Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/658 E. 2022/453 K. 30.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/630
KARAR NO : 2022/472

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 19/11/2020
KARAR TARİHİ : 01/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalının, müvekkilinin eşinin erkek kardeşinin eski gelini olduğunu, müvekkilinin vesayet altındaki eşinin vasisi tarafından müvekkili aleyhine açılan boşanma davasının, eldeki dava tarihi itibari ile devam ettiğini, müvekkiline boşanma davası açılmadan önce, davalı ile arasındaki samimiyete güvenerek davalıya, eşinden olan 400.000.00 TL lik senetli alacağı tahsil etmesine ve intifa hakkı kendisinde olan evi kiraya vermesine, ayrıca eşinin vefatından sonra kalacak malların müvekkili adına intikaline yardımcı olmasını istediğini, davalı bu işlemlere yardımcı olmak için vekaletname gerektiğini belirtince, müvekkilinin davalıya 23.07.2019 tarihinde İzmir Noterliği’nin … yevmiyeli dava takip ve tevkil, avukat tutma yetkisi ile taşınmaz kiralama, intikal edecek taşınmazları müvekkili adına tescil yetkilerini içeren vekaletname verdiğini, davalının vekaletnameyi aldığı gün müvekkilini evine çağırarak kendisine senet verilmesini istediğini, müvekkilinin senet vermeye karşı çıkması üzerine davalı tarafından, müvekkiline bir bardak çay ikram edildikten sonra müvekkilinin ne yaptığını bilmez hale geldiğini ve bu durumda iken davalının müvekkiline birkaç tane belge imzalattığını, davalının bu aşamalardan sonra, intifa hakkını müvekkili üzerinde olan evini müvekkilinin vekili sıfatıyla kiraya vereceğini ve … adlı kişiye 04.10.2019 tarihinde kendi adına yani asil olarak kiraya verildiğini, müvekkilinin eşinden alacaklı olduğu 17.05.2016 ödeme tarihli 400.000,00 TL lik senet için görevlendireceği avukatla müvekkilinin eşi aleyhine icra takibi başlatacağını, kendisini alacaklı göstererek 21.11.2019 tarihinde müvekkili ve müvekkilinin eşi aleyhine İzmir 8. İcra Müdürlüğü’nün …. sayılı dosyasında takip başlattığını, davalının bundan sonra müvekkilinden aldığı boş belgelerden birisini, 23.07.2019 düzenleme tarihli 23.12.2019 ödeme tarihli, 350.000,00 TL nakit para vermiş gibi bono olarak doldurup, Kemalpaşa İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında 25.12.2019 tarihinde takibe koyduğunu, davalının, Kemalpaşa İcra Müdürlüğü’nde 25.12.2019 tarihinde müvekkili aleyhine takip başlattıktan bir gün sonra 26.12.2019 tarihinde müvekkilinin kendisine verdiği vekillik görevinden istifa ettiğini, gelişen olaylardan sonra …’in müvekkili hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …. soruşturma sayılı dosyasına yaptığı şikayet için 20.02.2020 tarihinde savcılığa verdiği ifadede “ … bende o an para yoktu, tahminen 750 gram altın verdim, herhangi bir belge almadım. Şüpheli bu altınla profesörler sitesinde ev aldı. Şüphelinin Üçyol’da bulunan ve intifa hakkı bulunduğu evin tadilatı için ve tuttuğu avukat için 150.000,00 TL bana borçlandı. Geçen sene senetler verdi….” şeklinde beyanda bulunduğunu, müvekkilinin de davalı hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyası ile suç duyurusunda bulunması üzerine davalının poliste verdiği 12.03.2020 tarihli ifadesinde, “benden bir miktar borç altın istedi, ben kendisine 800 gramın üstünde o zamanın parası ile 300.000,00 TL civarında değeri olan altını borç olarak verdim ve bu borç karşılığında kendisine kocası hastalanmadan önce kendisine verdiği 400.000,00 TL meblağlı senedi cirolayarak verdi. Daha sonra bana resmi işlerin takibini yapmam için vekalet verdi. Üçyol’daki evinin tadilatı bir kısım masrafları daha önceki avukatının masraflarını ben kendi cebimden karşıladım. İş takibi için benimle şahitler yanında bir sözleşme imzaladı ve iş takibi ve yaptığım masraflar için 350.000,00 TL lik senedi bana verdi.” şeklinde beyanda bulunduğunu, davalının 20.02.2020 tarihli ifadesinde, altın için hangi, 150.000,00 TL için hangi senedin verildiğini ayırmadığını fakat 12.03.2020 tarihli ifadesinde, altın için 400.000,00 TL lik senet, 150.000,00 TL için 350.000.00 TL lik senet verildiğini ikrar ve beyan ettiğini, şu an için 400.000,00 TL lik senet dava konusu yapılmadığını, açıklanan nedenlerle Kemalpaşa İcra Müdürlüğü’nün 2019/3003 esas sayılı dosyasına konu, 23.07.2019 düzenleme, 23.12.2019 ödeme tarihli, 350.000,00 TL lik kambiyo senedi nedeni ile müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile senedin ve icra takibinin iptaline, %20 tazminata hükmedilmesine, yargı giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; dava konusu Kemalpaşa İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına konu 23.12.2019 ödeme tarihli 350.000,00 TL bedelli bono olduğunu, icra takibine konu bononun Türk Ticaret Kanunu gereği tüm zorunlu unsurları içerdiğini, bedel kaydı hanesinde “nakden” ibaresi bulunduğunu, davacı – borçlu ile davalı alacaklı arasında uzun zamandır süreklilik arz eden alacak- borç ilişkisi bulunduğunu, taraflar arasında ileri derecede bir yakınlık mevcut olup aralarında genel vekaletname ilişkisi bulunduğunu, 23.07.2019 tarihinde müvekkiline, davacı-borçlu tarafından “düzenleme şeklinde vekaletname verilmesi” ile davacı-borçlunun bono keşide ederek müvekkiline vermesi hususlarının birbirine aykırı durumlar olmadığını, müvekkilinin alkol veya uyuşturucu-uyarıcı madde vermiş de davalının-borçlunun iradesini fesada uğratmış gibi bir beyanı “çay ikram etti, müvekkil ne yaptığını bilmez hale geldi” şeklinde ifade edilmesinin takdirini Mahkemeye bıraktıklarını, davacı-borçlunun, davalı-alacaklı müvekkiline borcu bulunduğunu, karşılığında da menfi tespit davasına konu bono düzenlendiğini, İzmir 8. İcra Müdürlüğü’nün takibine konu senedin de davacı-borçlu ile müvekkili arasındaki alacak-borç ilişkisinden kaynaklandığını, ödeme emri tebliği ilgili muhtarlıktan bizzat davacı – borçlu tarafından imza karşılığı alınmış olup “borca itiraz” gibi bir işlem yapılmadığını, müvekkilinin davacı-borçlu tarafından oyalanması nedeni ile vekillik görevinden istifa ettiğini, icra takibine konu bonodaki bedel kaydını talil etmediklerini, açıklanan nedenlerle davacı-borçlunun haksız davasının reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücret alacağının davacı-borçlu üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’in isticvabı yönünden Mahkememizin 27/04/2022 tarihli duruşmasında alınan imzalı beyanında, “Davacı … benim eski eşimin amcasının hanımıdır. Aramızda akrabalık ilişkisi olduğu için davacı benden borç istemişti. Ben de kendisine param yok ama altınım var, seni mağdur etmeyeyim diye söyledim. Davacıya öncesinde 90.000,00 TL lik altın vermiştim. Sonrasında peyder pey çeşitli zaman ve tutarlarda paralar verdim. Davacı benden toplamda 300-350.000 TL ye yakın borç aldı. Hatta davalının evinin tadilat parasını dahi ben verdim. Bunun karşılığında davaya konu senedi Gaziemir meydanda düzenledik, senetteki yazılar bana aittir, senet altındaki imza ise …’a attir. Bu esnada yanımızda eski eşim … bir de … vardı. Davacının bana borcu olduğu için bu senedi verdi. Beni çok mağdur etti.” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin 11/10/2021 tarihli duruşmasında, taraf vekillerinin tanık dinletme taleplerinin dosyanın mahiyet ve miktarına nazaran yerinde görülmemesi nedeni ile reddine, yine Mahkememizin 24/01/2022 tarihli duruşmasında, imza ve yazı incelemesi yapılması yönündeki isteme yönelik olarak dosya kapsamına nazaran bu aşamada yapılmasına yer olmadığına karar verilerek, yargılamaya yukarıdaki esas üzerinden devam olunmuştur.
Davaya dayanak bononun incelenmesinden; 23/07/2019 düzenleme tarihli, 23.12.2019 ödeme tarihli, 350.000,00 TL bedelli senette borçlunun davacı, alacaklının ise davalı olduğu, ayrıca senette borç miktarının yazı ile ”üç yüz elli bin” olarak yazıldığı görülmüştür.
Mahkememizce deliller toplanılmış, Kemalpaşa İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasının incelenmesinde, 25/12/2019 takip çıkış tarihli, alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine 23/07/2019 tanzim tarihli, 23/12/2019 vade tarihli, 23/12/2019 faiz başlangıç tarihli, 350.000,00 TL bedelli bonoya istinaden 350.000,00 TL asıl alacak, 172,60 TL işlemiş faiz, 1.050,00 TL %0,3 komisyon olmak üzere toplam 351.222,60 TL nin tahsili için kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe girişildiği ve işbu takibin kesinleşmiş olduğu,
İzmir 13. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 23/06/2020 tarih … esas … karar sayılı ilamının incelenmesinde; davacı … tarafından davalı … aleyhine açılan İzmir 8. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki ödeme emri tebligatının usulsüzlüğü ile ödeme emrin tebliğ tarihinin 20/02/2020 tarihi olarak düzeltilmesi davasının yapılan yargılaması sonucunda, şikayetin süre yönünden reddine karar verildiği, kararın istinaf incelemesine gönderildiği,
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyasının UYAP sisteminden gönderildiği, incelenmesinde; müşteki … tarafından şüpheli … aleyhine dolandırıcılık suçu nedeni ile başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği,
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyasının UYAP sisteminden gönderildiği, incelenmesinde; müşteki … tarafından şüpheli … aleyhine mağdurun bir senedi vermeğe mecbur edilmesi suretiyle yağma, kamu kurum ve kuruluşları vb tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçu nedeni ile başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, Kemalpaşa İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına konu edilen 23/07/2019 düzenleme tarihli, 23/12/2019 ödeme tarihli 350.000,00 TL tutarlı bono nedeniyle davacının davalıya borçlu bulunup bulunmadığının tespiti ve kötüniyet tazminatı hususunda toplandığı, somut olayda davaya konusu 23/07/2019 düzenleme tarihli, 23/12/2019 ödeme tarihli 350.000,00 TL tutarlı bononun … ve … arasında “Nakden” kaydını içerdiği, senette şekil itibariyle herhangi bir sahtecilik iddiasının olmadığı, davalının beyanlarının yer yer çelişkiler içermekle birlikte adına tebliğ edilen isticvap davetiyesinden sonra Mahkememizin 27/04/2022 tarihli oturumunda davalının vermiş olduğu beyanlarında “….davacıya öncesinde 90.000,00 TL ile altın vermiştim. Sonrasında peyder pey çeşitli zaman ve tutarlarda paralar verdim. Davacı benden toplamda 300-350.000 TL ye yakın borç aldı. Hatta davalının evinin tadilat parasını dahi ben verdim. Bunun karşılığında davaya konu senedi Gaziemir meydanda düzenledik, senetteki yazılar bana aittir, senet altındaki imza ise …’a attir. Bu esnada yanımızda eski eşim Turgay Altınsoy bir de Ercan Turhan vardı. Davacının bana borcu olduğu için bu senedi verdi. Beni çok mağdur etti” şeklinde beyanda bulunmak suretiyle senet metnini 90.000,00 TL lik altın verdiğini beyan etmek suretiyle talil ettiği, bu şekilde ispat yükü esasen davacıda olan işbu davada talil ettiği kısım yönünden iddiasını kesin delillerle davalının ispatlaması gerektiği, davalının dosyaya bu hususta kesin delil sunmadığı gibi cevap dilekçesinde de yemin deliline de dayanmadığı, bu itibarla davaya konu senet yönünden Kemalpaşa İcra Müdürlüğünün 2019/3003 esas sayılı dosyasında davacının davalıya 90.000,00 TL yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerektiği, öte yandan davanın 350.000,00 TL tutarındaki davaya konu senet yönünden kalan meblağ için kesin delillerle davanın ispatlanamadığı gibi dava dilekçesinde yemin deliline de dayanılmadığı anlaşılmakla, davanın 350.000,00 TL – 90.000,00 TL = 260.000,00 TL yönünden reddine, alacaklının işbu dava nedeniyle herhangi bir zarara uğradığına ilişkin delil sunulmadığından ve takibe girişirken kötüniyeti ispatlanamadığından İİK 72 maddesindeki yasal koşulları gerçekleşmediğinden tazminata hükmedilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
Davanın KISMEN KABULÜ ile, davaya konu Kemalpaşa İcra Müdürlüğünün 2019/3003 esas sayılı dosyasında davacının davalıya dava konusu 90.000,00 TL yönünden BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
Yasal koşulları gerçekleşmediğinden kötüniyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
Harçlar Yasası gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 6.147,90 TL nispi ilam harcından, peşin alınan 5.977,13 TL nispi harcın mahsubu ile bakiye 170,77 TL nin davalıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından işbu dava nedeniyle sarf edilen harç 6.039,33 TL tebligat-posta masrafından oluşan 43,50 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 6.082,83 TL den davanın red oranı nazara alınarak 1.564,16 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, kabul oranı nazara alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. hükümleri uyarınca, takdir ve tayin edilen 12.500,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
Davalının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, red oranı nazara alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. hükümleri uyarınca, takdir ve tayin edilen 26.650,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan ancak sarf edilmeyen gider avansından kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde taraflara resen iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/06/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza