Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/629 E. 2022/332 K. 13.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/629 Esas
KARAR NO : 2022/332

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 19/11/2020
KARAR TARİHİ : 13/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’in, müvekkili kooperatifin üyesi olduğunu, müvekkili kooperatifin 01.12.2016 tarihinde yapmış olduğu genel kurulda Ocak 2017 tarihinden başlamak üzere 12 ay boyunca 875,00 TL x 12 ay = 10.500,00 TL aidat ödenmesine karar verildiği, ancak davalı-borçlu …’in aidatlarını ödemediği, bu nedenle davalı-borçlu aleyhine İzmir……İcra Müdürlüğü’nün ……. sayılı icra dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı-borçludan 10.500,00 TL aidat borcu ve 4,818,20 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 15.318,20 TL talep edildiğini, ancak …’in haksız ve kötüniyetli olarak borca itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalı-borçlu …’in borca itiraz dilekçesinde taşınmazını sattığını ve müvekkilinin kooperatife hiçbir borcunun olmadığını söylediğini, bunun doğru olmadığını, davalı-borçlunun mülkiyet hakkını devretse de üyeliği halen devam etmekte olup, genel kurul kararı gereği de müvekkilinin kooperatife karşı olan edimlerini yerine getirmek zorunda olduğunu, davalının üyeliğinin devam ettiğini ve aidat borcu olduğunu, davalının amacının müvekkilinin alacağını almasını engellemek olduğunu, taraflar arasındaki arabuluculuk görüşmelerinin olumsuz sonuçlandığını, açıklanan nedenlerle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, davalı-borçlunun %20 den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karaf verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ………. Hiz. Ltd. Şti. ve …. ünvanlı şirketler ile davacı kooperatif arasında hizmet sözleşmesi bulunduğunu, davacı kooperatifin bu şirketlere yüklü miktarda borçlandığını, tarafların bu hususta mütabakat sağladıklarını ve ibra beyanlarını içerir protokol imzaladıklarını, davaya konu üyeliğe sebep olan taşınmazın, kooperatifin anılan şirketlere olan borcuna karşılık verildiğini, müvekkili … adına verilmesinin sebebinin ise müvekkilinin o tarihlerde bu şirketlerde çalışan olması ve şirket sahibi adına vekaleten iş görmesinden olduğunu, davacı yanın, … adına kayıtlı olan taşınmazının aidat borcunu anılan şirketlerin alacağından mahsup ettiğini içerir imzalı ve kaşeli sözleşme ve davacı kooperatif üyesi olan Turan ile şirket yetkilisi …. dinlenildiğinde bu taşınmaz işlemlerinin şirket adına yapıldığının anlaşılacağını, dolayısıyla şirket adına yapılan taşınmaz devrinden gelen üyelik ile doğan aidat borçlarının şirket ile kooperatif arasında yapılan protokole dahil olduğunun görüleceğini, protokol açığı olduğunu düşünerek … ismine dayalı olarak dava açıldığını, aidat ödenmesine karar verilen genel kurul toplantısında müvekkilinin bulunmadığını, toplantı zamanından dahi haberi olmadığını, toplantıda alınan kararın kendisine tebliğ edilmediğini, talep edilen aidatın doğumunun haksız ve usulsüz olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İzmir…… İcra Müdürlüğünün …….sayılı takip dosyası takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; alacaklı İZOKOM Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi vekili tarafından davalı borçlu … aleyhine 20/01/2020 takip çıkışlı, 10.500,00 TL asıl alacak, 4.818,20 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 15.315,20 TL alacağın tahsili amacıyla icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin borçluya tebliği ile süresi içinde borçlu vekilinin borca yapılan itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin 11/10/2021 tarihli duruşmasında, davalı vekilinin tanık dinletme talebinde bulunulmuş ise de, talep edilen alacak dikkate alındığında davanın nev’i ve mahiyetine nazaran yerine görülmediğinden reddine karar verilerek, yargılamaya yukarıdaki esas üzerinden devam olunmuştur.
Mahkememizce alacağa dayanak taşınmazın tapu kaydı celbedilmiş, incelenmesinde; ………. nolu bağımsız bölümün, kat irtifakı tesisiyle 03.12.2012 tarihinde …………Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi adına tescil edildikten sonra 21.03.2013 tarihinde ferdileşme yoluyla … adına tescil edildiği, 08.12.2014 tarihinde …’a satıldığı anlaşılmıştır.
Davacı kooperatife ilişkin kayıt ve belgeler getirtilmiş, dosya uyuşmazlık konularında inceleme yapılmak üzere bilirkişi ………’e tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından mahkememize ibraz edilen ayrıntılı rapor Mahkememizce yeterli ve hükme esas elverişli nitelikte değerlendirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalının İzmir İli, Gaziemir İlçesi, Atıfbey Mahallesi, 2131 ada, 3 parsel üzerinde inşa edilen S13 Bloktaki 2 nolu bağımsız bölümün, kat irtifakı tesisiyle 03.12.2012 tarihinde …….. Yapı Kooperatifi adına tescil edildikten sonra 21.03.2013 tarihinde ferdileşme yoluyla … adına tescil edildiği, 08.12.2014 tarihinde …’a satış yoluyla devrettiği, davalı …’in, gerçekte sözü edilen taşınmazın, davacı kooperatifin borçlarına karşılık … Hizmetleri Ltd. Şti. ile …’e verildiğini ancak bazı nedenlerle şirket çalışanı olarak kendisinin ortak gösterildiğini ve taşınmazın da adına tescil ettirildiğini, dolayısı ile kâğıt üzerinde kooperatif ortağı ve taşınmaz maliki gibi görünse de, gerçek anlamda ne kooperatif ortağı, ne de taşınmaz maliki olduğunu, ortaklıktan doğan parasal yükümlülükler yönünden kendisinin değil, adı geçen şirket ile …’in muhatap alınması gerektiğini iddia etmiş ise de, davalının beyanlarında geçen hususlara ilişkin delil sunmadığı gibi işbu iddialarına yönelik davacı kooperatif aleyhine herhangi bir dava açtığına dair belge de ibraz etmediği, bu duruma ilişkin herhangi bir delil sunulmadığı, ortaklık nedeniyle edinilen taşınmazın, ferdi mülkiyete geçildikten sonra satılmasının, haricen gerçekleşen bir işlem olduğu, Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarında taşınmazın satılması ile ortaklığın devredilmesinin farklı kavramlar olduğunun belirtildiği, taşınmazın satılmasının, ortaklığın da devredildiği anlamını taşımadığı, yine Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre, taşınmazını satarken ortaklığını da devretmek isteyen kişinin, bunu şart koşması gerektiği aksi takdirde taşınmazını satan kişinin ortaklığı ve ortaklıktan doğan sorumluluklarının devam edeceği, bu nedenle 03.06.2010 tarihinde kabul edilen 5983 sayılı Kanunla, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 81. maddesine, “Amacına ulaşılarak dağılma sürecine girmiş olan kooperatiflerden çıkan veya çıkarılan ortağın konutu veya işyeri çıkma veya çıkarılma sebebiyle geri alınamaz; ancak, bu eski ortaklar daha sonra oluşabilecek tasfiye masraflarına katılırlar” hükmünün eklendiği, bu hükme göre bir adet işyeri edinmekle amacına ulaşan davalının, ortaklığın devri dışında, kooperatifin tasfiyesi tamamlanıncaya kadar tasfiye giderlerine katılmakla yükümlü olduğu, davacı kooperatifin, ortaklık kaydı olmadıkça taşınmazı satın alan kişiden aidat talep edemeyeceği; parasal yükümlülükler yönünden, ortaklık ilişkisi devam eden davacıyı muhatap almasında bir usulsüzlük bulunmadığı, dava konusu icra takibinde asıl alacak olarak talep edilen 10.500,00 TL nin 01.12.2016 tarihinde yapılan genel kurulda belirlendiği, gündemin 7/b maddesinde “Üye aidatları için 3 öneri geldi. Yönetim Kurulunun öneresi aylık 875,00 TL 13 kabul oyu aldı. ….. aylık 1.000,00 TL 2 oy, …, aylık 700,00 TL 1 oy aldı. Böylece aidatların Ocak/2017 tarihinden başlamak üzere 12 ay boyunca her ayın 15’ine kadar ödenmesi şartı ile aylık 875,00 TL olmasına oy çokluğu ile karar verildi. Aidatını ödemeyen ortaklara aylık %2 gecikme cezası, gecikme faizi uygulanmasına” oybirliği ile karar verildiği, tasfiye halindeki davacı kooperatifin, genel kurul tarihi itibariyle davacı kooperatifin 106 ortağı bulunduğu, dava konusu genel kurul toplantısının, 14 ortağın katılımı ile gerçekleştirildiği, Kooperatifler Kanunu’nun 81. maddesinde, “Anasözleşme ile özel bir nisap belirlenmemiş ise, tasfiye halinde kooperatiflerin genel kurul toplantılarında nisap aranmaz. Kararlar oy çokluğu ile verilir.” hükmü bulunduğu, Bakanlık Temsilcisinin gözetiminde yapılan genel kurul toplantısına ait tutanaktan, Ana Sözleşme değişikliğine istinaden, toplantının nisap aranmaksızın yapıldığı, bir örneği dosyada mevcut olan genel kurul kararına göre, 2017/Ocak-Aralık aylarını kapsayan dönemde 875,00 TL x 12 ay 10.500,00 TL ödeme yapılması gerektiği, davacı kooperatife ait defter ve kayıtlar üzerinde yapılan incelemeler sonunda, genel kurul kararı gereğince tüm kooperatif ortaklarının, 01.01.2017 tarih ve 2 nolu yevmiye kaydı ile 10.500,00 TL borçlandırıldığı, davalı …’in, bu kapsamda herhangi bir ödeme yapmadığı, esasen davalının da, genel kurulca belirlenen söz konusu parasal yükümlülüklerin yerine getirildiğine yönelik herhangi bir beyanı olmadığı gibi dosyaya herhangi bir belge ibraz edilmediği, kooperatif ortağı olarak …’den 2017/Ocak-Aralık aylarını kapsayan dönem için asıl alacak olarak 10,500,00 TL talep edilebileceği, 01.12.2016 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında, aidat borçlarının geciktirilmesi halinde aylık %2 gecikme faizi uygulanması kararlaştırıldığı, yıllık %24’e tekabül ettiği, ancak 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 120/2. maddesiyle, yapı kooperatiflerinin talep edebileceği temerrüt faizine sınırlama getirildiği, yasal faizin yıllık %9 yüzde yüzünden yıllık %18 daha yüksek gecikme faizi talep etmesi mümkün olmadığından, yapılan hesaplamada bu sınırlama dikkate alınarak ve yıllık %18 üzerinden hesaplama yapıldığında işlemiş faizin 4.830,56 TL olduğu, ancak talepten fazlaya hükmolunamayacağından işbu alacağın işlemiş faizinin 4.818,20 TL olarak kabulünün gerekeceği, davalının beyan ve cevaplarında iddia ettiği hususlar yönünden herhangi bir dava açtığına dair belge sunmadığı anlaşıldığından davanın kabulü ile, davacı tarafından davalı aleyhine İzmir …… İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyası ile yapılan takibe davalının vaki itirazının 10.500,00 TL asıl alacak, 4.818,20 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 15.318,20 TL yönünden iptali ile takibin devamına, alacağın %20 si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
Davanın KABULÜ ile, davacı tarafından davalı aleyhine İzmir …. İcra Müdürlüğünün ……… esas sayılı dosyası ile yapılan takibe davalının vaki itirazının 10.500,00 TL asıl alacak, 4.818,20 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 15.318,20 TL yönünden iptali ile takibin devamına,
Alacağın %20 si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Harçlar Yasası gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 1.046,39 TL nisbi karar ilam harcından, peşin alınan 185,01 TL nisbi harcın mahsubu ile bakiye 861,38 TL harcın davalıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından işbu dava nedeniyle sarf edilen harç gideri olan 247,21 TL, yargılama aşamasında yapılan posta, tebligat bilirkişi giderlerinden oluşan 641,20 TL olmak üzere toplam 888,41 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca, takdir ve tayin edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan ancak sarf edilmeyen gider avansından kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde taraflara re’sen iadesine,
Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında suçüstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.
13/04/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza