Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/263 E. 2022/201 K. 04.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2021/263
KARAR NO :2022/201

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/04/2021
KARAR TARİHİ : 04/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 11/12/2019 tarihinde meydana gelen yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazasında müvekkilinin yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü … tam ve asli kusurlu olduğunu, davacı müvekkilinin ise kusursuz olduğunu, kaza nedeniyle yaralanan davacı müvekkilinde maluliyet(Geçici ve sürekli kısmi işgöremezlik)zararı meydana geldiğini, kazaya sebep olan … plakalı aracın Zorunlu Mali Mesuliyet Poliçesi(Trafik Poliçesi) … Sigorta A.Ş tarafından … poliçe numarası ile tanzim edildiğini, poliçenin başlangıç ve bitiş tarihleri 27/01/2019-27/01/2020 olup kaza tarihini kapsamaktadır. ZMM poliçesinde kişi başına sakatlanma ve ölüm teminatı 360.000TL TL olduğu, ancak teminat limitleri 01/07/2019 tarihinden itibaren kişi başına 390.000TL’ye yükseltildiğini, Sigorta Genel Şartları A.1 “Sigorta Teminat Limitleri Kaza Tarihi itibariyle uygulamaya esas alınır..” maddesi gereğince kaza tarihi olan 11/12/2019 da poliçe teminat Imitinin 390.000TL ye yükseltilmiş olması sebebiyle davalı sigorta şirketinin ZMM poliçesinden dolayı sorumlu olacağı teminat limiti – de 390.000TL olduğunu, davalı sigorta şirketi 2918 sayılı Karayolları Trafik kanunun 91. Maddesi gereğince işleten ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 97. Maddesi gereğince dava açılmadan önce 12/10/2020 tarihinde … Sigorta A.Ş’ye başvuru yapılmış ve 15 817992 0002 numaralı hasar dosyası açıldığını, ayrıca ticari dava şartı zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya müracat edilmiş olup taraflar arasında arabuluculuk aşamasında da anlaşama sağlanamadığından işbu davanın açılması zarureti hasıl olduğunu,davalı … Sigorta şirketine müracatları üzerine sigorta şirketi, ödemenin yapılabilmesi için, müvekkilimden sigorta genel şartlarına göre ” Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik Çerçevesinde Düzenlenmiş Erişkinler İçin Terör Kaza ve Yaralanmaya Bağlı Durum Bildirir Sağlık Kurulu Raporu” alınmasını talep ettiğinden , istenen rapor alınarak davalı sigorta şirketine sunulduğunu, bu rapora göre davacının Maluliyet oranı %10 olduğunu, her ne kadar davalı sigorta şirketinin isteği doğrultusunda Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik Çerçevesinde Erişkinler İçin Terör Kaza ve Yaralanmaya Bağlı Durum Bildirir Sağlık Raporu alınarak sigorta şirketine sunulmuş ise de; Anayasa Mahkemesinin 17/07/2020 Tarih ve 2019/40E-2020/40K. sayılı – kararı ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 14/04/2016 tarihli ve 6704 sayılı kanunla değiştirilen 90. Maddesi 1. Cümlesinde yer alan ”..ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir..” ibaresi ile 90. Maddenin 2. Cümlesinde yer alan ”…ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE karar verildiğinden, maluliyet oranı ve tazminat hesaplanmasında sigorta genel şartları değil, Borçlar Kanunu Hükümleri uygulanacağından, davacının maluliyet oranı hakkında Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği Hükümlerine göre ilgili sağlık kuruluşundan yeniden maluliyet raporu alınması gerektiğini, davacı müvekkili trafik kazası sonucu yaralanması sebebiyle maddi ve manevi zarara uğramış, uzun süre çalışamadığını, ömür boyunca diğer insanlara göre daha fazla güç ve efor sarfederek çalışmak zorunda kalacağını, yaşı ilerledikçe yaralanmanın sebep olduğu maluliyet nedeniyle çok daha fazla efor ve güç sarfedeceğini, bu sebeple kaza nedeniyle yaralanan ve kazada hiçbir kusuru bulunmayan davacı müvekkilinin meydana gelen geçici ve sürekli kısmi iş göremezlik zararı olarak maddi ve duyulan elem ve üzüntünün çekilen sıkıntıların bir nebze olsun hafifletilmesi için manevi zararının davalılardan tazmini istemiyle işbu davanın açılması zarureti hasıl olduğunu, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak ve Usul Kanunun 107. maddesi gereğince gerçek miktara yükseltilmek kaydı ile davacının yaralanması sebebiyle meydana gelen Maluliyet Zararının(Tıbbi İyileşme süresi de dahil geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik) zararının karşılığı olarak şimdilik 1.500TL Maddi tazminatın davalı … den kaza tarihinden davalı Sigorta Şirketinden İhbar Tarihinden İtibaren İşleyecek avans faizi ile aksi halde yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen(davalı Sigorta Şirketinden poliçe Teminat Limiti ile Sınırlı Olarak müştereken ve müteselsilen) alınarak davacıya verilmesine, davacının yaralanması sebebiyle çekilen sıkıntıların duyulan elem ve ızdırabın bir nebze olsun hafifletilmesi için 30.000TL manevi tazminatın davalı …’den kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile aksi halde yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine(Davalı Sigorta Şirketi Manevi Tazminattan Sorumlu değildir.), yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirket’in dava konusu trafik kazası bakımından olası sorumluluğu, 01.06.2015 tarihinde yapılan değişiklik ile yeniden düzenlenen zorunlu mali mesuliyet sigortası genel şartları uyarınca belirlenmesi gerektiğini, kusur oranlarının tespiti için hem Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’nden hem de Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti’nden seçilecek kusur konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınması zorunluluk arz ettiğini, Mahkeme dosyasında mübrez bilgi ve belgelerin hiçbiri tarafların kusur oranlarını tespit etmeye elverişli bulunmadığını, dava konusu kaza, davacı tarafın kusuru ile meydana geldiğini, bu nedenle haksız davanın reddi gerektiğini, davacı motosiklet sürücüsü kaza sırasında kask ve koruyucu kıyafet giyip giymediği tespit edilmediğini, davacının kask ve koruyucu kıyafet giymemesi durumu müterafik kusur sayılacağından bu hususun tespiti gerektiğini, davaya konu kazada da, davacının kask ve diğer güvenlik önlemlerini alıp almadığının göz önüne alınarak kusur incelemesi yapılmasını talep ettiklerini, davacı gibi, kendi can ve mal güvenliğini tehlikeye atarak bazı sonuçların meydana gelmesine sebep olan kişilerin kusuru tayin edilirken, karşı tarafa da bu gibi durumlarda kusur izafe edilmesi ve bu kusur oranının olması gerekenden daha fazla olması, temel sorumluluk hukuku ilkelerine aykırı olduğunu, davacı tarafından dosyaya sunulan ve sözde maluliyet oranlarını gösterdiği ileri sürülen raporların, yargılama neticesinde müvekkili şirket aleyhine verilecek olası bir hükme esas teşkil etmesi hukuken mümkün değildir. bu nedenle maluliyet oranının Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu marifetiyle tespit ettirilmesi gerektiğini, müvekkilimiz şirket poliçe dahilinde bavuranın geçici iş göremezlik, geçici bakıcı ve tedavi giderlerinden sorumlu olmadığını, öncelikle zamanaşımı defimiz ve başvuru şartının gerçekleşmemiş olması nedeniyle davanın reddine, aleyhe hüküm kurulacak olması halinde SGK tarafından yapılan-yapılacak ödemelerin müvekkili Şirket’in sorumluluğundan tenziline, kusur durumunun tespiti için Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti’nden ve Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’nden rapor alınmasına, davacının maluliyet oranının tespiti için Erişkinler için Engellilik Yönetmeliği’ne göre rapor alınmasına, tazminat oranı ve miktarının tespiti için, yukarıdaki hususlar tamamlandığında Hazine Müsteşarlığı Aktüerler Sicili’ne kayıtlı aktüer bilirkişiden rapor alınarak gerçek zararın tespit ettirilmesine, davanın ikame edilmesine sebep olunmadığından faiz, harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin başvuran tarafa yükletilmesi gerektiğinin beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı … cevap dilekçesi sunmadığı ancak mahkememizde alınan beyanında; davanın reddine karar verilsin, kaza 12/12/2019 tarihinde sabah saat 06:30’da şiddetli yağmurun yağdığı yağmurlu bir günde meydana geldi, kaza kazaya karışan motosikletli davacı önünde giden dolmuşu şerit ihlali yapmak suretiyle solladığı sırada yağmurun etkisiyle motosikletinin kayması üzerine benim kullandığım aracın ön sağ tekerleğinin olduğu yere yan taraftan çarpmak suretiyle gerçekleşti, davacı bu şekilde yere düştü, motor ayağının üzerine devrildiği için bacak kemiği çatladı, bu hususta dosyaya sunacağım kaza anına ilişkin 4 adet fotoğrafının incelenmesinden de anlaşılacağı üzere ben motosiklete göre karşı şeritten geldiğim sırada davacınını kullandığım araca yan taraftan çarpması sonucu kaza meydana gelmiştir, benim davacıya bizzat aracımın ön tarafı ile çarpmış olmam halinde çarpmanın etkisi ile motoru karşı tarafa doğru fırlaması gerekirdi, oysa fotoğraflardan da görüldüğü üzere aracımın yan tarafına çarparak devrilmiştir, ben çarpmadım, olay tarihinden sonra sağlık ve trafik ekiplerini bizzat kendim çağırdım, davacı tekel bayisi işlettiği için tedavi süresince hastaneye ve işyerine bizzat kendi aracımla davacıyı getirip götürdüm, hastane masraflarını ben karşıladım, dükkanında çalışması için tuttuğu elemanın yevmiyesini de bizzat ben ödedim, ödemeyi davacının eşine elden 450,00 TL olarak ödedim, en son davacının bir aylık kırık iyileşme süresinden sonra kontrol için hastaneye bizzat kendim götürdüm ve muayenesi sonrasında doktorun yazmış olduğu dizliği davacı ile birlikte medikal malzemesi satış yerine giderek aldık, ben davacının dizine taktım, bedelini de ben ödedim, daha sonra davacıyı işyerine bıraktığımda eşi de işyerindeydi, davacı ile birlikte bana kendilerine 5.000,00 TL nakit ödemem ve davacıya kask, motor sürücü kıyafeti, eşofman takımı, ayakkabı almam halinde benden davacı olmayacaklarını söylediler, bende kabul ettim, ancak parayı denkleştireceğim sırada uyuşmazlık görüşmelerine çağrıldım, arabulucu huzurunda parayı vermeyi kabul ettim, ancak davacı taraf parayı kabul etmedi, hakkımda davayı açtı. Sanırım başka ödemelerde yapılmasını sağlamak için benimle uzlaşmadılar şeklinde beyanda bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE & NETİCE VE KANAAT:
Mahkememizce davacının Ege Üniversitesi ATK Anabilim Dalı Başkanlığı’ na sevki sağlanarak sürekli iş göremezlik oranı ile geçici iş göremezlik süresinin tespiti bakımından rapor aldırılmıştır.
Ege Üniv. Adli Tıp Ana Bilim Dalı tarafından hazırlanan rapora göre; 23.08.1974 doğumlu …’ın 11.12.2019 tarihli trafik kazasına bağlı olarak oluşan engellilik oranı, istem yazınızda belirtilen “Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik” (Resmi Gazete, 20.02.2019 tarihli 30692 sayılı) dikkate alınarak değerlendirildiğinde; bölüm: kas iskelet sistemi, alt ekstremiteye ait sorunlarda engellilik oranları, eklem hareket açıklığı, diz eklemi hareket kısıtlılığına bağlı engellilik, ekstansiyon (Fleksiyon kontraktürü): Hastalık Derecesi: Hafif, sonuç olarak; şahsın 11.12.2019 tarihinde geçirdiği trafik kazası nedeniyle oluşan sol femur (uyluk kemiği) medial kondilinde nondeplase avülsiyon kırığına bağlı gelişen diz ekleminde hareket kısıtlılığı nedeniyle kişinin engellilik oranı 45 (beş) olarak bulunduğu, tıbbi iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) ay olarak kabulünün uygun olacağı ancak kesin iyileşme süresinin varsa kişinin takip ve tedavisini yapan hekimler (sağlık kuruluşu) tarafından düzenlenmiş istirahat veya çalışabilir raporu ile belirlenebileceği bildirilmiştir.
İzmir 50. Asliye Ceza Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyasının incelenmesinde; dosyamız davacısının müşteki ile dosyamız davalısı … sanık olduğu dava konusu kaza ile ilgili olarak ceza dava dosyası olduğu anlaşılmıştır.
İzmir 50. Asliye Ceza Mahkemesinin …/… esas sayılı alınan bilirkişi raporunda; Bu kazanın oluşumunda … Plakalı araç sürücüsü … 2918 Sayılı Karayolları Kanununun; 57/1-a “kavşaklara yaklaşırken kavşaktaki şartlara uyacak şekilde yavaşlamamak, dikkatli olmamak, hakkı olan araçlara ilk geçiş hakkını vermemek ‘kuralını ihlal ettiği, 5211-a maddesi “Aracın hızını kavşaklara yaklaşırken dönemeçlere girerken ,tepe üstlerine yaklaşırken,dönemeçli yollarda ilerlerken,yaya geçitlerine hemzemin geçitlerine ,tünellere,dar köprü ve menfezlere yaklaşırken,yapım ve onarım alanlarına girerken azaltmamak, 53/1-a “ Sağa dönüş kurallarına riayet etmemek” Kurallarını ihlai ettiğinden bu kazanın oluşumunda asli olarak kusurlu olduğunu, 16 AD 209 Plakalı Motosiklet sürücüsü …’ın bu kazanın oluşumun da kusurunun bulunmadığı bildirilmiştir.
Dava; meydana gelen trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine yöneliktir.
Davacı vekili 10/02/2022 tarihli dilekçesiyle dava da maddi tazminat bakımından davalılardan … Sigorta ile haricen anlaşma sağlanmış,sulh olunmuş ve … Sigorta tarafından maddi tazminat ödemesi yapıldığını, harici Sulh Anlaşması gereğince davacı maddi tazminat davasından feragat edecek, davalı … Sigorta da davadan feragat nedeniyle Yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmeyecek ve bu yönde mahkemeye beyanda bulunacağını, … Sigorta A.Ş’nin de feragat nedeniyle yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığına dair mahkemeye beyanda bulunması halinde geçerli olacak şekilde maddi tazminat davasından feragat ettiklerini beyan ettiklerini, davalı …’e karşı dava konusu manevi tazminat talepleri yönünden davanın devam ettiğinı beyan eder, manevi tazminat taleplerinin tümden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta Vekili 14/02/2022 tarihli dilekçesiyle; müvekkili şirket aleyhine açılmış olan davadan sulh nedeniyle feragat ettiklerini, tarafların birbirinden yargılama gideri ve vekalet alacağı talebi olmadığını, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Tüm dosya kapsamına göre, davacı vekilinin vekaletnamesinde feragate ilişkin özel yetki bulunduğu anlaşılmakla davacı vekilinin maddi tazminata yönelik feragat talebi uyarınca maddi tazminat talebinin feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Manevi tazminat talebine yönelik olarak da tarafların ekonomik ve sosyal durumları, davacının yaralanma biçimi, iyileşme süresi, duyduğu acı, davalı …’in kusur durumu, manevi tazminatın sebepsiz zenginleşmeye neden olmaması ve hakkaniyet ilkesi, hak ve nesafete uygun olarak paranın satın alım gücü de dikkate alınarak;
Bu anlamda davalı hakkındaki sosyal-ekonomik durum araştırması,davalının kusur durumu, davacının kaza anındaki ve sonrasındaki vaziyeti, manevi-psikolojik olarak hadisenin verdiği elem ve ızdırap, geçici iş göremezlik ve bakıcı ihtiyacının süresi, kaza sonrası gerçekleşen hareket kısıtlılığı şeklindeki veriler itibari ile takdiren 20.000 TL manevi tazminata hükmedilerek haksız fiil olması hasebi ile kanuni faizin tatbiki ile manevi tazminat yönünden açılan davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davacının davalı … Sigorta A.Ş.’ne yönelik maddi tazminat talebine ilişkin davasından feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Davacının davalı …’e yönelik manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile,
20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 11/12/2019 tarihi itibariyle yasal faiziyle davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Maddi Tazminat istemine ilişkin davada;
Davalı … bakımından açılan maddi tazminat istemine yönelik davada Alınması lazım gelen 1.366,2‬0 TL den peşin alınan 107,59 TL peşin harcın mahsubu ile 1.258,61‬ TL nin davalı …’den tahsili ile Hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 107,59 TL peşin harç, 59,30 başvurma harcı ve 8,50 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 175,39‬ TL’nin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 78,20 TL posta masrafı, 76,00 TL tebligat masrafı, 22,00 TL e-tebligat masrafı, 1,20 TL KEP ücreti olmak üzere toplam 176,40 TL yargılama giderinden davanın kabulü oranında alınan 112,00 TL’nin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, bakiye masrafın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’nin 10. maddesi uyarınca davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL nispi vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
7-HUAK 18/A mad gereğince zorunlu arabuluculuk kapsamında suçüstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL arabulucuk giderinin 6831 sayılı yasa hükümlerine göre davalı …’den alınarak Hazineye gelir kaydına,
8-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri ve yatırılan delil avansı bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı asil …’in yüzüne karşı, davalı sigorta şirketi vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 341. v.d.maddeleri gereğince (2) hafta içerisinde, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 04/03/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza