Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/221 Esas
KARAR NO : 2021/453
DAVA : İstirdat-Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 21/12/2020
KARAR TARİHİ : 13/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat-Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …’in ekonomik zorluk içine girdiğini ve müvekkilinden yardım istediğini, müvekkilinin …’e nakit parası olmadığını söylediğini, müvekkillinin Manisa’da taşınmazları olduğunu bilen …, Manisa ili, … ilçesi, … mah., … mevkii, … ada, … parsel, 17398 m² büyüklüğündeki kirazlık vasfındaki taşınmazı teminat göstererek para bulabileceği teklifinde bulunduğunu, müvekkilinin … ile olan samimiyetine binaen yardımcı olmak amacıyla kabul ettiğini, bunun üzerine …’nın, müvekkilini davalı … ve … isimli şahıslar ile tanıştırdığını, …’in, …’e 150.000,00 TL para verebileceğini, bu parayı 3 aylığına, aylık %8 faiz işleteceğini ve bunun karşılığında teminat istediğini de söylediğini, bu teklifin … tarafından kabul edildiğini, ödeme sözleşmesi ile birlikte müvekkiline ait taşınmaz üzerine davalı lehine 400.000,00 TL ipotek konulduğunu, davalının vereceği 150.000,00 TL’yi ipotek konulan taşınmazın müvekkiline ait olduğu için müvekkilinin … hesabına 19/03/2018 tarihinde 86.000,00 TL, 22/03/2018 tarihinde 46.000,00 TL olmak üzere toplam 132.000,00 TL (borç veriyorum ipotek için) açıklaması ile gönderdiğini, bu paranın bir kaç parça halinde bankadan alınarak dava dışı …’e verildiğini, aynı gün davalı müvekkilini arayarak iş yerine çağırdığını ve müvekkilinden toplam 132.000,00 TL karşılığında tehdit ile 300.000,00 TL senet imzalattığını, davalı yine … için müvekkilin hesabına 25/05/2018 tarihinde 80.000,00 TL gönderdiğini, ve aynı iş yerinde yine korku ve tehdit ederek bu bedel karşılığında 160.000,00 TL’lir bir senet imzalattığını, müvekkilinin durumu …’e bildirdiğinde ise kendisine sorunu çözeceğini ve endişelenmemesi gerektiğini söylediğini, üç ayın sonunda davalının müvekkilini aradığını ve paranın ödenmesini istediğini, müvekkilinin durumu …’e bildirdiğini, ancak …’te kendisinin dolandırıldığını ve parayı bulmasının mümkün olmadığını söylediğini, müvekkilinin davalı ve arkadaşları tarafından korkutularak tehdit edildiğini, arkadaşına iyi niyetli olarak yardımcı olmak için hareket ederken tüm malvarlığını kaybettiğini, icra takibine muhatap olduğunu ve emekli ikramiyesi dahi haczedilerek elinden alındığını, davalının tamamen kötü niyetli olarak dolandırmak ve tefecilik yapmak kastı ile müvekkilini mağdur ettiğini, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları ile diğer dava haklarının saklı kalmak üzere davalı … adına kayıtlı taşınmaz ve araç kaydına dava değeri ile sınırlı olmak üzere tedbir konulmasını, müvekkilinin İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından ve bu dosyaya konu edilen kambiyo senedinden dolayı borçlu olmadığının tespitini, tahsil edilmiş olan ve icra dosyasından tespit edilen toplam 218.044,23 TL’nin davalıdan istirdadı ile ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte müvekkiline iadesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyasından verilen görevsizlik kararı üzerine mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Türk Ticaret Kanunu’na 06/12/2018 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Abonelik Sözleşmesinden kaynaklanan para alacaklarına ilişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkındaki Kanunun 20. maddesi ile eklenen 5/A mad gereğince TTK nun 4 maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak getirilmiştir.
HMK 115/1 md. gereğince ”Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır…” hükmü düzenlenmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve yasal mevzuat birlikte değerlendirildiğinde; uyuşmazlık konusunun İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına dayanak teşkil eden 19/03/2018 tanzim tarihli,05/08/2018 ödeme tarihli 350.000,00 TL tutarındaki bono nedeniyle icra tehdidi altında ödendiği iddia edilen bedelin istirdadı talebinin talep koşullarının mevcut olup olmadığı hususunda toplandığı anlaşılmıştır.
6102 sayılı yasaya 06/12/2018 tarihli 7155 sayılı yasanın 20 maddesi ile eklenen 5/A maddesi uyarınca:
Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. 6325 Sayılı Yasaya 06/12/2018 tarihli 7155 sayılı yasanın 23 maddesi ile eklenen 18/a maddesinde ise, dava şartı olarak arabuluculuk düzenlenmiş olup,
(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir, hükmünü amirdir.
İşbu davada davacının isteminin, İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından borçlu olmadığının tespiti ile birlikte tahsil edilmiş olan ve icra dosyasından tespit edilen toplam 218.044,23 TL bedelin istirdatı talebini içermekle dava şartı niteliğinde olan arabuluculuğa tabi olduğu, taraflarca arabulucuya başvurulmadan dava açıldığı, arabuluculuğa müracaat edildiğine dair belge sunulmadığı, davacı vekilinin duruşma sırasında arabulucuya başvurulmadan dava açtığını beyan ettiği, bu hali ile özel dava şartı niteliğindeki bu husus yerine getirilmeden açılmış olan davanın usulden reddi gerektiği, özel dava şartının sonradan giderilebilmesinin mümkün olmadığı nazara alınarak aşağıdaki şekilde hüküm tesisi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114 ve 115/2. maddeleri uyarınca DAVANIN USUL YÖNÜNDEN REDDİNE,
Peşin alınan 3.723,66 TL harçtan alınması gereken 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.664,36 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
Davalının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’nin 7. maddesine göre takdir ve tayin edilen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde resen davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.13/09/2021
Katip …
e-imza
Hakim …
e-imza