Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/488 E. 2022/204 K. 07.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/488
KARAR NO : 2022/204

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 12/08/2021
KARAR TARİHİ : 07/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait araçta zarar meydana geldiği, değer kaybı oluştuğunu, sigortalının, müvekkilinin aracına çarpması sonucu kaza olduğunu ve asli kusurlu bulunduğunu, kusur yönünden bir anlaşmazlık bulunmadığını, 27.04.2021 Tarihinde Sigorta şirketine başvuru yapıldığını, Trafik Kazası nedeniyle değer kaybı zararı için gönderdiği dilekçede, zararların tazminini talep ettiğini, bilirkişiden rapor alınarak asıl değer kaybının belirlenmesini talep ettiklerini, müvekkiline ait araçta meydana gelen değer kaybının Yargıtay İçtihatlarına uygun, piyasa koşullarına göre yapılan hesaplamanın hükme esas alınmasını talep ettiklerini, aracın yaklaşık 50.000 TL masraf yapılarak yeniden kullanılabilir hale getirildiğini, arabuluculuk, Yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin yargılama giderlerine eklenmesini, davalılara yüklenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davacı tarafın değer kaybı talebi bulunduğunu, Uyuşmazlığa konu Davaya karışan aracın müvekkili sigorta şirketi tarafından Zorunlu Mali Sigorta Poliçesi bulunduğu, (…numaralı poliçe) 24.02.2021 Tarihli kaza nedeniyle meydana gelen hasarı, aracın kasko sigortacısı olan … Sigorta tarafından karşılandığını, aracın kasko sigortacısı olan … Sigortadan, hasarın kurgu hasar olduğunu, daha sonra bu hususun ispatlanamadığından ödeme yapıldığının bilgisi alındığı, Genel şartlar ekinde yer alan teminat dışı haller ve hesaplama yöntemi gözetilerek değerlendirme yapılmasının gerektiğini, aracın ağır hasarlı olduğundan ve çekme belgeli işlem yapıldığından, Yargıtay İçtihatlarına göre herhangi bir değer kaybı bulunmadığını, aracın ağır hasarlı olduğu ve çekme belgeli işlem yapıldığı TRAMER Kayıtlarında görüldüğünü, trafik sigortası genel şartları uyarınca çekme belgeli işlem görmüş araçların değer kaybı taleplerinin teminat dışı kaldığını, bu hususta çeşitli Yargıtay kararları sunduklarını, bilirkişiden rapor alınarak asıl değer kaybının belirlenmesini talep ettiklerini belirterek davanın esastan ve usulden reddine karar verilmesini savunmuştur.
Yapılan yargılamada taraf delilleri toplanmış, dosya otomotiv uzmanı bilirkişi …’a tevdi edilmiş, bilirkişinin kök ve ek raporunu ibraz ettiği ve hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu anlaşılmıştır.
Dava; 24/02/2021 tarihli trafik kazası nedeniyle davacının değer kaybına ilişkin maddi zararının tahsili için açılan maddi tazminat davasına ilişkindir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Tüm dosya kapsamı birlikte incelenmekle; tarafların uyuşmazlık noktalarının, trafik kazası sonucunda meydana gelen zararın başka sigorta şirketince ödemesinin yapılıp yapılmadığı, daha önce ağır hasar kaydının olup olmadığı, alacağın varlığı ve miktarı hususlarında ihtilaf bulunmakla araçta meydana gelen değer kaybının tespiti noktalarında toplandığı anlaşılmakla, toplanan deliller, tarafların beyanları, ayrıntılı ve gerekçeli karar yazmaya yarar bilirkişi kök ve ek raporu ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında; Kaza sonrası, taraflar arasında tutulan, maddi hasarlı anlaşmalı kaza tespit tutanağının Tramer merkezince yapılan kusur dağılımına göre

… plaka sayılı araç sürücüsünün %100 kusurlu, … plaka sayılı araç sürücüsünün ise kusursuz olduğu, bilirkişi tarafından hesaplanan hasar bedelinin 122.004,17 (yüzyirmiikibindört.TL.onyedi.KRŞ.) KDV dâhil olarak tespit edildiği, bu bedelin, hasar tarihinde aracın onarımın ekonomik olmayacağı, araca yapılacak yeterli ve doğru onarım için belirlenen yüksek bedel, otomotiv piyasa koşullarına uygun olmadığı, aracın pert-total işlemine alınarak, araç sahibine tam ziya ödemesi yapılmasının otomotiv piyasa koşullarında daha uygun bir seçenek olduğu, davacı tarafın arabuluculuk bürosuna başvuruda bulundukları ve ikame araç bedeline ilişkin davacının arabuluculuk görüşmelerinde taleplerinden vazgeçtikleri ancak taraflar arasında değer kaybına ilişkin anlaşma sağlanamadığı, davalı şirket tarafından Davacı yana değer kaybı için, ödeme yapılmadığı, Anayasa mahkemesinin 09.10.2020 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 17.07.2020 tarih ve 2019/40 E. 2020/40 K. Sayılı kararı uyarınca “aracın markası, modeli, kilometresi, geçmişi, kullanım şekli, mevcut hasarın niteliği, hasarlı bölgelerin özelliği, onarım için yapılan işlemler ve TRAMER kayıtlarına yansıyan hasar miktarı” dikkate alınmak suretiyle Yargıtay tarafından benimsenen ve içtihatlarda belirtilen “kazadan önceki “ikinci el piyasa rayiç değer ile kaza meydana geldikten ve onarım yapıldıktan sonra ikinci el değeri arasındaki fark” değer kaybını oluşturmaktadır. Ancak pert-total, tam zayii durumunda aracın hasarlı hali (sovtajı) araç sahibine bırakılarak anlaşma yapılsa dahi toplam bedel üzerinden piyasa rayiç değerinin ödendiği bir gerçektir ve bilirkişi tarafından dava konusu araçta değer kaybı oluşmayacağı kanaatine varıldığı, aracın geçmişte hasar kaydının bulunduğu, sonuç olarak aracın geçmişte hasar kaydının bulunduğu, aracın hasar tarihinde 184.827 km’de olduğu, bilirkişi kök ve ek raporunda aracın km’sinin dikkate alındığı ve araçta değer kaybına ilişkin hak doğmuş ise bu km’de de değer kaybı tazminatı doğabileceği anlaşılmakla dava konusu aracın kaza nedeniyle onarımı ekonomik olmadığından bu sebeple hem mevzuat hem de yerleşik içtihatlar doğrultusunda araçta değer kaybı meydana gelmediği kanaatine varılmakla davacının davasının reddine karar verilmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-davacının davasının REDDİNE,
2-Peşin alınan 59,30 TL harçtan alınması gerekli 80,70 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 21,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacının yapmış olduğu yargılama harç ve yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı … Sigorta A.Ş kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm gününde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 50,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Sigorta A.Ş’ye verilmesine,
5-1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan 6183 sayılı kanun hükümleri kapsamında tahsiline,
Dair karar HMK 341 vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer mahkemeye verilecek dilekçe ile istinaf yoluna başvurabileceği belirtilerek davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulden anlatıldı.07/03/2022

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)