Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/507 E. 2023/31 K. 16.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/507 Esas
KARAR NO : 2023/31

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİH İ : 21/08/2021
KARAR TARİHİ : 16/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; müvekkili, icra dosyasındaki faturada görüleceği üzere, davalıya 33 adet adet sandalye satmış ve bunun için 15.10.2020 tarihli … numaralı 6.000,00 TL’lik fatura düzenlediğini, fatura ve sandalyeler davalıya teslim edildiğini, ancak faturaya konu borç, davalı tarafından ödenmediği için söz konusu ticari alacağın tahsili için davalı aleyhine, İzmir 20. İcra Müdürlüğünün … Esas dosyasıyla icra takibi yaptığını, davalı, İzmir 20. İcra Müdürlüğünün … Esas icra dosyasında yapılan takibe, haksız ve kötü niyetli olarak itiraz etmiş ve takip durduğunu, davaya konu alacak, ticari alacak olduğundan arabuluculuğa başvurulduğunu, ancak davalı, arabuluculuk görüşmesine katılmamış olduğundan anlaşma sağlanmamış ve 12.08.2021 tarihli son tutanak düzenlendiğini, davalı, haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine etmiş olduğundan, İzmir 20. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibine yapılan itirazın iptali, takibin devamı, takip miktarı üzerinden %20 icra inkar tazminatı ve yargılama giderleriyle birlikte davalıdan tahsili için iş bu davayı açma zorunluluğu hâsıl olduğunu, davalı tarafından İzmir 20. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasına yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, takip miktarı üzerinden %20 İcra inkâr tazminatının, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak cevap vermediği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE & NETİCE VE KANAAT:
Bilirkişiden alınan raporda özetle; davacı şirket … 13/08/2020 tarihinde yapmış olduğu 6.000,00 TL’lik satıştan dolayı 07/09/2020 tarihinde mal iadesi ile karşılık gördüğü, hesap böylelikle kapandığı, davalı şirket … Dekorasyon Ltd. Şirketi davacı …’a 07/09/2020 tarihinde 1.296,00 TL lik bir fatura düzenlemiş söz konusu faturaya karşılık davacı … 15/10/2020 tarihinde karşı bir fatura keserek hesabın kapanmasını sağladığı, davacı … son olarak 15/10/2020 tarihinde davalı şirket … Ltd. Şirketine 6.000,00 TL’lik bir fatura düzenleyerek şirketi borçlandırıldığı, davalı şirketin 09/10/2020 tarihinde vermiş olduğu 20/10/2020 vadeli 6.000,00 TL’lik senet ile kapatıldığı, davacı …’nın iş yerinde yapmış olduğum tespitte 6.000,00 TL’lik senedin ödenmediği, ödenmeyen senedin Davacı …’da olduğu görüldüğü, tahsil edilemeyen senedin kayıtlara ters kayıtla işlenmediği görüldüğü rapor edlmiştir.
Dava, itirazın iptaline ilişkindir.
Asliye Ticaret Mahkemeleri, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi gereğince ticari davalara bakmakla görevlidir.
Ticarî davalar, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde sayılmış olup, buna göre, “Her iki tarafın da ticarî işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin a), b), c), d), e) ve f) bentlerinde sayılan davalar” ticari dava olarak adlandırılmıştır.
TTK’nun 4. maddesine göre; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticarî nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticarî dava olarak sayılan dava türleri mutlak ticarî davalar, tarafları tacir olan ve tarafların ticarî işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nispi ticari davalardır. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticarî işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6102 Sayılı TTK’nın 4. maddesi uyarınca, bu hükümde sayılan mutlak ticari davaların yanısıra her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları nispi ticari dava sayılır.
Anılan Yasa’nın 5/1. maddesi uyarınca, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine ve tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemeleri tüm ticari davalara bakmakla görevlidir. Görev hususu yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilip incelenmelidir.
Davacının tacir sıfatının tespiti bakımından Kahramanmaraş ve Gaziemir Vergi Dairelerine, Kahramanmaraş Ticaret Sicili Müdürlüğü, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Federasyonu’na yazılan müzekkereler yazılmış, yazı içeriklerinden davacının tacir sıfatının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Somut olayda, davacı tarafından açılan itirazın iptaline ilişkin davada, 6102 sayılı TTK nun 4/1 maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağının hüküm altına alındığı, buna göre bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerektiği, Kahramanmaraş Selçuk Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün müzekkere cevabı dikkate alındığında, … vergi kimlik numaralı mükellefi …’ın VUK’nun 177. Maddesinin 1 ve 3 numaralı bentlerinde yer alan nakdi limitlerin yarısını, (2) numaralı bendinde yazılı nakdi limitinin tamamını aştığı, 1. sınıf tacir olduğu;
Ancak sıfatın devamlılığı ve müstakarlığının da dava şartı ve taraf sıfatı açısından istikrarlı ve değişmez olmasının gerektiği, 1.sınıf tacir olduğuna dair bilgilerin 2016 yılına ait olduğu,
Buna mukabil takip eve davanın 2020 ve sonrasında dair olduğu, belli bir vergi döneminde limit üstü vegi dilimlerinde olmakla beraber esnaf odası nezdinde marangoz-mobilyacı meslek sınıfına kayıtlı olduğu,
Kahramanmaraş Ticaret Sicili Müdürlüğünce müstenidat ticaret sicil gazetesi de gönderilerek
…-… … TİCARET şeklinde şahıs işletmesi şeklinde kaydı bulunduğu bildirilmiş olsa dahi,
TTK da tanımlı şirket ya da ortaklığına dair bilgi olmayan, şifahi ya da yazılı müracaatla tescil yapılabilen şahıs işletmesi müessesesinin şirket ya da ortaklığına müteallik olmadığı anlaşılmakla,
Açıklanan gerekçelerle işbu davanın TTK 4/1 maddesi kapsamında nispi ticari bir dava da olmadığı, davanın çözümünde, genel görevli ve yetkili mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu, mahkememizin görevli bulunmadığı kanaatine varıldığından, dava şartı yokluğundan, davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisi cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
Davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olması nedeni ile, davanın göreve ilişkin dava şartı bulunmadığından HMKnın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince usulden REDDİNE,
Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Kararın kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde veya kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi kararının tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde taraflarca mahkememize başvurulması halinde dosyanın görevli ve yetkili İzmir Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, yasal süre içerisinde başvuru yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılacağına,
HMK 331/2 maddesi gereğince harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Mahkememiz görevsizlik kararı sonrasında görevli ve yetkili mahkemede yargılamaya devam edilmemesi halinde bu husus belirtilerek mahkememize başvurulması halinde harç ve yargılama giderleri konusunda mahkememizce karar verilmesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı,davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 341. v.d.maddeleri gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.16/01/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza