Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/251 E. 2021/300 K. 24.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/251 Esas
KARAR NO : 2021/300

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/04/2021
KARAR TARİHİ : 24/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlunun icra müdürlüğüne verdiği itiraz dilekçesiyle Selçuk İcra Müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiğini, borçlunun yetki itirazının haksız olduğunun, zira sözleşmeden doğan para borçlarının takibi için başlatılan takipte sözleşmenin ifa edileceği yer icra dairesinin yetkili kılındığını, takibin konusunun sözleşmeden kaynaklı para borcu olduğunu, bu nedenle Selçuk İcra Müdürlüğünün yetkili icra müdürlüğü olduğunu, müvekkili şirketin … davalının … ile ticari ilişki içerisinde olduğunu, müvekkili şirketin davalı şirkete 07/02/2020 tarihinde 54.810 TL değerinde 20.300 kg Nar satışı yaptığını, bu satışla ilgili e fatura düzenlendiğini, müvekkili şirketin davalı şirkete 10/02/2020 tarihinde 54.696,60 TL değerinde 20.258 kg Nar satışı yaptığını ve yine e fatura düzenlendiğini, yine müvekkilinin 12/02/2020 tarihinde 55.350 TL değerinde 20.500 kg nar satışı yaptığını, 19/02/2020 tarihinde 54.010,09 TL değerinde 20.296 kg, 25/02/2020 tarihinde ise 54.270 TL değerinde 20.100 kg nar satışı ve 20/03/2020 tarihinde 33.052,32 TL karşılığında 21.860 kg nar satışı yaptığını, yapılan bu satışlardan 33.052,32 TL ve 54.810 TL bedelli faturaların ödenmediğini, fatura gönderildikten bir süre sonra davacı şirket davalıya başvurmuş ise de borcun ödenmediğini ve bu nedenle Selçuk İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun takibe ve borca itiraz ettiğini, bu nedenle icra dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptaline , takibin devamına, davalı tarafın %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; dava şartının yerine getirilmediğini, arabulucuya başvurulmadan önce açılan davanın dava şartı eksikliğinden reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkememizin 26/04/2021 tarihli tensip zaptının 13 nolu ara kararı ile davacı tarafa; “Davacı vekili tarafından 6325 sayılı yasaya 7155 sayılı yasanın 23. Maddesi ile eklenen 18/A maddesinin 2. Fıkrası gereğince arabuluculuk tutanağı aslı veya arabulucu tarafından onaylı örneğinin dosya içine ibrazı için 7 günlük kesin süre verilmesine, kesin süreye uyulmadığı takdirde davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verileceğinin ihtarına,” karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekiline verilen kesin süre içerisinde mahkememize sunduğu dilekçesinde arabuluculuğa başvurulmaması sebebiyle arabuluculuk son tutanağının sunulamayacağını, açılmış olan iş bu davada harca esas dava değerinin 1.000 TL olduğu, öncelikle aleyhlerine vekalet ücreti hükmedilmemesini, mahkeme aksi kanaatte ise vekalet ücretinin harca esas alınan dava değeri olan 1.000 TL üzerinden hesaplanması gerektiğini bildirmiştir.
Türk Ticaret Kanunu’na 06/12/2018 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan fatura alacağından kaynaklanan para alacaklarına ilişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkındaki Kanunun 20. maddesi ile eklenen 5/A mad gereğince TTK nun 4 maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak getirilmiştir.
HMK 115/1 md. gereğince ”Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır…” hükmü düzenlenmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve yasal mevzuat birlikte değerlendirildiğinde; dava konusunun 94.897,37 TL alacağın davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin Selçuk İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile yapılan icra takibine borçlu davalının yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmesinin talep edildiği, 6102 sayılı yasaya 06/12/2018 tarihli 7155 sayılı yasanın 20 maddesi ile eklenen 5/A maddesi uyarınca:
Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. 6325 Sayılı Yasaya 06/12/2018 tarihli 7155 sayılı yasanın 23 maddesi ile eklenen 18/a maddesinde ise, dava şartı olarak arabuluculuk düzenlenmiş olup,
(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir, hükmünü amirdir.
İş bu davada, taraflarca arabulucuya başvurulmadan dava açıldığı, arabuluculuğa müracaat edildiğine dair belge sunulmadığı, bu hali ile özel dava şartı niteliğindeki bu husus yerine getirilmeden açılmış olan davanın usulden reddi gerektiği, özel dava şartının sonradan giderilebilmesinin mümkün olmadığı nazara alınarak, aşağıdaki şekilde hüküm tesisi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114 ve 115/2. maddeleri uyarınca DAVANIN USUL YÖNÜNDEN REDDİNE,
2- Alınması gerekli 59,30 TL harç peşin alınmakla yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 7.maddesi 2.fıkrası hükümleri uyarınca, takdir ve tayin edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde resen davacıya iadesine,
Dair, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi. 24/05/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır