Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/724 E. 2022/317 K. 06.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/724
KARAR NO : 2022/317

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/12/2020
KARAR TARİHİ : 06/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin alacağının sağlanması amacıyla İzmir 26.İcra Dairesi …/… Esas sayılı icra dosyası ile borçlu/davalı hakkında icra yoluyla icra takibine geçildiğini, borçlunun süresi içerisinde borçlu olmadığına ilişkin borca itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu, borçlunun itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu, icra takip dosyasında mevcut bulunan ve dilekçe ekinde yeniden sunulan faturaların irsaliyelerin cari hesap özetinini gereğinin davalının müvekkili firmadan taşıma hizmeti aldığını , aldığı hizmetin karşılığı olan bedeli ödemediğini, yapılacak bilirkişi incelemesinde aynı sonuca varılacağını, ticari defter ve belgelerinin tümünün aradaki ticari ve hukuki ilişkiyi kanıtladığını, bu nedenle borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına, borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava dilekçesinde ileri sürdüğü hususların davalı müvekilinden taleplerinin her türlü hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, açmış oldukları kötü niyetli davanın reddine karar verilmesini, husumet itirazlarının bulunduğunu, İzmir 26.İcra Müdürlüğünün …/… E. Sayılı icra dosyasına sundukları itirazda da belirtildiği üzere her ne kadar vergi kimlik numarasının müvekkili şirkete ait olsa da ödeme emrinde yer alan … Reklamcılık Org. Basım … Ltd. Şti adlı bir şirketin bulunmadığını, bu nedenle ilgili icra takibinin ve huzurdaki davanın müvekkiline yöneltilmesinin mümkün olmadığını, taraflar arasında yapılmış bir sözleşmenin mevcut olmadığını, taraflar arasında bahsedilen faturalara dayalı bir işin yapılmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkememizce deliller toplanılmış, İzmir 26. İcra Dairesinin …/… Esas sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine fatura alacağının tahsili amacıyla toplam 350.200,58 TL alacağının tahsili amacıyla ilamsız yolla takibe girişildiği, ödeme emrinin borçlu “… REKLAMCILIK ORGANİZASYON BASIM YAYINCILIK SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.”‘ne tebliği ile süresi içerisinde borçlu tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Dosya uyuşmazlık konularında ve davacı ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmak üzere SMMM bilirkişiye tevdi edilmek üzere Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazıldığı, talimat mahkemesince bilirkişi …’den alınan ayrıntılı ve gerekçeli bilirkişi raporunda özetle; Davacı ticari defter, belge, dosyaya mübrez belge, bilgi ile sınırlı olarak yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde; dava konusunun, takip tarihi itibari ile davacının Davacıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise ne miktarda alacaklı olduğu ibaret olduğu, davacının 2015-2020 ticari defter tasdik ve beratlarının yasal sürede yapıldığı, 2015-2020 ticari defterinin lehine delil niteliği taşıdığı, davacı 2015-2020 yılları ticari defterlerinde davalı … Reklamcılık Org. Bas. Yay. San. Ltd. Şti. kapanış fişlerinde 207.815,60 TL bakiyesini olduğu, davacı taraf ticari defter kayıtlarında iade fatura kaydının olmadığı, davacının davalıdan takip (19/10/2020) tarihinde 207.815,60 TL tutarlı alacağının olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davalıya ait ticari defterlerin İzmir ilinde bulunması neticesinde uyuşmazlık konularında ve davalı ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmak üzere SMMM bilirkişi …’a tevdi edildiği, bilirkişinin ayrıntılı ve gerekçeli raporunda özetle; davalı tarafın, bilanço usulüne tabi defter tuttuğu, inceleme yapılan 2015 ve 2020 yılı hesap döneminde sunulu ticari defterlerin noter açılış ve kapanış tasdikinin 6102 sayılı TTK m.64 ve VUK 182 maddesine göre; zamanında yapıldığı, yevmiye ve kebir defterlerinin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, 2015 ve 2020 yılı ticari defter ve kayıtlarının HMK m 222 TTK 64 m/mülga TTK 85 maddesinin sahibi lehine delil niteliğinde bulunduğu, davalının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununu uyarınca tacir sıfatına haiz olduğu, davalı taraf davacının cari hesabının 320 SATICILAR ana hesabının 320.00.021 muavin alt hesabında takip ettiği, 31/12/2015 tarihi itibariyle davalı tarafın davacı şirkete 7.826,00 TL borçlu olduğu buna ilişkin muavin hesap dökümünün yapıldığı, yapılan incelemede 30/12/2015 tarihli … yevmiye fişi ile davalının davacı şirkete olan 207.826,00 TL borç tutarının 200.000 TL’sini 431 Ortaklara Borçlar Hesabına virman yaptığı, davacı şirkete bu tarihten sonra ise herhangi bir ödemenin yapılmadığı, davalının 2015 yılında davacıdan kdv dahil 319.721,40 TL’lik mal/hizmet satın aldığı, bunun 111.895,40 TL’sini banka yolu ile davacı hesaplarına ödediği, davalı tarafın 30/12/2015 tarihinde ticari defter kayıtlarında görülen 200.000 TL nin 431 ortaklara borçlar hesabına intikal ettirilerek borç tutarının azaltıldığı, davacıya ise herhangi bir ödemenin yapılmadığı, 2020 yılına ait yevmiyen açılış ve kapanış fişlerinde davalının davacı şirkete 7.826,00 TL borçlu olduğu ancak 30/12/2015 tarihinde 570 yevmiye fişi ile 431 ortaklara borçlar hesabına virman yapılan 200.000 TL için herhangi bir düzeltme işleminin yapılmadığı, davacıya bu tutarın ödendiğine dair herhangi bir belge ve kaydın olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi … tarafından ibraz edilen ek raporda ise özetle davalı tarafın davacıya toplam 207.826,00 TL borçlu olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davalı tarafça taraflar arasındaki 08.02.2022 tarihli protokol ibraz edildiği, mahkememizin 16/02/2022 tarihli celsesinde ise davacı tarafça protokolün kabul edilmediğini, anılan protokolün karar sonrası yapılan icra takibine ilişkin olduğunu, feragata ilişkin bir protokol olmadığını bildirdiği, mahkememizce davacı vekiline yapılan protokol gereği 400.000 TL bedelli senetin alınıp alınmadığı hususunda ve taraflar arasında varsa sulh ve diğer sözleşmeleri sunmak için süre verildiği, davacı tarafça beyan dilekçesi sunulduğu anlaşılmıştır.
Dava; İİK nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptaline ilişkindir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalının davacıya cari hesap borcu olup olmadığının tespiti ile davacının, davalı aleyhine icra takibi yapmakta haklı olup olmadığı noktalarında toplandığı, taraflara ait ticari ve defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemeleri yaptırılmış, bilirkişi kök ve ek raporları toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasında cari hesap ilişkisinin bulunduğu, tarafların ticari ve defter kayıtlarını bilirkişi vasıtasıyla yaptırılan incelemesinde, TTK ya uygun şekilde, açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, buna göre yanlar arasında bulunan cari hesap ilişkisine nazaran takip tarihi olan 20/10/2020 itibariyle davalı tarafın davacıya 207.826,00 TL tutarında ödenmemiş borç bakiyesinin mevcut olduğu, davalı tarafça sunulan protokolün davacı tarafça kabul edilmediği, TBK madde 133 “Yeni bir borçla mevcut bir borcun sona erdirilmesi, ancak tarafların bu yöndeki açık iradesi ile olur. Özellikle mevcut borç için kambiyo taahhüdünde bulunulması veya yeni bir alacak senedi ya da yeni bir kefalet senedi düzenlenmesi, tarafların açık yenileme iradeleri olmadıkça yenileme sayılmaz.” hükmü gereği borcun sona ermediği, davacı tarafça iş bu dava ikame edilirken harca esas dava değerinin sehven 207.526,00 TL olarak ikmal edildiği ancak icra dosyasında alacak miktarının 207.826,00 TL olarak yazılı bulunduğu, davacı tarafça sehven eksik yazılan 300,00 TL’nin harcının yatırıldığı anlaşılmakla davanın kabulü ile İzmir 26.İcra Müdürlüğü’nün …/… E. Sayılı dosyasında asıl alacak 207.826,00 TL’nin takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek avans yıllık %13,75 ‘i geçmemek kaydıyla itirazın iptaline ve takibin devamına, takipten önce ihtarat yapılmadığından ihtaratın temerrüdün icra dosyası takibi ile oluşacağından faizin de takip tarihinden sonra işletilmesine, davalı vekilinin zaman aşımı definin ise genel zaman aşımı süresi 10 yıl uygulanacağından zaman aşımı definin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davacının davasının KABULÜ İLE İzmir 26.İcra Müdürlüğü’nün …/… E. Sayılı dosyasında asıl alacak 207.826,00 TL’nin takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek avans yıllık %13,75 ‘i geçmemek kaydıyla itirazın iptaline ve takibin devamına,
Takipten önce ihtarat yapılmadığından ihtaratın temerrüdün icra dosyası takibi ile oluşacağından faizin de takip tarihinden sonra işletilmesine,
Davalı vekilinin zaman aşımı definin ise genel zaman aşımı süresi 10 yıl uygulanacağından zaman aşımı definin reddine,
2-Alınması gereken 14.196,59 TL nisbi ilam harcından, peşin alınan 1.793,03 TL nisbi harcın ve 6 TL tamamlama harcının mahsubu ile kalan 12.397,56‬ TL harcın davalıdan tahsili ile, Hazineye irat kaydına,
3-Davacının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 22.997,82 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından iş bu davada sarf edilen harç ve yargılama gideri olmak üzere toplam 2.888,23‬ TL nin davalıdan tahsili ile, davacıya verilmesine,
5-Davacının yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde re’sen iadesine,
6-1.320,00 TL arabulucuk ücretinin davalıdan 6183 sayılı kanun hükümleri kapsamında tahsiline,
Dair karar HMK 341 vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer mahkemeye verilecek dilekçe ile istinaf yoluna başvurabileceği belirtilerek davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı okunup usulden anlatıldı.06/04/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır