Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/126 E. 2022/144 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/126
KARAR NO : 2022/144

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/02/2021
KARAR TARİHİ : 16/02/2022

Yukarıda tarafları yazılı olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan alacağın tahsili için, İzmir … İcra Müdürlüğünün …/… E. sayılı icra dosyası üzerinden 18.03.2020 tarihinde icra takibi başlatıldığını, ödeme emri davalıya 21.10.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı/borçlu 21.10.2020 tarihinde borca itiraz ettiğini ve 23.10.2020 tarihinde icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiğini, müvekkili şirket turşu, salça, konserve, reçel, ketçap vb. gıda ürünleri üretim ve satış faaliyetinde bulunduğunu, taraflar arasında süregelen bu ticari ilişki sebebiyle cari hesap dökümünden anlaşılacağı üzere takip tarihi itibariyle müvekkilinin davalıdan 251.025,52-TL asıl alacak ve işlemiş faizi olan 90.056,26-TL olmak üzere toplam 341.081,78-TL alacağı olduğunu, bu durum, şirket defter ve kayıtları üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi ile de anlaşılacağını, davalının yapmış olduğu itiraz haksız ve kötüniyetli olup yalnızca icra takibini durdurma amaçlı olduğunu, davalı/borçlunun icra takibine karşı yaptığı itirazın haksız olduğu bilgi ve belgeler ile şirket defterleri üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde ortaya çıkacağını, davalının itirazı yasanın tanıdığı anlamda itiraz olmayıp yalnızca zaman kazanmak ve takibi durdurmak için kötü niyetle yapılmış bir itiraz olduğunu, bu nedenle, haksız itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, davalı, her ne kadar itirazında faize de itiraz etmişse de taraflar tacir olduğundan uygulanan faiz türü ve oranında bir hata olmadığını, borçlunun bu itirazı da yerinde olmadığını, bunun yanında davalı/borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle müvekkili şirketin mağdur olmaması için Hukuk Muhakemeleri Kanunu m:389 vd. maddeleri uyarınca borçluların mallarını kaçırması ve alacağın tahsil edilemeyerek icra takibinin sonuçsuz kalmasını engellemek ve borçlunun mallarını kötü niyetle devretmesini önlemek amacıyla borçlunun tespit edilecek menkul ve gayrimenkul malları üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmek gerektiğini, davalı ile müvekkili şirket arasındaki uyuşmazlığın dava yoluna gidilmeden önce çözümlenebilmesi için arabuluculuk yoluna başvurulmuş ancak 11.12.2020 tarihinde anlaşma sağlanamadığından süreç sonlandırıldığını, öncelikle davalı/borçlunun haksız itirazı nedeniyle müvekkilinin mağdur olmaması için Hukuk Muhakameleri Kanunu m:389 vd. maddeleri gereğince borçluların mal kaçırması ve sonuçta açılmış olan bu davada alacağın tahsil edilemeyerek icra takibinin sonuçsuz kalmasını engellemek, borçlunun mallarını kötüniyetle devretmesini önlemek amacıyla borçlu şirketin tespit edilecek menkul ve gayrimenkullerinin üzerine ihtiyati tedbir konulmasına; davalının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazlarının iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, davalı itirazında haksız olduğu gibi kötüniyetli de olduğundan %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile arşı vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ilamsız icra takiplerinde genel yetki kurallarına göre yetkili icra dairesi; genel olarak borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesi olduğunu, yani kesin hüküm bulunmayan hallerde; ilamsız takipte borçlunun takip tarihindeki ikametgahının bulunduğu yer icra dairesi yetkili olduğunu, İcra ve iflas hukukunda genel yetki kurallarında HMK madde 5-19’daki yetki kuralları, ilamsız icra takiplerinde kıyasen uygulandığını, yine itirazın iptali davasında da yetkili mahkeme genel hükümlere göre tespit edileceğini, buna göre itirazın iptali davasında yetkili mahkeme HMK m.6’ya göre, davalının ikametgahının bulunduğu yerdeki mahkeme olduğunu, bu nedenle davaya konu takip ve iş bu dava yetkisiz icra dairesi ve mahkemelerinde açıldığını, bu nedenle öncelikle genel hükümlere göre yetkili mahkeme belirleneceğini, davalı müvekkilinin adresi “… Mah. … Sok. No:…/… …/…” olduğunu, genel hükümlere göre yetkili yer Düzce olduğundan yetkili icra dairesi ve mahkemeler, Düzce İcra Daireleri ile Düzce Mahkemeleri olduğunu, takibe yapılan itirazlarda müvekkili yetkiye de itiraz etmiş olduğundan öncelikle yetki itirazı incelemesi yapılması gerektiğini, Davacının talep ve iddialarının kabulü mana ve hükmünde olmamak üzere belirtmek gerekli olmuştur ki; davacı tarafça dava konusu taleplerinin tüm zamanaşımına uğramış olup, usulüne uygun ve zamanında yapılmış zamanaşımı def’imizin göz önünde bulundurularak davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, arabuluculuk süreci hukuka ve mevzuata uygun olarak yürütülmemiş olup davalı müvekkili ile hiçbir şekilde iletişime geçilmediğini, Bu nedenlede yapılan arabuluculuk görüşmesi yasal mevzuata uygun bulunmadığından arabuluculuk tutanağının geçersizliğinin tespitine karar verilmesini talep ettiklerini, davacı taraf; davalı müvekkili ile arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı cari hesap dökümünden alacaklı olduğunu ve bunun için takip başlattığını, takip tarihi itibariyle; 251.025,52 TL asıl alacak ve 90.056, 26 işlemiş faizi olmak üzere toplam 341.081.78 TL alacağı olduğundan bahisle takibe itirazların iptalini talep ettiğini, bu takip ve dava hukuki mesnetten yoksun olup davanın reddi gerektiğini, davalı müvekkilinin davacı tarafa karşı herhangi bir borcu olmamakla, davacı taraf kötü niyetli olarak … Gıda’dan olan alacağını da müvekkili üzerine yıkma çabasında olduğunu, bu durum açıkça haksız kazanç sağlama amacı güttüğünü, bu nedenle çıkarılan cari ekstrenin tarafımızca kabulü mümkün olmadığını, kaldı ki bununla ilgili olarak müvekkiline herhangi bir ihtar, fatura veyahut mutabakat mektubu gönderilmediğini, davacı müvekkili, davacı ile olan carisinde ödemelerini gerçekleştirmiş ve davacı tarafa herhangi bir borcu kalmadığını, kaldı ki borcu ve davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte herhangi bir alacak mevcutsa bile; davacı şirket lehine müvekkilinin borcunu temin etme maksadıyla Akçakoca Tapu Müdürlüğü’nün 08.03.2017 tarihli … yevmiye numaralı resmi senediyle … San. Ve Tic. A.Ş lehine 1. Derece, faizsiz ve F.B.K süre ile ipotek tesis edilmiş ve karşı tarafça kabul edilmediğini, ipotekle temin edilmiş bir alacak mevcut ise; davacı yan yalnızca ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabileceğini, iddia edilen alacak tutarını fazlasıyla karşılayan ipotekle temin edilmiş alacak hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılmaksızın genel haciz yoluyla takip yapılması usul ve yasaya aykırı olduğunu, ilk itirazlarının (yetki itirazı) göz önünde bulundurularak İcra Müdürlüğü’nün ve Mahkemenizin yetkisizliğine, haksız davanın usulden (dava şartı yokluğu nedeniyle) veya esastan reddine, kötü niyetli takip sebebiyle talep edilen alacak tutarının %20’si oranında davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
6100 Sayılı HMK.’nun 116. maddesinde ilk itirazlar düzenlenmiştir. İlk itirazlardan biri de kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazıdır. Aynı yasanın 117. maddesinde ilk itirazların hepsinin ileri sürülmesinin zorunlu olduğu, aksi halde dinlenemeyeceği ve ilk itirazların dava şartlarından sonra ön sorunlar gibi incelenip karara bağlanacağı hüküm altına alınmıştır. Kesin olmayan yetkinin HMK’nın 114. maddesinde sayılan dava şartları arasında bulunmadığı gözetilerek re’sen nazara alınmaması gerekir.
6100 sayılı HMK’nin genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesinin 1.fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.”
Kesin olmayan yetki hallerinde yetkiye ilişkin ilk itirazın ileri sürülmesi hususu HMK.’nın 19. md. de hükme bağlamıştır. Anılan Yasa’nın 19/2 maddesine göre “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda; Davalının süresinde yapmış olduğu yetki itirazının HMK 6 maddesinin” genel yetkili mahkeme davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir” hükmü dikkate alındığında davalının adresinin Düzce olduğu bu nedenle işbu davada Düzce Asliye Hukuk(Ticaret)Mahkemeleri’nin yetkili olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine ve kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde istemde bulunulduğu takdirde dava dosyasının yetkili Düzce Asliye Hukuk(Ticaret) Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına dair ek karar düzenlenmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm tesisi cihetine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından açılan iş bu davada Mahkememizin yetkili olmadığı, yetkili Mahkemenin Düzce Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemeleri sıfatıyla) olduğu anlaşılmakla HMK.nun 116. maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2- Kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içinde, kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde gönderme talebinde bulunulduğu takdirde dava dosyasının görevli Düzce Asliye Hukuk Mahkemesine (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) GÖNDERİLMESİNE,
Kararın gönderilmesi hakkında başvuru talebinde bulunulmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-HMK.nun 331/2. maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin yetkili mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair ; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 341. v.d.maddeleri gereğince ( 2 ) hafta içerisinde,İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.16/02/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza