Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/314 E. 2022/856 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/314 Esas
KARAR NO : 2022/856

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/08/2018
KARAR TARİHİ : 07/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili İzmir Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkiline hile ve tehdit yolu ile iki adet boş senet imzalattırdığını, daha sonra senetlerin boş kısımlarını doldurarak senetleri tedavüle çıkarttığını, çıplak gözle bakıldığında dahi senetlerde yer alan yazıların farklı olduğunun anlaşılabildiğini, davalının toplamda 480.000- TL bedelli senetleri dayanak göstererek İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasından ihtiyati haciz kararı aldığını ve İzmir 16. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibine giriştiğini, davalının ayrıca davacıdan nakit para da talep ettiğini ve güvenliğinden endişe duyan davacının banka havalesi yolu ile davalının talep ettiği tutarı gönderdiğini, davacı ile davalı arasında senetlerde yer alan tutarlara dayanak oluşturacak herhangi bir borç ilişkisi bulunmadığını, davalının başlatmış olduğu icra takibine İzmir 7. İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile itiraz edildiğini ve davalının eylemleri sebebi ile Bursa 7. Aile Mahkemesi … D.İş sayılı dosyası ile koruma tedbiri alındığını, davacı hakkında davalı tarafından açılan takibin haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek, davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile, davalının haksız ve kötü niyetli takip yapmış olması nedeni ile senette yazılı miktar olan toplam 480.000 TL nin %20 si üzerinden kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili İzmir 12. Asliye Hukuk Mahkemesine vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; öncelikle hile ve tehdit iddialarının bir arada ileri sürülemeyeceğini, hile ve tehdidin ceza hukukundaki anlam ve gerekçelerine bakıldığında bu iki isnadın bir arada olamayacağının aşikar olduğunu, bu durumun dahi davacının iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu gösterdiğini, davacının senedin boş olarak hile ve tehdit ile imzalattırıldığı iddiasına ilişkin bir şikayetinin bulunmadığını, takip ve dava konusu edilen senetlerin kambiyo senedi olduğunu ve bu senetlere bağlı davaların kambiyo hukuku kurallarına göre açılması ve buna göre karar verilmesi gerektiğini, dava dilekçesinde bahsi geçen İzmir 7. İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, Bursa 7. Aile Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası, senet asılları, keşif ve bilirkişi incelemesi gibi açıklamaların bu davanın ne konusunu ne de delillerini teşkil edebileceğini, tüm bunların ilgisi olmayan bu davada davacı tarafın borçtan kurtulabilmek maksadı ile delil oluşturmaya çalışma çabası olduğunu, davacı tarafın hile ve tehdit yönünden somut deliller bildirmediğini, davacı yanın takip konusu edilen senetler nedeni ile müvekkiline borçlu olduğunu, İzmir 7. İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası ile açılan itiraz davasının da kötü niyetli ve hukuka aykırı olarak açılmış olduğunu, davacının kardeşi ile davalının oğlunun arkadaş olduklarını, bu sebeple tarafların arkadaşlıklarının ilerlediğini ve defalarca bir arada olduklarını, sonrasında bu dostluğun iş ortaklığına kadar gittiğini, davacının ekonomik sıkıntılar içinde olduğu dönemlerde davalıdan borç paralar aldığını, bir süre sonra da aldığı bu borçları için iki adet senet imzalamak sureti ile bu borcu belgelediğini, davalının yıllardır ticaretle uğraşan ve ekonomik durumu son derece iyi olan biri olduğunu, davacıya zor zamanlarında yardımcı olduğunu, ancak takip konusu meblağı davacıya bağış olarak vermediğini, davacının bu durumu çok iyi bilmesine rağmen tamamen kötü niyetli olarak işbu davayı açtığını belirterek, açılan davanın reddine, haksız, hukuka aykırı ve kötü niyetli iş bu dava nedeniyle takip bedelinin %20 sinden az olmamak üzere davalı lehine inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İzmir 12. Asliye Hukuk Mahkemesi … esas, … Karar sayılı kararı görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olması nedeniyle görevsizlik kararı verdiği, dosya mahkememize tevzi edilmekle mahkememizin 2021/314 esasına kaydı yapılmıştır.
İzmir 16.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası celp edilmiş tetkikinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu hakkında 19/07/2018 takip tarihinde 30/11/2017 düzenleme 20/02/2018 ödeme tarihli 180.000 TL bedelli, 22/06/2018 düzenleme 22/06/2018 ödeme tarihli 300.000 TL bedelli iki adet kambiyo senedine istinaden düzenlenen İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş … D.İş Karar sayılı ihtiyati haciz kararı dayanak gösterilmek sureti ile 480.000,00 TL asıl alacak, 3.766,44 TL işlemiş faiz, 485,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti ve 101,20 TL ihtiyati haciz gideri olmak üzere toplam 484.352,64 TL alacak üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği ve takibin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Dosya Mahkeme Hakimi … tarafından yargılama yapıldığı, 23/02/2022 tarihli yapılan duruşmada “taraflar arasında ceza soruşturması sonrası verilen takipsizlik kararına dair itiraz incelemesinin ( İzmir 1.Sulh ceza hakimliği …D.İş) mahkeme hakimince yapılmış olması ve bu bağlamda HMK 36/1 hükmü dairesinde re’sen çekilme şartlarının bulunduğu anlaşılmakla; iş bu dosyadan çekinilmesine” karar verildiği, İzmir Adlî Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanlığı (Hâkim İşlemleri Bürosu)’nın 28/03/2022 tarih ve 2022/23Grv. Sayılı yazısı ile Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Genel Sekreterliğinin hukuk mahkemelerinde görev yapan hâkimin davadan çekinmesi veya hâkimin reddi taleplerinin kabul edilmesi durumunda davaya adli yargı adalet komisyonu başkanlığınca görevlendirme yapılacağına dair 24.02.2015 tarihli ve 7422 sayılı yazısı da dikkate alınarak İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/314 Esas sayılı dosyasının İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi Üye Hâkimi … tarafından bakılması tensip edildiğine karar verildiği bildirilmiştir.
Davacı Tanığı … mahkememizde alınan beyanında; “…ben davacıyı tanırım, kendisi öz abim olur, davalıyı da
tanıyorum, aramda husumet yoktur, eski ortağımın babasıdır, bana okumuş olduğunuz 20/02/2018 vadeli 180.000,00 TL bedelli, 22/06/2018 vadeli 300.000,00 TL bedelli senetler hakkında bilgim var fakat düzenlenme anında yoktum, 2012 aralık ayınca davalının oğlu ile ben ve abim ile … ile bir şirkete ortak olup devraldık, 2014 yılında tekrar şirkete kredi çekmemiz nedeniyle mal varlığı daha iyi olan abimin evini bankaya ipotek verdik, 2017 yılında … ve oğluna ayrılmak ve şirketi satmak istediğimizi söyledik, ben şirketi daha yüksel bedel ile satacağım ipoteği kaldırıp size teslim edeceğim dedi, abimden sürekli para istedi, vermezseniz icradan evi sattıracağı şeklinde tehditte bulundu, daha sonra Urla zeytinalanındaki evine gittiğimizde herkes oradaydı, eğer bu senedi imzalamazsanız bu evi sattıracağım dedi, o gün o saatte senedi abim imzalamadı, ordan ayrıldık, abim bundan korktuğu için tam tarihlerini hatırlamadığım bir zamanda bu senetleri imzalamış, her seferinde icradan evi sattıracağım tehdidi ile bu senetleri aldığını düşünüyoruz, dedi, tanığa lüzum gereği şirketteki hisselerini başkalarına bizzat kendilerine satma yönünde girişimde bulunup bulunmadığı ve kredinin kim için verildiği soruldu; şirket hissesini başkalarına satmak istedik ama … bize sattırmadı, ipotek ise şirket için verildi biz çıktığımızda da şirkette kaldı, ipotek hala duruyor, hiçbir şekilde böyle bir para transferi olmamıştır, tanık ücreti istemiyorum..” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı Tanığı … mahkememizde alınan beyanında; “… davacı ….’ın kardeşi … 15 yıldan beri arkadaşımdır, bu vesile ile davacıyı da tanırım; davalının oğlu ile de üniversiteden arkadaşız, davacı …, kardeşi …, yine arkadaşları …, … biraraya gelip ortak bir restaurant kurup işletmeye başladılar, 2014 yılıydı, tarafların kurduğu şirket bankadan kredi çekti, davacı … bunun karşılığında evini ipotek gösterdi, bir süre işler iyi gitmemeye başladı, davacı …, kardeşi … ve … ortaklıktan ayrıldılar, fiilen ayrıldılar, her iki taraftan da duyduğum kadarıyla bir süre sonra davalının davacı … ve kardeşi …’i çağırarak “ben işletmeden zarar ediyorum, artık dayanamayacağım banka kredisin ödeyemiyorum, işletmeyi devredeceğim” dediğini duydum, davalı devamla …’a “sen de evini kaybedeceksin” demiş, bunun karşılığında davacı 180.000,00 TL ve 300.000,00 TL bedelli 2 adet senedi davalı Şadiye’ye vermiş, senetler kimin tarafından düzenlendi bilmiyorum, bu olaydan sonra aralarına kara kedi girdi, husumet doğdu ve dava aşamasına gelindi, ben … tarafından davacı …’a herhangi bir para transferi olmadığını biliyorum, bildiğim kadarıyla … tarafından verilen senetler davalı … veya oğlu … tarafından yapılan masraflar karşılığı verilmiştir, ben her iki tarafla da görüştüğüm için biliyorum, iki taraftan da aynı hikayeyi dinledim, davalı bu konuyla ilgili beni görüşmeye çağırdı, ben halen Karşıyaka girişinde Alaybey’de kuzenimle beraber kentsel dönüşüm projesi yapıyoruz, kuzenimle beraber işi götürüyoruz başkaca ortağımız yoktur, … benim ve kuzenimin yaptığı kentsel dönüşüm projesiyle alakalı olarak davalı veya oğlu ile görüşmüş değildir bizim adımıza onlardan para istemiş değildir, yukarıda isimlerini saydığım 4 kişi tarafından şirket kurulmuştur; şirkette davalının ortaklığı yoktur, benim paranın verildiği veya verilmediğine yönelik görgüm yoktur ancak bilgim vardır onu da yukarıda ifade etmiştim” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı … alınan beyanında özetle;” davacı … 10 yılı aşkın süredir arkadaşım olur. Aynı zamanda davalı … …’nın da oğlu arkadaşım olur. Tarafları bu nedenle tanırım. Davacı ile davalı …’nın oğlu …’nın ortak olduğu 4 ortaklı şirket kurmuştur. Şirketin işlerinin kötüye gitmesi üzerine davalı … otoritesini koyarak şirketin oğlu …’nın üzerine devrinin gerçekleşmesini sağlamıştır. Şirketin durumu zaten kötüye gidiyordu, borçluydu. Şirketin kredi borçlarından dolayı dıavacı …’nun evinin üzerinde ipotek vardı. Davalı … şirketi borçların ödenmesi karşılığında teminat olarak dava konusu senedi aldığını biliyorum. … da borçtan dolayı kendi oturduğu evinin satılmaması için dava konusu senedi …’ya verdiğini biliyorum. Ben bunları …’nun kendisinden duydum. 2019 yılında … Restorant da … ile karşılaştım. Aynı masada oturmamama rağmen konuşmalarını duydum. …’nın banka kredilerini ödeyemediğini, çok zorlandığını, artık ödeme gücünün kalmadığını, …’nun kendisi ile bir şekilde uzlaşmazsa borcu ödemeyeceğini ve evin satışa çıkacağını masada bulunan … ve diğerlerine anlatırken duydum. …’nın oturduğu masada da tanıdıklarım olduğu için ara ara konuşmalara dahil oldum. … kentsel dönüşüm işi yapmamıştır dedi, beyanı okundu” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı …’un mahkememizde alınan beyanında; “ben 13 yıl boyunca Bornova-Altındağ’da davalıya ait beyaz eşya dükkanında çalıştım, 10 ay kadar önce ayrıldım, işten ayrılmadan bir süre önce davacı davalıya ait işyerine geldi, kısa bir sohbetten sonra davalının kızı Sinem hanımın masasına geçti, orada bir şeyler konuşuldu, ne konuşulduğunu duymadım ancak davacının birtakım evrakları imzaladığını gördüm, bu evraklar nedir o konuda bilgim yoktur, davalının Bodrum’da; Zeytinalanı’nda, Çeşme’de gayri menkulleri vardır maddi durumu da çok iyidir” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı Tanığı …’nın talimat yoluyla alınan beyanında özetle; ” Ben davalının oğluyum, ben ve davacının kardeşi … çok yakın arkadaşız, 2001 den beri çok yakın arkadaşız, …ı da bu yüzden çok iyi tanırım, hatta ailecek de görüşmeye başladı, … inşaat mühendisidir, o sırada alaybey yalı mahallesindeki bir kentsel dönüşüm projesi vardı, o dönemde sıkışıktı, babamı da çok iyi tanırdı, 40 yıllık esnaftır kendisi, beni birgün aradı, … ben … amcayla görüşmek istiyorum, bir sıkışıklığım var, nakte ihtiyacım var, biliyorsun Dalyanda evlerim villam var, Dalyandaki bu evleri satım parayı da ödeyeceğim şeklinde teminat olarak söyledi, bu nedenle babama sordum, … tek başına babamın bulunduğu Urladaki zeytinlikli bahçeye gitti, babamla görüştü, bu parayı da almak için gittiğini biliyorum, ama orda alıp almadığını bilmiyorum, 180.000,00 TL’lik senedi Altındağdaki Beko mağazamızda imzalamak suretiyle …ya teslim ettiğini biliyorum, 480.000,00 TL nin nerde verildiği konusunda bilgim yoktur, 480.000,00 TL lik babamın verdiğini biliyorum, babamdan bunu duydum, babamın da İzmirde ve hem de işyerinde kasası olduğunu biliyorum, babam bu 480.000,00TL yi verirken herhangi bir belge almamıştır, çok güvendiği için ve aile dostu olduğu için belge almamıştır, daha sonra senetler alınmıştır, senetlerin boş verildği konusunda bilgim yoktur, yukarıda belirttiğim 180.000,00 TL lik senet verildikten sonra bakiye kalan 300.000,00 TL lik senet ise direkt babamla … iletişime geçmiştir ve bu senedi de … yine Beko Mağazamızda muhasebe işleriyle uğraşan ablama verdiğini biliyorum, verirken de içerisini davacı tarafından doldurulup doldurulmadığını bilmiyorum, bu şekilde 480.000,00 TL lik borca karşılık 480.000,00 TL lik senet alınmıştır, teminat gösterdiği evi de daha sonra satmaktan vazgeçtiğini öğrendik, bu nedenle babam alacağını alamadı, senetler de hile ve tehdit yoluyla düzenlenmiş senetler asla değildir dedi” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı … ‘nın talimat yoluyla alınan beyanında özetle; “Ben davalının kızı olurum, 2017 yılının sonlarına doğruydu, tam tarih hatırlamıyorum, Kasım ayı olabilir, babam … aradı, … yarın gelecek 180.000,00 TL lik bir senet verecek, onu imzalayacak onu teslim al dedi, Altındağdaki dükkanımıza … geldi, senedi ben doldurdum, senetteki tüm yazılar ve rakamlar bana aittir, bu şekilde … imzaladı ve gitti, yaklaşık 6-7 ay sonra yine aynı şekilde … bizim işyerimize geldi, senedin ben yazı ve rakamlarını ben yazdım, o sadece ismini ve imzasını attı, miktar olarak da 300.000,00 TL idi, bu senedi de tanzim edilirken daha öncesinden babam aradı ve teslim edilecek diye söyledi, davacı … kendi iradesiyle isteyerek imzalamıştır, zaten iş yerindeydi, iş yerinde çalışanlar ve müşteriler de vardı, herkesin gözü üzerimizdeydi, ayrı bir oda falan da yoktu, bu senedin hangi nedenle düzenlendiği konusunda bilgim yoktur, ben sadece söyleneni yaptım , senetleri ben tanzim ettim, … da kendi iradesiyle imzaladı, senedi tanzim ederken de … herhangi bir şey söylemedi, ben de sormadım, senedin lehtar kısmına da babamın ismi … olarak yazdım dedi” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı …’nün talimat yoluyla alınan beyanında özetle; “Davalı benim teyzemin kocası olur, senedin nasıl imzaladığı ve nedeni konusunda bilgim yoktur, 2012 yılından beri … benim de ortağımdı, ortaklığın da konusu restauranttı, …, ben … ve …ın kardeşi … 4 kişi olarak ortaktık, o yüzden …ı tanıyorum, 2017 yılında …ın maddi sıkıntısı olduğunu biliyorum, yeni evlenmişti, … amcadan da para istediğini biliyorum, ne kadar para istediğini bilemiyorum, dükkanda … bunu konuşuyordu, paraya ihtiyacı olduğunu söylüyordu, 2017 yılından sonra ortaklığımız ayrılmıştır, …ın bu ortaklık dışında yalıtım ve inşaat işiyle uğraşıyordu, … kendisi borç talep etti ve … amcadan da borç isteyeceğini dükkanda söylüyordu, 2 senedin de hile ve tehditle alınması mümkün değildir, kendisi bence bu iki senedi de kendi rızasıyla imzalamıştır, hile ve tehdit olması mümkün değildir ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının …/… soruşturma sayılı dosyasına yazılan müzekkereye ikmalen cevap verildiği ve dosyaya eklendiği anlaşılmıştır.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda dosyada ki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; davalı tarafça takibe konu edilen senedin davalılar tarafından hile ve tehditle müvekkilinden alındığından bahisle kambiyo senedine dayalı başlatılan ilamsız icra takibi nedeniyle açılan menfi tespit davası olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı tarafın menfi tespit talebinin yerinde olup olmadığı, icra takibi ve dava konusu senetlerin veriliş nedeni, davacının davalıya borcu var ise borç miktarının ne olduğu noktalarında toplandığı,
Eldeki dava, kambiyo senedinden dolayı borçlu olunmadığının saptanması istemine dair olduğuna göre, konunun kambiyo, ispat hukuku açısından ele alınması gerekir.
Görülmekte olan davada, davacı senetteki imzayı inkar etmemiş, davalı tarafından hile ve tehdit ile imzaladığı bononun davalının aldığını, takibe konu yapılan bono sebebiyle alacak-verecek ilişkisi bulunmadığı, bu sebeple davalıya borçlu bulunmadığını iddia ederek, borçlu olmadığının tespitini istemiştir.
Davacı tarafından davalı aleyhine “Mağduru Senedin Hükümsüz Kaldığını Açıklayan Bir Vesikayı Vermeye Mecbur Edilmesi Suretiyle Yağma” suçundan yapılan soruşturma sonucunda İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 12/12/2018 tarih, … Sr. … karar sayılı kararı ile “Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar” verildiği, verilen karara mahkememiz dosyası davacısı olan müşteki vekili tarafından yapılan itiraz üzerine İzmir 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 24/07/2019 tarih ve … D.İş sayılı kararı ile müşteki (davacı) vekilinin itirazının reddine karar verilerek, zmir Cumhuriyet Başsavcılığının 12/12/2018 tarih, … Sr. … karar sayılı “Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar”rının onaylandığı anlaşılmıştır.
Tehdit eylemi; insanın ruh halini etkileyen ve yapısını bozan bu ruh hali içerisinde hareket ettirilip gerçek arzusu isteği dışında olan bir işin maddi ve manevi şekilde zorlanarak yaptırılmasıdır. Hile ise genel olarak, bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı korumak yahut devamını sağlamaktır. Davacının, tehdit ve hile ile kambiyo senedinin düzenlendiği şeklinde ki iddialara yönelik dinlenen tanık beyanlarında bu hususlar açık ve net bir şekilde anlatılmamış davacının kardeşinin beyanında belirtilen taraflar arasında şirket hissesi alımı nedeniyle ilişkinin varlığı ve bu kapsamda sürekli para istenildiği paranın verilmez ise icra kanalı ile evin sattırılacağını tarihlerini hatırlamadığı bir tarihte senetlerin imzalamış şeklinde ki beyanlar bizzat görgüye bilgiye, objektif değerlendirmeye dayalı olmadığı gibi icra kanalı ile evin satılacağı şeklinde ki beyan yasal hakkın kullanıma yönelik bir beyan olup tehdit eylemini oluşturmayacağı ve davacının kardeşi olması hasebiyle objektif değerledirme yapmadığı kanaati hasıl olmuştur. Ayrica yukarıda belirtilen savcılık dosyası ile de kesinleşmiş takipsizlik kararı da mevcuttur. Davacının iddiasını dosyada ki bilgi ve belgeler kapsamında ispatlayamadığı anlaşılmakla davasının reddine, kötüniyet tazminat şartları gerçekleşmediğinden davalı vekilinin kötüniyet tazminat talebinin reddine şeklinde aşağıda belirtir şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklanacağı üzere, davacının davasını ispatlayamadığından REDDİNE,
Kötüniyet tazminat şartları gerçekleşmediğinden davalı vekilinin kötüniyet tazminat talebinin Reddine,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 8.197,20 TL nin mahsubu ile kalan 8.116,5‬ TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davalının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ye göre takdir ve tayin edilen 70.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından işbu davada sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davacının yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde re’sen iadesine,
7-Davalı tarafça yapılan 28,00 TL tebligat gideri, 172,00 TL talimat masrafı olmak üzere toplam 200,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davalının yatırdığı delil avansından kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde re’sen iadesine,
Dair karar HMK 341 vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer mahkemeye verilecek dilekçe ile istinaf yoluna başvurabileceği belirtilerek davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı okunup usulden anlatıldı. 07/12/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza