Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/563 E. 2021/592 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/563 Esas
KARAR NO : 2021/592

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 13/05/2020
KARAR TARİHİ : 13/10/2021

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının aldığı kredi kartı nedeniyle borçlu olduğunun, müvekkili bankanın alacağının sağlanması için icra dosyası ile borçlu hakkında ilamsız icra yoluyla takip yapıldığı, borçlunun borçlu olmadığını iddia ederek borca itiraz edip takibi durdurduğu, davalı borçlunun yaptığı itirazın sözleşmeye ve mevzuata aykırı olduğu, tarafın borca ve ferilerine kötüniyetli itirazının iptali ve takibin devamına verilmesi sonuç olarak itirazın iptaline, takibin devamına, borçlunun hukuki dayanaktan yoksun ve kötüniyetli itirazından ötürü alacağın %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Dava dilekçesinin İzmir … Tüketici Mahkemesinin … esas sırasına kaydı yapılarak yargılama sonunda davacı ile davalı banka arasında … Üyelik Sözleşmesi imzalandığı, davaya konu İzmir …. İcra Müdürlüğünün… esas sayılı icra takibinin ticari kredi kartı borcundan kaynaklandığı, 6502 sayılı TKHK hükümleri uygulanamayacağı, davacının ve davalının 6502 sayılı yasa kapsamında tüketici olmadıkları dava konusu kartın ticari kredi kartı olduğu dolayısı ile uyuşmazlığın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle .. tarihli karar ile verilen görevsizlik kararı üzerine mahkememize tevzi edilen dava dosyası mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Türk Ticaret Kanunu’na 06/12/2018 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Abonelik Sözleşmesinden kaynaklanan para alacaklarına ilişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkındaki Kanunun 20. maddesi ile eklenen 5/A mad gereğince TTK nun 4 maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak getirilmiştir.
HMK 115/1 md. gereğince ”Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır…” hükmü düzenlenmiştir.
6102 sayılı yasaya 06/12/2018 tarihli 7155 sayılı yasanın 20 maddesi ile eklenen 5/A maddesi uyarınca:
Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. 6325 Sayılı Yasaya 06/12/2018 tarihli 7155 sayılı yasanın 23 maddesi ile eklenen 18/a maddesinde ise, dava şartı olarak arabuluculuk düzenlenmiş olup,
(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir, hükmünü amirdir.
İşbu davanın dava şartı niteliğinde olan arabuluculuğa tabi olduğu, taraflarca arabulucuya başvurulmadan dava açıldığı, arabuluculuğa müracaat edildiğine dair Mahkememizce verilen kesin süre içerisinde belge sunulmadığı, davacı vekilinin duruşma sırasında arabulucuya başvurulmadan dava açtığını bu nedenle arabuluculuk tutanağını ibraz edemediklerini beyan ettiği, bu hali ile özel dava şartı niteliğindeki bu husus yerine getirilmeden açılmış olan davanın usulden reddi gerektiği, özel dava şartının sonradan giderilebilmesinin mümkün olmadığı nazara alınarak aşağıdaki şekilde hüküm tesisi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle HMK 114/1 ve HMK 115/1-2 Maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,
Peşin alınan 152,54 TL harçtan alınması gereken 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 93,24 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
Davalının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’nin 7. maddesine göre takdir ve tayin edilen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde resen davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.13/10/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza