Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/468 E. 2021/455 K. 13.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/468 Esas
KARAR NO : 2021/455

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 02/08/2021
KARAR TARİHİ : 13/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; dava konusu senedin, müvekkilinin Torbalı’da bulunan dava dışı …isimli firmadan araç kiraladığı esnada ilgili şirket tarafından müvekkilinden teminat maksadıyla alınmış olan senet olduğunu, araç kiralama işlemi sırasında ne araç kiralama sözleşmesinin ne de senet örneğinin müvekkiline verildiğini, müvekkilin …’a herhangi bir borcu bulunmadığı halde teminat maksadıyla alınmış olan boş senedin gerçeğe aykırı bir şekilde sonradan davalı … adına 23.000,00 TL. bedel üzerinden doldurulduğunu, aralarında herhangi bir borç ilişkisi bulunmadığı halde davalı tarafından kötü niyetle İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra dosyası ile müvekkil aleyhine icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin davalı ile herhangi bir tanışıklığı olmadığı gibi, aralarında borç doğuracak herhangi bir hukuki ilişki de bulunmadığını, menfi bir durumun ispatı olanaksız olduğundan dava konusu senette yazılı bedelin hangi borç ilişkisine dayandığı, senedin ne maksatla alındığı davalı tarafından somut bir şekilde ortaya konulması gerektiğini, icra takibine konu olan senet incelendiğinde lehtarın … olarak yazıldığı ve ödeyecek olan muhatap kısmında TC kimlik numarası üzerinde tahrifat yapıldığının gözlemlendiği, ilgili icra takip dosyasında alacaklı olarak görünen kişinin … olmasına rağmen senet üzerine … olarak yazılması ve müvekkili muhatabın TC kimlik numarası üzerinde tahrifat yapılmış olması, senedin gerçek bir borç ilişkisine dayalı olmadığı ve sonradan doldurulduğuna delalet ettiğini, konuya ilişkin 13/07/2021 tarihinde açığa atılan imzanın kötüye kullanılması sebebiyle davalı ve dava dışı …yetkilisi hakkında Torbalı Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğunu, bu nedenlerle davanın kabulü ile müvekkilinin davalıya borcunun bulunmadığının tespitine, geçersiz ve bedelsiz senede dayalı olarak başlatılmış olan İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra takibinin iptaline, takip haksız ve kötü niyetle açılmış olduğundan davalı aleyhine takip konusu bedelin %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, senedin müvekkiline iadesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi ile; müvekkili adına davacı taraf aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasında 23.000,00-TL değerinde senede dayalı olarak ikame edilmiş olan icra takibi kapsamında borçlu olmadığının tespiti ile müvekkili aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi talep edildiği, davacı tarafından sunulan dilekçede açıkça kötü niyetli olarak, takibe konu senedin teminat senedi niteliğinde olduğu; dava dışı …firmasına, davacı ile aralarında kurulduğu iddia olunan kiralama sözleşmesi kapsamında teslim edildiğinin ifade edildiğini, davacı taraf her ne kadar takibe konu senedin teminat senedi olduğunu, dava dışı firmaya aralarındaki sözleşme kapsamında teslim edildiğini ifade etmişse de alacaklı müvekkili … yönünden bahse konu iddiaların herhangi bir geçerliliği bulunmadığını, öte yandan takibe konu senet, teminat senedi niteliğini haiz olmadığından davacı tarafın bu yöndeki iddialarının hukuken kabulünün mümkün olmadığını, takip talebi ekinde İzmir … İcra Müdürlüğü dosyasına ibraz edilen senet metninden de görüleceği üzere davacı/borçlu taraf açıkça müvekkili …(…)’ya 23.000,00-TL ödeme taahhüdü altına girmiş olup senet altındaki imzanın davacı tarafça inkar edilmediğini, hal böyleyken davacı tarafça inkar edilmeyen imzayı içeren, Türk Ticaret Kanunu uyarınca geçerlilik koşullarını da taşıyan senet bakımından açılan davanın reddi gerektiğini, ayrıca davacı tarafça sunulan dilekçede senedin “teminat senedi” olarak verildiği beyan edilmişse de takip dayanağı senet “teminat” hususunda herhangi bir şerh içermediğinden davacının bahse konu iddiasının somut olaya uymayan ve hukukilikten uzak iddiasının bu yönüyle de reddi gerektiğini, bu nedenlerle açıkça haksız ve müvekkil yönünden hukuki temele dayanmayan işbu davanın reddine, yargılama gideri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.
6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesinde, Sulh Hukuk Mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanun’una göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürler, hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda; dosya kapsamından tacir olduklarına dair delil sunulmayan tarafların arasındaki temel uyuşmazlığın araç kiralama sözleşmesine dayandığı, taraflar arasında işbu araç kira sözleşmesine dayalı olarak verildiği iddia olunan teminat senedi iddiasına dayalı takip nedeni ile davacının, davalıya borçlu olmadığının tespiti istemiyle açılan bu davada taraflar arasındaki uyuşmazlığın araç kiralama sözleşmesinden kaynaklandığı, araç kiralama sözleşmesine dayalı işbu menfi tespit talebine ilişkin davaya HMK. 4/1-a maddesi gereğince Sulh Hukuk Mahkemelerince bakılması gerektiği, uyuşmazlığın çözümünde Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu anlaşılmakla, görevsizlik nedeniyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafından açılan iş bu davada Mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin İzmir Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, HMK.nun 115/2.maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2- Kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içinde, kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde gönderme talebinde bulunulduğu takdirde dava dosyasının görevli İzmir Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Aksi takdirde HMK 20/1.maddesi son cümlesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına dair ek karar düzenlenmesine,
3- HMK’nun 331/2.maddesi gereğince;
a-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi halinde harç ve yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
b-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmemesi halinde, 3b hükmüne göre karar verildiğinde talep halinde yargılama giderlerine mahkememizce hükmedilmesine,
4-Sair hususların görevli mahkemede değerlendirilmesine,
5-İş bu kararın taraflara tebliğine,
Dair , davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.13/09/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza