabinde müvekkilince İzmir 7.Aile Mahkemesi’nin … esas numaralı dosyasında boşanma davası açılınca davalı taraf müvekkiline yönelik intikam hisleri beslemeye başladığını, boşanma davası açılması akabinde müvekkilinin ortak konuttan ayrıldığını ve dava sonuçlanması akabinde bu konuta geri döndüklerini, bu durumun olmasını fırsat bilen davalı tarafın İzmir 16.İcra Dairesi’nin … esas numaralı dosyasında ”daha evvel hacizli olup haczi kaldırmıştım fakat borç ödemesi olmadığından haciz yoluyla talebim” hukuksal sebebi gösterilerek ve borçlu ismi olarak ‘…’adı yazılarak müvekkilinin boşanma aşamasında olduğunu bildiği eski eşinin adresine tebligat göndermek suretiyle icra takibi başlattığını, müvekkili hakkında söz konusu haksız ve mesnetsiz olan ve dahası mükerrir nitelik arz eden İzmir 16.İcra Dairesi … esas numaralı dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespitine ve başlatılan icra takibinin iptaline , müvekkilinden yargılama sırasında hakkını elde etmesini imkansız hale gelme ihtimali bulunması nedeni ile İzmir 16.İcra Dairesi … esas numaralı dosyasında müvekkili aleyhinde başlatılan takibin ayrıca konusu suçun gerçekleştirilmesi için araç olması nedeni ile ve mükerrir takip olduğunun bizzat takibi başlatan tarafından takip talebinde doğrulanması nedeniyle takdiren teminatsız olarak tedbiren durdurulmasına, müvekkili aleyhinde likid bir alacaktan dolayı olmayan borcun tahsil edilmesi gerekçesine dayalı olarak başlatılması nedeni ile davalı tarafın eylemi de suç olması göz önüne alındığında alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine, kendilerine lehine avukatlık asgari ücret tarifesi doğrultusunda avukatlık ücretine hükmedilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davaya konu İzmir 16. İcra Müdürlüğünün … takip numaralı dosyası genel haciz yoluyla açılmış (örnek 7) olup borcun sebebi ticari bir ilişkiden kaynaklanmadığını, ticari niteliği olmayan ve kira ilişkisinden kaynaklanmayan uyuşmazlıklar dışında kalan menfi tespit davalarında görevli mahkemenin kanunen asliye hukuk mahkemeleri olduğunu, bu sebeple davacı yanca asliye ticaret mahkemesinde ikame edilen iş bu davaya görev yönünden itiraz ettiklerini, davacı tarafın İzmir 16. İcra Müdürlüğünün … takip numaralı dosyasında yapılan tebligatın hukuki ihtilaf bulunan kişilere tebliğ edilmesi sebebiyle yapılan tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürdüğünü, ancak somut olayda, söz konusu tebligat 27.01.2021 tarihinde davacının kızı …’a tebliğ edilmiş olup tebliğ tarihi itibariyle gerek İzmir 7. Aile Mahkemesinin … E. sayılı dosyası karara bağlanmamış gerekse de İzmir 7. Aile Mahkemesinin … E. sayılı dosyası açılmadığını, dolayısıyla davacının sistemde kayıtlı ikamet adresine yapılan tebligatın, hukuki ihtilaf bulunan kişilere yapıldığı iddiasıyla usulsüz olduğunun ileri sürülmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı tarafın borca konu senedi kendi kimlik bilgilerinin kullanılması suretiyle hakkında ilerleyen dönemlerde haksız icra takiplerine maruz kalacağı ve hakkını ispat edinceye kadar üzerine kayıtlı taşınmazların elinden gideceği korkusuyla güven ilişkisinden kaynaklı verdiğini ve bunun üzerine İzmir 26. İcra Müdürlüğünün … takip numaralı dosyasının açıldığını beyan ettiğini, öncelikle görev itirazlarının kabulüne, aksi halde, ihtiyati tedbir talebinin reddiyle haksız ikame edilen dava sebebiyle davacı aleyhine alacak miktarının %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilerek davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İncelenen İzmir 16. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına ilişkin UYAP evraklarında, takibin … tarafından … aleyhine 200.000,00 TL üzerinden 30/12/2020 tarihinde başlatıldığı belirlenmiştir.
Mahkememizin 13/12/2022 tarihli ara kararı ile Davacı tarafın takibin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir talebinin reddine, Davacı vekilinin tedbir talebinin kısmen kabulüyle, İzmir 16. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında icra kasasına giren paranın alacaklıya ödenmemesi için takip çıkış miktarının %15 oranında teminat karşılığında İİK. 72/3 gereğince tedbir kararı verilmesine, takip çıkış miktarı 200.000,00 TL üzerinden takdiren %15’i oranında 30.000 TL teminat alınmasına, belirlenen teminatın nakit yada kesin ve süresiz banka teminat mektubu şeklinde ibrazı halinde karardan bir suretin ilgili icra müdürlüğüne gönderilmesine karar verildiği, kararda öngörülen teminatın karşılandığı ve icra müdürlüğüne tedbirin uygulanmasına yönelik yazı yazıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu 200.000 TL bedelli senedin davacı vekilince teslim edildiği ve imza kısmı yırtık şekilde kasaya alındığına ilişkin tutanak tutulduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin adli yardım talebinde bulunduğu, davacıya ilişkin uyaptan yapılan sorgulamada davacı adına İzmir Menemen ilçesinde … ada 1 nolu parselde kayıtlı bağımsız bölümde taşınmazının bulunduğu, buna ilişkin davacı vekilinin mahkememizin 07/03/2022 tarihli celsesinde “bulunan taşınmaz dava konusu taşınmazdır, müvekkilimin başka taşınmazı yoktur, fakirlik belgesini sunduk, teminattan muaf olarak adli yardım talebimizin kabulüne karar verilsin , tanıklarımızı taraflar arasında alacak borç ilişkisinin varlığı ve bu borcun ödenip ödenmediği hususunda dinletmek istiyoruz” şeklinde beyanda bulunduğu, davalı vekilinin ise aynı celsede “adli yardım talebinin takdiri mahkemeye aittir, senetle ispat yükümlülüğü kapsamında tanık dinletme talebine muvafakatimiz yoktur” şeklinde beyanda bulunduğu, Kolluk birimince davacı hakkında sosyal ekonomik araştırmaya ilişkin tutanağın sunulduğu, tutanakta asgari ücret üzerinde 5.500 TL ücret ile betonsa isimli işyerinde çalıştığı, kendisine ait evde oturduğunun tespitinin yapıldığı ve mahkememizin 18/04/2022 tarihli celsesinde Davacı vekilinin adli yardım talebinin davacının adına kayıtlı taşınmazın bulunması, asgari ücreti üzerinde 5.500 TL maaşla çalışması nedeniyle adli yardım talebinin reddine, adli yardım red kararına karşı itiraz yolunun açık olmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 07/03/2022 tarihli celsesinde Davacı vekilinin tanıklarının senede karşı senetle ispat yükümlülüğü kapsamında davacı vekilinin tanık dinletme talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İzmir 26.icra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında alacaklı …’ün alacaklarını haricen aldığına ilişkin beyanı kapsamında dosyanın kapatıldığı ve buna ilişkin evrakların mahkememiz dosyasına gönderildiği anlaşılmıştır.
Dava; davacı …’ın 16. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasıdır.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının aleyhinde yapılan kambiyo senetlerine mahsus icra takibinde takibe konu edilen kambiyo senedinin daha önce yapılan icra takip dosyasında harçları da yatırılarak senedin bizzat davacının elinde olduğu halde sonrasında bu senedin 02/12/2016 tanzim, 02/01/2017 vade tarihli senedin ilamsız takip yoluyla yeniden takibe geçildiği, dolayısıyla bu takipten dolayı borçlu olup olmadığı, takibe konu senedin ticari ilişkiden kaynaklanıp kaynaklanmadığı, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olup olmadığı, yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmadığı, hakkın kötüye kullanıp kullanılmadığı noktalarında toplandığı, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davalının ilk takip yaptığı 26. İcra Müdürlüğü dosyasına verdiği dilekçe de alacaklarını aldığı borcunun kalmadığına ilişkin dilekçe verdiği tahsil harcınında yatırdığı ve kambiyo senedini de aldığı takibinde bu şekilde infaz edildiği halde ikinci kez aynı kambiyo senedinin borcun kaynağı gösterip ikinci kez takip yapmasının usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiği gibi infaz edilip borcu sona eren takip hakkında ikinci kez takip yapmasının da kötüniyetle takip yaptığı kanaati hasıl olmakla davacının davasının kabulü ile davalının kötüniyet tazminatına hükmedilmesine yönelik aşağıda ki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davalının İzmir 26.İcra Müdürlüğü’nde takibe konu ettiği kambiyo senedine ilişkin takipte 11/09/2020 havale tarihli yazısında …’dan alacaklarımı aldım, herhangi bir borcu yoktur” şeklindeki dilekçesi ile tahsil harcı yatırılmak suretiyle senet aslının teslim alındığı ve takibin bu şekilde kapatıldığı halde ikinci kez davaya konu edilen takip yapmasının hukuka uygun olmaması nedeniyle davacının davasının KABULÜ İLE İzmir 16.İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasında davacının borçlu olmadığının tespitine,
2-Davalının kötü niyetli takip yaptığı hasıl olmakla alacağın %20 oranında kötü niyet tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 13.662,00 TL nisbi ilam harcından, peşin alınan 3.415,50 TL nisbi harcın mahsubu ile kalan 10.246,5 TL harcın davalıdan tahsili ile, Hazineye irat kaydına,
4-Davacının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 31.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından iş bu davada sarf edilen 3.474,8‬ TL harç, 42,5 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 3.517,3‬ TL nin davalıdan tahsili ile, davacıya verilmesine,
6-Davacının yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde re’sen iadesine,
Dair karar HMK 341 vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer mahkemeye verilecek dilekçe ile istinaf yoluna başvurabileceği belirtilerek davacı asil … ile davacı vekilinin ve davalı asil … ve davalı vekilinin yüzüne karşı okunup usulden anlatıldı.21/12/2022

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır