Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/144 E. 2022/573 K. 29.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/144 Esas
KARAR NO : 2022/573

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 05/03/2021
KARAR TARİHİ : 29/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; araç maliklerinden …, 28/01/2020 tarihinde … plakalı araç ile İzmir Hatay semtinde, Amerikan Koleji yanında bulunan sokaktan İnönü Caddesine çıkmak üzere, sokak bitiminde kontrollü olarak, Ana Yola çıkmak üzere DURDUĞU esnada, yağışlı havanın da etkisi ile kontrolsüz olarak seyir halinde bulunan … plakalı araç sürücüsü, davacıların maliki bulunduğunu ve durmakta olan … plakalı araca çarparak maddi hasar görmesine sebep olduğunu, kazanın oluş şekli, kaza sırasında tutulan kaza tutanağından da anlaşıldığını,
Trafik Yönetmeliği 109/b 5. bent uyarınca Tali yoldan Ana yola çıkan sürücüler, ana yoldan gelen araçlara yol vermeleri gerekmektedir. Dosya içinde mukim kaza raporu, kaza anını gösterir fotoğraflar ve davalı şirket sigortalısı … plakalı araç sürücüsünün “DURAN ARACA” çarptım imzalı beyanı karşısında müvekkillerime ait araç sürücüsünün gerekli tüm trafik kurallarına uyduğu ve kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığını,
Kaza anında havanın yağmurlu olması, kazanın gece geç saate (00:40) meydana gelmesi, … plakalı araç sürücüsünün yaşı (61 yaş) dolayısı ile trafik kuralarını uygun davranabilme yetisini kaybetmiş, dikkatsiz ve özensiz araç sürmesi sebebi ile kontrollü olarak duran araca çarpmak sureti ile kaza meydana geldiğini, Kaza neticesi müvekkillere ait araç hasar gören parçaların değiştirilmesi, diğer yandan tamir edilecek ve boyanacak işlemler dolayısıyla serviste kalmış, bu süre boyunca kullanılamadığını, dava konusu müvekkillerine ait aracın tüm bakımları zamanında ve yetkili servisinde yaptırıldığını, kaza gerçekleşene kadar geçen süre içerisinde aracın değişen herhangi bir parçası bulunmadığı gibi kaporta ve boyasında herhangi bir kusur, çizik söz konusu olmadığını, ayrıca müvekkilinin üzerine kayıtlı dava konusu araç … model üst segment bir araç olduğunu, bu nedenle kaza sonucu araçta oluşan değer kaybı değeri ile orantılı olarak yüksek olduğunu, davalı sigorta şirketine yapılmış olan başvuru sonucunda da herhangi bir sonuç alınamadığını, dava sırasında yapılacak bilirkişi incelemesi ile davalı şirkete sigortalı aracın kusuru ile müvekkillere ait araçta kaza sonucu oluşan gerçek değer kaybı bedeli belirleneceğini, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkile ait araçta meydana gelen değer kaybı nedeni ile 100,00.- TL ‘sının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Sigortalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda kusuru bulunmadığından davanın reddine, Araçta değer kaybı meydana gelmediğinden davanın reddine, aksi halde, kazanın meydana gelmesindeki kusur ile araçtaki değer kaybının, ekte sunduğumuz Genel Şartlarla belirlenen kriterlere göre hesaplanmak üzere dosyanın bilirkişiye gönderilmesine; talepte bulunulan aracın yüksek km ‘sinin dikkate alınarak talebin reddine, değer kaybı talep edilen aracın eski tarihli kaza kayıtlarının tramerden sorgulanmasını, kusura ilişkin ve hasara ilişkin itirazlarımızın kabulü ile kusur konusunda Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi nezdinde kusur incelemesi yapılmasını, değer kaybına ilişkin talepler yönünden ise sigorta ekspertiz incelemesi yapılmasını talep eder, davacı yanın fahiş orandaki değer kaybı taleplerinin reddine karar verilmesini, ticari faiz yürütülmesi talebinin reddine karar verilmesine, dava açılmasına müvekkil şirketçe sebebiyet verilmemiş olduğundan yargılama gideri ile vekalet ücreti yönünden aleyhimize hüküm kurulmamasını; davacı yanın kaza tarifinden faiz taleplerinin yukarıda izah edildiği üzere reddini; netice itibarıyla haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiş ve savunmuştur.
Davacı tanığı … beyanında özetle; hatay mevkindeydik, Amerikan kolejinin yan yolunda çıkmak istiyorduk o sırada yolun boşalmasını bekliyorduk, ana caddeden taksi bize doğru geldi, bize doğru geldiğini anladık fakat bir şey yapamadık hava yağışlı olduğu ve zamanın az olduğu için ana caddedeki yolun boşalmasını bekleyip durduğumuz sırada taksi bize soldan çarptı, o hızla bize çarptığı için kaldırıma doğru savruldu aracın sol tarafı çökmüştü, taksi şöforü çıkmadı, yağıştan dolayı tekerleklerin kaydığını söyledi taksi şöforü şaşkındı , özür dilerim dedi, eşim de sakin kalmasını söyledi, tutanağı tuttuk” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
Yapılan yargılamada taraf delilleri toplanmış, dosya bilirkişiler Süleyman Kutay ve Nusret Sefa Kuralay’a tevdi edilmiş, bilirkişiler müşterek raporlarında;
Kusur yönünden; davacı … plakalı araç sürücüsü …’nun; tali yoldan gelerek kavşağa girerken ana yoldan gelen diğer davalının sigortalısı olan … plakalı aracın sürücüsü olan … ’nın ilk geçiş hakkını ihlal ederek 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 57. maddesinde düzenlenen: “a) Kavşağa yaklaşan sürücüler kavşaktaki şartlara uyacak şekilde yavaşlamak, dikkatli olmak, geçiş hakkı olan araçların önce geçmesine imkan vermek zorundadırlar. b) Trafik zabıtası veya trafik işaret levhası veya ışıklı trafik işaret cihazları bulunmayan kavşaklarda; 1. Bütün sürücüler 5. Tali yoldan anayola çıkan sürücüler anayoldan gelen araçlara ilk geçiş hakkını vermek zorundadırlar.” Şeklindeki kuralı ihlal ederek tek başına zararlı sonuca neden olduğu, kavşakta geçiş önceliğine sahip olan ve hızlı olduğuna dair kesin saptamada yapılmayan davalının sigortalısı olan … plakalı aracın sürücüsü olan … ’nın ise somut olayda kural ihlalinin bulunmadığı,
Hasar yönünden; aracın 2017 model AUDİ marka A5 Sportback 1.4 TFSİ 150 Sport S Tronıc tipi araçta kaza sonrası meydana gelen hasarın parça ve işçilik bedelinin KDV hariç 23.924,99 TL mertebesinde olduğu ve hasarın aracın kasko sigortası tarafından karşılandığı, davacı aracının sürücüsünün kazanın oluşumuna tamamen kendi kural ihlali ile neden olduğu, kaza tarihi itibariyle tabi olunan Karayolları Motorlu Araçlar Sigorta mevzuatına göre değer kaybının oluşmadığı bildirilmiştir.
Davacı vekilince keşif talep edilmiş ise de, bilirkişi raporunda kazanın senaryosunun metin ve görsel ile birlikte bütün verilerle canlandırılarak analiz edildiği, bu anlamda tali yoldan ana yola giriş esnasında havanın yağmurlu olması, frene basıldığı esnada yolun kaygan oluşu ile aracın hızı sebebi ile duramayarak kazanın vuku bulduğu,
2918 sayılı. Kanun bağlamında ksuur hallerine dair sorumluluğu kaldıran/azaltan hallerin, hukuka uygunluk ve mücbir sebep vb hallerin bulunmadığı, esasen özel hukuk ve tazminat hukukunun ilkeleri bağlamında ileri sürülen iddia ve verilerin makul ve insani gerekçeler olarak mütaaa edilebileceği,
Ancak 2918 sayılı . Kanun ve tazminat hukukuna hakim olan ilke ve esaslar bağlamında hukukumuzda özel hukuk, sorumluluk ve rücu açısından kusuru azaltan yahut kaldıran hallerin kabul edilmediği, buna dair 2918 sayılı Kanun da sürücü açısından sayılan ve istisna tutulan hallerin bulunmadığı,
Bu itibarla keşif dahi yapılsa meydana gelen netice itibari ile KTK57.maddesi bağlamında anayola giriş ve geçiş hakkına dair hükümlere istinaden tespit edilen kusur durumunun değişmeyeceği, zira makul ve insani yahut tabiî şartlar kaynaklı kusura etki eden hallerin hukuk sistemimizde özel hukuk anlamında sorumluluğu kaldırmadığı yahut sınırlamadığı, trafik kusurlarına dair de kanunda bu yönde düzenlemelerin bulunmadığı nazara alınarak keşfe dair talebin reddine karar verilmiş, ayrıca mevcut veriler itibari ile de . Adli . Tıp’tan rapor alınmasına yer olmadığı neticesi hasıl olmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelenmekle; tarafların uyuşmazlık noktalarının, 28/01/2020 tarihinde meydana gelen kazaya karışan tarafların kusurlu olup olmadığı, kaza neticesinde dava konusu araçta değer kaybının oluşup oluşmadığı, davacı tarafın faiz talep edip edemeyeceği, hangi tarihten itibaren ne tür faiz talep edebileceği, noktalarında toplandığı anlaşılmakla, toplanan deliller, tarafların beyanları, ayrıntılı ve gerekçeli karar yazmaya yarar bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında; davacıların maliki olduğu araç sürücüsünün 28/01/2020 tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı olan araca çarptığı, mahkememizce alınan hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı araç sürücüsünün kural ihlalinin bulunmadığı anlaşılmakla, davanın reddi yönünde aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin yatırılan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan masraf olmadığından karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde resen davacı tarafa iadesine,
7-HUAK 18/A mad gereğince zorunlu arabuluculuk kapsamında suçüstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL arabulucuk giderinin 6831 sayılı yasa hükümlerine göre davacı taraftan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
Dair ; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda; Dair karar HMK 341 vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer mahkemeye verilecek dilekçe ile istinaf yoluna başvurabileceği belirtilerek; Açıkça okunup usulden anlatıldı. 29/06/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim…
¸e-imza