Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/227 E. 2022/348 K. 18.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/227
KARAR NO : 2022/348

DAVA : Maddi Tazminat
DAVA TARİHİ : 06/04/2021
KARAR TARİHİ : 18/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Maddi Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … plakalı aracının 23/02/2021 tarihinde meydana gelen kazada maddi hasara uğradığını, bu kapsamda davalı sigorta şirketinden teminat altına alınan kusur konusunda anlaşmazlık bulunmayan … plakalı aracın …nolu trafik poliçesinden …/… nolu hasar dosyası açıldığını, davalı yanca hasarın red olunduğu, hasar ekspertiz raporunun taraflarına verilmediğini, raporun verilmemesi ve hasarın ret edilmesi üzerine müvekkili tarafından 6100 sayılı HMK’nın 293. maddesine dayanılarak İzmir adli bilirkişi listesinde kayıtlı bilirkişiden uzman görüşü raporu alındığını, rapora göre hasar tutarı KDV dahil 66.097,17 TL olarak hesaplama yapıldığını, bu hizmet için 375,00 TL fatura düzenlendiğini, uzman görüşünün ücreti ıslaha konu olmayıp TTK 1426 gereği olmasını ve yargı gideri olarak kabul edilmesini, uzman görüşü raporu incelendiğinde yedek parça tutarının 47.388,65 TL işçiliğin 8.625,90 TL olduğu KDV dahil 66.097,17 TL görüldüğünü, davalının tespit edilecek tutarı 10/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini için fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak üzere şimdilik 10,00 TL den dava açıldığını, taraflar arasındaki arabuluculuk görüşmelerinin de olumsuz sonuçlandığını, açıklanan nedenlerle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, 6100 sayılı HMK 107. maddeye uygun olarak davalının trafik sigortasını düzenlediği … plakalı aracın tam kusurlu olarak müvekkiline ait … plakalı araca çarpması sonucu müvekkilinin aracında kaza sonrası hasar tazminatının Yargıtay kararlarına göre iskontosuz gerçek zarar fiyatlarına KDV Dahil hesabı ile şimdilik 10,00 TL nin 10/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini, HMK 323. Madde gereği yargı giderlerinden, dava şartı arabuluculuk görüşmelerinde davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği tarih itibariyle yürürlükte olan AAÜT’ne göre tayin olunacak yargılama gideri niteliğindeki vekâlet ücretinin davalı sigorta şirketinden tahsiline, TTK 1426 gereği uzman görüşü ücret bedeli 375,00 TL nin HMK 323. madde gereği diğer yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 11/03/2022 tarihli dava bedel artırım dilekçesinde özetle, dava dilekçesinin kısmını fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak üzere, davalı sigorta şirketinden hasar tazminatı için 43.000,00 TL nin temerrüt tarihi olarak 10/03/2021 den itibaren avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin poliçe kapsamında sorumluluğunun, poliçe üzerinde yazılı azami teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere, poliçede yazılı özel şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlı olduğunu, sorunlu trafik sigortası bir meblağ sigortası olmayıp bir zarar sigortası olduğunu, söz konusu teminat limitinin tamamının defaten ödenmesi söz konusu olmayıp, zarar görenlerin kaza nedeniyle uğradığı gerçek maddi zararın tespiti ve sigortalının kusuru oranında bu gerçek zararın tazmininin esas olduğunu, müvekkili şirkete ilgili düzenleme gereği usulüne uygun bir başvuru yapılmadığından, işbu davanın dava şartı yokluğu sebebiyle reddi gerektiğini, yeni düzenlemeye göre zarar görenlerin doğrudan dava açma hakkı ortadan kaldırılmış; dava öncesinde sigorta kuruluşuna başvuru zorunluluğu getirildiğini, haliyle başvurunun tam yapılması gerektiğini, dava konusu trafik kazası anılan zamanaşımı süreleri geçtikten çok sonra açılmış olduğundan zamanaşımı itirazları doğrultusunda davanın reddi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketin, Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi ve zorunlu mali mesuliyet sigortası uyarınca, sigortalısının kusuru ile 3. şahıslara verdiği zararın poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak üzere tazmin etmekle mükellef olduğunu, kusur oranlarının tespiti için hem Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’nden hem de Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyetinden seçilecek kusur konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınması gerektiğini, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemekle davanın haklılığına karar vereceği düşünülse dahi sigortalı araçta meydana geldiği iddia edilen hasarın tespitinin uzman sigorta eksperi tarafından tespit edildiğini, davanın haklılığına karar verilmesi halinde müvekkili şirketin poliçe teminatları kapsamında ekspertiz ücretine ilişkin herhangi bir teminatı bulunmadığı gibi herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, davanın haklı olduğu varsayılsa bile, müvekkili şirketin faizden sorumluluğunun sınırlı olduğunu, açıklanan nedenlerle öncelikle zamanaşımı def’imiz ve kesin hüküm itirazımız dikkate alınarak haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla, araç hasarına ve değer kaybına ilişkin olarak uzman sigorta eksperinden rapor alınmasına, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla, kazaya karışan araç sürücüsünün kusur durumunun tespiti için Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti’nden ve Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’nden kusur raporu alınmasına; varsa derdest ceza davasının sonucunun bekletici mesele yapılmasına, aleyhe hüküm kurulması halinde dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu tutulmamıza, harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin başvurana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafın zamanaşımı itirazı, meydana gelen kaza tarihine nazaran Mahkememizce yerinde görülmemiş, yine davalının dava şartı yokluğuna ve kesin hüküm bulunduğuna dair itirazlarının dosyanın kapsam ve mahiyetine nazaran yerinde görülmediğinden reddine karar verilerek, yargılamaya yukarıdaki esas üzerinden devam olunmuştur.
Mahkememizce deliller toplanılmış, davacı vekili tarafından kaza tespit tutanağı, ekspertiz raporu, tamir faturaları ve KTK 97. md kapsamında yapılan başvuru belgeleri ibraz edilmiş, davalı sigorta şirketi tarafından sigorta poliçesi ve hasar dosyasının dosyaya kazandırıldığı görülmüş, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nden araç ile ilgili sigorta ve hasar bilgileri celbedilmiş, yine olaya karışan araçların trafik kayıtları dosyaya getirtilmiştir.
Dosya uyuşmazlık konularında inceleme yapılmak üzere bilirkişi heyetine edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından Mahkememize ibraz edilen ayrıntılı gerekçeli rapor, Mahkememizce yeterli ve hükme esas almaya elverişli nitelikte görülmüştür.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; sürücü …’un sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … … istikametinden, … … istikametine doğru seyir halinde iken …yolu kavşağına geldiği esnada “DUR” işaret levhasına rağmen kavşağa giriş yapması nedeniyle aracının sol ön kısımları ile; … istikametinden, …istikametine doğru seyir halinde olan sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın sağ ön yan kısımlarına çarpması şeklinde kazanın meydana geldiği, “DUR” trafik işaret levhası olmasına rağmen mevcut seyir hızıyla fren tedbirine başvurmadan direksiyon tamamen kendi dikkatsizliği ve tedbirsizliği sonucu aracının sol ön kısımları ile, … istikametinden, …istikametine doğru seyir halinde olan sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın Karayolları Trafik Kanunu Madde 47- c) “Karayollarından faydalananlar trafik işaret levhaları, cihazları ve yer işaretlemeleri ile belirtilen veya gösterilen hususlara uymak zorundadırlar” kural ihlali nedeniyle etken olduğu, … plaka sayılı araç ile … istikametinden, …istikametine doğru trafik kurallarına ve nizamlara uygun bir şekilde kendisine ayrılan yol bölümünde sevk ve idare ettiği sırada, davalı tarafa ait araç sürücüsünün hatası ve kusurundan dolayı karıştığı olayda; kazanın meydana gelmesini engellemek için ani gelişen bu durum karşısında önlem alma imkanının da bulunmadığı ve sonuç olarak herhangi bir trafik kural ihlali yapmadığı anlaşıldığından sürücü …’ın kazanın oluşumunda etken olmadığı, dava konusu … plaka sayılı araçta uyuşmazlık konusu kaza nedeni ile yedek parça ve işçilik olmak üzere toplam 57.377,50 TL KDV dahil hasar meydana geldiği, sigorta eksperinin 02.03.2021 tarih ve … seri no.lu faturasına göre; “Bahse konu … plaka sayılı aracın hasar tespit sigorta ekspertiz ücretinin piyasa koşullarında yapılan inceleme ve araştırmalarda; hasar tespit rapor bedeli olan 375,00 TL (KDV dahil) bedelin, piyasa şartlarına uygun olduğu, … plakalı bu aracın ZMMS nin 04.02.2021-2022 dönemi için davalı … AŞ tarafından düzenlendiği, zarar veren işbu aracın hususi nitelikte bulunduğu, bu durumda uyuşmazlık konusu trafik kazasının poliçe teminatı kapsamında kaldığı, yine 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 93.mad gereği tarife tespit görevlisi olan Hazine Müsteşarlığınca yayınlandığı üzere 01.01.2021 tarihinden sonra ZMM sigortası teminat limitleri; araç başına 43.000,00 TL ile sınırlı kaldığı, dosya kapsamına göre, olay nedeni ile davalı sigorta şirketine e-mail yolu ile ve 25.02.2021 tarihli dilekçe ile başvuruda bulunulmuş olup, bu başvuru üzerine sigortacının hasar dosyası açarak 01.03.2021 tarihli araştırma raporunun düzenlendiği, davacının başvurusuna nazaran 10/03/2021 tarihinde temerrüde düşmüş olduğunun kabulünün gerekeceği anlaşılmakla, davanın kabulü ile dava konusu hasar bedeli için 43.000,00 TL maddi tazminatın 10/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
Davanın KABULÜ ile, dava konusu hasar bedeli için 43.000 TL maddi tazminatın 10/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Harçlar Yasası gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 2.937,33 TL nisbi karar ilam harcından, peşin alınan 59,30 TL nisbi harç ve değer arttırım nedeniyle alınan 735,00 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 2.143,03 TL harcın davalıdan tahsili ile, Hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından işbu dava nedeniyle sarf edilen harç gideri olan 862,10 TL yargılama aşamasında yapılan posta, tebligat bilirkişi giderlerinden oluşan 1.192,20 TL ile 375,00 TL ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 2.429,30 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca, takdir ve tayin edilen 6.390,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında davacı vekilinin arabulucuk görüşmelerine katıldığı ancak görüşmelerin olumsuz sonuçlandığı anlaşılmakla, talep veçhile doğrultusunda AAÜT m.16/2-c gereği tayin olunan 1.350,00 TL vekalet ücretinin davalı sigorta şirketinden alınarak davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan ancak sarf edilmeyen gider avansından kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde taraflara re’sen iadesine,
Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında suçüstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalı sigorta şirketinden tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/04/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza