Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/440 E. 2022/233 K. 14.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/440 Esas
KARAR NO : 2022/233

DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ : 29/05/2019
KARAR TARİHİ : 14/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan istirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili kooperatifin İzmir ili Urla ilçesi Karapınar Mevkiinde 178 konuttan oluşan site olduğunu, 30 yıldan beri konutlarda kaynak suyu kullanıldığını, kaçak yapılardan sızan kanalizasyon sularından kaynaklı kirlilik meydana gelmesi nedeniyle kaynak suyunun bozulduğunu, bu nedenle su ihtiyacını karşılamak için kuyu açıldığını, açılan kuyu suyunun Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca denetimden geçtiğini ve 15 yıldır biyolojik arıtmaya tabi tutulduğunu, davalı kurumun site için kanalizasyon şebekesi yapmaması nedeniyle müvekkili kooperatif tarafından arıtma tesisi yapıldığını, arıtma tesisinin ruhsat, elektrik ve işletme giderlerinin kooperatif için büyük külfet olduğunu, kanalizasyon şebekesi tesis edildiğinde bunun sona ereceğini, davalı kuruma defalarca şehir suyu bağlanması konusunda müracaat edildiğini, ancak yeterli su temin edilemediğinden talebin reddedildiğini, 10/09/2018 tarihinde tutulan tutunakla kooperatif bünyesinde açılan kuyu suyu için resen atık su aboneliği başlatıldığını, kooperatifçe bu işlemin hukuka aykırı olduğu yönündeki itirazlarının ilgili idarede dikkate alınmadığını, bugüne kadar 37.317,00 TL ödendiğini, kanalizasyon hizmeti olmayan yerlerde atık su bedeli alınamayacağına ilişkin Yargıtay kararlarını olduğunu, bunun yasal olmadığını, bu nedenle öncelikle müvekkili kooperatifin mağduriyetinin önlenmesi amacıyla İzsu tarafından gelecek aylara ait yansıtılacak olan atık su bedeli ve katı atık toplama bedellerinin dava neticesine kadar davalı kuruma ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, İzsu tarafından hukuka aykırı olarak müvekkili kooperatiften talep edilen atık su bedeli ve katı atık toplama bedellerinden dolayı borçlu olmadığının tespitine ve davacı tarafından ihtirazi kayıt ile ödenen atık su bedeli ve katı atık toplama bedeli 37.317,00 TL nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin 31.05.2019 tarihli ara karar ile reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile; davalı sitede yapılan kontrolde şebeke aboneliği olmayıp mevcut konutlarda artezyen suyu kullanıldığının tespit edildiğini, bununla ilgili olarak tutanak tutulduğunu ve atık su abonelik sözleşmesi imzalamak üzere idareye başvurmaları gerektiğinin bildirildiği, başvuru yapılmadığı takdirde örnekseme atık su aboneliği yapılarak tahakkuk çıkarılacağının bildirildiğini, süre bitiminde davacı site tarafından başvuru yapılmadığından, atık su örnekleme aboneliği yapılarak buna ilişkin yazının 13/12/2018 tarihinde gönderildiğini, davacı site yönetiminin sitede atık su tesisi bulunması nedeniyle atık su aboneliği yapılamayacağına ilişkin yazısı üzerine Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından yapılan incelemede sitenin vidanjör çekim hizmetlerinin …….. Vidanjör şirketi tarafından yapıldığı ve bu şirketin çalışma izninin bulunduğu, atık su deşarj noktasından alınan numunelerin bahçe sulamasında kullanılabilmesi için sulama suyu kalite kriterlerine uyması gerektiğini, bu şekilde davacı site yönetimi ile Büyükşehir arasında çeşitli yazışmalar yapıldığını, davacı sitenin su şebesi aboneliği talebinin yeterli miktarda suyun bulunmasından sonra değerlendirilebileceğinin bildirildiği, davacı sitede atık su üretilmesi nedeniyle atık su kaynağı tanımına girdiğini ve atık su tesislerinden yararlanılması durumunda atık su bedeli ödenmesi gerektiğini, davalı kooperatif içerisinde bulunan arıtma tesisinin çamurunun ve kanal temizliğinin beledeye tarafından çalışma izni verilmiş özel bir vidanjör şirketine çektirmek suretiyle atık su hizmeti alındığını, atık su hizmeti alan her gerçek veya tüzel kişinin atık su abonesi olmak ve atık su bedeli ödemek zorunda olduğunu, davaya ait arıtma tesisinin tam kapasite ile çalışmadığının ve gerekli krediterleri sağlayamadığını, kanalizosyon hizmeti bulunmayan yerlerde de atık su bedeli alınabileceğine ilişkin Yargıtay kararlarığ bulunduğunu belirttiği ve idare aleyhine haksız ve yasal dayanaktan uzak olarak açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini talep etmiştir.
İzmir Ticaret Sicil Memurluğundan davacı Kooperatif kayıtlarının celbedildiği, … İçme Suyu ve Kanalizasyon Dairesi Başkanlığı Yarımada Bölgesi Şube Müdürlüğünden davacı kooperatife şebeke suyu bağlanması ve atık su ile ilgili kayıtlar dosyaya kazandırılmıştır.
Mahkememizce 02/10/2019 tarihli,…..esas ….karar sayılı ilam ile “Davacı tarafından açılan işbu davada Mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, HMK.nun 115/2.maddesi uyarınca davanın usulden reddine, kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içinde, kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde gönderme talebinde bulunulduğu takdirde dava dosyasının görevli İzmir Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,” karar verilmiş, davacı vekilinin kararın istinaf incelemesi yapılarak kararın kaldırılması talebi üzerine mahkememiz dosyası İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesine istinaf incelemesi için gönderilmiş, Dairenin ….. esas …… karar sayılı ilamı ile “Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/10/2019 tarih ve ……. Esas …… Karar sayılı kararının HMK’nin 353/1-a.3 maddesi uyarınca kaldırılmasına” karar verilerek Mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmekle yukarıdaki esas üzerinden yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, dosya uyuşmazlık konularında inceleme yapılmak üzere bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 27/01/2022 tarihli rapor Mahkememizce yeterli ve hükme esas elverişli nitelikte görülmüştür.

Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı kooperatif vekili tarafından kooperatife tahakkuk ettirilen atık su bedelinin ilk dört ay tahakkuk eden miktarına itiraz edildiği, bilirkişiye verilen yerinde inceleme yetkisi ile tanzim edilen rapor içeriğinden 178 haneden ibaret kooperatifin arıtmasının bulunmayıp, bu bağlamda atıkların çukurda toplanarak vidanjör yardımıyla yakındaki arıtma tesisine naklinin yapıldığı, davacı kooperatifin bulunduğu yerde kanalizasyon sisteminin bulunmayıp atık suyunun kooperatifin yaptığı fosseptikte biriktirildiği, vidanjörle alınması herhangi bir yere boşaltılması söz konusu olduğu bu durumda davalı idarenin hizmet verdiğinin kabulünün gerekeceği, işbu atık su ve katı atık toplamı bedelinin deniz, göl, akarsu, yeraltı suyu gibi temiz tutulması ve kirlenmesinin önlenmesi amacıyla tespit edilen alanlarda deşarj edilmek suretiyle hizmet alındığı, toplu yaşamda bu ödemenin yeraltı suyu ve açık kanallarının temiz tutulması amacını içerdiği, bu itibarla davaya konu 28/12/2018 dönemi için toplam 7.338,00 TL, 25/01/2019 dönemi için 15.156,00 TL, 28/02/2019 dönemi için 7.216,00 TL ile 28/03/2019 dönemi için 7.607,00 TL olmak üzere toplam 37.317,00 TL atık su bedeli alınmasının hukuka uygun olduğu değerlendirilmekle davacının istirdat isteminin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
Davanın REDDİNE,
Peşin alınan 637,29 TL harçtan alınması gerekli 80,70 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 556,59 TL nin karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Davacının yapmış olduğu yargılama harç ve yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm gününde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.597,55 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/03/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza