Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/273 Esas
KARAR NO : 2021/497
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 06/08/2018
KARAR TARİHİ : 27/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında ticari ilişki olduğunu, bu kapsamda aralarında sözleşme imzaladıklarını, davalının borcunu ödemediğini, bunun üzerine davalı aleyhine ödenmeyen 218.310,00 TL için Bakırköy .. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile icra takibine giriştiklerini, takibe itirazla durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, icra takibinin yetkisiz icra dairesinde yapıldığını, taraflar arasındaki sözleşmeye göre İzmir İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olduğunu, taraflar arasında sözleşme olduğunu, davacının sözleşmeye aykırı davrandığını, edimlerini yerine getirmediğini, gazeteleri eksik ve ayıplı dağıttığını, gazeteleri sözleşme hükümlerine aykırı olarak fazladan hesapladığını ve fatura ettiğini belirterek davanın yetki yönünden usulden reddine, esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın ilk olarak Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne açıldığı, Mahkemece verilen …tarih … esas … karar yetkisizlik kararı ile dosyanın Mahkememize gönderilerek, tevzi olunduğu anlaşılmakla, yargılamaya Mahkememizin yukarıdaki esas numarası üzerinden devam olunmuştur.
Dava, İİK nun 67.maddesi uyarınca itirazın iptali istemine ilişkindir.
Asliye Ticaret Mahkemeleri, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. Maddesi gereğince ticari davalara bakmakla görevlidir.
Ticarî davalar, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde sayılmış olup, buna göre, “Her iki tarafın da ticarî işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin a), b), c), d), e) ve f) bentlerinde sayılan davalar” ticari dava olarak adlandırılmıştır.
TTK’nun 4. maddesine göre; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticarî nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticarî dava olarak sayılan dava türleri mutlak ticarî davalar, tarafları tacir olan ve tarafların ticarî işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nispi ticari davalardır. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticarî işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesini değiştiren 6335 sayılı Kanun ile asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki, iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp, görev ilişkisi haline getirilmiştir. Görev ilişkisi mahkemece re’sen davanın her aşamasında nazara alınan ve kamu düzeninden sayılan bir dava şartıdır. Ancak, 6335 Sayılı Yasa’nın 38. maddesi uyarınca 6102 sayılı TTK’na eklenen geçici 9. madde ile bu kanunun göreve ilişkin hükümlerinin, bu kanunun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden önce açılan davalarda uygulanmayacağı, bu davaların açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan kanun hükümlerine tabi olduğu belirtilmiştir.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesi uyarınca, bu hükümde sayılan mutlak ticari davaların yanısıra her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları nispi ticari dava sayılır. Anılan Yasa’nın 5/1. maddesi uyarınca, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine ve tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemeleri tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.
Somut olayda, dosya içerisinde bulunan Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı … tarafından, borçlu … aleyhine 218.310,00 TL asıl alacak üzerinden … tarihli sözleşmeye istinaden ilamsız yolla takibe girişildiği, ödeme emrinin borçluya tebliğinden sonra borçlunun takibe itirazı sebebiyle İcra Müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu, takibe dayanak yapılan … tarihli sözleşmenin dosyaya kazandırılarak incelenmesinde; davacının, … gününden başlamak üzere her gün, Oda’ya bağlı 185 adet durağa her gün 7450 adet gazetenin dağılmasına ilişkin servis hizmeti yapılması konusunda sözleşme akdedildiği,
Davanın … aleyhine itirazın iptali istemi ile açıldığı, davalı …’nın tacir olarak nitelendirilemeyeceği, işbu davanın TTK 4/1 maddesi kapsamında nispi ticari bir dava da olmadığı, görev hususunun mahkemece re’sen davanın her aşamasında nazara alınan ve kamu düzeninden sayılan dava şartı olduğu, bu nedenlerle davanın çözümünde, genel görevli ve yetkili mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu, mahkememizin görevli bulunmadığı kanaatine varıldığından, dava şartı yokluğundan, davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davacı tarafından açılan iş bu davada Mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin İzmir Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, HMK.nun 115/2.maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2- Kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içinde, kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde gönderme talebinde bulunulduğu takdirde dava dosyasının görevli İzmir Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Aksi takdirde HMK 20/1.maddesi son cümlesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına dair ek karar düzenlenmesine,
3- HMK’nun 331/2.maddesi gereğince;
a-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi halinde harç ve yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
b-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmemesi halinde, 3b hükmüne göre karar verildiğinde talep halinde yargılama giderlerine mahkememizce hükmedilmesine,
4-Sair hususların görevli mahkemede değerlendirilmesine,
5-İş bu kararın taraflara tebliğine,
Dair , davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/09/2021
Katip …
e-imza
Hakim …
e-imza