Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/23 E. 2022/723 K. 17.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/23 Esas
KARAR NO : 2022/723

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/01/2021
KARAR TARİHİ : 17/10/2022
KARAR TARİHİ : 20/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “müvekkili şirket tarafından … Ltd. Şti.’ye Kişisel Verilerin Korunması Kanunu “KVKK” kapsamında danışmanlık hizmeti verildiğini, Bu kanun kapsamında davalının Veri Sorumluları Siciline kayıt olmak zorunda olduğunu,Kişisel Verileri Koruma Kurumu tarafından hazırlanan Veri Sorumluları Sicili Hakkında Yönetmeliği’nin 5. maddesinin ç bendi gereği olarak önce veri envanteri hazırlanıp sonra sicile kaydı gerçekleştirildiğini ,karşı yanın veri envanterinin müvekkil şirketin 3 çalışanı tarafından gerçekleştirildiğini, …Portal isimli yazılımlarının davalıya tahsis edildiğini ve müvekkilince verilen hizmet kapsamında tüm yükümlülükler yerine getirildiğini, müvekkili şirketin verdiği hizmete karşılık davalıya 5.000 TL KDV, 5.900 TL olmak üzere, 15/04/2020 tarihinde … No’lu fatura kesildiğini ve 17/04/2020 tarihinde karşı yana elektronik posta yoluyla gönderildiğini, davalının fatura içeriğine itiraz etmediğini ve herhangi bir ödemede yapmadığını, davalının 16/09/2020 tarihinde hukuka aykırı olarak “… No’lu fatura iadesi” notuyla iade faturası kesmiştiğini, Borçlu tarafça hukuka aykırı olarak düzenlenen “iade faturası”nın …Yevmiye numaralı ihtarname ile 18/09/2020 tarihinde iade faturalarının kabul edilmediği bildirilerek geri gönderildiğini, borcun ödenmemesi üzerine İzmir 23. İcra Dairesi Müdürlüğü …/… E. numaralı dosyası ile takip başlatıldığını, karşı yan icra takibine itirazında borcun 2.000 TL’lik tutarını kabul ettiğini ancak kabul ettiği 2.000 TL’lik tutar dahil olmak üzere müvekkil şirkete herhangi bir ödemede ulunmadığını beyanla,davanın kabulüyle itirazının iptaline, takibin devamına, likit borca haksız itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına hükmedilmesine, icra ve yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; VERBİS kayıt zorunluluğuna sayılı günler kala müvekkil şirket yöneticilerinin daveti ile davacı şirket personeli tarafından İşyerine gelinerek müvekkil şirket bünyesinde bulunan tüm personel ile görüşme yapıldığını, işin aciliyeti nedeniyle lazım gelen envanter incelemesi gerçekleştirildiğini, … program üyeliği verildiği, müvekkil şirket için veri işlem sorumlusu belirtilerek ve bu bunun üzerine başvuru yapılarak gerekli şifreler paylaşıldığını, taraflar arasında imzalanmış bir sözleşme bulunmamakla birlikte, davacı şirket tarafından sözleşme yapılacağına olan güvenle ifa edilmiş olan bir kısım hizmetin karşılığı olarak 2.000,00-TL borcun kabul edildiğini, davacı firma talep ettiği ücret karşılığı yapması gereken işlemleri yapmadığını ve eksik ifa ettiğini , bu nedenle de icra dosyasına kısmi itirazda bulunulduğunu, bakiye 3.900,00-TL, şirketin veri sorumluları siciline kaydının tamamlanması ile ilgili dokümantasyonun teslimi sonucunda hak edilmiş olacağını,davacı şirketin ilk aşamada gerekli danışmanlık hizmeti verildiğini ancak VERBİS sistemine kayıt ve devamındaki işlemleri tamamlanmadığını, bu nedenle fatura kabul edilmeyerek 16/06/2020 tarihli … No’lu fatura ile 5.900,00-TL lik tutar iade faturası kesildiğini, müvekkil şirket bünyesinde bulunan Avukat … süreci yakından takip ettiğini ve davacı şirket ile konu ile ilgili e-posta yolu ile yazışmalar yaptığını, davacı şirketin verbis kaydı ve bağlı işlemleri eksik yapması nedeniyle, bir başka danışmanlık şirket … Dan. İş Gel. Hiz. A.Ş.den hizmet alındığını ve bu hizmet karşılığında KDV dahil 5.900,00-TL ödeme yapıldığını, davacı firmanın eksik hizmet vermesinden dolayı 3. Bir kişi ile anlaşma yapıldığını ve davacı tarafın talep ettiği bedelden daha yüksek bir rakam ödeme zorunda kalındığını beyanla , davanın reddine karar verilmesi, kötü niyetli alacaklının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE & NETİCE VE KANAAT:
Davalı tanığı … beyanında özetle; “…Biz o dönemde davalı şirketin sahibi olduğu AVM’nin yönetim danışmanlığını yşapan şirketin avukatıydım, o dönem KVKK gereğince verbis sistemine kayıt zorunluluğu getirilmişti, bununla ilgili AVM bizimle iletişime geçti, bizde davacı şirket ile iletişime geçtik, şirket İzmir’de olduğu için biz aynı zamanda benim çalıştığım şirket dava dışı başka bir AVM’de danışmanlık veriyordu, zaman kısıtlı olduğu için biz İzmir’de toplantı ayarladık, davacı şirket bir kere tanıtım için geldi, ikinci kez bir daha hiç Akhisar’a gitmediler, o arada yazılı bir sözleşme imzalanmadı, ancak işin acil olması nedeniyle şifaen hazırlık aşaması yapılıyordu, bu arada Pandemi çıktı, AVM’ler kapatıldı, benim sigortalı olarak çalıştığım şirket faaliyetlerine ara verdi, bu arada davacı şirkette Av…. Bey vardı, soyadını hatırlamıyorum, biz sürekli sözleşme konuşmalarını bu avukatla yapıyorduk, pandemi dönemi sürerken AVM’ler faaliyette geçtiği sırada davacı şirket tarafından davalıya fatura kesildi, bende Av….a Beyi aradım, hem sözleşme imzalamadınız, hemde pandemi var şirketin faaliyeti yok, hem verbis sistemine kaydını yapmadınız dedim, şirket yetkilisi ile av…. Bey görüştü, beni aradı “biz sözleşmeyi halledeceğiz, eksik işi de yapacağız, siz ödemeyi yapın” dedi, sonra Av…. Bey askere gidince bizi şirketten … isimli birinin tel nosu geldi, artık bununla iletişime geçin dediler, sözleşme arada gidip geliyor, ancak sonuçlanmıyor, fiyatlar ve hizmetler sürekli sözleşmede değiştiriliyordu, verbise kayıt sürelerinin sonuna gelmeye başladı, ben … Beyi aradım, “para istiyorsunuz ama sisteme kayıt etmediniz, sisteme kayıt edin, bizde ödeme yapalım” dedim, … Bey şirket yetkilisi ile görüşeceğini söyledi, beni aradı “biz parayı ödeseniz de artık ise hizmet vermeyeceğiz” dedi, ben tekrar ödeme yapsakta sicil kaydını yapmayacak mısınız sordum, o da “hayır yapmayacağız” dedi, sözleşmenin son taslak haline göre ücret ve ödemeler davacı şirket envanter kaydını tamamlayacak, yanlış hatırlamıyorsam 2.000,00 TL ödeme yapılacak, sonra veri kayıt sistemine yani verbise kayıt tamamlandığında yine yanlış hatırlamıyorsam yine aynı miktar bir ödeme olacaktı, taslak hali bu şekildeydi. Davacı şirket sözleşmenin taslak haline göre envanter kayıtlarını tamamlayıp bilgi ve belgeleri teslim ettiğinde yukarıda belirttiğim tutarda ödeme, verbis sistemine kaydı bittiğinde aynı ödeme alınacaktı, envanter kaydını yaptılar, ancak bununla ilgili bilgi ve belgeleri teslim etmediler, verbis kaydını da yapmadılar, ilk görüşüldüğünde 15-16 şirket vardı, 30 yada 35.000 TL bu şirketlerin hepsi için fiyat verildi, ama sonra bu tutar 3 şirkete kadar düştü, çünkü 3 şirketin zorunluluğu vardı, bunlar içinde en son fiyat KVKK ile ilgili 3 şirket için toplam 18.000,00 TL idi, şirkette envanter çalışması beyanımda belirttiğim İzmir’deki dava dışı AVM için 2 avukatı gelip envanter işlemlerini tamamladılar, davalı şirket içinde kuruma yazı yazılması gerekiyordu, bizde istenilen yazıyı yazdık, şifre ve kullanıcı adımız geldi, zaten İzmir’de ki dava dışı şirketin verbis kaydı yapıldı, bu hizmetler için dava dışı şirket faturayı tam ödedi, davalı şirket hiç bir ödeme yapmadı diye biliyorum, onunda nedeni davacı şirket personelinin ödeme yapılsa dahi hizmet vermeyeceklerini söylemesidir, davalı şirkette yani Akhisar’a davacı şirketin hiçbir personeli gitmedi, fatura kesildiği tarihte sisteme kayıtlı hiçbirşey yoktu, sonrasında da olmadı..” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacı tanığı … beyanında özetle; ” Ben davacı şirketin ortağı olurum, ben avukat olarak görev yaptığım için kendi işlerim ile uğraşmakla birlikte davacı şirketin, davalı şirket ile veri sorumluları sicil kaydı hususunda danışmanlık hizmetleri vermek ve gerçekleştirmek üzere anlaşması nedeniyle ve işlemlerin yapılması hususunda verilen yasal sürenin yakın olması nedeniyle davacının yaptığı anlaşma konusuna ilişkin olarak bizzat çalışmalarda bulundum, kendim bizzat davalı şirkete giderek iki gün boyunca envanter çalışması yaptım, kanuna uygun politika ve prosedürlerin hazırlanmasında bilgilendirme ve danışmanlık yaptım, ayrıca eğitim hizmeti de verdim, bu hizmetler tarafların anlaşması dışında fazladan karşılıksız olarak davalı tarafa iyi niyet çerçevesinde verilmiştir, maliyeti davalı tarafın yapacağı ödemeden çok daha fazladır, tüm departmanlarda gün boyunca departman sorumlularına bilgilerin girişi, verilerin muhafazası, işlenmiş verilerin ne şekilde kullanılacağı, hangi verilerin saklanması gerektiği, hangi verilerin saklanmaması gerektiği ve hangi amaçla saklanacağı hususlarında detaylı bilgilendirme yaptık, ayrıca bu husustaki danışmanlık hizmetini de yapmış olduk, en son verbise kayıt için tanınan sürenin uzatılması üzerine davalı taraf davacı şirkete sürenin uzatılması nedeniyle daha önce verilen sürenin kısa olması nedeniyle yaşanan yoğunluktan dolayı sistemsel aksaklıkların yaşanacağı endişesiyle nasıl olsa süre uzatıldı, bu arada yapılan işlemlerin kontrol edilerek kaydın yapılması gerektiğini, bu nedenle bir süre sonra çalışmalara devam etmek istediklerini belirterek, çalışmaların bir süreliğine beklemesini talep etmeleri üzerine davalı tarafın uygun gördüğü zamanda talebi halinde çalışmalara devam ederek kayıt işlemini tamamlamak üzere anlaşıldı. Envanter çalışması tamamlanmıştı, ancak yapılan bilgi girişlerinin davalı tarafın isteği üzerine kontrolleri yapıldıktan sonra tarafımızdan davalı şirketin sisteme kaydı yapılacaktı, ancak davacı şirket sisteme kayıt hizmetini de tamamlamaya hazır olduğu halde davalı taraf bunu ertelemiştir, ben taraflar arasında sözleşme yapılmadığını biliyorum, ödemelerin hangi aşamalarda ne kadar yapılacağına ilişkin bir anlaşmada yapılmamıştır..” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacı tanığı … beyanında özetle; “…Davacı şirkette hukuki danışmanlık biriminde stajiyer avukat olarak görev yaptığım sırada davalı ile hizmet verme hususunda anlaşma yapılmıştı, buna istinaden davalıya ait şirketten iki gün boyunca departman sorumluların toplamış olduğu belgeler ayrı ayrı incelenerek, hangilerinin veri kapsamında tutulması gerektiği, hangilerinin hukuki açıdan değerlendirmeye alınmaması gerektiği hususlarında bilgilendirme ve eğitim çalışmaları yaptık, bunun dışında bu iki günlük süreden sonra davalı taraf yetkilileri ile yapılacak işlemler konusunda yazıştık, ayrıca davalı tarafın talep ettiği hususlara ilişkin sözleşme ve disiplin yönetmeliğine KVKK eklerinin yapılması işlemlerini tamamladık, davalı tarafın … Alışveriş Merkezi … Ltd. Şti ve dava dışı … Gayrimenkul Yatırım Ltd.Şti isimli iki ayrı şirketi olup, şirketler arasında organik bağ mevcuttur, bu nedenle her iki şirkete ilişkin iki ayrı envanter oluşturduk, bu süreçte dava dışı … Gayrimenkul … isimli şirket yetkilileri ile de konuştuk, her iki şirketinde yönetim birimleri … alışveriş merkezinin içerisinde olup yönetim işleri aynı kişiler tarafından yapıldığından onlara da hizmet vermiş olduk, davalı şirket aynı zamanda sicil kaydı ile ilgili sorununun da çözümünü talep etmişti, envanter çalışması tamamlandıktan sonra sicil kaydının çözümü konusunda davalı şirket ile görüşme yapılmak istendiğinde verbis kayıt sistemine kayıt için verilen kayıt süresinin son tarihinin ertelendiği bildirilerek davalı şirket yetkilileri verilerin verbise kaydı halinde sistemin kamuya açık olacağı nedeniyle daha sonra kayıt işleminin tamamlanmasını, şimdilik bir süre beklenerek kendilerinden haber beklenmesini istediler, bu nedenle davacı şirkette kaydı tamamlamak üzere davalı taraftan haber beklemekteyken bilmediğim bir şekilde davacı ile çalışmasına son vermiştir…” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce deliller toplanılmış, İzmir 23. İcra Dairesinin …/… Esas sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 5.900,00 TL asıl alacağının tahsili amacıyla ilamsız yolla takibe girişildiği, ödeme emrinin borçluya 02/10/2020 tarihinde tebliği ile süresi içerisinde borçlu vekili tarafından yapılan alacaklı şirkete 2.000,00 TL borcu olduğunu, bu miktarı aşan borca ve bu borcun işlemiş ve/veya işleyecek faizine ve diğer tüm ferilerine itiraz ettikleri, itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Dosya uyuşmazlık konularında inceleme yapılmak üzere bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından mahkememize ibraz edilen ayrıntılı gerekçeli 14/06/2021 tarihli raporda; Dava konusu ihtilafla sınırlı olmak kaydı ile tarafların uyuşmazlık konusunu kapsayan yıllara ilişkin ticari defter ve belgeleri incelenmiş aşağıdaki hususlar tespit edildiği,
** Davacı ve davalı şirketin incelenen ticari defterlerinin 6102 sayılı İİK 64/1.fıkra Hükümlerine uygun tutulduğu, TTK 64/3.fıkrası “ Fiziki ortamda tutulan yevmiye defteri, defteri kebir ve envanter defteri ile dördüncü fıkrada sayılan defterlerin açılış onayları, kuruluş sırasında ve kullanılmaya başlanmadan önce noter tarafından yapılır. Bu defterlerin izleyen faaliyet dönemlerindeki açılış onayları, defterlerin kullanılacağı faaliyet döneminin ilk ayından önceki ayın sonuna kadar, yevmiye defterinin kapanış onayı, izleyen faaliyet döneminin altıncı ayının sonuna kadar notere yaptırılır. Ticari defterlerini elektronik ortamda tutulması hâlinde bu defterlerin açılışlarında ve yevmiye defterinin kapanışında noter onayı aranmaz.” hükmü gereği, ayrıca 1 Sıra nolu Elektronik defter genel tebliğine göre Gerçek ve Tüzel kişiler için “elektronik defter tutma sürecinde hesap döneminin ilk ayının beratının alınması açılış onayı son ayının beratının alınması ise kapanış onayı yerine geçecektir.” Hükmü bulunmaktadır.Berat yükleme süresi /İlgili ayı takip eden üçüncü ayın son gününe kadar olduğundan, bu süreler içerisinde yapılan hesap döneminin ilk ayına ait berat yüklemeleri açılış onayı yerine geçecektir.Aynı tebliğe göre Gerçek ve Tüzel kişiler için “elektronik defter tutma sürecinde hesap döneminin son ayının beratının alınması kapanış onayı yerine geçecektir.” Hükmü bulunmaktadır.
Buna göre; davacı şirketin 2020 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yapılmış olduğu ve usulüne uygun tutulduğu, Davalı şirketin 2020 yılı ticari defterlerinin e defter olduğu açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içinde yapılmış olduğu, ve usulüne uygun tutulduğu tespit edilmiştir.
**Davacı ve davalı şirketin incelemeye sunduğu 2020 ticari defterlerinin usülüne uygun olarak tutulmuş olduğu, açılış ve kapanış onaylarının süresinde yapılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, sahipleri lehine delil olma özelliğine haiz olduğu kanaati oluştuğu,
**Dava konusu davacı şirketin davalı şirkete düzenlediği 15.04.2020 tarihli 5.900,00.-TL.fat uranın her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, ancak davalı şirketin iş bu faturanın iadesini düzenlediği 16.09.2020 tarihli 5.900,00.-TL.tutarlı iade faturasınındavalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu; davacı şirketin iade faturasını ticari defterlerine kayıt etmediği, dava dosyasında mevcut T.C.İzmir 21.Noterliği nce düzenlenen 18.09.2020 tarihli …yevmiye numaralı ihtarname ile “TTK 21/2 maddesinin bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır” şeklinde düzenlendiği, ilgili faturanın düzenlenmesinin üzerinden 5 ay geçtiği,bu nedenle faturanın kabulünün mümkün olmadığı,ilgili faturanın ticari defterlerine işlenmeyeceği ,ihtarname ekinde İade ettiklerini ihtaren bildirmişlerdir.
**Her iki taraf da davacı şirketin davalı şirkete düzenlediği 15.04.2020 tarihli 5.900,00.-TL hizmet faturasının matrahı 5.000.-TL.tutarı 2020 Nisan ayı Ba-Bs formu ile mükellefi oldukları vergi daire müdürlüklerine beyan etmişlerdir.
**Taraflar arasında dava konusu fatura içeriği hizmetin alım satımına ait cari hesap ilişkisi bulunduğu,ancak taraflar arasında bu hizmetin ne şekilde verileceği, verilecek hizmetlerin ve karşılığı bedellerinin konu edildiği yazılı bir sözleşmenin olmadığı görüldüğü,
**Davacı şirketin incelenen ticari defterlerinde 29.09.2020 takip tarihi ile davalı şirketten 5.900,00.-TL.alacaklı olduğu,
**Davalı şirketin ise 29.09.2020 takip tarihi itibari ile ; 16.09.2020 tarihinde davacı şirkete 5.900,00.-TL.tutarlı hizmet iade faturası düzenlemesi ve ticari defterlerine kayıt etmesi sebebi ile davacı şirkete borcunun olmadığı görülmüş, davalı vekilinin cevap dilekçesinde “ifa edilmiş olan bir kısım hizmetin karşılığı olarak 2.000,00.-TL.borcu “ kabul ettiklerini belirttiği, ancak incelenen davalı defterlerinde kabul edilen borca istinaden herhangi bir ödemenin olmadığı tespit edildiği rapor edilmiş, alınan bilirkişi raporu Mahkememizce yeterli ve hükme esas almaya elverişli mahiyette görülmüştür.
…portal üzerinde davalı tarafça hizmetin tamamen yapılmadığı iddiasına dair ihtilafın ve itirazın varlığı ve özü bağlamında verbis sitemine kayıt ile devamındaki işlemlerin tamamlanıp tamamlanmadığı, eksik işlemler sebepli başka firmaca işlemler yapılması hususları itibari ile iddia konusu hususların analizi ve rapor tanzimi için dosyanın bilişim uzmanı Yüksek Bilgisayar Mühendisi …’den alınan bilirkişi raporunda özetle; yapılan inceleme ve analize göre davalı firmanın VERBİS kaydının mevcut olduğu, ancak bu kaydın kimin tarafından ve hangi tarihte girildiği görülemediği, eğer bu bilgilere ulaşılmak istenirse Kişisel Verileri Koruma Kurumu’ndan “Kurumunuz VERBİS sistemine … LİMİTED ŞİRKETİ veri sorumlusu olarak kayıtlıdır. Gerek veri sorumlusu kayıt talebi gerekse de envanter kayıtlarının hangi tarih ve saatte, hangi IP numaralarından giriş yapılarak oluşturulduğunun bildirilmesine..” şeklinde bilgi istenmesi gerektiğini, bu bilgiye ulaşılmasının sonucunda gelecek yanıtın yorumunda da kaydın yapıldığı IP numarasına bakılarak (ki IP numaralarının da kimlere ait olduğu konusunda İnternet Servis Sağlayıcı firmalardan sorgulama yapılarak) en azından hangi tarafça yapıldığı tespit edilebilir. Bir başka değişle davacı taraf mı, davalı taraf mı yoksa 3. bir tarafça mı kaydın yapıldığı bulunabileceği rapor edilmiştir.
Bilişim uzmanı bilirkişi Yüksek Bilgisayar Mühendisi …’in raporunda belirtilen hususlar doğrultusunda mahkememizce Kişisel Verileri Koruma Kurulu’na müzekkere yazılarak “Kurumunuz VERBİS sistemine … Limited Şirketi veri sorumlusu olarak kayıtlıdır. Gerek veri sorumlusu kayıt talebi gerekse de envanter kayıtlarının hangi tarih ve saatte, hangi IP numaralarından giriş yapılarak oluşturulduğunun bildirilmesi” istenmiş olup,
Yazı cevabında özellikle IP numaraları ve aidiyetlerinin açık ve net surette tespitine ilişkin olarak yazılan müzekkereye “Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nca 30.12.2019 itibari ile başvurunun kurum tarafından onaylandığı, 16.09.2020’de de …’ın irtibat kişisi olarak atanarak 18.09.20202de verbis bildiriminin yapıldığı şeklinde, 5651 sayılı kanun mucibince IP numaralarının azami 730 gün muhafaza edildiğine ve bu sebeple iz kayıtlarının bulunmadığına” dair cevap verildiği anlaşılmıştır.
Dava; İİK nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptaline ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlığın İzmir 23. İcra müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyasında alacağın varlığı ve miktarı, icra inkar tazminatı ve kötüniyet tazminatı isteme koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı, davacı şirket tarafından davalı şirkete Kişisel Verilerin Korunması Kanunu “KVKK” kapsamında danışmanlık hizmeti verildiği, bu kanun kapsamında davalının Veri Sorumluları Siciline kayıt olmak zorunda olduğunu,Kişisel Verileri Koruma Kurumu tarafından hazırlanan Veri Sorumluları Sicili Hakkında Yönetmeliği’nin 5. maddesinin ç bendi gereği olarak önce veri envanteri hazırlanıp sonra sicile kaydı gerçekleştirildiği, …Portal isimli yazılımlarının davalı şirkete tahsis edildiği ve davacı şirket tarafından hizmet kapsamında tüm yükümlülükler yerine getirilmesine üzerine davacı şirket tarafından 15.04.2020 tarihli 5.900,00.-TL.fatura tanzim edilerek davalı şirkete e-posta yoluyla gönderildiği, mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesinde de davacı şirketin davalı şirkete düzenlediği 15.04.2020 tarihli 5.900,00.-TL.faturanın her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, ancak davalı şirketin iş bu faturanın iadesini düzenlediği 16.09.2020 tarihli 5.900,00.-TL.tutarlı iade faturasınındavalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu; davacı şirketin iade faturasını ticari defterlerine kayıt etmediği, dava dosyasında mevcut T.C.İzmir 21.Noterliği nce düzenlenen 18.09.2020 tarihli …yevmiye numaralı ihtarname ile “TTK 21/2 maddesinin bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır” şeklinde düzenlendiği, ilgili faturanın düzenlenmesinin üzerinden 5 ay geçtiği,bu nedenle faturanın kabulünün mümkün olmadığı,ilgili faturanın ticari defterlerine işlenmeyeceği ,ihtarname ekinde İade ettiklerini ihtaren bildirdikleri, her iki taraf da davacı şirketin davalı şirkete düzenlediği 15.04.2020 tarihli 5.900,00.-TL hizmet faturasının matrahı 5.000.-TL.tutarı 2020 Nisan ayı Ba-Bs formu ile mükellefi oldukları vergi daire müdürlüklerine beyan ettikleri, her ne kadar davalı vekilinin cevap dilekçesinde “ifa edilmiş olan bir kısım hizmetin karşılığı olarak 2.000,00.-TL.borcu “ kabul ettiklerini belirttiği, ancak incelenen davalı defterlerinde kabul edilen borca istinaden herhangi bir ödemenin olmadığı tespit edilmediği anlaşıldığından, davacının davasının kabulü ile İzmir 23. İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından takibe yapılan itirazın iptali ile 3.900 TL alacak üzerinden takibin devamına, davalı tarafından yapılan itirazın haksız ve alacağın likit olduğu kabul edildiğinden hüküm altına alınan 3.900 TL alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1- Davanın KABULÜNE,
i-)İzmir 23. İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından takibe yapılan itirazın iptali ile 3.900 TL alacak üzerinden takibin devamına,
ii-)Davalı tarafından yapılan itirazın haksız ve alacağın likit olduğu kabul edildiğinden hüküm altına alınan 3.900 TL alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 266,40 TL nisbi karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 207,10 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir ve tayin edilen 3.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 24,00 TL e-tebligat masrafı, 57,00 TL tebligat masrafı, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 0,75 TL KEP ücreti toplamı 1.081,75 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin harcı toplamı 118,60 TL.nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HUAK 18/A Maddesi gereğince zorunlu arabuluculuk kapsamında suç üstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL ara buluculuk giderinin 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yatırılan delil avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
9-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
Dair ; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı,
Dair karar HMK 341-2 vd maddeleri gereğince miktarı ciheti ile kanunyolu olmaksızın KESİN olarak; Açıkça okunup usulden anlatıldı.17/10/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza