Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/59 E. 2021/858 K. 15.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/59
KARAR NO : 2021/858

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/01/2021
KARAR TARİHİ : 15/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; 20.07.2016 tarih, 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kara yla ülke genelinde ilan edilen OHAL kapsamında, yürürlüğe konulan KHK gereğince kapatılan … Tic. Ltd. Şti., 670 sayılı KHK.md.5/3 hükmü gereği faaliyeti sonlandırılarak Ticaret Sicilinden terkin edilmiş, bu madde kapsamında tüm hak ve alacakları ile birlikte malvarlığı …ye devrolduğunu, 670 sayılı KHK md.5/1 hükmü doğrultusunda İnceleme ve Değerlendirme Komisyonları oluşturulmuş, 2016/1 sayılı Genelge uyarınca, ilgili komisyoncâ … Tic. Ltd. Şti. hakkında yapılan incelemede davalı-borçlu …” ın adı geçen şirkete 4.030,00.TL borcu olduğu tespit edildiğini, davalı-borçluya KHK İşlemleri İzmir İl Bürosu tarafından 14.09.2017 tarih, … sayılı yazı ile borcun ödenmesi yönünde tebliğde bulunulmuş, davalı-borçlu tarafından verilen 26.09.2017 tarihli dilekçe üzerine yapılan inceleme sonucunda davalı-borçlunun söz konusu borcun 2.450,00.TL“lik kısmını ödediği, 1.580,00.TL’lik kısmını ise ödemediği tespit edildiğini, ödenmediği belirlenen 1.580,00.TL bedelin ödenmesi için idari tarafından 21.01.2020 tarihinde ödeme ihtarı gönderilmişse de davalı tarafından her hangi bir ödeme yapılmaması üzerine Torbalı İcra Müdürlüğünün …/… sayılı dosyası ile borcun tahsili için davalı hakkında ilamsız icra takibine başlanıldığını, borçlu-davalı tarafından takibe, alacağa, faize ve ferilerine itiraz edildiğini ve takip durdurulduğunu, borçlu-davalının itirazı üzerine davacı idare tarafından 29.09.2020|tarihinde arabuluculuk talebinde bulunulduğunu, davalı bu toplantılara kendisine tebliğ edilmesine rağmen |her hangi bir mazeret belirtmeksizin katılmamış ve müzakereler tamamlanamadığını, borçlu-davalı tarafından yapılan itirazın her hangi bir hukuki dayânağı bulunmadığından ve arabuluculuk sürecine de davalının katılmaması nedeniyle söz konusu davalının Torbalı İcra Müdürlüğünün …/… sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde; öncelikle açılmış bulunan işbu davada mahkeme tarafından görevsizlik kararı verilip davanın üsülden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı … tarafından Torbalı İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyası ile aleyhime örnek 7 ile icra takibi başlatılmış olup söz konusu icra dosyası incelendiği zaman bononun zamanaşımına uğradığını, zamanaşımına uğramış bonada Türk Ticaret Kanunu hükümleri uygulanmayacağını, söz konusu bono zamanaşımına uğradığından ve iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olmadığından Ticaret Mahkemeleri görevli olmayıp Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli olduğunu, davacı …tarafından zamanaşımına uğramış borç nedeni ile aleyhine icra takıbi başlatıldığını, takibe yasal süresi içerisinde itiraz ettiklerini, davacı tarafından dava açıldığını, davacı dava dilekçesinde dava türünü alacak (satım sözleşmesinden kaynaklanan) olarak açmış ve harca esas değeri 2.098,15 TL. olarak göstermiş olup harca esas değer üzerinden harç yatırmadığını, davacının harca esas değer üzerinden harç yatırması gerektiğini, TMK ve yargıtayın yerleşik uygulamalarında da görüleceği üzere davacının harva usas değer üzerinden harç yatırmamış olması davanın açılmamış sayılmasını gerektiğini, davalı taraf olarak davacıya harca esas değer üzerinden harç yatırılması için süre verilmesini süresinde harç yatırılmadığı taktirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine ilişkin ihtarat yapılmasını talep ettiklerini, davacı vekili davayı açarken harçlandırma formunda da görüleceği üzere başvurma harcı, peşin harç, vekalet pulu ve vekalet suret harcını yatırmadığını, Davalı taraf olarak davacı vekiline vekalet pulu ve vekalet suret harcını yatırmak üzere süre verilmesini süresinde yatırılmadığı taktirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine ilişkin ihtarat yapılmasını, davacı … tarafından aleyhine başlatılan Torbalı İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyası … düzenleme tarihli 26/07/2016 ödeme tarihli 4.030,00 TL. bedelli zamanaşımına uğramış bonodan kaynaklandığını, bono erkek kardeşi …’ın lise eğitimi için gittiği … A.Ş. adına düzenlendiğini, kardeşinin lise eğitimi için imzaladığı 4.030,00 TL bedelli bononun 1.580,00 TL’lık kısmını 2015’in aralık ayında elden ödeyip kalan tutarı da … Bankası aracılığıyla ödediğini, … Bankası ile gönderilen paranın dekontları uyuşmazlık konusu olmayıp elden ödemiş olduğu 1.580,00 TL üzerinden haksız ve kötü niyetli bir şekilde icra takibi başlatıldığını, ayrıca kardeşi … 2016 yılında liseden mezun olup eğitim almış olduğu kuruma lise diplomasını almak için gitmiş darbeden dolayı kurumun kapatılmış olduğu diplomayı Milli Eğitimden alabileceği söylendiğini, dönemin Milli Eğitim müdürü kardeşi … ile birlikte tüm lise arkadaşlarına kuruma borçları olmadığına dair dekont, irsaliye vb. getirmek şartıyla diplomalarını verebileceklerini söylemesi üzerine kardeşi … Bankası aracılığıyla ödemiş oldukları paranın dekontlarını ve 1.580,00 TL’yi de elden ödediklerine dair tanıklarının ifadeleri ile diplomayı aldığını, kardeşim …’ın kuruma borcu kalmış olsaydı diploması Milli Eğitim tarafından verilemeyeceğini, kuruma elden ödemiş olduğu 1.580,00 TL’yi ödenmemiş gibi varsayıp icra takibine konu edilmesi kötü niyetin göstergesi olduğunu, icra takibine konu edilen bona zamanaşımına uğradığından kambiyo vasfını yitirmiş olup tek başına alacağın varlığını göstermeyeceğini, Davacının iddia etmiş olduğu 1.580,00 TL alacağını ispat etmesi gerektiğini, ispat yükü davacının olduğunu, davacı dava dilekçesinde alacağını gösteren yazılı bir belge sunmadığı gibi tanık deliline de dayanmadığını, icra takibine konu edilen bono zamanaşımına uğradığından ve davacı tarafından dava dilekçesinde başkaca delile dayanılmamış olduğundan davacı tarafından alacağın varlığı ispat edilemediğini, davacı tarafından alacağın varlığı ispat edilemediğinden davanın mahkemece reddi gerektiğini, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın öncelikle usulden, mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddine, davacının kötü niyeti sabit olduğundan asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; satım sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Asliye Ticaret Mahkemeleri, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. Maddesi gereğince ticari davalara bakmakla görevlidir.
Ticarî davalar, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde sayılmış olup, buna göre, “Her iki tarafın da ticarî işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin a), b), c), d), e) ve f) bentlerinde sayılan davalar” ticari dava olarak adlandırılmıştır.
TTK’nun 4. maddesine göre; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticarî nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticarî dava olarak sayılan dava türleri mutlak ticarî davalar, tarafları tacir olan ve tarafların ticarî işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nispi ticari davalardır. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticarî işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesi uyarınca, bu hükümde sayılan mutlak ticari davaların yanısıra her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları nispi ticari dava sayılır. Anılan Yasa’nın 5/1. maddesi uyarınca, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine ve tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemeleri tüm ticari davalara bakmakla görevlidir. Görev hususu yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilip incelenmelidir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, her türlü tüketici işleri ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Kanunun m. 3/f.1 -bend (l) ile tüketici işlemi tanımlanmış, bu tanıma göre, Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem olarak açıklanmış, yine (k) bendinde ise tüketici ise ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi olarak düzenlenmiştir.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 3. maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde tüketicinin, “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi”; tüketici işleminin, ” Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” ifade edeceği düzenlenmiş, aynı Kanun’un 73/1 fıkrasında da tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakma görevinin tüketici mahkemelerine ait olduğu hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda, davalı kardeşinin eğitimi için dava dışı … Ltd. Şti. İle senet imzaladığı, KHK gereğince kapatılan …Tic. Ltd. Şti., 670 sayılı KHK.md.5/3 hükmü gereği faaliyeti sonlandırılarak Ticaret Sicilinden terkin edilmiş, bu madde kapsamında tüm hak ve alacakları ile birlikte malvarlığı Hazineye devrolduğu ve davacı tarafından davalı aleyhineTorbalı İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasından icra takibine konu senedinde bakiye borç için düzenlendiği, bu kapsamda davacının 6502 sayılı yasa kapsamında tüketici, dava dışı …Tic. Ltd. Şti.nin ise hizmet sağlayıcı olduğu, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığı ve davacı ile dava dışı … Tic. Ltd. Şti. arasında tüketici işlemi ve tüketici ilişkisi niteliğinde bulunduğu, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre, dava tarihi itibarıyla yürürlükte olan 6502 sayılı yasanın 3 ve 73 maddeleri uyarınca davaya bakma görevinin tüketici mahkemelerine ait olduğu, uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği, Mahkememizin görevli bulunmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
Davaya bakmaya Tüketici Mahkemesinin görevli olması nedeni ile, davanın göreve ilişkin dava şartı bulunmadığından HMKnın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince usulden REDDİNE,
Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Kararın kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde veya kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi kararının tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde taraflarca mahkememize başvurulması halinde dosyanın görevli ve yetkili İzmir Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine, yasal süre içerisinde başvuru yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılacağına,
HMK 331/2 maddesi gereğince harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Mahkememiz görevsizlik kararı sonrasında görevli ve yetkili mahkemede yargılamaya devam edilmemesi halinde bu husus belirtilerek mahkememize başvurulması halinde harç ve yargılama giderleri konusunda mahkememizce karar verilmesine,
Dair ; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 341. v.d.maddeleri gereğince ( 2 ) hafta içerisinde,İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/12/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)