Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/540 E. 2021/887 K. 20.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/505
KARAR NO : 2021/839

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 20/08/2021
KARAR TARİHİ : 13/12/2021

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı-borçlu ile müvekkili şirket arasında davalı-borçlu tarafından işletilen … isimli işletmesinde müvekkili şirkete ait mamullerin satışı ile ilgili olarak 25/04/2019 tarihli Satış Noktası Sözleşmesi imzalandığını, işbu sözleşmenin; Süre/a maddesinde; sözleşmenin 3 yıl süreli ve 8000 kasakoli ürün satışı kotalı olduğu, süre dolmuş olmasına rağmen henüz belirlenen kotaya ulaşılmamış ise sözleşmenin kota doluncaya kadar devam edeceği, Süre/b maddesinde; Sözleşme’nin süresi ve kotasının dolması için geçecek zaman taraflarca imza edildiği tarihten itibaren 5 yılı geçemeyeceği, Özen Borcu maddesinde; müşterinin satışları optimum seviyede tutacağı, optimum seviyeden kasıt aylık en az 222 kasakoli ürün satışı gerçekleştirilmesi gerektiği Ceza Şartı maddesinde; sözleşme hükümlerine uygun davranmaması halinde müşterinin 13.000-ABD doları cezai şart ödeyeceğinin kararlaştırıldığı, aynı sözleşmeye ilave olarak yapılan özel şartlar ek protokolü; 2 ve 3. maddesinde sözleşme kârşılığı noktaya uygulanacak iskontolar, 1.ve 6 maddesinde, anlaşmanın 8000 koli 330 ml kutu kotalı olduğu, 330 ml ürünlerin 24 adetinin 1 koli olarak, 1 It pet ürünlerin her iki kolisinin (1 koli içerisinde 24 adet) 1 koli olarak kotadan düşüleceği, 4. maddesinde işletmeye Münhasır Satış ve Reklam Yeri Bedeli olarak fatura karşılığı bir defaya mahsus 60.000,00 TL + KDV (toplam 70.800,00 TL) nakit para verileceği, 5. maddesinde mal bedellerine ait ödemelerin fatura tarihinden itibaren 21 gün içerisinde yapılacağı hususlarının da kararlaştırıldığını, müvekkili şirketin, sözleşmede kararlaştırılan edimlerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, sözleşmede kararlaştırılan iskontoları uyguladığını ve yine ek sözleşmeye istinaden KDV Dahil 70.800,00TL’nin davalıya verildiğini, davalı-borçlunun sözleşmede kararlaştırılan yükümlülükleri yerine getirmediğini, cari hesap borcunu vadesinde ödemediğini, sözleşmenin özen borcunda belirtilen aylık olarak en az 222 kasakoli ürün kotasını doldurmadığını, ve sözleşmede kararlaştırılan 8000 kasakoli ürün kotasının doldurmadan da ürün alımını kestiğini, davalı-borçlunun sözleşmeye aykırı davranışı nedeniyle nakit yardımın iadesi ve cari hesap borcu için İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi yapıldığını, davalı-borçlunun söz konusu takibe itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini, haksız itirazın iptali ile icra takibinin devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleriyle avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı duruşmaya katılarak, pandemi nedeni ile iş yerinin kapalı olduğunu, karşı tarafla uzlaşma istediğini ve taksitlendirme talep ettiğini ancak karşı tarafın bunu kabul etmediğini, açılan davayı kabul etmediğini beyan etmiştir.
Dava, itirazın iptaline ilişkindir.
Asliye Ticaret Mahkemeleri, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi gereğince ticari davalara bakmakla görevlidir.
Ticarî davalar, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde sayılmış olup, buna göre, “Her iki tarafın da ticarî işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin a), b), c), d), e) ve f) bentlerinde sayılan davalar” ticari dava olarak adlandırılmıştır.
TTK’nun 4. maddesine göre; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticarî nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticarî dava olarak sayılan dava türleri mutlak ticarî davalar, tarafları tacir olan ve tarafların ticarî işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nispi ticari davalardır. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticarî işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6102 Sayılı TTK’nın 4. maddesi uyarınca, bu hükümde sayılan mutlak ticari davaların yanısıra her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları nispi ticari dava sayılır. Anılan Yasa’nın 5/1. maddesi uyarınca, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine ve tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemeleri tüm ticari davalara bakmakla görevlidir. Görev hususu yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilip incelenmelidir.
Davacı tarafın tacir sıfatının tespiti bakımından İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü, İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği ve Kemeraltı Vergi Dairesi Müdürlüğüne müzekkereler yazılmış, yazı içeriklerinden davalının tacir sıfatının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Somut olayda, davacı tarafından açılan itirazın iptaline ilişkin davada, 6102 Sayılı TTK nun 4/1 maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağının hüküm altına alındığı, buna göre bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerektiği, taraflar arasında düzenlenen Satış Noktası Sözleşmesi’nin düzenlenme tarihinin 25/04/2019 ve aynı sözleşmeye ilave olarak yapılan Özel Şartlar Ek Protokolü 4. maddesine istinaden Münhasır Satış ve Reklam Yeri Bedeli olarak 60.000,00 TL + KDV dahil toplam 70.800,00 TL faturanın düzenlenme tarihinin de 01/05/2019 olduğu, öte yandan celbedilen Kemeraltı Vergi Dairesi müzekkere cevabı dikkate alındığında, mükellefin 2018 ve 2019 vergilendirme dönemlerinde işletme hesabı esasına göre defter tuttuğu, en son vermiş olduğu gelir vergisi beyannamesinde brüt satışlarının 71.913,09 TL olduğu anlaşılmakla, davanın TTK 4/1 maddesi kapsamında nispi ticari bir dava da olmadığı, davanın çözümünde, genel görevli ve yetkili mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu, mahkememizin görevli bulunmadığı kanaatine varıldığından, dava şartı yokluğundan, davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisi cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davacı tarafından açılan iş bu davada Mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin İzmir Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, HMK.nun 115/2.maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2- Kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içinde, kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde gönderme talebinde bulunulduğu takdirde dava dosyasının görevli İzmir Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Aksi takdirde HMK 20/1.maddesi son cümlesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına dair ek karar düzenlenmesine,
3- HMK’nun 331/2.maddesi gereğince;
a-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi halinde harç ve yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
b-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmemesi halinde, 3b hükmüne göre karar verildiğinde talep halinde yargılama giderlerine mahkememizce hükmedilmesine,
4-Sair hususların görevli mahkemede değerlendirilmesine,
5-İş bu kararın taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekili ile davalının yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/12/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)