Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/276 E. 2022/353 K. 18.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/276
KARAR NO : 2022/353

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/04/2021
KARAR TARİHİ : 18/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’e ait olan … Hafriyat şirketine ait kepçe, 2019 yılında davalı … Enerji İnş.Taah.Tic. LTD ŞTİ tarafından … İşinde ( … İşi) 50 gün süre ile çalıştırıldığını, kepçe operatörü olarak müvekkiline ait hafriyat firması çalışanlarından … …, 50 gün boyunca davalının işyerinde kepçe ile çalıştığını, yapılan işin ilk kısmı için davalı tarafa 06.02.2019 tarihli 19.550-TL bedelli fatura kesilmiş, faturanın üzerine davalı taraf yetkilisi tarafından davalıya ait kaşe basılmış ve fatura muhatabına teslim edildiğini, ancak faturanın kendilerine ulaştırılmasına rağmen davalı taraf müvekkilin çalışmasına ilişkin bedeli ödemediğini, bu nedenle çalışmaya ilişkin ikinci kısım için fatura kesilmediğini, fatura bedelinin ödenmesine ilişkin davalı tarafa 05.01.2021 tarihinde Bayındır … Noterliği tarafından … yevmiye nolu ihtarname keşide edilmiş, 15 gün içerisinde fatura bedelinin ödenmesi ihtar edilmiş ancak davalı tarafca herhangi bir ödeme yapılmadığını, bu nedenle kendilerinin 18.02.2021 tarihinde tüm çalışmaya ilişkin bedelin tahsili için arabuluculuk yoluna başvurulmuş, ancak davalının ödemeyi kabul etmemesi üzerine 12.03.2021 tarih ve …/… Arabuluculuk Nolu tutanak ile anlaşılamadığını, müvekkiline ait kepçe davalının yüklendiği iş için 50 gün boyunca müvekkilinin çalışanı olan operatör ile birlikte yüklenilen işte çalıştığını, bu çalışmaya ilişkin şantiye sahasında çalışan çoğu kişi bilgi sahibi olduğunu, anlatılmaya çalışılan sebeplerden ötürü müvekkilinin kepçesi ve çalışanının davalı iş yerinde çalışmasından ötürü çalışmanın ilk kısımı için düzenlenen 19.550-TL’lik fatura bedelinin ve çalışmanın ikinci kısım bedelinin müvekkiline ödenmesi gerektiğini, müvekkiline ait kepçenin davalı tarafından yüklenilen … İşinde ( … İşi) 50 gün süre ile çalışması sonucu daha sonradan bilirkişi raporu ile saptanacak bedele yükseltilmek üzere şimdilik 19.500-TL’nin faizi ile davalıdan tahsiline, Mahkeme masraflarının ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalının usulüne uygun tebligata rağmen cevap süresi içinde cevap vermediği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE & NETİCE VE KANAAT:
Dava, itirazın iptaline ilişkindir.
Asliye Ticaret Mahkemeleri, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi gereğince ticari davalara bakmakla görevlidir.
Ticarî davalar, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde sayılmış olup, buna göre, “Her iki tarafın da ticarî işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin a), b), c), d), e) ve f) bentlerinde sayılan davalar” ticari dava olarak adlandırılmıştır.
TTK’nun 4. maddesine göre; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticarî nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticarî dava olarak sayılan dava türleri mutlak ticarî davalar, tarafları tacir olan ve tarafların ticarî işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nispi ticari davalardır. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticarî işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6102 Sayılı TTK’nın 4. maddesi uyarınca, bu hükümde sayılan mutlak ticari davaların yanısıra her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları nispi ticari dava sayılır.
Anılan Yasa’nın 5/1. maddesi uyarınca, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine ve tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemeleri tüm ticari davalara bakmakla görevlidir. Görev hususu yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilip incelenmelidir.
Davacının tacir sıfatının tespiti bakımından Bayındır Vergi Dairesine, Bayındır Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğine, Bayındır Ticaret Sicili Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereler yazılmış, yazı içeriklerinden davacının tacir sıfatının bulunmadığı anlaşılmıştır. Somut olayda, davacı tarafından açılan itirazın iptaline ilişkin davada, 6102 sayılı TTK nun 4/1 maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağının hüküm altına alındığı, buna göre bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerektiği, Bayındır Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün müzekkere cevabı dikkate alındığında, … TC kimlik numaralı mükellefi …’in 213 Sayılı Vergi Usul Kanunun 177. maddesinde yer alan ikinci sınıf tüccar olarak işletme hesabı esasına göre defter tuttuğu, celp edilen vergi kayıtlarından tacir sıfatının bulunmadığı, Bayındır Esnaf ve Sanatkarla Sicil Müdürlüğünün cevabi yazısında esnaf ve sanatkar siciline kayıtlı olmadığı anlaşılmakla, işbu davanın TTK 4/1 maddesi kapsamında nispi ticari bir dava da olmadığı, davanın çözümünde, genel görevli ve yetkili mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu, mahkememizin görevli bulunmadığı kanaatine varıldığından, dava şartı yokluğundan, davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisi cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1- Davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olması nedeni ile, davanın göreve ilişkin dava şartı bulunmadığından HMKnın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince usulden REDDİNE, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Kararın kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde veya kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi kararının tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde taraflarca mahkememize başvurulması halinde dosyanın görevli ve yetkili İzmir Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, yasal süre içerisinde başvuru yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılacağına,
3-HMK 331/2 maddesi gereğince harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-Mahkememiz görevsizlik kararı sonrasında görevli ve yetkili mahkemede yargılamaya devam edilmemesi halinde bu husus belirtilerek mahkememize başvurulması halinde harç ve yargılama giderleri konusunda mahkememizce karar verilmesine,
Dair ; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar, HMK’nın 341. v.d.maddeleri gereğince ( 2 ) hafta içerisinde,İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/04/2022

Katip…
e-imza

Hakim …
e-imza