Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/501 E. 2021/763 K. 24.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/501
KARAR NO : 2021/763

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/08/2021
KARAR TARİHİ : 24/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasında tüm dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının … İli, … İlçesi, … mahallesi, …-… Pafta, … Ada,… Parselde tapuya kayıtlı ve …-…-… … Mah., …/… Sokak, No:… adresinde kain taşınmazın maliki olduğunu, bu taşınmazına Kargo ve Lojistik Tesis inşa ederek bu tesisi uzun dönem kiralama ile … kargo ismiyle tanınan ve Türkiye’de … Sanayi ve Tic. A.Ş. olarak bilinen firmaya kiraya vermek istediğini, işin mahiyetinin ve maliyetinin büyüklüğü, yabancı bir firma ile iş yapılacak olması sebebiyle davalının 2012 yılında müvekkili firma ile irtibata geçtiğini, davalı ile müvekkili firma yetkilisi arkadaş olduğunu, davalının, müvekkilinin bu tür tesislerin inşaatı konusundaki tecrübesini, deneyimini ve Uluslararası projelerde yer aldığını bildiğini, bu nedenle Danışmanlık, Mühendislik, Dizayn, Finans, Tasarım, Müteahhitlik ve taahhüt içeren projenin müvekkili firma tarafından gerçekleştirilmesi konusunda mutabakata vararak taraflar arasında sözleşme imzalandığını, müvekkili şirketin bu işte sadece tesisin inşası işini yürütmediğini, arsa vasfındaki taşınmazın üzerinde söz konusu tesisin yapılabilmesi için 118 parselasyon uygulamasını yaptırmış olduğunu, 118 parselasyonuna bağlı olarak arsa üzerinde hak sahibi olan 2 kişi ile uzlaşma sağlayarak arsa ile irtibatlarının kesildiğini, arazinin sınırlarının belirlenmesi sağlanarak Bornova Belediyesinden ticari taşınmaz olarak imar iznine başvuru yapılabilir hale dönüştürüldüğünü, …’in hazırlattığı proje ile taşınmaz uyumlu hale getirilerek inşaat ruhsatı alınması prosedürü takip edilip sonuçlandırıldığını, … Şirketinin müvekkili ve davalı ile birlikte yaklaşık 2 yıl boyunca Arsa Maliyetleri, İnşaat Maliyetleri, Kar Beklentisi ve Yatırımın Geri Dönüş zamanı gibi unsurları baz alarak kendi yatırım bütçeleri içerisinde kalacak şekilde birden fazla alternatifli kira hesaplama tabloları oluşturmuş olduğunu, böylece … şirketinden alınacak kiranın 48.000,00 USD olması kararlaştırıldığını ve müvekkili şirketin katkılarıyla davalı ile … arasında uzun süreli kira sözleşmesi imzalandığını, … ile davacı yan kira sözleşmesini imzaladıktan sonra, müvekkili şirketin bu tesisin inşasına derhal başladığını ve tesisin anahtar teslim inşası karşılığında davalıdan, tüm inşaat maliyetinin üzerine %25 müteahhit payı ve +KDV talep edeceğini ve buna yönelik olarak bir sözleşme akdetmek istediğini, davalının teklifi uygun bulduğunu belirttiğini ancak sözleşmeyi imzalamayı çeşitli bahanelerle ertelediğini, müvekkilinin de davalının arkadaşı olması sebebiyle bu konuda fazla ısrar etmediğini, davalının tesisin inşaatı için gereken finansman desteğinin bulunması konusunda müvekkili firma yetkilisinin her türlü çalışmayı yaptığını, … Şirketinin 2 yıllık kira bedeli olan 1.152.000,00 USD nın davalıya peşin ödemesi konusunda ikna ettiğini, kalan kısım için davalının kredi çekme başvurularının olumsuz sonuçlandığını, davalının kredi çekememesi ve finansman sağlayamaması üzerine hem … şirketi ile imzalanan sözleşmede ağır tazminat hükümlerinin bulunması hem de müvekkilinin 6 ay gibi oldukça kısa bir sürede tesisi tamamlaması gerektiğinden davalıya şahsen ve şirketi ile kefil olduğunu ve davalının 3.250.000,00 USD ve sonrasında 600.000,00 USD kredi almasını sağladığını ve tesisin inşası için gerekli finansman sorununun müvekkilli sayesinde çözüldüğünü, kredinin çekildiği … bankası … Şubesinde buna ait kayıtların mevcut olduğunu, müvekkilinin dava konusu tesisi 20.08.2016 tarihinde tamamlayarak … firmasına teslim ettiğini ve … firmasının tesiste faaliyet göstermeye başladığını, … firması ile davalı arasında akdedilen kira sözleşmesinde tesisin geç teslim edilmesi durumunda çok ağır cezai şart tazminatı söz konusu olduğundan, davalının tesisin inşası ve teslimi tarihine kadar müvekkiline varılan sözlü mutabakata istinaden ödemeleri yapacağı izlenimi verdiğini ancak tesisin tesliminden hemen sonra – davalının artık müvekkiline ihtiyacı kalmadığını düşünerek- ödemeler konusunda sorun çıkarmaya başladığını, davalının en sonunda müvekkiline olan borcundan kurtulmak amacıyla İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesinde …/… E. Sayılı dosya ile müvekkili şirkete borçlu olmadığına dair bir dava açtığını, müvekkili şirketin söz konusu dava dosyasına delil olarak dava konusu Kargo ve Lojistik Tesisinin anahtar teslim inşası için yapmış olduğu tüm harcamaların faturasını ve bu faturaların bedelinin ödendiğine ilişkin banka dekontlarını sunduğunu, İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesinin dosyasında yapılan bilirkişi incelemesi sonunda 10.09.2020 tarihli Bilirkişi Heyeti Raporuna göre müvekkili şirketin alacağının toplam 18.767,762,47.-TL olduğu yönünde görüş bildirildiğini, davalının ise toplamda müvekkili şirkete 14.126.774,00.-TL ödeme yapmış olduğunun tespit edildiğini, bu bilirkişi heyeti raporuna göre müvekkili şirketin davalıdan alacağı bakiyenin 4.640.988,00.-TL olduğunu, müvekkili şirketin ticari defterlerine göre davalıdan müvekkili şirketin alacağının 4.927,375,23.-TL olduğunu, aradaki farkın ise davalının eksik işler için yaptığını iddia ettiği ancak belgesiz ve faturasız işler maliyetler toplamı olan 353.776,50.-TL’sının bilirkişilerce müvekkili şirketin alacağından düşürülmüş olmasından kaynaklandığını, taraflar arasında dava konusu tesisin anahtar teslim inşasına ilişkin olarak yazılı bir sözleşme mevcut olmadığından B.K.’nun 481. Maddesi gereğince müvekkili şirketin alacağının tespitinin gerektiğini bildirerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla tarafları ve konusu aynı olan İzmir … Asliye Hukuk mahkemesine ait …/… E. Sayılı dosyası ile iş bu dosyamızın birleştirilmesine, müvekkili şirketin davalıdan alacaklı olduğu 4.927.375,23-TL’nin tesisin teslim tarihi olan 20.08.2016 tarihinden itibaren işleyecek olan ticari reeskont avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin tacir olmayıp göz doktoru olduğunu, müvekkilinin 27.400 m2 olan sonra uygulama ile 13034 m2 ye düşen … İli, … İlçesi, … mahallesi, …-… Pafta, … Ada, … Parselde tapuya kayıtlı ve …-…-… … Mah., …/… Sokak, No:… adresinde kain taşınmazın maliki olduğunu, bu taşınmazın, … kargo ismiyle dünya çapında tanınan ve Türkiyede … Sanayi ve Tic.A.Ş. olarak faaliyet gösteren firma; depolama ve kargo dağıtım amacı ile kiralanmak istendiğini, müvekkilinin 25 yıllık Göz Hastalıkları uzmanı olduğunu, yapılan işin müvekkilinin tacir faaliyeti yahut ticari işletmesi ile ilgili olmadığını, Bu nedenlerle davaya bakmakla görevli mahkeme İzmir Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, görev bakımından istinaf incelemesinde bulunan kök dava olan İzmir …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …/… E. S.lı dosyanın beklenilmesi ve işbu davanın içeriği ile tarafların aynı olması nedeniyle birleştirilmesine karar verilmesi gerektiğini, taraflar arasında bu konuda imzalanan eser sözleşmesinin, Mal Sahibi ile Müteahhit arasında Akdedilen Yapım Sözleşmesi başlıklı sözleşme olup, bu sözleşmenin taraflar arasındaki ana sözleşme olduğunu, taraflarca başkaca bir sözleşme veya ek protokol imzalanmadığını, sözleşmede sözleşme bedelinin yer almadığını, sözleşmede bedelin yer almamasının sebebinin tarafların uzun yıllardan beri dost olmaları ve davalı firmanın yetkilisi olan …’ın bu işi maliyetine yapacağını söylemesi olduğunu, eserin … Firması tarafından projelendirilmesinin nedeninin maliyetin belli olmaması ve dostluk ilişkileri kapsamında sözleşmenin imzalanması olduğunu, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun “Değere Göre Bedel” başlıklı 481. Maddesi gereğince eser sözleşmelerinde eserin bedeli önceden belirlenmemiş veya yaklaşık olarak belirlenmiş ise sözleşme bedelinin yapıldığı yer ve zamanda eserin değerine ve yüklenicinin giderine bakılarak belirleneceğinin ifade edildiğini, bu kapsamda taraflar arasında imzalanan sözleşmede de bedel konusunda bir belirleme yapılmadığını, davacının kök davadaki cevaplarıyla bu davadaki cevaplarının taban tabana zıt olduğunu, müvekkilinin borçlu olmak bir yana davacı yandan alacaklı olduğunu, davacı tarafın yapmış olduğu eserin maliyet bedelinin ve eksik işlerin tespiti amacıyla İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… D.iş sayılı dosyasından tespit yapıldığını, sunulan bilirkişi raporunda davalının yapmış olduğu işlerin maliyetinin (7.281.054,92)TL olduğu, inşaatta var olan eksik ve hatalı imalatlarının bedelinin KDV hariç (266.503,84)TL ve eksik işlerinin yapım süresinin iki aylık bir sürede yapılacağının tespit edildiğini, ancak o dosyada dahi yapılan eksik ve hatalı işlerin bedelinin de eksik ve hatalı hesaplandığını, buna dair haklarını saklı tuttuklarını, tespit dosyasındaki bilirkişi raporundaki aleyhe hususları kabul etmemek şartıyla davacı tarafın tespit raporunda da tespit edildiği üzere eksik ve hatalı imalatlar yaptığının anlaşıldığını, İzmir … Asliye Hukuk Mahemesinin …/… Esas sayılı dosyasında bilirkişi incelemesinin hatalı olup, Borçlar Kanunu 481. Maddesine ve Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarına zıt olduğunu, davacının dava konusu inşaat ile alakası olmayan bir çok kaleme ilişkin harcama kalemlerini de kök dava dosyasına sunduğunu, inşaat ile alakası olamayacak harcama kalemlerinin davalıların farklı şantiyelerde kullandığı çok açık olan malzemelerin tek tek listelenerek sunacakları uzman görüşünde tablo halinde tespit edildiğini bildirerek öncelikle görev yönünden İzmir Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf incelemesinde bulunan İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesi …/… E. sayılı dava dosyası yönünden HMK madde 165/1 gereğince yargılamanın bekletilmesine, istinaf incelemesi sonucuna göre görevli mahkemedeki kök dava dosyası ile le işbu dava dosyasının birleştirilmesine, yapılacak yargılama neticesi, haksız ve dayanaksız işbu davanın reddine, davanın ikamesi tamamen kötü niyetli olduğundan davacının HMK 329.maddesi uyarınca disiplin para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyasında davacının … , davalının … İnşaat ve Tic Ltd Şti olduğu belirlenmiş, dosyaya ibraz edilen davacı vekilinin 13.10.2021 havale tarihli dilekçesi ekinde İzmir BAM … Hukuk Dairesi’nin …/… Esas , …/… Karar sayılı 01.10.2021 tarihli kararıyla İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesi ‘nin …/… Esas , …/… Karar sayılı dosyasında verilen görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verildiği belirlenmiştir.
Somut olayda davacı tarafça davalı aleyhine taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 4.927.375,23 TL’nin davalıdan tahsiline yönelik iş bu davanın açıldığı, davalının tacir olmadığı, davanın 6102 Sayılı TTK’da düzenlenen mutlak ticari davalardan olmadığı, bu nedenle mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu, görev hususu kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında resen incelenmesi gerektiğinden davanın HMK 114/1-c ve HMK 115/2 maddesi gereğince mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine ilişkin aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK’nun 114/1-c ve HMK 115/2 maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın Reddine,
2-Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin görevli olduğuna,
3-Karar kesinleştiğinde ve HMK 20. Madde gereğince talep halinde dosyanın görevli İzmir Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
4-Harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, İstinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.24/11/2021

Başkan …
(e-imzalıdır)

Üye …
(e-imzalıdır)

Üye …
(e-imzalıdır)

Katip …
(e-imzalıdır)