Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/345 E. 2022/456 K. 30.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/345 Esas
KARAR NO : 2022/456

DAVA : Menfi Tespit ve İstirdat
DAVA TARİHİ : 03/06/2021
KARAR TARİHİ : 30/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit ve İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri ile aralarında ticari ilişki bulunan davalı şirket, haksız ve hukuka aykırı bir şekilde müvekkilleri hakkında icra takibi başlatıldığını, müvekkillerinin davalı şirkete herhangi bir borçları bulunmadığını, icra takibi mevcut olmayan bir cari hesaba dayandırıldığını, müvekkillerinin herhangi bir borcu olmamasına rağmen icra takibi başlatılmış olmasının hukuka aykırı olduğunu, bahse konu cari hesaptaki borcun neden kaynaklandığının taraflarınca bilinmediğini, adi yazılı belgeye dayanılarak yapılan icra takibi sonrasında açılan menfi tespit davasında ispat yükünün davalıda olduğunu, davalı şirkete hiçbir borçlarının bulunmaması nedeniyle bahse konu icra dosyasında yer verilen borç tutarında müvekkillerimizin borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini, açıklanan nedenlerle davalıya borcu olmadıklarının tespit edilmesine, davalının haksız ve kötü niyetli takip yapmış olması nedeni ile takip çıkışı miktar olan 41.643,55 TL’nin %20’si üzerinden kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı idareye yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekili bilahare Mahkememize sunmuş olduğu 08/07/2021 tarihli ıslah dilekçesi adı altındaki dilekçesinde, müvekkilleri ile aralarında ticari ilişki bulunan davalı şirketin haksız ve hukuka aykırı bir şekilde müvekkilleri hakkında icra takibi başlattığını, müvekkilinin davalı şirkete herhangi bir borçları bulunmadığını, ancak davalı şirket tarafından İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında açılan tasarrufun iptali davasında, mahkemenin ara kararla verdiği ihtiyati haciz kararı ile müvekkillerinin tüm mal varlıklarına haciz konulduğunu, haciz zorlamasıyla tüm ticari hayatı durma noktasına gelen müvekkilleri tarafından dosya borcu olarak 78.500,00 TL icra dairesine, 2.000,00 TL de harici olarak davalı vekiline ödendiğini, ancak bu borcun ödenmesi tamamen haciz zorlamasıyla olduğunu, bu nedenle de işbu menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam etmek zorunluluğu doğduğunu, müvekkilinin davalı şirkete hiçbir borcunun bulunmaması nedeniyle bahse konu icra dosyasında haciz baskısı ile yapılan ödemenin istirdadına karar verilmesini, maddi bir hata nedeniyle ve dürüstlük kuralına da aykırı olmayacak şekilde sehven 3 kişi olarak gösterdikleri davacı tarafın düzeltilmesine ve davacı olarak …’in belirlenmesine, sehven taraf olarak dosyaya dahil edilen … ve …’in davacı tarafından çıkarılmasını, icra takibi baskısı ile dosya borcunu ödeyen müvekkilinin ödemiş olduğu kısmın istirdadına, davaya istirdat davası olarak devam edilmesini, haciz zorlamasıyla haksız yere ödenen dosya borcu kadar tutar için uygun bir teminat karşılığında davalının menkul ve gayrimenkulleri üzerine, duruşma günü beklenmeksizin, ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizin 09/07/2021 tarihli ara kararı uyarınca, davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin dava konusu olmadığı ve yargılamayı gerektirdiği, İİK 257 ve devamı maddeleri gereğince koşulları oluşmadığı kanaatine varılarak reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Davalı cevap dilekçesinde özetle, öncelikle davacılar tarafından net bir şekilde müvekkili ile ticari ilişkilerinin olduğu ancak İzmir 5. İcra Müdürlüğü’nün ….esas sayılı takibi ve takibe konu edilen alacaktan dolayı müvekkiline borçlu olunmadığının ileri sürüldüğünü, ancak … ve …’in İzmir 5. İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı takibinin esas borçluları olmayıp, ilgili takibin kendileri hakkında başlatılmadığını, İzmir 5. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibinin esas borçlusunun … olduğunu, takip tarihi itibariyle …’in müvekkiline yüklü miktarda borcu bulunmakta olup borçlunun borçlarını ödememesi üzerine alacağın tahsili için borçlu … hakkında İzmir 5. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini ve işbu takibin kesinleştiğini, davacı tarafından da beyan edildiği üzere davacı borçlu … ile müvekkili arasında, araç bakım hizmetlerinden dolayı ticari ilişki olduğunu, …’e ait cari hareket dökümü dilekçe ekinde sunulmuş taraflar arasındaki ticari ilişki, davacıya verilen araç hizmetler, kesilen faturalar ve diğer ilgili tüm ticari kayıtları ilişkiyi ve müvekkilinin, takip tarihindeki alacağını ispatladığını, borçlu … hakkındaki İzmir 5. İcra Müdürlüğü’nün… esas icra takibi 10.08.2016 tarihinde başlatılmış olup borçlu tarafından borcun ödenmemesi ve mal kaçırma kastıyla hareket etmesinden dolayı alacak icra işlemleri ile tahsil edilememiş, İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı tasarrufun iptali davasının açılmasına sebebiyet verilmiş, bu dosya kapsamında da İİK 281 vd maddeler uyarınca ihtiyati haciz alınıp ihtiyati haczin uygulanması üzerine salt ihtiyati hacizlerin kaldırılması için dosya borcu, 16.06.2021 tarihinde icra müdürlüğüne ödendiğini, icra müdürlüğüne yapılan ödeme de her ne kadar … tarafından yapılmış gibi gözükmekte ise de ödemenin … tarafından yapılmış gibi gösterilmesinin asıl nedeninin tasarrufun iptali davasından aciz hali ile ilgili mahkemeyi yanıltmak olup ancak ilgili ödemenin … tarafından yapılmış olup …, …’in nam-ı müstearı olarak ilgili ödemeyi yaptığını, yani borçlu …’in malvarlığını etkileyen bir borç ödemesi söz konusu olmadığını, 16.06.2021 tarihli ödeme ile özellikle haziranda ödemeleri ve çekleri olduğunu yazılı bir şekilde … esas sayılı dosyaya beyan eden … tarafından nam-ı müstearı ile ilgili ödeme yapılarak dosyadaki ihtiyati hacizler kaldırtılmış ve ilgili takip dosyası da icra müdürlüğünce tahsil ile infaza alındığını, bu nedenle … ve … yönünden her iki davacının da taraf sıfatı bulunmadığından davanın usulden reddine, hukuki yarar yokluğundan davanın usulden reddine, haksız ve kötüniyetli davanın reddine, %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin işbu davacılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce deliller toplanılmış, Ticaret Sicil Müdürlüğünden, İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odasına, Şirinyer Vergi Diresine, İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne müzekkereler yazılmış, İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı tasarrufun iptali davasında, davacı …. Ltd. Şti tarafından davalılar …, …, …, … aleyhine 02.04.2020 tarihinde İzmir 5. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından kaynaklanan alacaktan dolayı davaya konu edilen taşıt araçlarının cebri icra yoluyla satışı ve ihtiyati haciz talepli davanın açıldığı ve ihtiyati haciz kararı verildiği,
İzmir 5. İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, 10/08/2016 takip çıkış tarihli, alacaklı … Ticaret Limited Şirketi tarafından davalı borçlu … aleyhine 41.643,55 TL cari hesap alacağı ve faiz/diğer fer’ilerle birlikte icra takibine girişildiği, takibe yapılan itirazın olmadığı anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defter ve belgelerini ibraz etmeleri yönünden kesin süre verilmesine karşın, davacı taraf ticari defter ve kayıtlarını verilen kesin süre içerisinde ticari defter tutmadıklarını bildirmiş, davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde uyuşmazlık konularında inceleme yapılmak üzere dosya bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler … ve … tarafından Mahkememize ibraz edilen ayrıntılı raporlar, Mahkememizce yeterli ve hükme esas almaya elverişli nitelikte görülmüştür.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, uyuşmazlığın İzmir 5. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına dayanak teşkil eden cari hesaptan kaynaklı borç nedeniyle davacının davalı tarafa borçlu bulunup bulunmadığına ilişkin menfi tespit talebinin ve dava tarihinde sonra yapılan ödeme nedeni ile istirdat talep koşullarının mevcut olup olmadığı hususunda toplandığı, her ne kadar davacılar …, … ve … tarafından işbu menfi tespit ve istirdat talebini içerir dava açılmış ise de, incelenen İzmir 5. İcra Dairesi’nin …. esas sayılı dosyasında alacaklı … San.ve Tic. Ltd. Şti tarafından takip borçlusu davacı … aleyhine 10.08.2016 tarihinde toplam 41.643,55 TL cari hesap alacağının tahsili amacıyla ilamsız takiplerde ödeme emri ile takip başlatıldığı, davacılar … ve …’in işbu takip dosyasının tarafı bulunmadığı, her ne kadar davacı vekili tarafından maddi bir hata nedeniyle ve dürüstlük kuralına da aykırı olmayacak şekilde sehven 3 kişi olarak gösterdikleri davacı tarafın düzeltilmesine ve davacı olarak …’in belirlenmesine, sehven taraf olarak dosyaya dahil edilen … ve …’in davacı tarafından çıkarılması yönünde talepte bulunulmuş ise de, davalı şirket vekili 13/07/2021 tarihli beyanlarında taraf değişikliğine muvafakatları bulunmadığını bildirmiş, davacılar vekilinin bu istemi HMK 124. maddesinde düzenlenen tarafta iradî değişiklik olarak nitelendirilemeyeceği gibi, dava şartlarının düzenlendiği HMK nun 114/1-d maddesinde düzenlenen taraf ehliyeti hususunun dava şartlarından olduğu, bu nedenlerle davacılar … ve … yönünden aktif taraf ehliyetinin ve bu itibarla adı geçen davacılar yönünden hukuki yararın da bulunmadığı anlaşılmış,
Öte yandan davalı şirketin yasal defterlerinin SMMM bilirkişi tarafından incelenmesinden, 2015 yılına ait yasal defterlerin 6102 sayılı TTK’nun 64/3. maddesi ve VUK. 221. ve 222. maddeleri uyarınca noter açılış onayının yasal süresinde yaptırıldığı, 2015 yılına ait yevmiye defterinin 6102 sayılı T.T.K 64/3 maddesi uyarınca yapılması gereken noter kapanış tasdikinin yasal süresi içinde yaptırıldığı, davalı tarafından davacı adına düzenlenen faturaların oto yedek parça ve bakım onarımına ait olduğu, aylık KDV hariç 5.000,00 TL beyan sınırı üzerinde olan faturaların BS formları ile ilgili vergi dairesine beyan edildiği, davacı tarafça davalı faturalarına itiraz edildiğine dair bir belgeye rastlanılmadığı, davacı defterlerinin ibraz edilmemesi nedeni ile faturaların davacıda kayıt durumunun tespit edilemediği, taraflar arasında 2015 yılı Nisan ayında başlayan ticari ilişki kapsamında davalı tarafından davacıya oto bakım onarım hizmeti ve malzemelerine ait faturalar düzenlendiği, ticari ilişkin defterlerde açık hesap şeklinde takip edildiği, davalı …’e ait cari hesabın 120 kodlu alıcılar ana hesabı altında … kodlu hesapta takip edildiği, carip hesap hareketlerinde davalı tarafından düzenlenen faturaların davacının borcuna, davalı tarafından yapılan ödemelerin ise davalı alacağına kaydedildiği, 2015 yılında davacı … adına toplam bedeli 59.463,55 TL tutarlı 36 adet fatura düzenlendiği, davacı … tarafından 18.000,00 TL bedelli çek ile ödeme yapıldığı ve bu işlemler sonucunda 10.08.2016 takip tarihi itibariyle davacı …’in davalı şirkete 41.463,55 TL borçlu kaldığı, İzmir 5. İcra Dairesi … esas sayılı dosyada, cari hesapta görülen 41.463,55 TL alacak bakiyesinin talep edildiği, takibe konu yapılan 41.463,55 TL davacı borç bakiyesinin 2018 yılına kadar aynen devam ettiği, sonrasında toplamı 17.135,12 TL olan takip ve dava masraflarının cari hesapta davacının borcuna kaydedildiği, 2021 yılında takip dosyasından yapılan tahsilatların 50.514,77 TL olarak cari hesapta davacının alacağına kaydedildiği, 2022 yılında hareket olmadığı görülmüş olup rapor tarihi itibariyle cari hesapta davacı …’in davalı şirkete 8.083,90 TL borçlu kaldığı, takip dosyasına 16.06.2021 tarihinde … tarafından yapılan 78.500,00 TL ödemeden avukatlık ücretleri ve dosya masrafları kesintisinden sonra kalan kısmının 50.514,77 TL olarak cari hesaba kaydedildiği anlaşılmış,
İzmir 5. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasında takip alacaklısı … San.ve Tic. Ltd. Şti vekilince, takip borçlusu … aleyhine 10.08.2016 tarihinde toplam 41.643,55 TL cari hesap alacağının tahsili amacıyla ilamsız takiplerde ödeme emri ile takip başlatıldığı, 10.08.2016 takip tarihi itibariyle takip borçlusu … ile alacaklı … Oto. Ltd.Şti arasındaki borç/alacak durumu yönünden davalı … Oto.Ltd.Şti defterleri, faturaları incelenerek; … ile … Ltd. Şti arasında 2015 yılının Nisan ayında başlayan ticari ilişki olduğu, davalı … Oto. Ltd. Şti’nin 2015 yılında davacı … adına toplam bedeli 59.463,55 TL tutarlı 35 adet fatura düzenlendiği, faturaların BS Formu ile vergi dairesine beyan edildiği ve yasal defterlerde kayıtlı olduğu, dosya kapsamında faturalara yasal süresinde itiraz edildiğine dair herhangi bir belge bulunmadığı, davacı … tarafından davalı şirkete 18.000,00 TL bedelli çek ile ödeme yapıldığı ve bu işlemler sonucunda 10.08.2016 takip tarihi itibariyle davacı …’in davalı şirkete 41.463,55 TL borçlu kaldığı, İzmir 5. İcra Dairesi …esas sayılı takip dosyasının 24.05.2021 tarihli kapak hesabında takip alacaklısı … Oto. Ltd. Şti’nin takipte kesinleşen alacağı 41.643,55 TL ve faiz/diğer fer’ilerle birlikte dosya bakiye borcunun 78.344,03 TL olarak belirlendiği, 16.06.2021 tarihinde … tarafından İzmir 5.İcra Dairesi 2016/11065 esas sayılı takip dosyasına ihtirazı kayıtla 78.500,00 TL ödeme yapılarak dosya borcunun kapatıldığı, işbu menfi tespit/istirdat talepli dava dosyası yönünden 10.08.2016 takip tarihi itibariyle davacılardan …’in davalı … Oto.Ltd.Şti’ne takipteki asıl alacak tutarı 41.463,55 TL borçlu olduğu ve 24.05.2021 tarihli dosya kapak hesabına göre borcun fer’ileriyle birlikte 78.344,03 olduğu, dava tarihinden sonra davacı … tarafından dosya kapak hesabına göre yapılan 78.500,00 TL ödemenin de takip borcuna karşılık yapıldığı anlaşılmakla, işbu davanın davacılar … ve … yönünden HMK 114/1-d maddesinde düzenlenen aktif taraf ehliyetinin ve hukuki yararının bulunmadığından reddine, davacı … yönünden menfi tespit ve istirdat koşulları oluşmadığından davasının reddine, davacı yanlarla İİK nun 72.maddesi gereğince işbu takip sebebiyle uğramış olduğu zarara ilişkin herhangi bir delil sunulmadığından tazminata hükmedilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
Davanın REDDİNE,
Yasal koşulları gerçekleşmediğinden tazminata hükmedilmesine yer olmadığına,
Peşin alınan 711,17 TL harçtan alınması gerekli 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 630,47 TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı taraflara iadesine,
Davacılar tarafından işbu dava nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
Davalının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. hükümleri uyarınca, takdir ve tayin edilen 6.213,66 TL nisbi vekalet ücretinin davacı …’den alınarak, davalıya verilmesine,
İşbu davada verilen kararın niteliğine nazaran davalı tarafın kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği nazara alınarak, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’nin 7/1 maddesi hükümleri uyarınca, takdir ve tayin edilen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacılar … ve …’den alınarak, davalı tarafa verilmesine,
Taraflarca yatırılan ancak sarf edilmeyen gider avansından kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde taraflara resen iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/05/2022
Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza