Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/51 E. 2023/635 K. 12.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/51 Esas KARAR NO : 2023/635
DAVA : Kıymetli Evrak İptali
DAVA TARİHİ : 26/01/2021
KARAR TARİHİ : 12/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili şirketin mali müşavirliği ve muhasebe işleri, … Mah. … ada, … parselde kayıtlı,. .. caddesi ile … sokak kesişiminde bulunan, … Cd. No:… … İş Merkezi İç Kapı No:… …/İzmir adresinde faaliyet gösteren mali müşavir … tarafından yürütüldüğünü, 30 Ekim 2020 tarihinde ilimizde meydana gelen deprem sonrası İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından yapılan inceleme sonucu adı geçen mali müşavirin iş yerinin bulunduğu … İş Merkezi “Ağır hasarlı olup, aynı zamanda can güvenliği açısından da tehlike arz eden ve acil yıktırılması gereken” binalardan biri olarak tespit edilmiş, 01/11/2020 tarihli Kaymakamlık oluru ve aynı tarihli İzmir Valiliği ilanen tebligat tutanağı düzenlenmiş, iş merkezi sahibi …’na tebliğ suretiyle bina acil olarak yıktırdığını, acil olarak yıktırılması gerektiği ve can güvenliği riski nedeniyle iş yerinden hiçbir defter, belge ve başka eşya çıkartılamamış, bütün eşyalar yıkılan bina molozları ile birlikte kaldırıldığını, söz konusu yıkılan iş yerinde davacı müvekkili şirkete ait; 2019 ve 2020 yıllarına ait yevmiye defteri, kebir defteri, envanter defteri, 2019 ve 2020 yıllarına ait alış ve satış faturaları ve bu faturalara ait koçanlar, 2019 ve 2020 yıllarına ait çek, senet ve diğer tahsilat ve tediye makbuzları ve bunlara ait koçanlar zayi olmuş, bina enkazındaki molozlarla birlikte kaldırılmış, daha sonra adı geçen mali müşavirin bütün aramalarına rağmen bulunamadığını, defter ve belgeler mali müşavirin bütün aramalarına rağmen bulunamaması üzerine mali müşavir tarafından müvekkili şirket yetkilisine 21 Ocak 2021 tarihinde haber verildiğini, böylelikle söz konusu defter ve belgelerin zayi olduğu, yok olduğunu müvekkili şirket yetkilisi 21/01/2021 tarihinde öğrendiğini, bu sebeple zayi olan, yok olan zayi ve belgelerin zayi olduğuna, yok olduğuna dair belge almak üzere Türk Ticaret Kanununun 82/7. Maddesi gereğince tarafımıza belge verilmesi için bu davanın açılması zorunluluğu doğduğunu, 30 Ekim 2020 tarihinde ilimizde meydana gelen deprem sonrası yıkılan iş merkezinde zayi olan, yok olan müvekkili davacı şirkete ait; 2019 ve 2020 yıllarına ait yevmiye defteri, kebir defteri, envanter defteri, 2019 ve 2020 yıllarına ait alış ve satış faturaları ve bu faturalara ait koçanlar, 2019 ve 2020 yıllarına ait çek, senet ve diğer tahsilat ve tediye makbuzları ve bunlara ait koçanların zayi olduğu, yok olduğuna dair, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 82/7. maddesi gereğince belge düzenlenerek tarafımıza verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE & NETİCE VE KANAAT
Dava, 6102 Sayılı TTK nun 82/7 maddesi uyarıca defter zayi nedeniyle zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın 82/7. Maddesinde “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgeler yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde ziyaa uğrarsa tacir ziyaı öğrendiği tarihten itibaren 15 gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir.Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir” şeklinde yasal düzenleme yer almaktadır.
Mahkememizce davacı vekili tarafından bildirilen deliller toplanarak dosya arasına alınmıştır.
Mahkememizce deliller toplanılmış, Murat Matbacılık, İzmir Bornova SGK’ya, İzmir … Noterliğine, İzmir Ticaret Sicili, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İzmir Vergi Dairesi Müdürlüğüne yazılan yazı cevaplarından, davacının vadesi geçmiş borcunun bulunmadığı anlaşılmıştır.
İzmir Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne yazılan müzekkereye 08/02/2021 tarihinde cevap verildiği, yazı cevabında dava konusu davacıya ait işyerine ait yıkım kararı gönderildiği anlaşılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davaya konu davacının muhasebecisinde bulunan 2017-2018-2019-2020 yıllarına ait yevmiye defteri, 2017-2018-2019-2020 yıllarına ait defteri kebir, 2017-2018-2019-2020 yıllarına ait envanter defteri, 2017-2018-2019-2020 yıllarına ait yönetim kurulu karar defteri, 2017 yılı tasdikli genel kurul karar ve müzakere defteri, 2017 yılı tasdikli ortaklar pay defteri, 25.08.2017-30.10.2020 arası döneme ilişkin alış belgeleri (dosya halinde), 25.08.2017-30.10.2020 arası döneme ilişkin satış belgeleri (dosya halinde), 25.08.2017-30.10.2020 arası döneme ilişkin diğer sair belgeler(dosya halinde),25.08.2017-30.10.2020 arası döneme ilişkin tahsilat ve tediye belgeleri, 25.08.2017-30.10.2020 arası döneme ilişkin sgk dosyaları, 25.08.2017-30.10.2020 arası döneme ilişkin personel özlük dosyaların İzmir ilinde 30/10/2020 tarihinde meydana gelen depremde zayi olduğu, İzmir Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün cevabi yazısında 06/11/2020 tarihinde binaya girmenin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile belediye ekipleri hasar raporlarına nazaran sakıncalarına ilişkin olarak bilgilendirildiği, bu nedenle TTK 82/7 maddesindeki zayi koşullarının oluştuğu kanaatine varılmakla davanın kısmen kabulüne karar verilmekle,
İzmir … Noterliği’nce tasdik edilen 2020 yılı/dönemi defterlerinden yevmiye defteri, envanter defteri, defter-i kebir şeklinde tasnifi ve dökümü yapılan evrakın noter tasdikine tâbi olması itibari ile davanın zikredilen evrak bakımından kabulü ile mezkûr evrakın ayrı ayrı zayi olduğunun tespitine;
Hakkında zayi belgesi verilmesi talep edilen diğer bilcümle evrak yönünden yapılan değerlendirmede;
Hukukumuzda zayi talebine konu evrak hhakında dar yorum değil geniş yorum ile saklama/muhafaza külfet ve mükellefiyeti olan hemen her belge hakkında zayii kararı verilebilceği kabul edilmektedir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi ilamları muvacehesinde zayii müessesesi tetkik edildiğinde;
Esas No: 2012/7395 -Karar No: 2013/5927
“Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.” hükmünü haiz olup, tacirin saklamakla yükümlü olduğu belgeler sınırlı sayıda gösterilmemiştir.
İsteme konu belgelerin TTK’nun 66. maddesi kapsamında tacirin saklamakla yükümlü olduğu belgelerden olup olmadığı değerlendirilmeksizin sadece tasdike tabi ticari defter ve kağıtlardan olmadığı gerekçesiyle talebin reddi doğru değildir.”
“Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.” hükmünü haiz olup, tacirin saklamakla yükümlü olduğu belgeler sınırlı sayıda gösterilmemiştir.
İsteme konu belgelerin TTK’nun 66. maddesi kapsamında tacirin saklamakla yükümlü olduğu belgelerden olup olmadığı değerlendirilmeksizin sadece tasdike tabi ticari defter ve kağıtlardan olmadığı gerekçesiyle talebin reddi doğru değildir.”
Esas No: 2010/4830-Karar No: 2011/15704
“Dava, TTK.nun 68 nci maddesi hükmüne dayalı zayi belgesi verilmesi istemine ilişkin olup, mahkeme kararında denetlemeye elverişli yasal dayanakları da gösterilmeden müstahsil makbuzlarının TTK. nun 68 nci maddesi kapsamında sayılan defter ve belgelerden olmadığı sonucuna varılması doğru görülmemiş, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir”
Ancak davanın talep ve muhtevasının çokça da genişlemesinin yanı sıra hukuken infazı kabil olmayacak, tereddüt hasıl edebilecek , keza maddi hadise ve fiili hayatın gerçekleri ile akışında karar ihdasına yer olmayan ya da 3.kişilerce kullanımı halinde dahi bağlayıcılığı,geçerliliği olmayacak evrak bakımından da tatbikat talep ve dava hakkını sınırlama istikametinde fikir serd etmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, Esas No: 2007/14903 -Karar No: 2009/3716
“Dava, 1986 yılında basılmış boş fatura ve irsaliyelerin çalındığı iddiasına dayalı zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, çalınma iddiasının TTK’nun 68/4 ncü maddesiyle sayılan olaylardan olmadığı gerekçesiyle de dava reddedilmiştir. Oysa, anılan maddede yazılı “afet” kavramına davacıya kusur izafe edilemeyecek olan ve irade dışında meydana gelen olayların girebileceği gözetilmelidir. Madde de yer alan “gibi” sözcüğü, madde de sayılan olayların sınırlayıcı olmadığını göstermektedir. Bu yöndeki temyiz itirazı doğrudur. Diğer yandan, anılan belgeler evin depo olarak kullanılan garajındaki kerestelerin arasından çalındığı iddia edildiğine göre, tacirin bu defterleri muhafazada kusurlu olduğu da açık olup, muhafazada kusur işlenen defter ve belgeler için zayii belgesi istenemez Davanın mahkemenin kabulü çerçevesinde öncelikle bu nedenle reddi gerekirdi.
Ne var ki, zayi belgesi istemine konu edilen belgeler, boş fatura ve irsaliyeler olup, bunların ele geçirilip doldurulmasının önlenmesi amacıyla bu davanın açıldığı ileri sürülmüştür. Zayii belgesi verilmesi istenebilecek belgelerden olmayan boş fatura ve irsaliyelerin bu davaya konu edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddi gerekirken, aynı sonuca yazılı bir kısım yanlış gerekçelere dayalı olarak varılması isabetsiz ise de, sonucu itibariyle doğru olan kararın değişik gerekçe ile onanması gerekmiştir.”
Bu itibarla diğer talep konusu evrakın da zayiinin tespiti ile iptalin de hukuken ve fiilen fayda bulunmakla tatbikatımız muhafaza zarureti olmayan yahut kanunda tahdidi olarak zikredilmeyen evrak bakımından da dava ve talep hakkının bulunduğuna hükmetmiştir.
Açıklanan gerekçelerle 2 hukuki görüş ve uygulaması arasında bir yol izlenilerek;
*a-
Şirket esas ve feri ticari defterleri açısından noter tasdiki görmüş olanlar yönünden dava kabul edilmiş, diğerleri yönünden de red edilmiştir.
*b-
-Noter tasdiki gören 2019 yılı yevmiye, defter-i kebir ve envanter defterlerinin zayii olduğunun tespitine,
-2020 yılı yevmiye, defter-i kebir ve envanter defterlerine dair talepler bakımından noter tasdiki görmemesi,
-2019 ve 2020ye dair alış-satış fatura ve koçanları, çek-senetler, tahsilat ve tediye makbuzları ve koçanlarına dair talepler bakımından muayyen ve müşahhas hususiyetleri tayin edilmiş evrak olmadığı münasebeti ile bunlar yönünden de red kararı verilmiştir.
HÜKÜM:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
i-Noter tasdiki gören 2019 yılı yevmiye, defter-i kebir ve envanter defterlerinin zayii olduğunun tespitine,
ii-2020 yılı yevmiye, defter-i kebir ve envanter defterlerine dair talepler bakımından noter tasdiki görmemesi ciheti ile reddine,
iii-2019 ve 2020ye dair alış-satış fatura ve koçanları, çek-senetler, tahsilat ve tediye makbuzları ve koçanlarına dair talepler bakımından muayyen ve müşahhas hususiyetleri tayin edilmiş evrak olmadığı ciheti ile reddine,
2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 120,60 TL nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde re’sen davacıya iadesine,
Dair ; davacı vekilinin yokluğunda,
Dair karar gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 341. v.d.maddeleri gereğince (2) hafta içerisinde, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.12/07/2023
Katip …
¸e-imza
Hakim …
¸e-imza