Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/571 E. 2022/359 K. 18.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2021/571
KARAR NO :2022/359

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/09/2021
KARAR TARİHİ : 18/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili … Liman İşletmeleri ve … Nakliye Ticaret A.Ş. ile davalı … Elektrik Malzemeleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. arasında akdedilen satış sözleşmesi uyarınca müvekkili şirket, davalı şirketten ekte sunulu faturalardan da görüleceği üzere; 03.03.2020 tarihli KDV dahil 114.159,75-TL bedelli, 12.03.2020 tarihli KDV dahil 57.079,87-TL bedelli, 04.06.2020 tarihli KDV dahil 261.473,03-TL bedelli, 09.07.2020 tarihli KDV dahil 86.479,25-TL bedelli, 11.09.2020 tarihli KDV dahil 63.991,40 -TL bedelli olmak üzere 5 adet fatura karşılığında, toplam 354 adet “TBS 12V-100AH-10 UPS TİP AKÜ” ve farklı niteliklerde 9 adet “AKÜ RAFI” ve yine farklı niteliklerde 7 adet “DSP LCD 3/3 UPS” malzemesi satın aldığının, ancak davalı şirketten satın alınan işbu ürünlerden, 03.03.2020 tarihli faturaya konu 80 adet “TBS 12V-100AH-10 UPS TİP AKÜ” ve 2 adet “AKÜ RAFI 406*1505*1350 – AÇIK / SİYAH (MAX 4*100AH), 12.03.2020 tarihli faturaya konu 40 adet “TBS 12V-100AH-10 UPS TİP AKÜ” ve 1 adet “AKÜ RAFI 406*1505*1350 – AÇIK / SİYAH (MAX 40*100AH), 04.06.2020 tarihli faturaya konu 3 adet “TUNCMATIK HI-TECH ULTRA X9 100 KVA DSP LCD 3/3 UPS (PF:0.9), 120 adet “TBS 12V-100AH-10 UPS TİP AKÜ” ve 3 adet “TUNCMATİK AKÜ RAFI 440*1690*1530 – KAPALI/SİYAH (MAX 40*100AH), 09.07.2020 tarihli faturaya konu 80 adet “TBS 12V-100AH-10 UPS TİP AKÜ”, 2 adet “TUNCMATİK AKÜ RAFI 440*1690*1530- KAPALI/SİYAH (MAX 40*100AH), 11.09.2020 tarihli faturaya konu 34 adet “TBS 12V-100AH-10 UPS TİP AKÜ”, 1 adet “TUNCMATİK AKÜ RAFI 440*1320*- KAPALI/SİYAH (MAX 20*100AH), malzemelerinde bir takım arıza ve sorunlar başgösterdiğini, şöyle ki, her bir UPS’in akü grubunda 120 adet akü mevcut olup, 120 adet – 12 V ve 100 AH bir akünün, toplamda 144 KW/h’lık enerji depolaması gerekmektedir. Yine depolanan bu enerjinin, bağlı olduğu bölümün enerji tüketimine bakıldığında bu bölümü en az 12 saat besleyebilmesi gerektiğini, müvekkil şirket ile davalı şirket arasında akdedilen anlaşma gereğince sistem, izah edilen husus doğrultusunda tasarlanmış ve müvekkil şirket tarafından satın alındığını, ancak mevcut aküler, planlanan 12 saatlik besleme süresi bir yana, entegre edildikleri bölümü 2 saat bile besleyemedikleri gibi UPS da kendi kendine kapanıp akü arızası vermeye başladığını, müvekkili şirket tarafından karşı karşıya kalınan bu arıza ve sorunlar nedeniyle yetkili servise başvurulmuş ise de yetkili servis tarafından, problemin akülerden kaynaklandığı bildirilmiş ancak davalı şirketten satın alınan aküler, garanti kapsamında olmasına karşın değişim yapılmadığını, müvekkili şirket, satın aldığı ürünlerde başgösteren bu arıza ve sorunları gerek satıcı davalı şirketin yetkili servisine gerekse satıcı davalı şirket yetkilisi …’e defaatle bildirmiş ise de davalı şirket, müvekkile satmış olduğu ürünlerde meydana gelen bu sorunları ciddiye almadığını, bu sebeple İzmir … Noterliği’nin 10.05.2021 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı şirkete ayıp ihbarında bulunulmuş ve davaya konu ayıplı malların tamamının ayıpsız misli ile değişimi yahut sözleşmeden dönülmek suretiyle satış bedelinin, ödeme tarihinden itibaren başlayacak avans faizi ile birlikte müvekkili şirkete iadesi talep ve ihtar edilerek müvekkili şirketin ayıplı malları vermeye hazır olduğu bildirildiğini, ancak davalı şirket, kendisine tebliğ edilen işbu ihtarnameye karşın Bakırköy … Noterliğinin 26.05.2021 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi aracılığıyla “…ürünlerin ayıpsız misli ile değiştirilmesi yahut satış bedelinin avans faizi ile birlikte iadesine ilişkin taleplerinize tümüyle itiraz ettiğimizi bildiririz…” şeklindeki beyanları ile müvekkilinin seçimlik haklarının kullanılması suretiyle ileri sürdüğü haklı talebini reddettiğini, ayrıca önemle belirtmek gerekir ki ayıplı malların sorumluluğundan kurtulmak adına, davalı şirketin sergilediği haksız tutum ve davranışlar nedeniyle müvekkil, davalı şirkete karşı olan ticari güvenini tamamiyle kaybettiğini, bu nedenle müvekkilinin bu aşamada kullanmaktan yana olduğu tek seçimlik hak, ayıplı malların iadesi ile birlikte davalı şirkete ödemiş olduğu satış bedelinin, dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte kendisine iade edilmesi olduğunu, başvurulan ticari satımdan kaynaklanan arabuluculuk görüşmelerinin de taraflar arasında anlaşamadıklarını, müvekkili şirket, davalı şirketten satın aldığı arızalı ve sorunlu malların ayıplı olup olmadığının tespit edilmesi amacıyla İzmir 8. Sulh Hukuk Mahkemesinin …/… D.İş sayılı dosyasından tespit talebinde bulunmuş, işbu dosyadan yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda tanzim edilen raporda ise “…kurulan sistemin 2-3 ay sorunsuz olarak çalıştığı, bu süreden sonra yapılan periyodik kontrollerde akülere uygulanan test sonuçlarında akülerin voltaj üretemediği, 3 aydan sonrasında ise UPS’lerin çalışma ömürlerinin kısalmaya başladığının tespit edildiği, herhangi bir elektrik kesintisi esnasında kurulan UPS sisteminin konutların enerji ihtiyacını ne kadar bir süre karşılayabileceğinin test edilmesi için konutlara ait elektrik şalterlerinin kapatıldığı ve saat 11.50 itibariyle kesintisiz güç kaynağının devreye alındığı ancak test süresi devam ederken saat 12.05 sıralarında kesintisiz güç kaynağının tamamen devreden çıktığı ve kendisini korumaya alarak kapandığı, UPS sisteminde yapılan incelemeler ve test sırasındaki ölçümlerden elde edilen sonuçlara göre kurulan sistemin incelendiği haliyle ayıplı olduğu, kurulumu davalı şirketçe gerçekleştirilen UPS sisteminden müvekkil şirketin beklediği faydayı sağlamasının mümkün olmadığı” sonucuna varıldığını, müvekkili şirketin, davalı şirketten satın almış olduğu sorunlu/arızalı malların ayıbı şüphesiz ki gizli bir ayıp olduğunu, müvekkili şirket, satın almış olduğu bu ürünlerde mevcut olan gizli ayıbı öğrendiğinde derhal satıcı davalı şirkete durumu bildirmiş, davalı şirkete yapmış olduğu bildirime bir cevap verilmemesi üzerine İzmir … Noterliği’nin 10.05.2021 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile durumu bu kez de davalı şirkete ihbar ve ihtar etmiş, ancak yine de davalı şirket tarafından kendisine olumlu bir yanıt verilmediği gibi müvekkili şirketin mağduriyeti de giderilmediğini, müvekkili şirket, davalı şirketten satın almış olduğu yukarıda özellikleri belirtilen UPS tipi akülerden ve diğer malzemelerden ayıplı olmaları nedeniyle hayatın olağan akışı gereği beklenen faydayı sağlayamadığını, gelinen bu noktada problemler çözümlenemediği gibi 2 yıllık garanti süresi bulunan ürünlerin daha 1 yılını bile doldurmadan, ayıplı olmalarından sebeple bu kadar sorun ve arıza oluşturması müvekkili şirketi her geçen gün daha da mağdur etmekte ve müvekkil şirket açısından telafisi zor zararlara sebep davaya konu ayıplı mallara ilişkin müvekkil şirket tarafından davalı şirkete ödenen satış bedelinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek müvekkil şirkete iadesi ve satışı yapılan işbu ayıplı mallar nedeniyle müvekkil şirketin uğramış olduğu işgücü kaybı, kar kaybı, munzam zarar, ziyan vb. tüm zararların davalı şirketten tazmin edilerek müvekkil şirkete verilmesi amacıyla dava açtıklarını, taraflar arasında akdedilen satış sözleşmesinden dönülmek suretiyle ve HMK m.107/2 uyarınca ileride arttırılmak üzere ödenen satış bedelinin şimdilik 5.000,00-TL’sinin, ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müvekkili şirkete iadesine, davalı şirket tarafından satışı yapılan ayıplı mallar nedeniyle müvekkili şirketin uğramış olduğu işgücü kaybı, kar kaybı, munzam zarar, ziyan vb. tüm zararların, HMK m.107/2 uyarınca ileride arttırılmak üzere şimdilik 500,00-TL’sinin davalı şirketten tazmin edilerek müvekkili şirkete verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkile … Elektrik Malzemeleri San.ve Tic.A.Ş.’nin adresi; … Mah. … Sok. No:…/… …/… olduğundan davanın kapsayan İstanbul Anadolu Adliyesi Mahkemeleri nezdinde açılması gerektiğini, bu nedenle Mahkemenin yetkisine itiraz ettiklerini, dosyanın, davaya bakmaya yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini talep ettiklerini, davacının belirsiz alacak davası açmasında hukuki yararı olmadığını, Dava konusu satış bedeninin ve uğranan zararın tazmini olduğundan belirsiz alacak davası olarak yöneltilemeyeceğini, belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceğinden, işbu davanın açılmasında hukuki yarar olmadığı gibi taleplerin reddi gerektiğini, haklı ve dayanaklı sebeplerden dolayı, davayı kabul alamına gelmemek kaydıyla, davacının davasını ve taleplerinin somutlaştırması, zarara gören ürünleri ve yaptığı masrafları tek tek belirtip faturalar ile dayanaklandırması gerekmekte olup, aksi halde esasa girilmeden davanın usulden, hukuki menfaat yokluğundan reddini talep etiklerini, davacı davasını Tüketici Mahkemesi nezdinde açmış olmasına rağmen, zamanaşımı konusunda BK.md.231’e dayandığını, bu hususun çelişkili olduğunu, talep zamanaşımına uğradığını, diğer yandan, ayıplı olduğu iddia edilen ürünün alım tarihi 06.01.2017, yangın tarihi 31.05.2017, ihtar tarihi 11.07.2017, tarihi, iş bu davanın ikame tarihi ise 03.05.2018 olduğunu, alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorunda olduğunu, malın kontrolü ve ihbar yükümlülüğü konusunda bir esnaf veya tacirden beklenen azami dikkat ve özen yükümlülüğünün yerine getirilmediğinin açık olduğunu, ayıp ihbar süresine uyulmadığı dolayısıyla malın olduğu gibi kabul edildiği ortada olduğunu, tüketici mahkemesi hiçbir durumda iş bu davaya bakmakta yetkili olmamakla, bunun kabulü halinde bile Tüketici Kanunu’nda öngörülen ihbar yükümlülüğü süresi de aşılmış bulunduğunu, usule aykırı yapılmış olan tespit hukuki zeminde delil mahiyeti taşımadığını, öncelikle usule ilişkin itirazlarımız doğrultusunda davanın usulden, aksi takdirde de davanın esastan reddine karar verilmesini, vekalet ücreti ve yargılama masraflarının davacı tarafa yükletilmesine
kararı verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE & NETİCE VE KANAAT:
Dava, itirazın iptaline ilişkindir. 6100 Sayılı HMK.’nun 116. maddesinde ilk itirazlar düzenlenmiştir. İlk itirazlardan biri de kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazıdır. Aynı yasanın 117. maddesinde ilk itirazların hepsinin ileri sürülmesinin zorunlu olduğu, aksi halde dinlenemeyeceği ve ilk itirazların dava şartlarından sonra ön sorunlar gibi incelenip karara bağlanacağı hüküm altına alınmıştır. Kesin olmayan yetkinin HMK’nın 114. maddesinde sayılan dava şartları arasında bulunmadığı gözetilerek re’sen nazara alınmaması gerekir.
6100 sayılı HMK’nin genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesinin 1.fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.”
Kesin olmayan yetki hallerinde yetkiye ilişkin ilk itirazın ileri sürülmesi hususu HMK.’nın 19. md. de hükme bağlamıştır. Anılan Yasa’nın 19/2 maddesine göre “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda; davalı vekilinin süresinde yapmış olduğu yetki itirazının HMK 6 maddesinin” genel yetkili mahkeme davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir” hükmü dikkate alındığında davalının ikamet adresinin Kadıköy İstanbul olduğu, esasen davacı şirketin de İstanbul adresinde bulunduğu, davalının tacir sıfatını haiz olduğunun Sultanbeyli Vergi Dairesi ve İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü’nden gelen yazı cevaplarından anlaşıldığı, bu nedenlerle işbu davada İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine ve kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde istemde bulunulduğu takdirde dava dosyasının yetkili İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına dair ek karar düzenlenmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm tesisi cihetine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ekli kararda açıklanacağı üzere ;
1-Davacı tarafından açılan iş bu davada Mahkememizin yetkili olmadığı, yetkili Mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla HMK.nun 116. maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2-HMK.nun 20.maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde istemde bulunulduğu takdirde dava dosyasının yetkili İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
Aksi takdirde HMK 20/1.maddesi son cümlesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına dair ek karar düzenlenmesine,
3-HMK.nun 331/2. maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-İşbu kararın taraflara tebliğine,
Dair ; davacı vekilinin (yüzüne karşı), davalı vekilinin (yüzüne karşı) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 341. v.d.maddeleri gereğince ( 2 ) hafta içerisinde,İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/04/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza