Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/622 E. 2021/159 K. 10.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/622 Esas
KARAR NO : 2021/159

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/11/2020
KARAR TARİHİ : 10/03/2021

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizde yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A maddesi uyarınca alacak talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulduğunu, müzakereler sonucu anlaşmaya varılamadığını, müvekkili banka ile dava dışı kredi borçlusu …. Ltd. Şti. arasında; Genel Kredi Sözleşmeleri imzalandığını, davalı borçlular bu sözleşmeler kapsamında kullandırılan kredileri müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, imzalanan bu sözleşmeler ile …. Ltd. Şti.’ne krediler tesis edildiğini, borçlu şirkete kullandırılan kredilerin geri ödenmemesi üzerine müvekkili banka tarafından borçlulara İzmir …. Noterliğinden 11/02/2019 tarihli ihtarname keşide edilerek davalı borçlulara borcun ödemesi ihtar edildiğini ancak borç ödenmediğini, ihtarnameye konu borcun ödenmemesi üzerine İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını ve borçlulara ödeme emri gönderildiğini, takip dosyasından gönderilen ödeme emrine davalı borçlular tarafından itiraz edildiğini, davalı borçlular açısından takip işlemleri durduğunu, davalı borçluların itiraz dilekçesinde; borca, işlemiş ve işleyecek faize ve diğer tüm ferilerine itiraz edildiğini, davalı borçluların itirazı haksız ve dayanaksız olduğunu, davalı – borçluların itiraz dilekçesinde; dosya borcunun tamamına (asıl alacak, işlemiş ve işleyecek faiz, faiz oranına, borcun fer’ilerine, imzaya) itiraz ettiğini, takipte işletilen %40 faiz oranına yapılan itiraz hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, Genel Kredi Sözleşmelerinin Temerrüt Faizi başlıklı 10. Maddesinde; “Müşteri’nin Kredi borcunu (taksitlendirilmiş kredilerde taksitlerden herhangi birini), faiz komisyon, masraf, bilumum vergi, resim ve harçlarını veya diğer bir tutarı ( kur farklarını ve arbitraj masrafları v.s.) ödeme tarihinde/vadesinde ödemeyerek temerrüde düşmesi ve ayrıca Sözleşme’nin VI. Maddesinde belirlenen temerrüt hallerinden birinin vuku bulması nedeni ile temerrüde düşmesi halinde müşteri, Temerrüdün doğduğu tarihten itibaren fiili ödemeyi gerçekleştirdiği güne kadar geçecek günler için Bankaca tespit edilmiş en yüksek kredi faiz oranının yıllık %50 (yüzde elli) fazlası olarak hesaplanacak oranda temerrüt faizini (teşvik kapsamındaki kredilerde ayrıca mevzuat ile öngörülen ceza faizini) ödeyecektir.” Denilmek suretiyle faiz oranı açıkça kararlaştırıldığını, hesap kat tarihinde bankaca uygulanan en yüksek faiz oranı yıllık % 50 olduğunu, dolayısıyla uygulanması gereken temerrüt faiz oranı %75 olduğunu, müvekkili bankanın genel müdürlüğünce alınan karar gereği uygulanacak faiz oranı 04 Aralık 2018 tarihinden itibaren takipte talep edilen % 40 olarak belirlendiğini, bu nedenle faiz oranının doğru olduğunu, sözleşmeye ve yasaya uygun olduğunu, itiraz, takibi durdurmak amacıyla yapıldığını, dava sürecinde yapılacak bilirkişi incelemesinde bu durum ortaya çıkacağını, imzalanan kredi sözleşmelerine göre banka ile müşteri arasında doğacak her türlü uyuşmazlıkta banka defter ve kayıtlarının geçerli olacağı kabul edildiğini, bu belge ve kayıtlar HMK 193. Maddesi uyarınca münhasır ve kesin delil teşkil edeceğini, borçluların haksız olarak icra takibine itirazı ve takibin durdurulması karşısında itirazının iptaline karar verilmesini ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf adına duruşma gün ve saatini bildirir usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen süresi içerisinde cevap dilekçesinin sunmadıkları anlaşılmıştır.
Mahkememizin … esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davanın taraflarının aynı olduğu, her iki dava konusunun da genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağa ilişkin olduğu ve her iki dava dilekçesi eki genel kredi sözleşmesinin …. seri nolu sözleşme olduğu, yalnızca takibe konu icra dosyalarının esas noları ve takibe esas alacak tutarlarının farklı olduğu, incelenen mahkememiz dosyası ile iş bu dava dosyası arasında irtibat bulunduğu anlaşıldığından, iş bu dosyasının mahkememizin …. esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin iş bu dava dosyası ile mahkememizin …. esas sayılı dosyası arasında, dosyanın tarafları ve dava konusu itibariyle sıkı fiili ve hukuki irtibat bulunması nedeniyle, iş bu dava dosyasının HMK’nun 166. maddesi gereğince Mahkememizin …. Esas sayılı dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Yargılamanın birleştirilen dosya üzerinden yürütülmesine, iş bu dosya esasının bu şekilde kapatılmasına,
3-Harç ve yargılama giderlerinin birleşen dosyada değerlendirilmesine,
İlişkin, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda karara karşı esas nihai kararla birlikte İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 10/03/2021

Katip …
e -imzalıdır

Hakim …
e -imzalıdır