Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/485 Esas
KARAR NO : 2022/877
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/08/2021
KARAR TARİHİ : 12/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı… tarihli … nolu 135.012,65 TL tutarlı faturanın keşide edildiğini, aynı gün içinde kesilmiş olan… nolu faturada kdv hatası yapılmış olduğundan … nolu faturanın kesildiğini, bu faturaya karşılık davalının … ‘den 45.000,00 TL’lık ödeme yaptığını, bakiyeyi göndermediğini bunun üzerine borçlu hakkında İzmir 5. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasıyla … tarihinde 139.512,65 TL Asıl Alacak üzerinden takip başlatıldığını, davalı itiraz dilekçesi ile takipteki borca işlemiş faize böyle bir borcunun bulunmadığını beyan edip itiraz ederek takibi durdurduğunu, arabuluculukta da anlaşılamadığını, ancak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla icra takibine yapılan itirazın şimdilik 90.000,00 TL’lık kısmının iptali ile takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin kesilmiş olan faturaya ilişkin ürünleri almak için davacı ile anlaştığını ve 45.000,00 TL de ödeme yaptığını, ancak ürünlerin müvekkiline teslim edilmediğini, üstelik haksız ve kötü niyetli takiple de karşı karşıya kaldığını, borcu kabul anlamına gelmemek üzere istenen işlemiş faizin de haksız olduğunu, bir satım işleminde davacı tarafın sattığı malın miktarını ve alıcıya teslimini, davalı taraf ise yaptığı ödemeleri, uygun bir şekilde olduğunu ispat etmek zorunda olduğunu, bu davada da malı teslim ettiği ispatının davacı tarafın yükümlülüğü olduğunu beyan ederek davacının davasının reddine, müvekkil hakkındaki İzmir 5 İcra Müdürlüğü’nin … E.sayılı takip dosyasının iptaline, davacının %20 den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiş ve savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE & NETİCE VE KANAAT:
İzmir 5. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı İzmir 17.Noter’den … … Nolu ihtarnamesi ile alacağını talep etmiş alacak bakiyesi ödenmeyince İzmir 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyasıyla … tarihinde 135.012,65 TL Asıl Alacak+4.500,00 TL İşlemiş Faiz olmak üzere Toplam 139.512,65 TL üzerinden takip başlatılmış, davalı itiraz dilekçesi ile takipteki borca işlemiş faize böyle bir borcunun bulunmadığını beyan edip itiraz ederek takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
SMMM Bilirkişiden alınan bilirkişi raporunda özetle; davacı ile davalı arasındaki ticari ilişkinin … Yılında olduğu, davacının İzmir 17.Noter’den … … Nolu ihtarnamesi ile alacağını talep ettiği, alacak bakiyesi ödenmeyince İzmir 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyasıyla … tarihinde 135.012,65 TL Asıl Alacak+4.500,00 TL İşlemiş Faiz olmak üzere Toplam 139.512,65 TL üzerinden takip başlatıldığı, davalı itiraz dilekçesi ile takipteki borca işlemiş faize böyle bir borcunun bulunmadığını beyan edip itiraz ederek takibi durdurduğu,
Ancak davacı vekilinin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla icra takibine yapılan itirazın şimdilik 90.000,00 TUlık kısmı ile takibin devamını talep ettiği,
Davalıya çekilen İzmir 17.Noter … … Nolu ihtarname nedeniyle (ihtarname dosyada bulunmaktadır ) ihtar tarihi itibariyle faiz istenebileceği,
Davacının dava tarihi itibariyle 90.012,65+599,26 TL İşlemiş Faiz olmak üzere 90.611,91 TL alacağı olduğu, davalının %20 oranında tazminata mahkum edilmesi ve yargılama giderleri, vekalet ücretleri ile ilgili kararın Mahkemeye ait olacağı rapor edilmiştir.
Mahkememizce Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne, Esnaf Sanatkarlar Odasına ve Vergi Dairesi’ne müzekkere yazılmış olup davacının tacir olup olmadığı yönünden araştırma yapılmıştır.
Davacının sıfatının tespiti bakımından yazılan müzekkerelere Vergi Dairesi(Kadifekale Vergi Dairesi Müdürlüğü) 2.sınıf tacir olduğu, İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğünce kaydına rastlanılmadığı, İzmir Esnaf ve Sanatlar Odaları Birliğince … meslek grubu ile … kayıt tarihi bilgisi ile kaydının devam ettiği şeklinde cevap verildiği anlaşılmıştır.
Dava, İİK nun 67.maddesi uyarınca itirazın iptali istemine ilişkindir.
Asliye Ticaret Mahkemeleri, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. Maddesi gereğince ticari davalara bakmakla görevlidir.
Ticarî davalar, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde sayılmış olup, buna göre, “Her iki tarafın da ticarî işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin a), b), c), d), e) ve f) bentlerinde sayılan davalar” ticari dava olarak adlandırılmıştır.
TTK’nun 4. maddesine göre; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticarî nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticarî dava olarak sayılan dava türleri mutlak ticarî davalar, tarafları tacir olan ve tarafların ticarî işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nispi ticari davalardır. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticarî işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesini değiştiren 6335 sayılı Kanun ile asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki, iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp, görev ilişkisi haline getirilmiştir. Görev ilişkisi mahkemece re’sen davanın her aşamasında nazara alınan ve kamu düzeninden sayılan bir dava şartıdır. Ancak, 6335 sayılı Yasa’nın 38. maddesi uyarınca 6102 sayılı TTK’na eklenen geçici 9. madde ile bu kanunun göreve ilişkin hükümlerinin, bu kanunun yürürlüğe girdiği … tarihinden önce açılan davalarda uygulanmayacağı, bu davaların açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan kanun hükümlerine tabi olduğu belirtilmiştir.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesi uyarınca, bu hükümde sayılan mutlak ticari davaların yanısıra her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları nispi ticari dava sayılır. Anılan Yasa’nın 5/1. maddesi uyarınca, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine ve tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemeleri tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.
Somut olayda, taraflar arasındaki uyuşmazlığınİzmir 5. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında alacağın varlığı ve miktarı, icra inkar tazminatı talep koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı, davalının Vergi Dairesi(Kadifekale Vergi Dairesi Müdürlüğü)bilanço esasına göre defter tuttuğu(1.sınıf tacir), İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğünce kaydına rastlanılmadığı, İzmir Esnaf ve Sanatlar Odaları Birliğince … meslek grubu ile … kayıt tarihi bilgisi ile kaydının devam ettiği anlaşıldığı, davalının tacir niteliğinde bulunmadığı gözetildiğinde eldeki davanın TTK 4/1 maddesi kapsamında nispi ticari bir dava olmadığı, davanın çözümünde, genel görevli ve yetkili mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu, mahkememizin görevli bulunmadığı kanaatine varıldığından, dava şartı yokluğundan, davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
Davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olması nedeni ile, davanın göreve ilişkin dava şartı bulunmadığından HMKnın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince usulden REDDİNE,
Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Kararın kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde veya kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi kararının tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde taraflarca mahkememize başvurulması halinde dosyanın görevli ve yetkili İzmir Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, yasal süre içerisinde başvuru yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılacağına,
HMK 331/2 maddesi gereğince harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Mahkememiz görevsizlik kararı sonrasında görevli ve yetkili mahkemede yargılamaya devam edilmemesi halinde bu husus belirtilerek mahkememize başvurulması halinde harç ve yargılama giderleri konusunda mahkememizce karar verilmesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı ,davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 341. v.d.maddeleri gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. ..12/12/2022
Katip …
Hakim …