Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/50 E. 2021/802 K. 01.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/50 Esas
KARAR NO : 2021/802

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/01/2021
KARAR TARİHİ : 01/12/2021
K. YAZIM TARİHİ: 09/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; borçlu aleyhine İzmir …. İcra Müdürlüğü …….. Esas sayılı dosyası ile ilamsız genel haciz yoluyla takip başlatıldığını, ancak borçlu tarafından yetkili mahkemeye ve borca haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini ve takip durdurulduğunu, ancak borçlu tarafından yapılmış olan itiraz kötü niyetli olduğunu, borçlunun maliki olduğu …. plakalı araç arızalanmış ve çekici aracılığıyla müvekkili şirkete getirildiğini, müvekkili şirket, araçtaki türbin arızasını türbini değiştirmek suretiyle gidermiş ve türbin ve radyatör temizliği yapıldığını, bu temizliklerin anlamlı hale gelebilmesi adına türbin ve radyatördeki kirliliğe sebep olan filtrelerin de değiştirilmesi zorunlu hale geldiğini, bu sebeple filtreler de değiştirildiğini, bu işlemlerin tümünün yapılması müvekkili şirket çalışanları ile sağlandığından işçilik ücreti de eklenerek 31.12.2019 tarihinde 12.980-TL tutarında fatura düzenlendiğini ve davalıyı mağdur etmemek adına aracını teslim ettiğini ve bu tutarı cari hesaba kaydettiğini, tüm bu işlemlerin tamamlanmasının ve fatura düzenlenmesinin üzerinden aylar geçtikten sonra 10.04.2020 tarihinde davalı EFT yolu ile 6.000-TL tutarında ödeme yapılmışsa da 6.980-TL bakiye borç kaldığını, müvekkili şirket, davalıdan … plakalı aracın tamir edilmesinden dolayı alacaklı olduğunu, davalı tarafından ödenmeyen alacağın tahsili amacıyla İzmir ……… İcra Dairesi’nin ……. Esas sayılı icra dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ardından davalı tarafından 09.11.2020 tarihli dilekçe ile haksız ve kötü niyetle işbu borca ve ferilerine itiraz edilmiş ve takip durdurulduğunu, borçlunun haksız ve hukuki temele dayanmayan itirazının iptali gerektiğini, müvekkilinin defter ve kayıtlarında da açıkça görülen bir borç için davalı tarafın yapmış olduğu itiraz haksızdır ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkilinin mevcudiyeti bariz olan alacağına haksız yere itiraz edilmiş olduğundan müvekkilinin alacağının sağlanması için işbu itirazın iptalini ve borçlu hakkında asıl alacağın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde belirtilen hususları kabul etmediğini, davanın İzmir ilinde açılması kanuna aykırı olduğunu, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğunu, davanın açıldığı tarihteki yerleşim yerinin Tunceli olduğunu, dolayısıyla söz konusu davaya bakmaya yetkili mahkeme Tunceli mahkemeleri olduğunu, bu sebeple yetki itirazında bulunduğunu, maliki olduğu 62 AB 202 plaka sayılı aracın türbin arızası nedeni ile davacı şirket yetkilileri ile görüşmeleri sonucunda aracın arızasını giderebileceklerini, bu işlem karşılığında işçilik ücreti ile birlikte 6.000 TL ödeme yapmam gerektiğini kendisine söylediklerini, bunun üzerine araç davacı şirket bünyesinde servise bırakılmış ve aracın arızası giderildiğini, yapılan işlemler sonrasında toplamda 12.980 TL ücret talep edildiğini, davacı şirket tarafından 12.980 TL ücret talep edilmesi haksız ve hukuka aykırı olduğunu, zira araç arızası giderilmeden önce yapmış oldukları görüşmeler sonucunda tarafından 6.000 TL ücret alınacağı hususunu kendisine söylediklerini, arızanın giderilmesi hususunda hangi işlemler yapılacağı, işçilik ücreti vs. konuşulmuş ve ücret buna göre belirlendiğini, kendisinin de bu anlaşma üzerine aracın arızasının giderilmesini kabul ettiğini, şayet en başından kendisine ücretin 12.980 TL olacağı söylenmiş olsa idi aracı tamir etmek maksadı ile davacı şirket ile anlaşma yapmayacağını, ilk etapta kararlaştırdığımız 6.000 TL ücret davacı şirkete EFT yolu ile gönderdiğini, yapmış olduğu bu ödeme sonrasında haksız ve hukuka aykırı olarak İzmir ….İcra Müdürlüğünün ….. sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, tarafınca bu takibe konu borca ve yetkiye itiraz edildiğini, itiraz üzerine takip durmuş ve davacı şirket tarafından arabulucuya başvurulduğunu, yapılan toplantı neticesinde anlaşamadıklarından ötürü davacı tarafından söz konusu davayı açtığını, davacı tarafından sonradan tek taraflı olarak kesilen faturayı kabul etmediğini, davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, gerekirse giderilen arızalar hususunda rapor aldırılması için dosyanın bilirkişiye gönderilmesini, öncelikle yetki itirazımın kabulüne ve dosyanın Tunceli iline gönderilmesine, şayet yetki itirazım kabul edilmeyecekse de davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE & NETİCE VE KANAAT:
İzmir…. İcra Dairesi’nin ….. Esas sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine cari hesap alacağının tahsili amacıyla 6.980,00 TL cari hesap alacağının tahsili amacıyla ilamsız yolla takibe girişildiği, ödeme emrinin borçluya 05/11/2010 tarihinde tebliği ile süresi içerisinde borçlu tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Otomotiv Bilirkişi Prof.Dr….’ın düzenlemiş olduğu 05/08/2021 tarihli bilirkişi raporunda; dava konusu …plakalı DAF çekici aracın turbo arızası nedeniyle çekici marifetiyle davacı servise getirilmesi ve arızanın serviste giderilmesi için yapılan işlemlerin yerinde olduğu, tamir onarım, yedek parça ve işçilik toplamı olarak istenen KDV dahil 12.980,- TL bedelin uygun olduğu, davalının iddiasını doğrulayan herhangi bir belgeyi dosyaya sunmamış olması ve yapılan tamir ve onarımın turbo değişimi dahil 6.000,- TL bedel kaarşılığı yapılmasının amaca hizmet eden bir tamir ve onarım olmadığı bildirilmiştir,
Dava; İİK nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce toplanan deliller ile hüküm kurmaya yeterli bulunan bilirkişi raporu dosya kapsamı ile birlikte değerlendirilerek;
Davalının maliki olduğu …. plakalı aracın arızalanması nedeniyle çekici aracılığı ile davacıya ait servise getirildiği, davacı şirket, davalıya ait araçta türbin arızasını türbini değiştirmek suretiyle giderdiği ve türbin ve radyatör temizliği yapıldığı, türbin ve radyatördeki kirliliğe sebep olan filtrelerin değiştirildiği ve tüm bu işlemler nedeniyle davacı şirketin işçilik ücreti de eklenerek 31.12.2019 tarihinde 12.980-TL tutarında fatura düzenlendiği,
Davalının 10.04.2020 tarihinde EFT yolu ile 6.000-TL tutarında ödeme yapıldığı ve 6.980-TL bakiye borç kaldığı, davacının davalıdan kalan bakiye borcun tahsili için İzmir …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında 6.980,00 TL asıl alacak için icra takibi yapıldığı, davalının borca itiraz üzerine icra takibin durdurulduğu, duran takibe ilişkin iş bu itirazın iptali davasının açıldığı;
Bu cihetle temeldeki hizmet sunumuna, (teknik anlamda temizlik ve parça değişimi konulu eser sözleşmesi sayılabilecek) dair mukavele ve hizmet bedeli olarak mezkur masrafın davalıdan istenildiği, davalıca kısmi ödeme yapılmakla birlikte kalan miktar için ödeme de bulunulmadığı,
Cevap dilekçesinde serd edilen hususlar bağlamında faturaya istinaden talep edilen bedel bulunduğu görülmekle başlangıçta 6.000 TL talep edildiği ve masrafın bundan ibaret olduğuna dair savunmaya itibar edilmemiş, kaldı ki fatura ve ödeme tarihleri arasındaki zaman dilimi ve bu bağlamda faturanın daha önceden düzenlenmiş olması, ödemenin daha sonra olması da savunmanın mesnedsiz olduğuna delalet etmiştir.
Esas sözleşmenin ifa edilmeyen kısmının cari hesaba dönüştürülmesi ve müstenidat icra takibinin de cari hesap sebepli başlatılması, her ne kadar taraflar arasında TTK 89.ve devamı hükümleri mucibince geçerli bir cari hesap sözleşmesi bulunmamakla birlikte taraflardan birinin tacir olması, takip ve itirazın iptalinin faturadan doğan alacağa dair olması nazara alınarak davanın
Yetki itirazına ilişkin olarak ta HMK 10.madde “Sözleşmeden doğan davalarda yetki” başlığı ile “MADDE 10- (1) Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir.” düzenlemesinin yanısıra 6098 sayılı Borçlar Kanunu İfa yeri madde başlığında “MADDE 89- Borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir. Aksine bir anlaşma yoksa, aşağıdaki hükümler uygulanır;” hükmü sonrasındaki alternatif bend 1’e göre “1. Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde,” şeklindeki hükümler dairesinde hem HMK hem de TBK yetki ve ifa yerine dair düzenlemeler bağlamında yetkinin İzmir’de olduğu anlaşılmıştır.
Hüküm kurmaya yeterli bulunan bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonunda düzenlenen rapora göre, dava konusu …. plakalı DAF çekici aracın turbo arızası nedeniyle çekici marifetiyle davacı servise getirilmesi ve arızanın serviste giderilmesi için yapılan işlemlerin yerinde olduğu, tamir onarım, yedek parça ve işçilik toplamı olarak istenen KDV dahil 12.980,- TL bedelin uygun olduğu, davalının iddiasını doğrulayan herhangi bir belgeyi dosyaya sunmamış olması ve yapılan tamir ve onarımın turbo değişimi dahil 6.000,- TL bedel kaarşılığı yapılmasının amaca hizmet eden bir tamir ve onarım olmadığı, bu cihetle eksik ifanın sabit olduğu anlaşıldığından;
Açıklanan gerekçeler muvacehesinde davacının davasının kabulüne, davacı tarafından davalı aleyhine İzmir ……. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile yapılan takibe davalının vaki itirazının 6.980,00 TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin asıl alacak yönünden devamına, hükme esas olan 6.980,00 TL alacak üzerinden takip tarihinden itibaren hesaplanacak ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalı tarafından yapılan itirazın haksız ve alacağın likit olduğu kabul edildiğinden hüküm altına alınan 6.980,00 TL alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, icra inkar tazminatı yönünden fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın KABULÜNE,
Davacı tarafından davalı aleyhine İzmir 5. İcra Müdürlüğünün 2020/9313 esas sayılı dosyası ile yapılan takibe davalının vaki itirazının 6.980,00 TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin asıl alacak yönünden devamına,
Hükme esas olan 6.980,00 TL alacak üzerinden takip tarihinden itibaren hesaplanacak ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davalı tarafından yapılan itirazın haksız ve alacağın likit olduğu kabul edildiğinden hüküm altına alınan 6.980,00 TL alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, icra inkar tazminatı yönünden fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-İşi biten takip dosyalarının hüküm kesinleştiğinde İzmir ….cra Müdürlüğüne iadesine,
4-Alınması gereken 119,20 TL nispi ilam harcından, peşin alınan 84,30 TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 39,30 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5- Davacının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir ve tayin edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
6- Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvuru harcı, 84,30 TL peşin harç, 8,30 TL vekalet harcı, 11,00 TL e-tebligat, 57,00 TL tebligat gideri, 500,00 TL bilirkişi masrafı toplamı 720,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
7-HUAK 18/A mad gereğince zorunlu arabuluculuk kapsamında suçüstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL arabulucuk giderinin 6831 sayılı yasa hükümlerine göre davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
8-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
Dair ; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 341. v.d.maddeleri gereğince ( 2 ) hafta içerisinde,İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/12/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza