Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/288 E. 2022/354 K. 18.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2021/288
KARAR NO :2022/354

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/05/2021
KARAR TARİHİ : 18/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı sigorta şirketince ZTS ile sigortalı olan davalı …’in sürücüsü ve …’in ruhsat sahibi (işleten) olduğu … plaka nolu otomobil 29.04.2020 tarihinde müvekkilinin kullandığı şarjlı ecobise çarptığını, kazanın Manisa’nın …İlçesinde … nolu sokağın … nolu sokak ile kesiştiği yerde olduğunu, 29.04.2020 tarihli maddi hasarlı/yaralanmalı trafik kazası tespit tutanağına göre, sürücü … şimdilik yüzde yetmişbeş kusurlu, müvekkili … ise şimdilik yüzde yirmibeş kusurlu olduğunu, ecobisle ilerleyen müvekkilsısı, ecobis ile 30 km/h ten fazla hız yapması mümkün olmadığından müvekkilinin kusursuz olduğunu, müvekkilinin ecobisinde yolcu konumunda olan tanık …’ın da hazırlık ifadesinde herhangi bir hızdan bahsetmediğini, yine davalı sürücü … hazırlık ifadesinde her hangi bir şekilde sinyal vermekten bahsetmediğini, alınacak kusur raporunda bu hususlar açıklığa kavuşacağını, bu kazada müvekkilinin yaralanıp, daimi sakat kaldığını, davacı …’nin trafik kazasına bağlı olarak sol bacağında baldırın kırığı, diz dahil, kapalı tibia üst uç kırığı, kısalık ve yürüyüş bozukluğu ve çeşitli yerlerinde izler(skarlar) meydana geldiğini, müvekkilinin kaza neticesinde psikolojisinin bozulduğunu, kazadan sonra antidepresan kullanmaya başladığını, yine SGK tarafından karşılanmayan kemiklerin kaynamasına yönelik takviye edici gıdalar, çeşitli ilaçlar, baston, destek sehpası alınmış yol ve yemek giderleri yapıldığını, davalı sigorta şirketine sorumlu olduğu … Nolu poliçeden yaptığımız başvuru için hiç bir ödeme yapılmadığını, gerçeğe uygun olmayan çok küçük bir rakam teklif edilmesi üzerine …Arabuluculuk bürosuna arabulucu’ya başvurulduğunu ve anlaşmaya varılamadığını, davalı …’in Akhisar’da ikamet ettiğini, aynı ilçenin insanı olduğunu, kaza günü şikayetçi olmaması halinde müvekkiline her anlamda yardımcı olacağı vaatlerinde bulunduğunu, sonrasında müvekkilinin şikayetçi olmamasını fırsat bilerek, müvekkili ile irtibatı kestiğini ve aramalara cevap vermediğini, baba-oğul olan davalılar … ve … müvekkili ile irtibat kurmadıklarını, müvekkilinin tedavi süresince arayıp sormadıklarını, hiç bir maddi ekonomik yardımda bulunmadıkları gibi hiç bir aşamada yer almadıklarını, kaza neticesinde müvekkilinin maddi ekonomik durumu sarsıldığını, müvekkilinin iş yapamaz birine dönüştüğünü, çeşitli kişilere kendine baktırdığını, kısım kısım bakıcı giderleri ödemek zorunda kaldığını, şuan da ise hiç bir iş yapamadığını, elim kaza neticesinde müvekkilinin sakatlığı nedeniyle duyduğu elem ızdırap ve kederin boyutu büyük olduğunu, psikolojik anlamda da tedaviye muhtaç hale gelen müvekkili ile aramalara cevap vermeyen ve müvekkili ile hiç bir şekilde muhatap olmayan davalıların yüzleşmesi ve bir araya gelmeleri hiç bir şekilde mümkün olamadığını, kazada kendisine ait otomobile sahip olmasının maddi ekonomik durumu müvekkilinden daha iyi durumda olan ruhsat sahibi davalı …’in ve dikkatsiz ve sorumsuz sürücü …’in hakkaniyet gereği müvekkiline bir nebze de olsa manevi tazminat ödemesi gerektiğini, talep makul ve hakkaniyete uygun olduğunu, müvekkilinin … … Hastanesinin acil servisinde ilk tedaviyi gördüğünü, aynı hastanede tedavisi devam ettiğini ve ameliyat olduğunu, sonrasında …Devlet Hastanesinde 2. Ameliyatını olarak platin takıldığını, sağlık kurulu raporunu …… hastanesinden temin ettiğini, müvekkilinin Salihli SGK’dan raporlu olduğu sürelere ilişkin hiç ödeme almadığını, başka hiç bir yerden ve kuruluştan ve gerçek kişi davalılardan hiç bir nam altında hiçbir ödeme almadığını, müvekkilinin maddi ve manevi zararının karşılanabilmesi için işbu belirsiz alacak davasının açılması zorunluluğu hasıl olduğunu, müvekkilin sürekli iş göremezlik oranının, geçici iş göremezlik süresinin, bakıcıya ihtiyacı olup olmadığının, ne kadar süre ihtiyacının olduğunun ve tedavi, iyileştirme giderlerinin ayrı ayrı tespitini, her bir alacak kalemi için fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla davacı için şimdilik 50,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 25,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı 25,00 TL tedavi ve iyileştirme gideri ile bakıcı giderinin haksız fiilin gerçekleştiği tarih olan 29.04.2020 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden poliçe limitini aşmamak üzere tahsiline ve fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla davacı müvekkili için 50.000,00 TL manevi tazminatın ve poliçe limiti aşılırsa, aşılan kısım için tespit edilecek tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müşterek ve müteselsil sorumluluk prensibine göre davalılar … ve …’den müşterek ve müteselsilen tahsiline, davalılar … ve …’in muvazaalı mal kaçırma ihtimaline binaen; tespit edilecek araç ve taşınmazlarına teminatsız olarak tedbir konulmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraflara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; söz konusu dava yetkisiz mahkemede açıldığını, 2918 sayılı KTK’ nın 110. maddesinde “Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabileceği” … hükmünü haiz olduğunu, yine HMK’ nın 6.maddesinde de “Genel yetkili Mahkeme; davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihte ki yerleşim yeri mahkemesidir” şeklinde düzenlenme, bulunmasına rağmen; işbu dava, ne genel yetki kuralı gereği davalıların yerleşim yeri mahkemesinde, ne de sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemesinde açılmadığını, bu bakımdan yetki itirazında bulunduklarını, dava da “Yetkili Mahkeme”, müvekkili sigorta şirketinin yerleşim yeri İstanbul olması sebebiyle HMK madde 6/1 gereği; İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, bu bakımdan yetki itirazlarının kabulü ile davanın yetki yönünden reddine karar verilmesini talep etiklerini, yetkisiz mahkemede açılan işbu davanın yetkili İstanbul Mahkemelerine gönderilmesini, Trafik Kanunu ve Trafik Sigortası Genel Şartları düzenlemelerindeki yükümlülükler yerine getirilmeden iş bu dava ikame edildiğinden, HMK 115 maddesi gereği dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddini, her durumda davacının dosyaya sunduğu rapor iyileşme süresi tamamlanmadan, yönetmelik hükümlerine aykırı şekilde düzenlendiğinden hükme esas alınmamasını, kabul görmemesi halinde maluliyet oranı hususunda anlaşmazlık olduğu dikkate alınarak öncelikle belirtilen adli tıp birimlerinden birine gönderilmesini, her durumda maluliyet tazminat hesabının TRH-2010 yaşam tablosu ve %1,8 teknik faiz dikkate alınarak belirlenmesini, her durumda belirlenecek tazminat tutarından %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılmasını, davacı tarafın kusura ilişkin iddiaların reddini ve sorumluluğa esas kusur oranlarının tespit edilebilmesi için konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılmasını, ceza dosyasının akıbetinin sorulmasını, her durumda celbini, poliçe teminat kapsamında yer almayan geçici iş göremezlik tazminatı, tedavi ve bakıcı giderine ilişkin taleplerin reddini, davacının faize ilişkin taleplerinin reddini, müvekkili şirketin yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasını, fazlaya dair taleplerin reddini talep etmiş ve savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE & NETİCE VE KANAAT:
Somut olayda, davacı ve davalıların ikamet adreslerinin “Manisa İli …İlçesi” olduğu, kaza yerinin de “Manisa/Akhisar” olduğu anlaşılmakla, dosyadaki taraflar arasındaki uyuşmazlığı yargılayacak ve çözecek olan mahkemenin Manisa Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu, dava tarihinden sonra yetki alanı HSK kararı ile genişletilmiş olan Mahkememizin davaya bakmasına olanak bulunmadığı, yetkiye dair davalıların ilk itirazının bulunması hasebi ile ve ayrıca HMK 15/1 maddesi gereğince hadisede haksız fiil yeri bulunması nedeniyle dosyanın Manisa Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi ekli kararda açıklanacağı üzere ;
1-08.07.2021’de Resmi Gazete’de yayımlanan ve 01.09.2021 itibari ile yürürlüğe giren 07.07.2021 tarihli 608 sayılı Hsk yargı çevresi kararı mucibince Manisa Ticaret Mahkemesi il genelinde yetkili olmakla;
HMK 15/1 maddesi gereğince hadisede haksız fiil yeri bulunması nedeniyle;
Ayrıca davalıların yerleşim yeri itibariyle ;
Mahkememizin Yetkisizliğine, yetkili mahkemenin Manisa Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğuna,
2-Karar kesinleştiğinde ve HMK’nun 20.maddesi gereğince talep halinde dosyanın yetkili Manisa Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-Harç ve Yargılama giderlerinin yetkili Mahkemece nazara alınmasına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı/ davalı vekilinin/davalı asillerin yokluğunda verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/04/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza