Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/711 E. 2021/228 K. 07.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/711 Esas
KARAR NO : 2021/228

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 22/12/2020
KARAR TARİHİ : 07/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı şirket yetkilisi dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin kurucu ortağı ve yetkilisi olduğunu, Torbalı’da bulunan ve kumaş üretimi ve boyama işleri yapan tekstil fabrikasının üretimde kullandığı bazı kimyasal maddeleri Turgutlu’da … Ltd. Şti üvanlı firmadan aldıklarını, bu şirketin sahiplerinin … ile kardeşi … olduğunu, tekstil sektöründe Çin ve uzak doğu ülkelerinin rekabetine dayanamayıp 2012 yılı sonunda üretimi durdurmaya ve fabrikayı satmaya karar verdiklerini, … Ltd. Şti ortağı olarak bildiği …’ın kendisine ziyarete gelerek kardeşi …’tan ayrılacağını, yeni bir şirket kuracağını, bayilikler alacağını ancak nakdi yönder darda olduğunu söyleyip fabrika satışından sonra elime geçecek paradan finansman desteği sağlaması durumunda %30 civarı para kazanacaklarını beyan ederek ticari iş ortaklığına davet ettiğini, söylediklerinin doğru olduğuna inanarak aralarında Ticari İşbirliği Sözleşmesi imzaladıklarını, ortağı ve yetkilisi olduğu … Tekstil A.Ş ye ait paraları …’ın kendisine şirketin hesap numarası olarak bildirdiği … Bankası … Şubesindeki … San ve Tic. Ltd. Şti hesabına 2013 yılı içinde ve farklı tarihlerde 28 adet havale ile toplam 1.400.000,00 TL havale ettiğini, ayrıca fabrikanın içindeki makinaların satışından elde ettiği 271.340,00 TL bedelli 20 adet çeki kendisine elden teslim ettiğini, aradan 4-5 ay kadar geçitikten sonra işlerin yürümediğini görünce aradığını, telefonlarına çıkmamaya başladığını, bahaneler uydurmaya başlayınca aldatıldığını anladığını, daha sonra paraları hesaptan hesaba aktararak izini kaybettirmeye çalıştığını tespit ettiğini, noterden … Ltd. Şti ye ihtarname çekerek paranın iade edilmesini talep ettiğini, ihtarnamelere cevap verilmemesi üzerine Turgutlu Cumhuriyet Başsavcılığına dolandırıcılık suçundan şikayetçi olduğunu, ancak takipsizlik kararı verildiğini, avukatı tarafından Manisa … Asliye Ticaret Mahkemesine … esas numarası üzerinden dava açıldığını, ancak yetkisizlik kararı verilerek Turgutlu … Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilerek … esas numarasını aldığını, hakim değişiklikleri nedeniyle davanın sürüncemede kaldığını, eksik soruşturma neticesinde mağdur edilmiş olduğunu, Turgutlu … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında belirlenen 1.220.143,80 TL tutarındaki alacağın sadece … Ltd. Şti tarafından ödenmesine karar verilip içi boşaltılan gayri faal hale getirilen şirketten alacağını alamadıklarını, açıklanan nedenlerle planlı ve organize şekilde ortağı ve yetkilisi olduğu davacı şirketin 1.220,143,00 TL alacağının … , eşi … ve kardeşi … ile sahibi olduğu … Ltd. Şti ve … A.Ş isimli şirketlerin aralarındaki organik ve illiyet bağı mevcudiyetinin mahkemece onaylanarak tüzel kişilik perdesinin kaldırılmasını, böylece şirket alacağının ödenmesinde … ve …’ın şahsen, … Ltd. Şti ve … A.Ş nin de şirket varlıklarıyla muhatap tutulmalarının önünün açılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalılar … … İnşaat ve Tic. A.Ş , … … San ve Tic. Ltd. Şti ve … vekilinin cevap dilekçesi ile; davacının zorunlu arabuluculuğa başvurmadan işbu davayı açtığını, dava konusunun müvekkillerinin hiçbir ilgisinin olmadığını, husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı bir talep söz konusu ise iki yıllık zamanaşımı süresinin geçmiş olduğunu, davacının aynı konuda Turgutlu Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas numarası ile dava açtığını, yargılama sonunda verilen kararın istinaf yolu açık olmak üzere verildiğini, karar kesinleşmemiş ise derdestlik itirazında bulunduklarını kesinleşmiş ise kesin hüküm nedeniyle davanın reddi gerektiğini belirterek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın usulden ve esastan reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket yetkilisi tarafından açılan işbu dava Türk Ticaret Kanunumuzun 4. maddesinde sayılan davalardan olup niteliği itibariyle bir ticari dava olduğunu, bu nedenle söz konusu uyuşmazlığın çözümünde arabuluculuk kurumu bir dava şartı olduğunu, bu nedenle davacı tarafça arabuluculuk kurumuna başvurulmadan işbu davanın ikame edilmiş olması nedeniyle davanın öncelikle dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili …’ın diğer davalılar ile herhangi bir şekilde hukuki ya da ticari ilişkisi bulunmadığı gibi dava dilekçesine konu edilen diğer iki davalı şirket nezdinde bir ortaklığı ya da bir yetkisi de bulunmadığını, davacı tarafça Turgutlu … Asliye Hukuk Mahkemesi’nde müvekkili aleyhine … E. Sayılı dosya ile ikame edilen davada müvekkili yönünden davanın reddine karar verildiğini, karara ilişkin olarak istinaf kanun yoluna başvuruda bulunulduğunu ve İzmir Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın … E. – .. K. Sayılı dosyası ile yapılan istinaf incelemesi neticesinde Turgutlu … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. – … K. Sayılı dosyası kapsamında davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve kesinleştiğini, açıklanan nedenlerle davanın öncelikle dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesini, Mahkeme tarafından işin esasına girilecek ise haksız ve her türlü hukuki temelden yoksun olan davanın reddine , yargılama giderleri ve ücret-i vekâletin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Celbedilen Turgutlu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyasının incelenmesinde ; müşteki … tarafından şüpheliler … ve … İnş. San. Tic. Ltd. Şti aleyhine dolandırıcılık suçundan yapılan suç duyurusu üzerine yapılan soruşturma sonucunda Turgutlu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 01/07/2015 tarih ve … sayılı Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar verildiği görülmüştür.
Turgutlu … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının uyap sistemi üzerinden celbedilerek yapılan incelemesinde ; davacı … Nakl. Hayv. San ve Tic. A.Ş vekili tarafından davalılar …, … İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti ile … ve … aleyhine 13/04/2016 tarihinde açılmış adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklı alacak davası olduğu, yapılan yargılama sonunda verilen 12/10/2018 tarihli karar ile davalılar …, … ve … yönünden davanın husumetten reddine, davalı şirket yönünden davanın kabulü ile 1.220.143,80-TL’nin 50.000,00-TL’si yönünden 17/07/2015 tarhinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte, bakiye 1.170.143,80-TL’si yönünden ıslah tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, kararın istinaf edilmesi üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 07/07/2020 tarih ve … esas … sayılı karar ile tüm istinaf isteminin esastan reddine karar verildiği , kararın temyiz edilmemesi üzerine 06/10/2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Sistem üzerinden Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinden alınan 29 Haziran 2011 tarihli ilanın incelenmesinde Turgutlu Ticaret Sicil Memurluğunun … sicil numarasında kayıtlı … … İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin şirket müdürlüğüne 16/06/2011 tarihinde 15 yıl süreyle …’ın seçildiği, ortakların … ve … olduğu görülmüştür.
İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğünün … ticaret sicil numarasında kayıtlı …’nin 17/12/2015 tarihinde … tarafından kurulduğu, münferiden temsil ve ilzama yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinden alınan 15 Şubat 2013 tarihli ilanın incelenmesinde Turgutlu Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı … İnşaat Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’nin … ve … tarafından kurulduğu 30/01/2013 tarihinde ticaret sicilinin … numarasına tescil edildiği, ilk 15 yıl için …’ın şirket müdürü seçildiği, müdürlerin ilk on beş yıl şirket kaşesi ile atacağı münferit imzası ile şirkette her hususta yönetim temsil ile ilzam yetkisine sahip olduğu yapılan incelemeden anlaşılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; HMK nın 106 maddesinde düzenlenen tespit davası açılabilmesi için hukuki yararın dava şartı niteliğinde olduğu, bu şartın varlığı için davacının bir hakkı veya hukuki durumu güncel bir tehlike ile tehdit edilmiş olmalı, bu tehdit nedeniyle davacının hukuki durumu tereddüt içinde bulunmalı ve bu husus davacıya zarar verebilecek nitelikte olmalı, ayrıca kesin hüküm etkisine sahip cebri icraya yetki vermeyen tespit hükmünün bu tehlikeyi ortadan kaldırmaya elverişli mahiyette olması gerekmektedir. Bu şartlar dikkate alındığında görülmekte olan veya açılacak bir davada iddia veya savunma olarak ileri sürülebilecek konular için ayrı bir tespit davası açmakta hukuki yararın bulunmadığı hususu Yargıtay İçtihatlarında da defaten tekrarlanmış olup ( Yargıtay 8. H. D. 26/01/2016 tarih 23/1177 sayılı kararı) eda davası açılması mümkün olan hallerde tespit davası açılmasında hukuki yarar şartı bulunmamaktadır.
Taraflarca delil olarak gösterilen Turgutlu … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama sonunda verilen 12/10/2018 tarihli karar ile davalılar …, … ve … yönünden davanın husumetten reddine, davalı şirket yönünden davanın kabulü ile 1.220.143,80-TL’nin 50.000,00-TL’si yönünden 17/07/2015 tarhinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte, bakiye 1.170.143,80-TL’si yönünden ıslah tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine dair verilen kesinleşmiş ilam örneği ile davacının Mahkememizin ilk celseki oturumunda davalı taraflardan işbu davada herhangi bir alacak talebinin bulunmadığı yönündeki beyanları nazara alınarak eda davası açılması mümkün olan hallerde tespit davası açılmasında davacının hukuki yararının ve bu bağlamda dava şartının işbu davada bulunmadığı anlaşılmakla, davanın reddi yönünde aşağıdaki şekilde hüküm tesisine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
Davanın REDDİNE,
Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davacı taraftan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, bakiye karar harcı 20,00 TL’nin altında olduğundan harç tahsil müzekkeresi yazılmasına yer olmadığına,
Davacının yapmış olduğu yargılama harç ve giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalılar … … İnşaat ve Tic. A.Ş , … … San ve Tic. Ltd. Şti ve … kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde gününde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Uyarınca 4.080,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalılara verilmesine,
Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde gününde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 4.080,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında suçüstü ödeneğinden ödenen ücret olmadığından ve başvuru yapılmadığı anlaşıldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
Dair, davacı asilin ve davalılar vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/04/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza