Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/266 E. 2022/39 K. 24.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/266
KARAR NO : 2022/39

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/04/2021
KARAR TARİHİ : 24/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi ile; müvekkiline ait … plakalı araç ile karşı taraf sigorta şirketince trafik sigortalı … plakalı araç arasında 19.2.2020 tarihinde maddi hasarlı bir trafik kazası gerçekleştiği ve kazada karşı taraf … Sigorta ZMMS sigortalı araç sürücüsü … ‘in kazada tam ve % 100 asli kusurlu olduğu, kaza sebebiyle müvekkil aracının değer kaybına uğramış olduğu, özel bir bilirkişiden değer kaybı raporu alındığını ve değer kaybı tutarının 130.000,- TL bedelin davalıdan talep edildiği, ancak sigorta tarafından meblağın ödenmediğini, ödenmesi için sigorta şirketine başvurulduğunu, talebin karşı tarafa ulaşmasına rağmen, kendilerine yasal süresi içinde ödeme yapılmadığını, değer kaybı alacaklarının tahsili için şimdilik 10.000,- TL araç değer kaybı bedelinin tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesi ile; davacı tarafından talep edilen değer kaybı talebine katılmadıklarını, müvekkil sigortanın aracın işletilmesinden dolayı uğradığı zararları tazminle mükellef olduğunu, bu nedenle davacıya 3.6.2020 tarihinde 37.877,21 TL maddi hasar ödemesi yapıldığını, müvekkilin, doğan zarardan sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, kaza tarihi olan 19.2.2020 tarihindeki teminat tutarı olan 41.000,- TL ‘den ödenen hasar bedelinin düşülmesi halinde 3.122,79 TL teminat kaldığını belirttiği, hali hazırda yürürlükte olan ZMSS genel şartları dikkate alınarak hüküm kurulmasını talep ettiği, başvuru konusu talebin hesaplanmasında poliçe başlangıç veya hasar tarihinde yürürlükte olan hukuk kuralları çerçevesinde çözümlenmesi gerektiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı mevcut davayı belirsiz alacak davası şeklinde açtığını, davacının talebi incelendiğinde değer kaybı tespitinin mümkün olduğunu, davacının alacağının tam ve kesin miktarının belirlenebilmesine rağmen belirsiz alacak davası açılmış olması davanın reddini gerektirdiği, dava konusu araca konulmak istenen ihtiyati tedbir talebinin şartlarının oluşmadığını, araç sürücüsü …’e verilen kusur oranına itiraz ettiğini, araçtaki hasarlı parçaların daha önce hasara uğramamış parçalar olması, onarım veya yenileme işleminden geçmemiş olması gerektiğinden bahsi geçen kazadan önce araçta herhangi bir hasar kaydının bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiği, davacının dilekçe ekinde sunduğu değer kaybı ekspertiz raporunda 5.10.2019 tarihinde aracın kasko hasar kaydının olduğunun belirtildiği, dava konusu aracın daha önce kazaya karıştığı için birden fazla değer kaybına uğrayamayacağı için değer kaybı hesaplamasının hasarsız araçlara yapılması gerektiğinden değer kaybı talebinin hatalı ve hukuka aykırı olduğunu belirttiği, ihtiyati tedbir talebinin reddine, müvekkil şirket yönünden davanın usulden reddine, tazminat talebinin esastan reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davacı vekili tarafından kaza tespit tutanağı, araç sigorta poliçesi ve fotoğrafların ibraz edildiği anlaşılmıştır.
Davalı sigorta şirketine sigorta poliçesi ve hasar dosyasının celbi için yazılan yazıya cevap geldiği, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezinden araç ile ilgili sigorta ve hasar bilgisi bulunduğunun bildirildiği, olaya karışan araçların trafik kayıtlarının celbedildiği görülmüştür.
Dosyamız davalının davacıya kaza nedeniyle değer kaybı bedeli borcu olup olmadığının ve varsa miktarının davalı şirketin sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, davacının hangi tarihten itibaren ne tür faiz talebinde bulunabileceğinin tespiti noktalarında inceleme yapılmak üzere otomotiv bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişi mahkememize ibraz ettiği ayrıntılı ve gerekçeli kök ve ek raporunda; 19.2.2020 tarihinde saat 20.00 sıralarında … İli, … İlçesi … Mahallesi, … olarak tabir edilen … caddesi üzerinde …-… arasındaki …-… … … arasındaki yol kesiminde (Resim 1), işyerinden çıkan … sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile yan yoldan (muhtemelen …, … veya … Sokaktan) ana caddeye çıkış yaptığı esnada aracının ön kısımlarıyla ile … Caddesi üzerinden … – … yönünde ilerleyen … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın sol ön kısımlarına çarpması sonucu maddi hasarlı bir trafik kazası meydana geldiği, meydana gelen trafik kazasında … plakalı araç sürücüsü … 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun kavşaklarda geçiş önceliğini belirleyen 57. maddesi b5. bendinde belirtilen “Tali yoldan anayola çıkan sürücüler anayoldan gelen araçlara önce geçiş imkanı vermek zorundadır” kuralını ihlal etmiş ve kazanın oluşumunda tek başına ( % 100) kusurlu olduğu, Sigorta Gözetim ve Bilgi Merkezinin … nolu kaza ihbarında da kusur dağılımının … plakalı aracın kusur oranının % 0 ve … plakalı aracın kusur oranının % 100 olarak belirtildiği, … plakalı 2011 … aracın, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar da dikkate alınarak yapılan, dava tarihi itibariyle belirlenen araç rayiç bedeli üzerinden yapılan araç değer kaybının 1. hesaplama yönteminde belirlenen 96.109,00 TL olduğu, … İli … İlçesi … Mahallesi …-… istikametinde … Caddesinde, tali yoldan anayola – … Caddesine- kontrolsüz ve ani olarak çıkması sonucu o esnada ilgili yol kesiminden geçmekte olan diğer araca çarpması sonucu meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında, anayol üzerinde seyreden … plakalı araç sürücüsü …’nın kusursuz, Tali yoldan anayola ani ve kontrolsüz çıkış yapan … plakalı araç sürücüsü …’in KYTK 57/b5. maddesini ihlal ettiğinden kazanın oluşunda tek başına (% 100) kusurlu olduğu görüş ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Davacı vekili tarafından bilirkişi incelemesinden sonra harçlandırılmış ıslah dilekçesi ibraz edilmiş ve davalıya tebliği sağlanmıştır.
Dava, trafik kazasından kaynaklı davacı aracında oluşan değer kaybı bedeline ilişkin maddi tazminat davasıdır.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalıların davacıya kaza nedeniyle değer kaybı bedeli borcu olup olmadığının ve varsa miktarının davalı şirketin sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, davacının hangi tarihten itibaren ne tür faiz talebinde bulunabileceğinin tespiti noktalarında toplandığı anlaşılmakla; mahkememizce yapılan yargılamada toplanan deliller ve bilirkişinin mahkememize ibraz ettiği kök ve ek rapora göre 19.2.2020 tarihinde saat 20.00 sıralarında … İli, … İlçesi … Mahallesi, … olarak tabir edilen … caddesi üzerinde …-… arasındaki …-… durakları arasındaki yol kesiminde (Resim 1), işyerinden çıkan … sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile yan yoldan (muhtemelen …, … veya … Sokaktan) ana caddeye çıkış yaptığı esnada aracının ön kısımlarıyla ile … Caddesi üzerinden … – … yönünde ilerleyen … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın sol ön kısımlarına çarpması sonucu maddi hasarlı bir trafik kazası meydana geldiği, meydana gelen trafik kazasında … plakalı araç sürücüsü … 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun kavşaklarda geçiş önceliğini belirleyen 57. maddesi b5. bendinde belirtilen “Tali yoldan anayola çıkan sürücüler anayoldan gelen araçlara önce geçiş imkanı vermek zorundadır” kuralını ihlal etmiş ve kazanın oluşumunda tek başına ( % 100) kusurlu olduğu, Sigorta Gözetim ve Bilgi Merkezinin … nolu kaza ihbarında da kusur dağılımının … plakalı aracın kusur oranının % 0 ve … plakalı aracın kusur oranının % 100 olarak belirtildiği, … plakalı 2011 … aracın, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar da dikkate alınarak yapılan, dava tarihi itibariyle belirlenen araç rayiç bedeli üzerinden yapılan araç değer kaybının 1. hesaplama yönteminde belirlenen 96.109,00 TL olduğu, … İli … İlçesi … Mahallesi …-… istikametinde … Caddesinde, tali yoldan anayola – … Caddesine- kontrolsüz ve ani olarak çıkması sonucu o esnada ilgili yol kesiminden geçmekte olan diğer araca çarpması sonucu meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında, anayol üzerinde seyreden … plakalı araç sürücüsü …’nın kusursuz, Tali yoldan anayola ani ve kontrolsüz çıkış yapan … plakalı araç sürücüsü …’in KYTK 57/b5. maddesini ihlal ettiğinden kazanın oluşunda tek başına (% 100) kusurlu olduğu, sonuç olarak değer kaybı bedelinin 96.109,00 TL olarak kabulünün gerektiği ve davacı tarafça davanın ıslah edilerek dava değerinin 96.109,00 TL’ye yükseltildiği anlaşılmakla açılan davanın kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davacının davasının KABULÜ İLE 96.109,00 TL’nin davalılar … ve davalı … … Limited Şirketinden kaza tarihi olan 19/02/2020 tarihinden itibaren, davalı Sigorta Şirketi bakımından poliçe limiti aşılmamak kaydıyla başvuru tarihi olan 26/12/2020 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 6.565,20 TL harçtan peşin alınan 170,78 TL ve ıslah harcı olan 1.470,53 TL olmak üzere toplam 1.641,31‬ TL harcın mahsubu ile bakiye 4.923,89‬ TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından işbu dava nedeniyle sarf edilen harç, bilirkişi ücretleri, tebligat ve posta masrafları olmak üzere toplam 2.628,81‬ TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca, takdir ve tayin edilen 13.080,36 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ancak sarf edilmeyen gider avansından kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde taraflara re’sen iadesine,
6-Davalı … … Limited Şirketi tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
Dair karar HMK 341 vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer mahkemeye verilecek dilekçe ile istinaf yoluna başvurabileceği belirtilerek davacı vekilinin , davalı … vekili ve davalı …’in yüzüne karşı açıkça okunup usulden anlatıldı.24/01/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır