Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/587 E. 2021/499 K. 27.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/587 Esas
KARAR NO : 2021/499

DAVA : Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin)
DAVA TARİHİ : 08/01/2019
KARAR TARİHİ : 27/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Dikili…Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalının … Ltd Şti’nde %50-%50 eşit olacak şekilde pay sahibi olduklarını, taraflar arasında uzunca bir süredir husumet olup anlaşamadıklarını, ortaklığın 2011 yılında başlayıp 8 senelik süreçte bir kez dahi ortaklar kurulu toplantısı yapılmadığını, davalının şirketi temsil yetkisine sahip olup davacıya şirketin işleyişi ile ilgili bilgi vermediğini, bir dönem davalı tarafça şirketin çok kötü yönetildiğini, şirkete ati olan gayrimenkulün icra dairesi kanalıyla satışa çıktığını, taraflar arasındaki ortaklığın bitirilmesi, pay devrinin gerçekleştirilmesi için barışçıl çözüm yolları arasında soruna çözüm bulunamadığını, TTK 536/2 maddesinin organsızlık halinde Mahkemeden şirketin feshini isteme hakkının limited şirketin hen bir ortağına tanındığını, davaya konu ortaklıkta genel kurul toplantısının 8 yıl gibi bir süredir toplanamadığını, TTK 636/3 maddesinin haklı sebeplerin varlığı halinde her ortağın mahkemeden şirketin feshini isteyebileceği hakkı tanıdığını, davaya konu ortaklık haklarının bilgi verilmemesi genel kurul toplantısı yapılmaması, ortaklık faaliyetlerinin uzunca bir süredir yerine getirilmemesi taraflar arasında meydana gelen husumet davalı yanın şirkete ait gayrimenkulü kiraya verirken davacının fikrini almaması, kira alacağından pay vermemesi, ortaklar arasında ki ciddi anlaşmazlık devamlı geçimsizlik yaşanması, ciddi güvensilik problemi olması gibi nedenlerle … Ltd Şti’nin öncelikli olarak tasfiyesine aksi halde şirketin tüm aktifleri de göz önüne alınarak davacının payına düşen gerçek bedelin davalıdan alınarak davacıya verilmesi suretiyle şirket ortaklığının sonlandırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: … Ltd Şti’nin 2005 yılında …, … ve … tarafından kurulduğunu, …’ın ana sözleşme ile şirket müdürü seçildiğini, … ve … tarafından …tarihli sözleşme ile şirket hisselerinin şirketin tüm borçlardı ile birlikte davacıya 200.000,00 TL bedel karşılığında satıldığını, verilen 95.000,00 TL ve 100.000,00 TL tutarlı çek bedelleri ödenmediği takdirde şirket hisselerinin geri iadesinin kararlaştırıldığını, çek bedellerinin ödenmediğini, devir sırasında şirketin mevcut tapu kayıtlarında var olan borçlarda dahil olmak üzere tüm borçlardan sorumlu olduğuna ilişkin sözleşme tazmin edildiğini, akabinde davacının %50 hissesinin …’e devredip tekrar geri aldığını, hisse devri yapılabilmesi için ortakların 14/10/2010 tarihinde bir araya gelerek hisse devri için karar aldıklarını, şirket müdürünü tayin etmek için birlikte karar aldıklarını, karardan bir hafta sonra … tarihinde Dikili Noterliğinin … yevmiye numarası ile şirket müdürünü tayin eden kararın tescilinin yapıldığını, davacının noterde düzenlenen bir belgenin sahte olduğuna dair suçlayıcı iddialarda bulunduğunu, Dikili Cumhuriyet Savılığınca kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, davacı şirkete ortak olduğu 2008 tarihinde ve ortaklıktan ayrılarak tekrar ortak olduğu 2010 tarihinden öncesinde ve sonrasında şirketin ticari faaliyette olmadığını, petrol sektöründe faaliyet gösteren dağıtım şirketlerinin birisinden bayiliğinin alınmadığını, bu nedenle ürün alış satışının gerçekleşmediğini, şirket ortaklarının bilgisi dahilinde olduğunu, şirketin Dikili İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının davacı şirkete davacının şirkete ortak olmadan önce şirketin bayisi … A.Ş ile ihtilafa düşmesi sonucu başlatılan takip olduğunu, bu borcun davacının ortak olmadan önceki dönemden olup davacının sorumluluğunun sözleşme ile kabul ettiğini, şirketin tasfiyesini gerektirecek bir durumun bulunmadığını bildirerek davanın reddini karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dosyası Dikili…Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı kararı ile Adalet Bakanlığının teklifi üzerine Hakimler ve Savcılar Genel Kurulunun 07/07/2021 tarihli 608 nolu 08/07/2021 tarihli ve 31535 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan kararı ile İzmir Asliye Ticaret Mahkemesinin yargı çevresinin İzmir ili mülki idare sınırları (Karşıya Ağır Ceza Mahkemesi yargı çevresi hariç) olduğu ve iş bu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanmasına karar verildiğinden bahisle mahkemenin görevsiz hale geldiğinden dolayı mahkememize gönderilmesine karar verilmesi sonucu tevzi edilmiştir.
Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 08/07/2021 tarihli resmi gazetede yayınlanan 07/07/2021 tarihli 608 nolu kararı ile İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin İzmir ilinin mülki sınırları (Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesi yargı çevresi hariç) olarak belirlenmiştir.
Dava tarafların %50 oranında ortağı olduğu … Ltd Şti’nin tasfiyesi aksi halde davacının payına düşen gerçek bedelin davalıdan tahsili ile davacının şirket ortaklığının sonlandırılması talebi ile açılmış ticari davadır.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının “Kanuni hakim güvencesi ” başlığını taşıyan 37. Maddesi : ” hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.” hükmünü öngörmektedir. Bilimsel çevrelerde ve uygulamada kanuni hakim güvencesi uyuşmazlığı yargılayacak ve çözecek olan mahkemenin o uyuşmazlığın doğmasından önce kanunen belli olması olarak kabul edilmektedir. …. Dikkat edilecek olursa Anayasadaki bu düzenleme hukuk ya da ceza davaları yönünden herhangi bir ayrım gözetmemesi ve uyuşmazlığın doğduğu tarihte bu uyuşmazlığı çözecek mahkemenin belli olması durumunda yargılama yapacak ya da yargılamaya devam edecek mahkemeyi gösteren yasal bir düzenleme yapılmadığı takdirde mutlaka bu mahkeme tarafından çözüme kavuşturulması öngörülmüştür. Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere uyuşmazlık konusunu teşkil eden her hukuki olay, meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabidir ve olayın meydana geldiği zamanda mevcut olan mahkemeler tarafından çözümlenmelidir. O halde yeni bir mahkeme kurulurken o mahkemenin kuruluş yasasında zaman bakımından faaliyete geçme gününden önceki uyuşmazlıklara bakacak mahkemelerle ilgili bir düzenleme bulunmadığı takdirde, her uyuşmazlık meydana geldiği tarihte bu işe bakacak olan mahkemece çözümlenecektir. Başka bir anlatımla her dava açıldığı koşullara göre görülüp sonuçlandırılacaktır. Dava konusu edilen hukuki uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasalara göre kurulmuş bulunan mahkemelerin uyuşmazlığı çözmesi ana kural olmakla birlikte bazen yasal düzenlemelerle böyle bir uyuşmazlığın çözümü yeni kurulan mahkemelere de verilebilmektedir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/11-10 Esas 2019/401 Karar sayılı 04/04/2019 tarihli kararı)

Somut olayda iş bu davanın 08/01/2019 tarihinde davacı ve davalının ortak oldukları şirketin tasfiyesi olmadığı takdirde davacının payına düşen bedelin davalıdan tahsiline yönelik olarak Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Dikili Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı ve dava tarihi itibariyle Dikili Asliye Hukuk Mahkemesinin Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla görevli olduğu, dava tarihinden sonra 07/07/2021 tarihli 608 nolu Hakimler ve Savcılar Kurulu genel kurul kararı ile İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin İzmir ili çevresinin mülki sınırları (Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesi yargı çevresi hariç) olarak belirlendiği ve bu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanacağının belirlendiği, ilgili kararda derdest davalarda da bu hükmün uygulanacağına ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, 01/09/2021 tarihinden önce açılan davalara davanın açıldığı mahkeme tarafından bakılması gerektiği belirlenerek davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Dikili 1.Asliye Hukuk Mahkemesinde olduğu, bu nedenle dosyanın Dikili 1.Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği, gönderme kararının nihai karar olup verildiği anda kesin kararlardan olduğu ve yalnız başına temyiz edilemeyeceğinden mahkememizin iş bu kararı ile Dikili 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas … karar sayılı gönderme kararı sonucu oluşan uyuşmazlığın giderilmesi için dosyanın İzmir BAM 6.HD’ne gönderilmesine ilişkin aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 07/07/2021 tarih 608 sayılı kararı gereğince 01/09/2021 tarihinden önce açılan davalara davanın açıldığı mahkeme tarafından bakılması gerektiği anlaşıldığından dosyanın Dikili 1.Asliye Hukuk Mahkemesine (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) GÖNDERİLMESİNE,
2-Esasın bu şekilde kapatılmasına,
3-Harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
4-Mahkememizin iş bu kararı ile Dikili 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas … karar sayılı kararı doğrultusunda iki mahkeme kararı sonucu oluşan uyuşmazlığın giderilmesi ve yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda niteliği itibariyle kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 27/09/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır