Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/647 E. 2021/565 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/647 Esas
KARAR NO : 2021/565

DAVA : İtirazın İptali (Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/11/2020
KARAR TARİHİ : 06/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından ödenmeyen emlak komisyon bedeli borca ilişkin alacağın tahsili amacıyla İzmir…İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasından davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, ödeme emrini tebellüğ eden davalı tarafından işbu icra takibine haksız bir şekilde itiraz edildiğini, davalı/borçlu tarafından yapılan işbu itiraz kötü niyetli olduğunu ve davalının niyetinin borcu ödemekten kaçınmak, süreyi uzatmak ve müvekkili davacıyı daha da zarar uğratmak olduğunu, Güzelbahçe/İZMİR adresinde bulunan Remax kurumsal ,markası adı altında Remax Flex ofisi olarak tüm kanun ve yönetmeliklere uygun olarak müşterilerine hizmet veren müvekkili ile davalıya ait/davalının yetkili olduğu.. ili, … ilçesi, ….Mahallesi, 17d-2a pafta 157 ada 23 parsel 28 no’lu bağımsız bölümde mukim bulunan Dört Mevsim Konutlarında bulunan taşınmazın satışının müvekkili şirket tarafından yapılması amacıyla “Taşınmazın Satılması Hakkında Pazarlama Yetki Belgesi” sözleşmesinin müvekkili şirket ile davalının tek imza yetkisine haiz olduğu ve tek hissedar olduğu … San. A.Ş. adına davalı ile imza altına alındığını, Sözleşme doğrultusunda tüm pazarlama faaliyetlerini müvekkilinin eksiksiz ve kusursuz olarak yerine getirdiğini, bu nedenle davanın kabulü ile Müvekkilinin davalıdan olan alacağının İzmir …İcra Müdürlüğü …esas sayılı dosyası icra takibinin başlangıç tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili amacıyla, davalı tarafça haksız olarak yapılan itirazın iptaline, haksız itiraz nedeniyle durdurulmuş olan İzmir…. İcra Müdürlüğü …e. esas sayılı dosyasında takibin devamına, kötü niyetli olarak takibin durmasına sebebiyet veren davalının takibin %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesinin yanında HMK m.329 uyarınca davalının kötüniyetli olması nedeniyle müvekkilinin kendilerine ödeyeceği avukatlık ücretinin de karşı yana yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mahkememizin iş bu davada görevli olmadığını, davanın ticari bir dava olmadığını, davacı tarafından uyuşmazlık kapsamında husumetin müvekkiline yöneltildiğini ancak müvekkiline husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, davacının alacaklı olduğu iddiasını kabul etmediklerini, davacının dayanak olarak sunduğu pazarlama yetki belgesi müvekkili ile akdedilmediğini, ilgili yetkilendirme yetki veren tarafın …San A.Ş. olduğunu, dava dilekçesinde de yetki verenin …San A.Ş. Olduğu davacı tarafından da kabul ve beyan edildiğini, bu nedenlerle husumetin müvekkiline yöneltilmesi mümkün olmadığından işbu davanın husumet yokluğundan usulden reddine karar verilmesini savunmuştur.
İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …sayılı takip dosyası ile davacı tarafından davalı aleyhine sözleşme nedeniyle alacaklının mahrum kaldığı emlak komisyon bedelinin tahsilinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla 33.276,00 TL asıl alacak için icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin 25/06/2020 tarihinde borçluya tebliği ile süresi içinde yapılan itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından yetkilendirme sözleşmesi ve yer gösterme sözleşmesi ile tapu suretinin mahkememize sunulduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacının taşınmazın satışı hususunda davalı taraf ile yapmış olduğunu iddia ettiği sözleşme kapsamında komisyon bedelinin davalı tarafça ödenip ödenmeyeceği hususunda ve sözleşmenin imzalanıp imzalanmadığı ve taraf olan kişi bakımından yani husumet yönünden davanın görev ve yetki bakımından ve komisyon bedelleri bakımından ihtilafların bulunduğu , komisyon bedelinin ödenmemesi nedeniyle yapılan icra takibine itirazın iptali, takibin devamı, %20 İİT’na hükmedilmesi istemine yönelik olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin 12/04/2021 tarihli celsesinde verilen ara karar ile dosyanın SMMM uzmanı bilirkişiye tevdiine karar verildiği, davacı vekilinin celse arasında 21/04/2021 tarihli dilekçesi ile dosyanın “emlak komisyonu” ya da “simsarlık sözleşmeleri”ya da “tellallık sözleşmeleri” konusunda uzman bilirkişiye tevdii edilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 07/06/2021 tarihli celsesinde davacı vekilinin dosyanın bilirkişiye gönderilmemesi, komisyon bedeli yasaya uygun şekilde belirlendiğinden davanın kabulüne karar verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise dosyanın bilirkişiye gönderilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafın tanık deliline dayandığı, davacı vekilinin mahkememizin 07/07/2021 tarihli celsesinde davalı tarafın tanık deliline muvafakat etmediklerini beyan ettiği, mahkememizin aynı tarihli celsesinde verilen ara karar ile davalının tanık dinlenme talebindeki hususlardan tapu sahibi olduğunun davacı tarafça kabul edildiği , diğer 3 aylık süre bitimi ve bedele ilişkin beyanların ise yazılı belge kapsamında ispatlanması gerektiğinden bu hususta tanık dinleme talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 07/07/2021 tarihli celsesinde davalı vekilinin görevsizlik kararı verilmesinin talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından davaya konu edilen 03/09/2019 tarihli sözleşmede …Sanayi AŞ adına …’ün yazılı olduğu, tapu kaydında da davaya konu taşınmazın 30/12/2019 tarihinde …Sanayi AŞ adına tescil edildiği anlaşılmıştır.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 520. maddesinde, “Simsarlık sözleşmesi, simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkânının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması hâlinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir.” şeklinde tanımlanmıştır. Bu çerçevede taşınmaz simsarlığı ise “bir taşınmazın üzerinde ayni veya şahsi bir hakkın (satış, kiralama vb) kurulması amacıyla gerçekleştirilen aracılık faaliyeti” olarak tanımlanabilir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; davacı tarafından uyuşmazlık kapsamında husumet davalı …’e yöneltilmiş ise de; taraflar arasında düzenlenen 03/09/2019 tarihli sözleşmede …’ün …San A.Ş.’yi temsilen sözleşmeyi imzaladığı, Ticaret Sicil Müdürlüğü yazısıyla da şirketin temsilcisi olduğu gibi simsarlık sözleşmesi kapsamında ki taşınmazın satış işlemininde … AŞ için yapılıp şirket adına tescilin yapıldığı tapu kayıt bilgisi ile anlaşılmakla davanın gerçek hasım olarak … A.Ş ye yöneltilmesi gerekmekte olup davacı ile davalı arasında herhangi bir sözleşme bulunmadığı, davacının davalıdan komisyon bedeli talep etme hakkı olmadığı, bu nedenlerle husumetin davalı …’e yöneltilmesi mümkün olmadığı anlaşıldığından davacının davasının husumet yokluğu nedeniyle HMK 114/1-d ve 115/2 gereğince davanın usulden reddine karar verilmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davacının davasının husumet yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Alınan 401,90 TL peşin harçtan 59,30 TL maktu karar ve ilâm harcının mahsubuyla, bakiye 342,6 TL harcın kararın kesinleşmesini müteakip talep halinde davacıya iade edilmesine,
3-Davacının yapmış olduğu yargılama harç ve giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-1.320,00 TL arabulucuk ücretinin davacıdan 6183 sayılı kanun hükümleri kapsamında tahsiline,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde resen iadesine,
6-Davalı, kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm gününde yürürlükte bulunan AAÜT 7/2 maddesine göre : Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur. Bu kapsamda 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
Dair karar HMK 341 vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer mahkemeye verilecek dilekçe ile istinaf yoluna başvurabileceği belirtilerek taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulden anlatıldı.06/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır