Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/674 E. 2021/209 K. 29.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/674
KARAR NO : 2021/209

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 07/12/2020
KARAR TARİHİ : 29/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin danışmanlık hizmeti verdiğini, davalı/borçluya danışmanlık hizmeti verdiğini fakat danışmanlık ücretini alamadığını, tarafların aralarındaki sözleşme gereği müvekkili şirket lehine Aliağa İcra Dairesinde … E. Sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, işbu dosyada borçlu yanın borca itiraz ettiğini, takibin durduğunu, yapılan itiraz üzerine dava şartı olduğundan arabuluculuk çözüm yoluna başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, karşı tarafın yapmış olduğu itirazın hukuka aykırı ve mesnetsiz olduğunu, tarafların aralarında imzaladıkları 24.10.2013 tarihli hizmet sözleşmesinin ücretler bölümündeki 59. maddesinde ‘’İş bu sözleşmede belirtilen hizmetler karşılığında tesis, fiyat teklifinde onaylanan ücreti fatura kesim tarihinden sonra 2 hafta içerisinde danışmana ödemekle yükümlüdür. Belirlenen vade kesin vadedir. Belirlenen kesin vade içerisinde hizmet bedelinin ödenmemesi halinde tesis ayrıca ihtara gerek kalmaksızın 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesine göre tespit edilecek temerrüt faizini ödemekle yükümlüdür.’’ denildiğini, yine sözleşmenin ücretler bölümündeki 61. Maddesinde ‘’İş bu sözleşme kapsamında , tesis ödemelerini yapmaması , aksatması halinde danışman iş bu sözleşmeyi tek taraflı fesih edebilir.’’ denildiğini, bu maddelerden anlaşılacağı üzere karşı tarafın toplamda 10 kere hizmet bedelini ödemediğini ve temerrüde düştüğünü, yükümlülüklerini yerine getirmediğini, müvekkili şirketin vermiş olduğu danışmanlık hizmetini davalı/borçluya fatura ettiğini, hem davalı/borçlu hem de müvekkili şirketin işbu faturaları ticari ve mali defterlerine işlediğini belirterek fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla; borçlunun yaptığı haksız ve hukuka aykırı itirazının iptali ile takibin devamına, borçlunun kötü niyeti sabit olduğundan takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına/kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, dava harç ve masrafları ile vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafından müvekkil aleyhine Aliğa İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine girişilmiş olup kendilerinin 07.09.2020 tarihinde sözkonusu icra dosyasına yetki itirazında bulunduklarını, müvekkili şirketin adresinin Tire olduğu ve bu sebeple Tire İcra Müdürlüğü’nün yetkili olduğunu belirttiklerini, davacı/alacaklının ya yetki itirazını kabul edip icra dosyasını yetkili Tire İcra Müdürlüğü’ne göndermesi yada İcra Hukuk Mahkemesi’nde yetki itirazını kaldırılması gerekirken yetkisiz olan mahkememizde işbu davayı açtığını belirterek davanın usul yönünden reddine , yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Aliağa İcra Dairesinin … sayılı takip dosyası Uyap üzerinden gönderilmiş olup incelenmesinde; dosyamız davacısı tarafından, dosyamız davalısı aleyhine örnek no:7 ile 18.065,70 TL asıl alacak ve 190,56 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 18.256,26 TL alacak için ilamsız icra takibine başlandığı, ödeme emrinin 04/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği, takip borçlusu vekilinin 07/09/2020 tarihli itiraz dilekçesi ile icra müdürlüğünün yetkisine, borca ve takibe itiraz ederek, müvekkili şirketin adresinin Tire olması nedeni ile yetkili icra dairesinin Tire olduğu belirttiği, yapılan itiraz üzerine takibin 08/09/2020 tarihinde durduğu anlaşılmıştır.
Dava; İİK nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar istemine ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davalı tarafın davaya dayanak Aliağa İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında yetkiye,borca ve takibe itirazda bulunduğu, yargılamaya devam etmeden önce davalı tarafından usulüne uygun olarak icra dairesinin yetkisine yapılan itirazın Mahkememizce öncelikle değerlendirilmesi gerektiği; davanın, cari hesap alacağını tahsili amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali davası olduğu, itirazın iptali davasının görülebilmesi için takibin yetkili icra dairesinde yapılmış olması, yani geçerli bir takibin bulunması gerektiği ve borçlu tarafından usulüne uygun itiraz edilmiş olması gerektiği; davalı tarafından takip dosyasında usulüne uygun yetki itirazı yapıldığı, Mahkememizce yapılan incelemede, takibin cari hesaba ilişkin bakiye alacağa ilişkin olduğu, davacının adresinin ” … Menemen/İZMİR” olduğu, davalının adresinin ise “… Tire/ İZMİR” olduğu, takibin ise Aliağa İcra Dairesinde yapıldığı dolayısıyla icra takibinin davacının veya davalının bulunduğu yer icra dairesi dışındaki icra dairesinde yapıldığı gibi taraflar arasında imzalanan 02/01/2018 tarihli ve ” Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanlığı Hizmet Sözleşmesi” başlıklı sözleşmenin “Genel Hükümler” başlıklı 63. maddesinde Menemen mahkemelerinin ihtilafların çözümünde yetkili olacağına dair hüküm bulunduğu, tarafların tacir olduğu dolayısıyla taraflar arasında imzalanan sözleşmedeki yetki maddesinin geçerli olduğu, davanın yetkili Menemen icra dairesinde açılmadığı, diğer taraftan takibin davacının adresinin bulunduğu yer icra dairesinde de yapılmamış olması nedeniyle alacaklının ikametgah yerinin de yetkili olduğu sonucuna ulaşılabilse bile, 6098 sayılı TBK nın 89. maddesinin ile HMK’nın 10. maddesinin de uygulanma imkanın bulunmadığı; bunun dışında , 6100 sayılı HMK nın 6. maddesi gereğince genel yetkili olan davalının ikametgahının bulunduğu yer icra dairesinde de takip yapılmadığı, takibin yetkisiz Aliağa İcra Dairesinde yapılmış olması nedeniyle yetkili icra dairesinde usulüne uygun ve geçerli şekilde yapılmış bir icra takibi bulunmadığından, davalının süresi içerisinde usulüne uygun olarak icra dairesinin yetkisine yapmış olduğu itirazının haklı olduğu anlaşıldığından, davacı tarafından açılan davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davacının davasının takibin yetkisiz icra dairesinde yapılmış olması nedeniyle usulden reddine,
2-Alınması gereken 54,40 TL maktu karar harcının peşin olarak alınan 311,54 TL harçtan mahsubu ile kalan 257,14 TL’nin kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre red oranına göre takdir ve tayin edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-HUAK 18/A Maddesi gereğince zorunlu ara buluculuk kapsamında suç üstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri ve yatırılan delil avansı bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansının harcanmayan kısmının, kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
Dair ; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 341. v.d.maddeleri gereğince ( 2 ) hafta içerisinde,İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.29/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır