Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/193 E. 2022/356 K. 18.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/193 Esas
KARAR NO : 2022/356

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/03/2021
KARAR TARİHİ : 18/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili sahibi bulunduğu … plakalı araç ile … plakalı araç arasında 02.09.2020 tarihinde maddi hasarlı trafik kazası gerçekleştiğini, ihbar üzerine yapmış olduğu araştırma ve inceleme neticesinde davalı şirketçe kasko poliçesi düzenlenmiş olan müvekkiline ait … plakalı araç söz konusu kaza nedeniyle %100 kusurlu bulunmuş ve işbu durum tramer kayıtlarına da işlendiğini, müvekkiline gerçekleşmiş olan maddi hasarlı trafik kazası neticesinde aracın onarım bedeline ilişkin bağımsız eksperce ekspertiz raporu hazırlattığını, Hazırlanan bu rapor da belirtildiği üzere bahse konu kaza sonucu müvekkilin aracında meydana gelen hasar bedeli 45.162,14 TL olarak belirlenmiş ve ekspertiz ücreti olarak 350,00 TL fatura karşılığı ödendiğini, kaza akabinde araçta oluşan hasar tamir edildiğini, araç bu kazadan ötürü değer kaybetmiş ve serviste kaldığı süre boyunca kullanılamadığını, davalı sigorta şirketine yazılı başvuru yapılmış ancak ilgili sigorta şirketince hasar bedeli karşılanmadığını, TTK 1401, 1409, 1424, 1427. maddeleri uyarınca sigortacı gerçek hasarı ödemek zorunda olduğunu, müvekkilinin maliki olduğu araçta meydana gelen hasar bedelinin kusurlu aracın KASKO poliçesini düzenleyen davalı sigorta şirketince tazmin edilmesi gerektiğini, fazlaya ilişkin hak ve talepleri saklı kalmak kaydı ile; müvekkili aracın hasar bedeli olan 45.162,14 TL ve ekspertiz ücreti 350,00 TL olan toplam tutar bedeli 45.512,14 TL’nin kasko poliçesinin düzenleyen sigorta şirketince tazmin edilmesi gereğinin açık olması nedeniyle davayı açma gereği hasıl olduğunu, söz konusu hasarın ödenmesi hususunda anlaşma sağlanması için İstanbul Anadolu Adliyesi Arabuluculuk Bürosuna başvurulduğunu, ancak davalı şirket ödeme yapmayı reddetmiş ve anlaşma sağlanamadığını, müvekkile ait … plakalı araçta meydana gelen hasar nedeniyle bilirkişi raporu doğrultusunda artırılmak üzere şimdilik 100,00 TL hasar bedeli ile 350,00 TL ekspertiz ücreti’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek olan ticari kredilere uygulanan avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi ile; dava dilekçesinde bahsi geçen … plaka sayılı araç, müvekkili şirkette … numaralı ve 27/06/2020 – 27/06/2021 vade tarihli Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ile davacı adına sigortalandığını, uyuşmazlığa konu hasarın meydana gelme şekline dair verilen bilgiler gerçeği yansıtmadığını, yapılan araştırma ve incelemelere göre, hasar ve kaza arasında uyumsuzluk mevcut olduğundan hasar teminat dışında kalacağını, hasar dosyası içeriğinde yer alan evrakta yer alan bilgi ve belgeler doğrultusunda hasarın beyan edilen şekilde gerçekleşmediği ve olayda sigorta suiistimali mevcut olduğu tespit edildiğini, ibraz edilen sigortalı araç sürücü beyanı ve araç üzerindeki hasar tetkik edilmiş ancak uyumlu görülmediğini, hasara ilişkin olarak yapılan farklı tespitler ve bulunan detaylar olumsuz kanaate güç kazandırıldığını, kati rapor olumsuz kanaatle tanzim edildiğini, sigortalı tarafından sigorta teminatı dışında olan bir hasarın gerçeğe aykırı beyanlar ile teminat dahilindeymiş gibi gösterildiği araştırma raporu ile ispat edildiğini, dolayısıyla davanın reddi icap ettiğini, sigortalının beyan yükümlülüğüne kasten aykırı davranmış olması müvekkili firmanın sorumluluğunu sona erdirdiğini, sigortalının talebi ile müvekkili şirket tarafından yer alan hasar dosyasındaki ekspertiz raporu arasında fahiş fark mevcut, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte; çelişkinin giderilmesi için dosyanın bilirkişiye gönderilmesi gerektiğini, müvekkili şirket gerçek zarardan sorumlu olduğundan, davacı tarafın talep ettiği tazminat tutarı da fahiş olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek üzere, müvekkili şirket yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabilecektir ve dava konusu olaya uygulanması gereken faiz yasal faiz olduğunu, dava konusu araç hasarı bedelinden müvekkili sigorta şirketinin özel ve genel şartlar gereği poliçe kapsamında sorumluluğu bulunmadığından davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE & NETİCE VE KANAAT

Otomotiv, trafik ve sigortacı bilirkişiden oluşan heyetten alınan 14/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle;02.09.2020 Tarihinde meydana geldiği beyan ve iddia edilen çift taraflı trafik kazasında; kasko sigortalı … Plakalı Otomobil Sürücüsü davacı …’in 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 84. maddesinde düzenlenen: “Arkadan çarpma” şeklindeki kuralını ihlal ettiği, park Halindeki …Plakalı Otomobil Maliki …’nın, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununu ihlal eden zararlı sonuç üzerinde etken nitelikte bir davranışının bulunmadığı, dosyaya ibraz edilen kaza tutanağı, sürücü beyanları, fotoğraflar, bilgi ve belgelerin dikkatlice incelenmesinde; dava konusu araçta tespit edilen hasarlar araçla karşılaştırılmış, mevcut hasarların nitelik ve boyut anlamında kaza tespit tutanağı ile uyumlu olmadığı, tespit edilen hasarın, tutanakta belirtilen şekilde gerçekleşmesinin teknik olarak isabetsiz olduğu ve sonuç olarak sigortalı araçtaki hasarın başka bir şekilde, başka yer ve zamanda meydana gelmiş olabileceği, kasko sigortalı … plakalı araç hasarının 35.000,00.-TL tutarında hesaplandığı, dava konusu kazanın beyan edilen yer ve şekilde meydana gelmediği kabul edildiği takdirde sigortalı araç hasarının kasko sigortası teminatı kapsamında bulunmadığı, dava konusu kazanın beyan edilen yer ve şekilde meydana geldiği kabul edildiği takdirde sigortalı araç hasarının kasko sigortası teminatı kapsamında olacağı, davacının yaptırdığı ekspertiz giderinin yargılama gideri kapsamında bulunduğu bildirilmiştir.
Davacı vekili 03/11/2021 tarihli müddeabih artırım dilekçesinde özetle; Davanın ve müddeabih arttırım dahilinde 35.000 TL alacak talebinin kabulüne, alacağın avans faiziyle birlikte hüküm altına alınmasına karar verilmesini beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; Taraflar arasındaki uyuşmazlığın 02/09/2020 tarihinde meydana gelen kazaya karışan tarafların kusurlu olup olmadığı, kaza neticesinde dava konusu araçta hasar oluşup oluşmadığı, hasar oluşması halinde hasardan davalının sorumlu olup olmadığı, davacının ekspertiz ücreti talep edip edemeyeceği, davacı tarafın faiz talep edip edemeyeceği, hangi tarihten itibaren ne tür faiz talep edebileceği noktalarında olduğu, alınan bilirkişi raporuyla; 02.09.2020 tarihinde meydana geldiği beyan ve iddia edilen çift taraflı trafik kazasında; kasko sigortalı … plakalı otomobil sürücüsü davacı …’in kusurlu olduğu, park halinde olan davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı araç sürücüsünün zararlı sonuç üzerinde etken nitelikte bir davranışının bulunmadığı, dava konusu araçta tespit edilen hasarlar araçla karşılaştırılmış, mevcut hasarların nitelik ve boyut anlamında kaza tespit tutanağı ile uyumlu olmadığı, tespit edilen hasarın, tutanakta belirtilen şekilde gerçekleşmesinin teknik olarak isabetsiz olduğu ve sonuç olarak sigortalı araçtaki hasarın başka bir şekilde, başka yer ve zamanda meydana gelmiş olabileceği, dava konusu kazanın beyan edilen yer ve şekilde meydana gelmediği mahkememizce kabul edilerek sigortalı araç hasarının kasko sigortası teminatı kapsamında bulunmadığı anlaşıldığından davacının davasına reddine karar verilmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davacı tarafından açılan davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harcın, 59,30 TL peşin harç ve 597,00 TL ıslah harcın toplamı 656,30 TL harçtan mahsubu ile kalan 575,6‬0 TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Taraflarca yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde re’sen taraflara iadesine,
4-Davalı, kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm gününde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.302,50 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Zorunlu arabuluculuk kapsamında suçüstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair karar HMK 341 vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer mahkemeye verilecek dilekçe ile istinaf yoluna başvurabileceği belirtilerek;
Dair ; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda, HMK’nın 341. v.d.maddeleri gereğince ( 2 ) hafta içerisinde,İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Açıkça okunup usulden anlatıldı. 18/04/2022

Katip ….
¸e-imza

Hakim ….
¸e-imza