Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/493 E. 2022/117 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/493 Esas
KARAR NO : 2022/117

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 13/08/2021
KARAR TARİHİ : 10/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı şirket ………/İzmir adresinde bulunan ve …, …, …, …, ………’e velayeten babası … tarafından kurulan ……. Ticaret Sicil Numaralı, … Vergi Numaralı ve … Mersis Nolu …’nin 22/09/1981 tarihinde tescil edildiğini ve işbu şirketin 29 Eylül 1981 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilan edildiğini, anılan şirketin, manifatura, konfeksiyon, mefruşat, halı, kilim, giyim süs-ziynet eşyası, ev eşyaları, mobilya, dayanıklı tüketim malları imalatı ile bu nevi mallarla ilgili sanayi tesisleri kurmak ve işletmek amacıyla faaliyete başladığını, bunun akabinde 11/09/2013 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde İzmir Ticaret Müdürlüğü tarafından yayınlanan ”Münfesih olmalarına veya sayılmalarına rağmen Türk Ticaret Kanunu geçici 7nci maddesi uyarınca Müdürlüğümüz tarafından kendilerine yapılan ihtar ve 25/04/2013 tarihli 8307 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde yayımlanan ilana rağmen süresi içerisinde bildirimde bulunmayan ve aşağıda bilgileri yer alan anonim ve limited şirketlerin 04/09/2013 tarihinde ticaret sicilinden resen silindikleri tescil ve ilan olunur.” şeklindeki ilan ile …’nin ticaret sicilinden silindiğini, söz konusu şirketin 11/09/2013 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinden de görüleceği üzere 6335 sayılı kanun ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen geçici madde 7 hükmü uyarınca yapılan ihtar ve sicil gazetesinde 25/04/2013 tarihinde yapılan ilana rağmen süresi içinde bildirimde bulunulmadığı için Ticaret Sicil Müdürlüğü’nce 04/09/2013 tarihinde ilan olunarak münfesih olduğunu ve re’sen terkin edildiğini, şirketin tüzel kişiliğinin ticaret sicilinden terkin ile sona ereceğini, tüzel kişiliğin sona ermesi için de, tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanması gerektiğini, tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmışsa, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile, şirketin tüzel kişiliğinin sona ermeyeceğini, müvekkilinin yediemin deposu bulunduğunu, davalı şirkete ait … plaka sayılı aracın, müvekkilinin yediemin deposunda muhafaza altına alınmasından kaynaklanan yediemin ücretinin tahsili amacıyla İzmir 7. İcra Müdürlüğü nezdinde ve … esasına kayıtlı olarak 11/08/2021 tarihinde takip başlatıldığını, takibe konu alacağın, 11.08.2021 tarihli, 6.000,00 TL tutarlı yediemin ücreti ve 11.08.2021 tarihli, 500,00 TL tutarlı çekici ücreti olmak üzere toplamda 6.500,00 TL tutarında olduğunu, şirketin terkin edilmesi sebebiyle alacağın tahsiline ilişkin icra işlemlerine devam edilemediğini, şirkete ait … plaka sayılı aracın satışının yapılmadan tasfiye işlemlerinin tamamlanması, tasfiye işlemlerinin usulsüz olduğunu gösterdiğini, … plakalı aracın EGM kaydının çıkarılması halinde, taşıt malikinin, davalı şirket olduğunun görüleceğini, bu itibarla, tasfiyenin usulsüz yapılmasından dolayı, yapılan sicilden silinme işleminin iptali gerektiğini, ihyası istenilen şirketin ticaret sicilinden terkin ediliğinden; bu davada husumeti, ticaret sicil müdürlüğüne ve şirket tasfiye memurları bulunmadığından şirket yönetim kurulu üyelerine yönelttiklerini, icra takibi işlemlerine devam edilebilmesi için İzmir …İcra Müdürlüğü’nün … numarasına kayıtlı alacağa özgü olarak …nin ihya edilerek tesciline karar verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesine talep etmiştir.
Davalı … Müdürlüğü cevap dilekçesinde özetle: Sicil kayıtlarının tetkikinde … ‘nin
22/09/1981 tarihinde Müdürlüğe tescil edildiğini, en son tescil edilen genel kurulun
12/12/2007 tarihinde tescil edildiği bu tarihten sonra herhangi bir genel kurul tescili yapılmadığını, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun geçici 7. Maddesi uyarınca çıkarılan Münfesih Olmasına Veya
Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin
Tasfiyelerine Ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ 5. Maddesinin (ç ) uyarınca
01/04/2013 tarihinde münfesih sayılarak tescilli adresine ihtarda bulunulduğunu, bu hususun
25/04/2013 tarih 8307 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlandığını, yasal süresi içerisinde ihtara yanıt verilmemesi nedeniyle 04/09/2013 tarihinde sicil kaydının resen
silindiğini, bu hususun 11/09/2013 tarih 8402 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlandığının tespit edildiğini, dava konusu ihyası talep edilen şirketin sicil kaydının 04/09/2013 tarihinde silindiğinden yasal süresinde açılmayan işbu davanın öncelikle süre
yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, Müdürlük tarafından gerçekleştirilen resen terkin işlemlerinin 6102 Sayılı TTK’nun geçici 7.
Maddesi ve Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim Ve Limited
Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine Ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ’de
belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde uygulandığını, münfesih durumda olduğu tespit edilen şirketlere/yetkililerine ihtarnameler keşide
edildiğini ve fakat TTK’nun gereği basiretli tacir olan ilgiler tarafından yasal süresinde
Müdürlüğe herhangi bir bildirimde/başvuruda bulunulmaması üzerine resen terkin işlemi
süreci işletildiğini, Müdürlüğün de esasen işbu davada zorunlu
yasal hasım olduğunu, bu nedenlerle yasal süresinde açılmayan
davanın süre yönünden reddine,
Müdürlüğü davanın türü itibariyle yasal hasım konumunda olduğundan ve davanın
açılmasına sebebiyet vermediğinden Müdürlüğü aleyhine yargılama gideri ve vekâlet
ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve …’e tebligat yapılmış, davaya cevap verilmemiştir.
Davalı …’e tebligat aşamasında davacı vekilinin davadan feragat ettiklerini bildirir 09/12/2021 tarihli dilekçesini dosyaya ibraz ettiği, davacı vekilinin vekaletnamesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu, davadan feragatin davayı sona erdiren taraf işlemlerinden olduğu ve HMK’nun 311.maddesi gereğince kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğu nazara alındığında davacı tarafın feragati nedeniyle davanın reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafın vaki feragati nedeniyle davanın Reddine,
2-Harçlar Kanunu 22. Madde gereğince alınması gerekli 53,80 TL harcın peşin alınan 59,30 TL’den mahsubu ile bakiye 5,50 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde davacı taraflara iadesine,
Dair tarafların yokluğunda verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/02/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır