Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/233 E. 2022/694 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/233 Esas
KARAR NO : 2022/694

DAVA : Ticari Şirket
DAVA TARİHİ : 08/04/2021
KARAR TARİHİ : 06/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … isimli şirketinin kamu aydınlatma platformu üzerinden yapmış olduğu bildirimler üzerine hisse alarak şirkete yatırım yaptığını, 2 yıllık sürede bu şirketten çeşitli tarihlerde … Yatırım Menkul Değerler A.Ş. … hesap numarası üzerinden 450.000.000 lot hisse aldığını, şirket ve davalı yönetim kurulu üyelerinin basiretli bir tacir gibi davranmayarak çeşitli yalan ve yanıltıcı haber bildirimleri yaparak yüksek fiyatlarda müvekkiline ve onlarca kişiye hisse sattıklarını, Sermaye Piyasası Kurulunun 2018/57 bültenine 13.12.2018 tarih 63/1448 sayılı kararında ortaklıktan ayrılma hisse fiyatı, genel kurulda tespit edilen 0,68648 TL olmayıp 1 TL nominal değerli pay için 1,14257 TL olduğu hususu ve zarara uğrayan pay sahiplerinin söz konusu kararı veren yönetim aleyhine dava açılarak tazmin edileceği hususunun belirtildiğini, aynı tebliğin 10. maddesi 7. fıkrasında belirtildiği üzere ayrılma hakkı bedelinin tam ve nakden ödenmesinin zorunlu olduğunu, ayrıca Sermaye Piyasası Kurulunun 14.11.2019 tarih ve 2019/60 bülteninde … Kombinaları A.Ş hakkında 24.10.2018 tarihli özel durum açıklaması ve 21.11.2018 tarihli genel kurul toplantısında ayrılma hakkı fiyatının hatalı olarak duyurulması sebebiyle idari para cezasının uygulanmasına karar verildiğini, 24.10.2018 tarihli özel durum açıklaması ve 27.11.2018 tarihli ayrılma hakkının kullanımına ilişkin bildirim ile şirketin ayrılma hakkı kullanım fiyatının açıklandığı tarihten sonra müvekkili tarafından yapılan lot satışları yapıldığını, müvekkilinin ayrılma tarihi olan 11.12.2018 tarihinde … Yatırım Menkul Kıymetler hesabında bulunan hisse senedini 11.03.2020 tarihinde 145.339 adet lotu 0.68 TL’den 98.830,52 TL karşılığında satmak zorunda kaldığını, ayrılma hakkı kullanım fiyatının yukarıda bahsedilen gerekçelerle 1,14257 TL olarak belirlenmesi gerektiğinden müvekkilinin 145.339 adet hisse satışından 67.229 TL zarara uğradığını, yasal haklarını kullanmaya karar veren müvekkilinin zorunlu arabulucuğa başvurduğunu, ancak Sermaye Piyasası Kurulunun kararına ve diğer yasal gerekçelere rağmen davalı yönetim kurulu üyeleri ile anlaşma sağlanamadığını, davalı şirket yönetim kurulu üyelerine karşı açılan Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi …/… E. sayılı dava dosyası halen derdest olduğunu, her iki dava arasında sıkı bir bağlantı bulunduğunu, derdest dava benzer sebeplerle açılmış olup davaların birisinde verilecek karar diğerini de etkileyeceğini, bu nedenlerden dolayı davaların birleştirilmesi talebinde bulunduklarını, müvekkilinin lot başına 0,68 TL olarak satmış olduğu 145.339 adet hisse lotunun Sermaye Piyasa Kurulunun açıklamış olduğu 1.14257 fiyattan hesaplanarak, zarara uğramış olduğu 67.229 TL miktarın ayrılma hakkı başlangıç tarihinden bu güne kadar ki yasal faiziyle ödenmesini, bağlantılı dava dosyalarının birleştirilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla Sermaye Piyasası Kanunun ayrılma hakkını düzenleyen 24. Maddesine dayanılarak açılacak olan davalar için, kıyasla Türk Ticaret Kanunun 202. Maddesinin ikinci fıkrası gereğince 2 (iki) yıllık zamanaşımının öngörüldüğünü, somut olayda ayrılma hakkı kullanımı süresi 28/11/2018-11/12/2018 tarihleri olarak belirlenmiş olmasından ötürü, 2 yıllık zamanaşımının geçmiş olması nedeniyle davanın reddi gerektiğini, ilgili yasal mevzuata yapılan düzenlemelere uygun olarak ayrılma hakkı kullanımı süresi 28/11/2018-11/12/2018 tarihleri olarak belirlendiğini, bu süreçte davacı dahil hiçbir ortağın ayrılma hakkını kullanmadığını, öte yandan daha sonra Şirket tarafından tekrar ayrılma hakkı kullandırıldığını ancak yine davacı dahil hiçbir ortağın ayrılma hakkını kullanmadıklarını, bu nedenle de dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını, davacının dayanak gösterdiği SPK tarafından müvekkili şirket hakkında 13/12/2018 tarih ve 2018/57 sayılı haftalık bültende yayımlanan karar ile tebliğin 10. Maddesine uygun şekilde ayrılma hakkı kullanım fiyatının 28/12/2017 ve 21/11/2018 tarihli genel kurul toplantıları içcin 1 TL nominal değerli pay başına 1.14257 TL olduğu hususunun kamu oyuna duyurulmasına, ve ayrılma hakkı kullanım fiyatının hatalı olarak kamuya duyurulması nedeniyel zarara uğrayan pay sahiplerinin söz konusu zararın tazimine ilişkin genel hukuk hüükmmleri çerçevesinde söz konusu tariler itibariyle görev üstlenen yönetim kurulu aleyhine dava açabileceği hususunda bilgilendirilmelerine karar verildiğini, anılan işlemin 19/12/2018 tarihinde tebliğ edildiğini ve müvekkili şirket tarafından süresi içinde gerek bireysel işlem ve gerek dayanağı olan Tebliğ hükmünün iptali için yürütmenin durdurulması talebiyle Danıştay’da dava açıldığını, davanın Danıştay 13. Dairesinde …/… sayı ile devam ettiğini, SPK’nun kanunda yer alan yetkisini aşmak suretiyle ayrılma fiyatını tespit ederken yanlış tarihi esas aldığını, yargılamanın halen devam ettiğini, Danıştay’da açılan davanın sonuçlanmasının HMK md. 165 uyarınca bekletici sorun olarak kabul edilmesini talep ettiklerini, hiçbir ortağın ayrılma hakkını süresi içinde kullanmadığını, davacının ayrılma hakkını kullanmak istediğini genel kurulda belirtmesine karşın bu hakkını kullanmaması nedeniyle oluşan bir zararının da bulunmadığını, davacının SPK’nın 13/12/2018 tarihli kararı ve BİST’in 21/12/2018 tarihli kararı sonrasında hisse düşüşü nedeniyle işbu davayı açtığını, yatırımcıların zarara uğramasına sebebiyet veren SPK ve BİST olduğunu, satış tutarındaki değişikliğin ekonomik ve mevzuat değişikliği nedeniyle gerçekleştirildiğini, ayrıca 28/12/2017 tarihli genel kurul kararı ile onaylanan satış sürecinden sonra yaşanan ekonomik gelişmeler ve mevzuat değişikliği nedeniyle satış fiyatının revize edildiğini, 13/09/2018 tarih ve 30534 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Cumhurbaşkanlığı’nın 85 nolu kararıyla, Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararın 4 üncü maddesine eklenen (g) bendi uyarınca, Türkiye’de yerleşik kişilerin sözleşme bedellerinin döviz cinsinden belirlenemeyeceği düzenlenmiş ve Geçici Madde ile mevcut sözleşmelerin Türk parası olarak taraflarca yeniden belirlenmesi zorunluluğu getirildiğini, buna ilişkin esasların ise 06/10/2018 tarih ve 30557 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Tebliğ (2018-32/51) ile düzenlendiğini, bu Tebliğ ile eklenen 8. Maddenin 24. fıkrası uyarınca tarafların Türk Parası olarak belirlemesinde mutabakata varılmadığı durumlarda sözleşmelerdeki döviz bedellerinin 02/01/2018 tarihindeki TCMB efektif satış kuru üzerinden Türk Parasına çevrileceğinin düzenlendiğini, dolayısıyla Şirket ile Alıcı taraf arasında tanınan süre içinde mutabakata varılmaması durumunda 2/1/2018 tarihi itibariyle IUSD – 5.3492 TL üzerinden Türk Parasına çevrilmesi riskinin mevcut olduğunu, müvekkili Şirketin bu süreçte borsa şirketi olması ve yatırımcılarına olan sorumluluğu gereği müzakereleri yürüttüğünü ve 5,55 TL olarak anlaşmaya vardığını, müvekkil şirketin satış fiyatı önemli tutarda değiştiği için sürece yeniden başladığını, genel kurul tarafından bu yeni işlemin reddedilme riski bulunduğunun da açık olduğunu, bu yüzden yeniden ayrılma hakkı fiyatı belirlendiğini, ilk genel kurulda hiçbir ortağın genel kurulda ret oyu vermediğini ve ayrılma hakkını kullanmadığını, anılan genel kurulun iptali için dava açmadığını, ikinci genel kurulda varlık devrine ilişkin gündem maddesinin oyçokluğu ile kabul edildiğini, olumsuz oy kullanan ortaklardan 2.626.869 TL nominal değerindeki pay sahibinin muhalefet şerhini toplantı tutanağına şerh ettirdiğini, ayrılma hakkı kullanımı süresinin 28/11/2018-11/12/2018 tarihleri olarak belirlendiğini, bu süreçte hiçbir ortağın ayrılma hakkını kullanmadığını, dava dışı Kurumun dava konusu işlemini Haftalık Bültende yayınlamasının ardından ikinci genel kurulun bazı maddelerinin iptali için dava açıldığını, birçok yatırımcının zarara uğradığı iddiasıyla yönetim kurulu üyeleri ve Şirket aleyhine tazminat talebinde bulunulduğunu, bu işlemlerden sonra ise şirketin BİST tarafından 21/12/2018 tarihinde Gözaltı Pazarına alındığını ve hisse değerinin 0,76’dan 0,28’e kadar gerilediğini, serbest piyasada ise 2/1/2018 tarihinde 3,76 TL olan kurun, 2/1/2019 tarihinde 5,3860 TL olduğunu, 2018 yılı içinde 9640 oranında artış gösteren kur nedeniyle Yabancı alıcı olan tarafın fiyatta indirim istediğini daha sonra ise Eylül 2018’de yayınlanan Mevzuat değişikliği uyarınca Türk Lirasına dönülme zorunluluğunun ortaya çıktığını, şirketin ve ekonominin genel durumunun gözetilmeksizin davacının şirketin yatırımcıları zarara uğrattığını iddia etmesinin ticari hayatın gerçeklerine ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu, ekonomik gelişmeler nedeniyle zarara uğrayan tarafın öncelikle şirket olduğunu, şirketin 08/12/2020 tarihinde Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı yaparak ayrılma hakkını SPK’ nun öngördüğü ayrılma fiyatından kullandırmak için ortaklarına çağrı yaptığını, genel kurul toplantısının usulüne uygun şekilde yapıldığını, ancak hiçbir ortağın ayrılma hakkını kullanmadığını, toplantıya ait davet, kanun ve ana sözleşmede öngörüldüğü gibi gündemi de ihtiva edecek şekilde ve Genel Kurul toplantısına ait ilanın Ticaret Sicili Gazetesinin 16.11.2020 tarih, … sayılı nüshasında, şirketin internet sitesinde ilan edilmek suretiyle toplantı gün ve gündeminin bildirilmesiyle kanuni süresi içinde yapıldığını, toplantının 3. gündem maddesinin 2018 yılında yapılan varlık satışı nedeniyle ayrılma hakkı fiyatının 0,6848 TL olarak belirlenmesine rağmen Sermaye Piyasası Kurulu tarafından uygulanması gereken ayrılma hakkı fiyatının 1 TL nominal değerdeki pay için (1 Lot = 100 Adet Pay için) 1,14257 TL uygulanması gerektiği kararına istinaden, ayrılma hakkı kullanım fiyatı üzerinden hesaplanan kanuni faizi ile birlikte toplam 1 TL nominal değerdeki pay için (1 Lot =100 Adet Pay için) 1,40 TL fiyat üzerinden ayrılma hakkının kullandırılması olduğunu, ilgili gündem maddesine ilişkin olumsuz oy kullanıp muhalefet şerhini toplantı tutanağına işleterek ayrılma hakkını kullanmak isteyen pay sahibinin olmadığını, ayrılma hakkı kullanım fiyatının SPK tarafından belirlenen fiyata 21.11.2018 tarihli genel kurul tarihinden 08.12.2020 tarihli genel kurula kadar geçen süre için kanuni faiz işletilerek belirlenmiş olduğunu, 08.12.2020 tarihli genel kurula katılıp muhalefet şerhini işleten ortakların tüm zararları faiziyle karşılanmak istendiğini, işbu genel kurul kararından sonra davacının da ayrılma hakkını kullanmadığı davanın konusuz kaldığını, davacının şirket hisselerini elden çıkarıp çıkarmadığının davacı tarafından dosyaya sunulmadığını, davacının hisseleri elden çıkarması halinde davanın konusuz kaldığını, şirket hisseleri halen davacıda ise genel kurulda ayrılma hakkını kullanmadığından her iki halde de davanın konusuz kaldığını bildirerek davanın zamanaşımı nedeniyle, şirket payları elinde bulunmadığı için dava açma hakkının bulunmaması nedeniyle reddine, HMK md. 165 uyarınca Danıştay’da açılan davanın bekletici mesele olarak kabul edilmesine, aksi halde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… Kombinaları A.Ş (Yeni ünvan … Madencilik ve Enerji Yatırımları Sanayi ve Ticaret A.Ş) sicil dosya örneği celp edilerek dosya içine alınmıştır.
İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyasında davacının … tarafından davalıların …, …, …, … ve … olduğu, şirket yöneticilerinin sorumluluğundan kaynaklanan tazminat talebi ile açıldığı, davanın derdest olduğu belirlenmiştir.
İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Esas …/… Karar sayılı dosyasında davacının … tarafından davalılar …, …, …, … ve … olduğu, 16/12/2020 tarihli karar davanın kabulüne karar verildiği belirlenmiştir.
Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyasında davacının …, davalının … Kombinaları A.Ş olduğu, 21/11/2018 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısının 2. Maddesinde alınan kararın butlan ile 3. Maddesinde alınan kararın ise iptal ile malul olduğunun tespiti talebiyle açıldığı, aşamada …/… Karar sayılı 09/03/2022 tarihli karar ile davanın reddine karar verildiği belirlenmiştir.
Danıştay 13. Dairesi’nin …/… Esas sayılı dosyasında davacının … Kombinaları A.Ş, davalının Sermaye Piyasası Kurulu olduğu ve SPK’nun II-23.1 sayılı önemli nitelikteki işlemlere ilişkin ortak ve esaslar ve ayrılma hakkı tebliğinin 10. Maddesinin 4. Fıkrasının iptaline yönelik olarak açıldığı belirlenmiştir.
… Madencilik Ve Enerji Yatırımları San ve Tic A.Ş’nin 08/12/2020 tarihinde olağanüstü genel kurul toplantısının yapıldığı ve gündemin 3. Maddesiyle SPK’nun 13/12/2018 tarih, 63/1448 sayılı kararı ile şirketin varlık satışı işlemi için bildirilmiş olduğu ve uygulanması gereken ayrılma hakkı fiyatının 1 TL nominal değerdeki pay için 1.14257 TL uygulanması gerektiği kararına istinaden SPK’nun söz konusu kararında belirtilen ayrılma hakkı kullanım fiyatı üzerinden hesaplanan kanuni faiziyle bilikte toplam 1 TL nominal değerdeki pay için 1,40 TL fiyat üzerinden ayrılma hakkının kullandırılmasının sağlanacağının belirtildiği belirlenmiştir.
Dosya üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonunda bilirkişi … tarafından verilen 06/05/2022 tarihli raporda; dava dışı şirket … Kombinaları A.Ş.’nin unvanının … Madencilik ve Enerji Yatırımları San ve Tic A.Ş olarak değiştiği, şirketin 169/12/2018 tarihli 12/3 toplantı numaralı toplantısında şirketin yetkililerinin …’in yönetim kurulu başkanı, …’nın yönetim kurulu başkan yardımcısı, …’ın üye, …’un bağımsız üye, …’un bağımsız üye olarak belirtildiğini bu kişilerin davada davalılar olarak yer aldığını, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre davalıların uyuşmazlık konusundaki dönemde de davalı şirketin yönetim kurulu üyeleri olduğunun anlaşıldığı, davalı şirketin 21/11/2018 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısı ile ilgili tutanakta …, … ve …. isimli ortakların 3 nolu gündem maddesine red oyu verdikleri, davacının ise söz konusu gündem maddelerine yönelik herhangi bir olumsuz görüşüne yer verilmediği, olağanüstü genel kurul toplantısında davacının ayrılma hakkını kullanmayacağına dair bir şerhe yer verilmediği ya da söz konusu hususa yönelik red oyunu kullanmadığının anlaşıldığı, davacının 2018 yılından önce de dava dışı …. şirketinin hisse alım satımları ile ilgili işlem yapıldığının görüldüğü, 31/12/2017 yıl sonu itibariyle 93.000 adet … hissesine sahip olan davacının bu hisselerinin 2018 yılına devredildiği, bu yılda ki alım satımlarla birlikte 31/12/2118 yıl sonu itibariyle … hisse bakiyesinin 261.000 adet olduğu, 2019 yılında devredilen hisse ile birlikte bu yıldaki alım satımlarla 450.000 adede ulaştığı, 2020 yılına devredilen 450.000 adet hisse sayısının bu yıldaki alım satımlarla ve …-… birleşmesi sonucunda 314.000 adet hisse senedine ulaşıldığı ve 31/12/2020 tarihi itibariyle 160.000 adet bakiye … hissesi olarak gerçekleştiği, bakiyenin sonra ki dönemlerde ne olduğunu dosyaya sunulan ekstrelerden anlaşılamadığı, dava dışı şirket … Kombinaları A.Ş.’nin, 21.11.2018 tarihli Olağanüstü Genel Kurulunda ortaklıktan ayrılma hisse fiyatının bir adedinin 0,68648 TL olarak belirlendiği, ancak Sermaye Piyasası Kurulunun; 2018/57 sayılı Bültenine de konu edildiği üzere 13.12.2018 tarihli 63/1448 sayılı kararında, anılan şirketin ortaklıktan ayrılma hisse senedinin bir adetinin değerinin 1,14257 TL olduğu belirtilerek, bundan dolayı zarara uğrayan pay sahiplerinin şirket yönetim kurulu üyeleri hakkında zararlarının giderilmesi için dava açılıp tazmin talebinde bulunabileceklerinin belirtildiği, dava dışı şirketin 08.12.2020 tarihli olağanüstü genel kurulunda ise Sermaye Piyasası Kurulu’nun 13.12.2018 tarih, 63/1448 sayılı kararında şirkete bildirilen 1 TL nominal değerdeki payına yönelik olarak (1 Lot 100 adet pay için) 1,14257 TL olan Ayrılma Hakkı fiyatının hesaplanan kanuni faizi ile birlikte, 1 TL nominal değerdeki pay için (1 Lot 100 adet pay için) ayrılma hakkı fiyatının 1,40 TL olması yönünde karar alındığı, ancak davacı yanın, elindeki mevcut 145.339 adet hisse senedini 21.11.2018 tarihli Olağanüstü Genel Kurulundan sonra ve 08.12.2020 tarihli Olağanüstü Genel Kurulundan önce, 09.03.2020 tarihinde bir adeti 0,68 TL olmak üzere toplam 98.830,52 TL üzerinden sattığı, buna göre davacının elindeki hisse senetlerinin satışını 21.12.2018 tarihli Olağanüstü Genel Kurul tarihinden yaklaşık 15 ay geçtikten sonra gerçekleştirdiği, dava konusu hissenin; 21.11.2018 tarihli Olağanüstü Genel Kurul toplantısından önceki 14 günlük ortalama kapanış değerinin 0,61 TL, 21.11.2018 tarihli Olağanüstü Genel Kurul toplantısında ilan edilen ortaklıktan ayrılma bedeli olan 0,68648 TL’den daha düşük olduğu, 21.11.2018 tarihli Olağanüstü Genel Kuruldan sonraki 14 günlük ortalama kapanış fiyatının (0,84 TL), 21.11.2018 tarihli Olağanüstü Genel Kurul toplantısında ilan edilen ortaklıktan ayrılma bedeli olan 0,68648 TL’den daha yüksek olduğu, ortaklıktan ayrılma hakkı kullanım döneminden sonraki 14 günlük ortalama kapanış değerinin 0,58 TL, 21.11.2018 tarihli Olağanüstü Genel Kurul toplantısında ilan edilen ortaklıktan ayrılma bedeli olan 0,68648 TL’den daha düşük olduğu, bu fiyat hareketlerine göre, dava konusu hisse değerinin ortaklıktan ayrılma hakkı kullanım döneminden sonra yaklaşık %17 civarında düşüş gösterdiği, ancak Ülkemizdeki hisse senedi piyasasının derinliğinin bulunmadığı, spekülatif hareketlerin yoğun olduğu, bu nedenle hisse senedi fiyatlarının şirketlerin mali bünyelerindeki pozitif ya da negatif gelişmelere bağlı olarak değişmediği, fiyat değişikliklerinde spekülatif kazanç hedeflerinin etkili bulunduğu, dolayısıyla, dava dışı şirketin bazı varlıklarını satacağı yönünde kamuya yaptığı duyuru ile, bu duyuruda belirlenen satış bedelinin daha sonraki dönemlerde birkaç defa revize edilmesinin hisse senetlerinin değerinde önemli derecede etki sağlamasının da söz konusu olamayacağı, davacının 21.11.2018 tarihli Olağan Genel Kurul toplantısından sonra oldukça düşük fiyatlarla dava konusu hisse senedi aldığı, ayrıca …-… birleşmesinden kaynaklı hisse senetlerini maliyet fiyatının oldukça üzerinde sattığı anlaşıldığından, davacının dava konusu işlemden dolayı zarara uğradığı yönünde bir sonuca da ulaşılamadığı, hal böyle olmakla birlikte mahkemenin SPK’nun kararına paralel bir görüşünün bulunması halinde ise davacının zararının dava dilekçesindeki talebi gibi olacağı, tarafların hukuki değerlendirme gerektiren iddia, savunma ve delillerin takdirinin mahkemeye ait olduğu bildirilmiş; bilirkişiden davacı itirazları irdelenmek üzere 11/07/2022 tarihli ek raporda; davacı yanın 17/01/2019-19/07/2019 döneminde dava konusu hisse senitleri ile ilgili 168.097 adet hisseyi toplam 59.112,16 TL ödeme yaparak satın aldığı, buna göre hisse başı birim maliyetinin 0,3514 olduğu, 04/09/2020-16/10/2020 döneminde ise dava konusu 150.000 adet hisse senedinin toplam 380.000 TL ye sattığı buna göre pisse başı satış fiyatının 2,42 TL olduğu, birim maliyet ve satış fiyatlarına bakıldığında davacının dava konusu alış, satış hisse başı karının 2,07 TL olduğu, davacının dava konusu hisse senetlerinden kaynaklı genel olarak karlı bir yatırım yaptığı ve davanın gerekçesinin SPK mevzuatına göre ayrılma hakkı ile ilgili olduğu ancak davacının dava açma hakkının da uzun bir süre boyunca kullanılmadığının görüldüğü, davacının elindeki mevcut 145.339 adet hisse senedinin 21/11/2018 tarihli olağanüstü genel kurulundan sonra ve 08/12/2020 tarihli olağan üstü genel kuruldan önce 09/03/2020 tarihinde bir adedi 0,685 TL olmak üzere 98.830,32 TL den sattığı, davacı yanın 08/12/2020 tarihli olağanüstü genel kurulda belirlenen ayrılma fiyatı 1.40 TL nin altında satış bedeli ile satmasının kendi erken satış tercihinden kaynaklandığı, davacının 08/12/2020 tarihli olağan üstü genel kurul tarihini de içeren 04/09/2020-16/12/2020 döneminde elindeki 157.000 hisseyi toplam 380.000 TL üzerinden paraya çevirdiği, bu bedelin de 08/12/2020 tarihinde belirlenen ayrılma fiyatının da üzerinde bulunduğu, dava konusu 145.339 adet hissenin 09/03/2020 tarihinde değil de 04/09/2020-16/12/2020 döneminde satılsaydı davacının bunlardan da ciddi boyutta kar etmesinin mümkün olabileceği, kök raporda ki değerlendirme ve varılan sonucu değiştirecek bir niteliğin bulunmadığı bildirilmiştir.
TTK 553. maddesi “Kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumludurlar.” hükmünü içermektedir.
Dosyaya toplanan deliller alınan bilirkişi rapor ve ek rapor ile tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde; davanın davacının … Kombinaları A.Ş’nin kamu aydınlatma platformu üzerinden yapmış olduğu bildirimler üzerine hisse alarak yatırım yaptığı, şirketten çeşitli tarihlerde … Yatırım Menkul değerler A.Ş üzerinden 450.000 lot hisse aldığı, SPK’nun 2018/57 bültenine 13/12/2018 tarih 63/1448 sayılı kararında ortaklıktan ayrılma hisse fiyatının genel kurulda tespit edilen 0,68648 TL olmayıp, 1 TL nominal değerli pay için 1,14257 TL olduğu hususu ile zarara uğrayan pay sahiplerinin söz konusu kararı veren yönetim aleyhine dava açılarak tazmin edileceği hususunun belirtildiği, 11/12/2018 tarihinde … Yatırım Menkul Kıymetler hesabında bulunan hisse senedinin 145.339 adet lotunun 11/03/2022 tarihinde 0,68 TL den 98.830,52 TL karşılığında satmak zorunda kaldığını, ayrılma hakkı kullanım fiyatının 1,14257 TL olarak belirlenmesi gerektiğinden davacının 145.339 adet hisse satışından 67.229 TL zarara uğradığından bahisle adı geçen şirketin yönetim kurulu üyeleri aleyhine söz konusu miktarın ayrılma hakkı başlangıç tarihinden itibaren yasal faiz ile birlikte tahsiline yönelik olarak iş bu davanın açıldığı, davanın TTK 553. Madde kapsamında şirket yöneticilerinin sorumluluğuna ilişkin tazminat davası olduğu, davacının halka açık ortaklık olan … hisselerinden 31/12/2018 tarihi itibariyle 261.000 adet, 31/12/2019 tarihi itibariyle 450.000 adet hissesinin bulunduğu, 2020 yılına 450.000 adet olarak devredilen hisse sayısının alım satımlarla ve ….-… birleşmesi sonucu 31/12/2020 tarihi itibariyle 161.000 bakiye ve 02/11/2020 tarihi itibariyle 7.000 adet … hissesinin bulunduğu, dava dışı şirketin 21/11/2018 tarihli olağan üstü genel kurul toplantısının gündemin 2. Maddesi ile SPK’nun ayrılma hakkı başlığını taşıyan 24. Maddesi ve SPK’nun II-23.1 sayılı önemli nitelikteki işlemlere ilişkin ortak esaslar ve ayrılma hakkı tebliği kapsamında pay sahiplerinin paylarını şirkete satarak ayrılma hakkına sahip olacakları, ayrılma hakkının pay başına işlemin tarihi kamuya açıklandığı tarihten önceki 30 gün içinde borsa oluşan ağırlıklı ortalama fiyat olan 0.0068648 TL olduğu hususunun düzenlendiği, SPK’nun dava dışı şirketle ilgili olarak 13/12/2018 tarihli 63/1448 sayılı kararı uyarınca yapılan duyuru ile önemli nitelikteki işlem olarak nitelendirilen … Kombinaları A.Ş ve bağlı ortaklığı … Tarım Enerji Yatırımları San ve Tic AŞ nin sahip olduğu gayrimenkullerin ve makine farkı ile ekipmanların … ya devredilmesi nedeniyle doğan ayrılma hakkına ilişkin kullanım fiyatının ve ayrılma hakkı süreçlerinin incelenmesi sonucunda önemli nitelikteki işlem olarak değerlendirilen tek bir hususun iki defa genel kurul onayına sunularak ayrılma hakkının kullandırıldığı ve süreç içinde …’ın önemli nitelikteki işlemin gerçekleşmesi niyetine ilişkin herhangi bir vazgeçme durumunun söz konusu olmadığı dikkate alınarak I-23.1 sayılı önemli nitelikteki işlemlere ilişkin ortak esaslar ve ayrılma hakkı tebliğinin 10. Maddesine uygun şekilde hesaplanacak ayrılma hakkı kullanım fiyatının 28/12/2017 ve 21/11/2018 tarihli genel kurul toplantıları için 1 TL nominal değerli pay başına 1,14257 TL olduğu hususunun kamuya duyurulmasına ve pay sahiplerinin zararının tazminine ilişkin bilgilendirme yapıldığı, dava dışı şirketin 08/12/2020 tarihli olağanüstü genel kurulunda ise SPK’nun 13/12/2018 tarihli 63/1448 sayılı kararında şirkete bildirilen 1 TL nominal değerdeki payına karşılık 1,14257 TL ayrılma hakkı fiyatının hesaplanan kanuni faiz ile birlikte 1,40 TL olması yönünde karar alındığı, davacının dava konusu olan 145.339 adet hissesini 21/11/2018 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısından sonra ve ayrılma hakkı fiyatının 1,14257 TL olarak belirlenen 08/12/2020 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısından önce 0,68 TL bedel ile 98.830,52 TL’den 11/03/2020 tarihinde sattığı, satış tarihine göre iki yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı, dava konusu hisselerin SPK’nun açıkladığı 1.14257 TL üzerinden satılması halinde satım bedelinin 166.059,98 TL olacağı böylece davacının aradaki fark olan 67.229,46 TL yönünden doğrudan zararının doğduğu, sonradan alınan hisselerin yüksek bedelden satılmasının dava konusu hisselerden kaynaklanan zararı ortadan kaldırmayacağı, dava tarihinden önce davalılara davacı tarafça gönderilmiş muacceliyet ihtarnamesinin bulunmadığı nazara alındığında davanın 67.229,00 TL üzerinden kabulü gerektiği sonucuna ulaşılarak aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Kabulü ile, 67.229,00 TL’nin dava tarihinden işleyecek yasal faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
2-Alınması gerekli 4.592,41 TL harçtan peşin alınan 1.148,11 TL’nin mahsubu ile bakiye 3.444,30 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça peşin harç olarak yatırılan toplam 1.148,11 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-HUAK 18/A maddesi gereğince Zorunlu Arabuluculuk kapsamında suçüstü ödeneğinden ödenen 1.400,00 TL Arabuluculuk giderinin 6831 sayılı yasa hükümlerine göre davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
5-Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre belirlenen 10.756,64 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafça yapılan ilk dava gideri 59,30 TL, 4 elektronik tebligat gideri 26,00 TL, 6 normal tebligat gideri 144,00 TL, 2 kep gideri 1,20 TL, bilirkişi ücreti 750,00TL, dosya gönderim masrafı 82 TL, 1 müzekkere gideri 21 TL olmak üzere toplam 1.083,50 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/10/2022

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır