Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/619 E. 2022/533 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
.
ESAS NO : 2020/619 Esas
KARAR NO : 2022/533
.
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 16/11/2020
KARAR TARİHİ : 16/06/2022
.
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle: TTK 622. Maddesinde Anonim Şirket Genel Kurulunun butlanı ve iptaline ilişkin hükümlerin kıyas yoluyla Limited Şirketler için de uygulanacağının düzenlendiğini, müvekkillerinin davalı şirkette pay sahibi olduğunu, …’nun 430.000 payda 34.101 paya sahip % 7.9, … …’nun 430.000 payda 34.101 paya sahip % 7.9, …’nun 430.000 payda 293.596 paya sahip %68.2, …’un 430.000 payda 68.202 paya sahip % 15.8 olduğunu, müvekkillerinin 30.09.2020 tarihinde yapılmış genel kurul toplantısına vekille temsil edilmek suretiyle katıldıklarını, toplantıda hazır bulunan pay sahibinin iptal davası açabilmesinin ilk şartının, ilgili teklife olumsuz oy vermesi ve muhalefetinin toplantı tutanağına geçirtmesi şartının olduğunu, müvekkilinin bu şartı yerine getirdiğini, davalı şirketin 30.09.2020 tarihli genel kurul toplantısına katılan müvekkillerinin alınan genel kurul kararının 3,4,5,6, ve 8. maddelerine olumsuz oy verdiklerini ve bu husustaki muhalefetlerini her maddede ayrı ayrı ve ayrıca 10.maddede toplu şekilde olmak üzere genel kurul toplantısı sırasında genel kurul toplantı tutanağına geçirttiklerini, iptali istenilen 3 numaralı kararın Müdürler Kurulunun yıllık faaliyet raporuna ilişkin olup faaliyet raporunun müvekkilleri dışındaki ortakların olumlu oyuyla kabul edildiğini, alınan bu kararın kanunun emredici hükümlerine aykırı olduğunu ve dürüstlük kurallarına da aykırılık teşkil ettiğini, Müdürler Kurulunun yıllık faaliyet raporunun onaylanmasına ilişkin kararın kanunun emredici hükümlerine aykırı olduğunu, Şirketlerin Yıllık Faaliyet Raporunun Asgari İçeriğinin Belirlenmesi Hakkında Yönetmelikte faaliyet raporunun içeriğinde neler yer alması gerektiğinin ayrıntılı olarak belirtildiğini, söz konusu yönetmeliğin 7 vd. maddelerinde bu hususta ayrıntılı kurallara yer verildiğini, davalı şirket tarafından hazırlanan yönetim kurulu yıllık faaliyet raporunda bu bilgilerin hiçbirine yer verilmediğini, bu açıdan söz konusu faaliyet raporunun yönetmelik hükümlerine aykırı olduğunu, bu yönde alınan genel kurul kararının iptali gerektiğini, genel kurulda alınan diğer tüm kararların da faaliyet raporuyla bağlantılı olduğunu, bu raporun pay sahiplerinin genel kurulda hangi yönde oy kullanacaklarını doğrudan etkilediğini, şirketin toplantıda görüşülen finansal tabloları incelendiğinde aslında mevzuat ile getirilen koşulların şeklen yerine getirildiği ancak faaliyet raporunun içeriğinin bomboş bir resim ortaya çıkardığının anlaşıldığını, faaliyet raporlarının gerçeği yansıtmadığının basit bir diğer göstergesinin de 2019 yılı faaliyet raporunda şirket aleyhine açılan bir dava olup olmadığı sorusunun altına “yoktur” ibaresinin yazıldığını, müvekkilleri ile davalı şirket arasında ortaklığın feshi istemiyle açılan davanın İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ………. E sayılı dosya üzerinden görülmeye devam ettiğini, gerçeği yansıtmayan, mevzuata aykırı ve iyi niyetten uzak şekilde hazırlanan Faaliyet Raporlarının kabul edilmesine ilişkin 3 numaralı kararın iptali gerektiğini, 4 Numaralı Karar ile ilgili karın dağıtılmaması yönünde olumlu oy kullanan çoğunluk pay sahiplerinin karın dağıtılmamasına ilişkin makul bir gerekçe ileri sürmediğini ve sonuç itibariyle, keyfi davranmak suretiyle azınlık payına sahip ortaklara karşı adil ve dürüst davranma sorumluluklarını yerine getirmediğini, davalı şirketin hakimiyetini elinde bulunduran … ve … ile müvekkileri arasında yargıya taşınan çok sayıda husumet olduğunu, çoğunluk paylarına sahip ortakların ortaklık yönetimini elinde bulundurduğunu, bu sayede şirket üzerinden gelir elde etmeye devam ettiklerini, 2015 yılından beri yapılmayan bir Genel Kurul toplantısının nihayetinde yapıldığını ve bir kararla müvekkillerinin 4 yılın karından mahrum bırakıldığını, 2016-2017-2018-2019 yıllarında Faaliyet Raporuna yansıyan mali durumun davalı yanın kar elde ettiğini, 2018 yılı kar artış oranın %90 lara ulaştığını, şirket içerisinde faaliyet raporuna göre ihtiyaç fazlası nakit bulunduğunu, ya raporların gerçeği yansıtmadığını ya da davalı şirketin hakim ortaklarının müvekkillerine zarar vermek için kar payı dağıtılmasına karşı geldiğini, bu kararın iptali gerektiğini, 5 Numaralı Kararda müdürler kurulu üyelerinin ibra edildiğini, kanun koyucunun ibra kararı alınması sırasında müdürler kurulu üyelerinin ve yönetimde görevli imza yetkisine haiz kişilerin oy kullanmasının doğru olmadığını, alınan kararı olumsuz etkileyeceğini ve aynı zamanda bunların oy kullanmasının kendi kendilerine güven açıklaması anlamına geleceğini kabul ederek, söz konusu kişilerin oy kullanmasının yasakladığını, 2016-2017-2018-2019 yılında tüm ortakların müdürler kurulu üyesi olduğu davalı şirkette hukuken geçerli bir ibra kararı verilemeyeceği gözetilmeden yönetim kurulu üyesi … ve …’un ibrasına karar verilmesinin ayrıca müvekkilleri hakkında da ibra oylaması yapılmasının kanuna aykırı olduğunu, …’nun ibrasında kendisi hariç diğerlerinin oy kullanabileceği düşünülse de eşit çıkan oylar sebebiyle ibra edilmemiş kabul edilmesi gerektiğini, buna rağmen ibra edilmemiştir şeklinde 5. Maddede yazıldığını, 6 nolu karar yönünden usulüne uygun olarak hazırlanmış müdürler kurulu yıllık faaliyet raporu da mevcut olmasına rağmen 30.09.2020 tarihli olağan genel kurul toplantısında şirketin müdürler kurulu üyeliğine …’nun müvekkillerinin 68.202 pay ile olumsuz oyuna karşılık … ve …’un olumlu oyları neticesinde oy çokluğuyla seçildiğini, oysa hakim ortak …’nun müdürler kurulu üyesi olarak seçilmesinin hem şirkete hem de müvekkillerine zarar vermeye devam edeceğini, müvekkilleri tarafından davalı şirkete yönelik ortaklığın feshi, aksi taktirde ortaklıktan çıkmalarına karar verilmesi istemli davanın halen derdest olduğunu, müvekkillerinin geçen bu zaman içinde şirketten uzaklaştırılmış olduğundan, fiilen şirketin tüm yönetiminin hakim ortak … ve … isimli ortağa kaldığını, davalı şirket tarafından müvekkillerinden … …’nun şirketteki yetkilerinin sona erdirildiğine dair düzenlenen azilnamenin de bulunduğunu, geçen bu süreçlerde yapılması gereken Olağan Genel Kurulların dahi yapılmadığını, müvekkillerinin bilgi alma haklarının kullandırılmadığını, İzmir 27. Noterliğinde 01.04.2019 tarih………. yevmiye nolu ihtarnamesi ile davalı şirketin 2019 yılında bazı aylarda hiç üretim yapmadığı bilgisi alındığı, bu konuda bilgi verilmesinin talep edildiğini ancak bilginin alınmadığını, 8 nolu kararda yönetim kurulu üyelerine TTK 395 ve 396. Maddeleri gereğince yetki verilmesinin kabul edildiğini, yönetim kurulu üyelerine şirketle işlem yapma ve rekabet yapma konusunda yetki vermesini düzenleyen TTK 395 ve 396 maddelerin Anonim Şirketlere ilişkin olup davalı şirketin bir Limited Şirketi olduğunu, TTK 644 maddesinin birinci fıkrasının b bendinde müdürlerin yakınlarının şirkete borçlanmasına ilişkin 395. Maddesinin ikinci fıkrasının birinci ve ikinci cümlesi hükümlerinin limited şirketlere de uygulanacağını belirtildiğini, limited şirketler için uygulanacak hükümde pay sahibi olmayan yönetim kurulu üyeleri ile yönetim kurulu üyelerinin pay sahibi olmayan 393. Maddede sayılan yakınlarının şirkete nakit borçlanamayacağı, bu kişiler için şirketin kefalet, garanti ve teminat veremeyeceği, sorumluluk yüklenemeyeceği, bunların borçlarının devralınamayacağının belirtildiğini, bu atıf ile anonim şirketler için yasak olan işlemlerin limited şirketi için de yasak olacağının düzenlendiğini, müdürler kuruluna yetki verilmesine yönelik bir atıf bulunmadığını, bu nedenle temelden hatalı olan bu kararın iptali gerektiğini, TTK 669.maddede oydan yoksunluk hallerinin düzenlendiğini, Anonim Şirketlerde yönetim kuruluna rakabet etme izni verilmesine ilişkin 396. Madde kıyas yoluyla Limited Şirket ortağına uygulanması düşünülecek olsa dahi ortak …’nun oy hakkı bulunmadığını, oy vermeye yetkili müvekkileri ile diğer ortak …’un paylarından doğan oy hakkı eşit olacağından yine ortak …’na yetki verilmemiş olacağını bildirerek davalı şirkete ait 30.09.2020 tarihli olağan genel kurul toplantısı kararlarından 3,4,5,6 ve 8.maddelerin kanuna, esas sözleşme hükümlerine ve objektif iyiniyet kuralına aykırılık teşkil etmeleri sebebiyle iptaline, iptal kararı verilinceye kadar alınan kararların TTK 449 çerçevesinde, yürütülmesinin geri bırakılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın haksız ve yersiz olup reddi gerektiğini, 3 nolu karar bakımından söz konusu yıllık faaliyet raporunun ilgili yönetmelik esaslarına uygun olarak hazırlandığını, toplantıda okunarak görüşülüp yapılan oylama ile kabul edildiğini, dava dilekçesinde şirketin görüşülen finansal tablolarının incelendiğinde, aslında mevzuat ile getirilen koşulların şeklen yerine getirildiğinin ifade edildiğini, bu ifade ile davacı tarafın faaliyet raporlarının finansal tablo ile uyumu açısından şartların varlığını kabul ettiğini, ortalıktan çıkma talebiyle açılan İzmir 2 ATM’nin ………Esas sayılı davanın konusundan anlaşılacağı üzere şirketin faaliyeti ile ilgili olmayıp ortaklık yapısını ilgilendiren bir dava olduğunu, davacıların faaliyet raporuna ilişki iddialarının gerçek dışı ve dayanaksız gerekçelere dayandığını, 4 nolu karara itirazların sadece içeriğine yönelik olduğunu, müvekkili şirketin mali durumu incelendiğinde borçlanma yolu ile yapılan yatırımların karşılığının alınamadığı bu nedenle geçmiş senelerde artan şekilde zarar ettiğinin görüleceğini, Amasya ilinde hidroelektrik santrali işletmesi yapan müvekkili şirketin Yozgatta bulunan Süreyyabey Barajından gelen suyun santralde çalıştırılarak elektrik üretilmesi ve satılması konusunda anlaşma yapıldığını, yüklü miktarda borçlanarak yatırım yaptığını, son üretim yılında tarımsal sulamanın nispeten düzene girdiği için önceki senelere nazaran bir miktar fazla elektrik üretebildiğini, ve oldukça düşük bu miktarı geçmişten gelen bu zararı karşılamaya yetmediğini, kuraklık tehlikesine karşı mevcut mali durumun korunması gerektiğini, bunun temini için de zararda ve borçlu gözüken müvekkili şirketin ilgili yıllara ait kar payının dağıtılmayarak şirket sermayesine dahil edilmesinin zorunluluk arz ettiğini, müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtları incelendiğinde ortaklara dağıtılabilecek bir karlılık bulunmadığını, müvekkili şirketin önceki yıllara ait olağan genel kurul tutanakları da incelendiğinde davacıların da bu yıllara ait olarak kar payı dağıtımı yapılmaması yönünde oy kullandıklarını, kar payının şirket sermayesine dahil edilmekle ortadan kaybolmamakta davacıların hisseleri oranındaki kar payı kazanımlarının korunduğunu, İzmir 2 ATM nin …….. sayılı dosyasında şirketteki ortaklıklarını sonlandırmak için dava açtıkları göz önüne alındığında sermayeye dahil edilen kar payından açtıkları dava neticesinde istifade edeceklerinin ortada olduğunu, 5 nolu karar bakımından genel kurul tutanağı incelendiğinde ayrı ayrı yapılan ibra oylamasında davacıların da bizzat oy kullanmalarına rağmen herhangi bir gerekçe göstermeden muhalefet ettiklerini, tutanağın 5 nolu maddesinde açık olarak aynı zamanda müdürler kurulu üyesi olan tüm hissedarların kendilerine ait ibra oylamalarında oy kullanmadıkları hususunun açıkça tutanağa bağlandığını, tutanaktan anlaşılacağı üzere genel kurulda üyelerin toplu olarak ibrası değil ayrı ayrı ibrasının oylandığını, tüm ortakların aynı zamanda müdürler kurulu üyesi olduğu dikkate alındığında ilgili dönemlere ait müdürler kurulu üyelerinin kendilerinden başka hesap verecekleri bir organ kendilerinden başka bir pay sahibi bulunmadığını, davaya konu 30/09/2020 tarihli genel kurulun 4 nolu maddesi “2016-2017-2018-2019 yıllarına ilişkin finansal tablonun” yani bilançonun onaylanması olduğunu, müvekkili şirkete ilişkin bilançonun oy çokluğu ile kabul edildiğini, TTK 424. Madddesinin bilançonun onaylanmasına ilişkin genel kurul kararında aksine açıklık bulunmadığı taktirde yönetim kurulu üyelerinin, yöneticilerin ve denetçilerin ibrası sonucunu doğurduğunu, müvekkili şirketin tüm ortaklarının aynı zamanda yönetici olduğu göz önüne alındığında ilgili döneme dair bilançonun onaylanmasının ibra niteliğinde olduğunun kabulü ve uygulanması gerektiğinin açık olduğunu, 6 nolu kararda yapılan oylama sonucu ortak …’nun müdürler kuruluna seçildiğini, davaya konu 30/09/2020 tarihli genel kurula ilişkin tek bir tutanak olduğunu ve ilan için ibraz edilen tutanağın da toplantı sonrası davacı tarafa verilen tutanak olduğunu, 2016 yılındaki toplantıda önceki müdürler kurulu görevinin aksi karar alıncaya kadar devam edeceğini kararlaştırıldığını, davaya konu genel kurulda da yeni bir seçim yapılarak … müdürler kurulu üyeliğine seçilmesi ile önceki genel kuruldan kaynaklanan tüm üyeliklerinin kendiliğinden sona erdiğinin açıkça anlaşıldığını, ticaret sicilinin de yaptığı ilanda müdürler kuruluna tek kişi seçildiği için münferiden şirketi temsile yetkili olduğunu ilan ettiğini, davacı … …’nun azil edilmesine ilişkin iddiaların bu dava ile ilgisi bulunmadığını, azilnamenin 06/10/2018 tarihli olup davaya konu genel kuruldan çok daha önce gerçekleştiğini, husumet olarak gösterilen bir kısım olayların taraflar arasında karşılıklı olarak değil davacıların tek taraflı davranış ve tutumlarından kaynaklandığını, yönetim kurulunu bu güne kadar genel kurula çağrı yapamamasını sebebinin yönetim kurulu çağrısı için aranan karar yeter sayısının yönetim kurulu üyesi davacılar tarafından imzalanmaması nedeniyle sağlanamaması olduğunu, davacıların bilgi alma haklarını engellediği gerekçesiyle açtıkları İzmir 5 ATM nin ……. Esas sayılı davasının ………. karar sayılı karar ile reddedildiğini, davacıların hissedar olarak çağrısız genel kurula Karşıyaka Noterliğinin 12/02/2019 tarih…… yevmiye nolu ihtarnamesi ile davet edildiklerini, ancak sonrasında yaşananların dava dilekçesine eksik ve gerçek dışı olarak aktarıldığını, gerçekte yaşananların davacıların iyi niyetten uzak davranışlar sergilediğini ortaya koyduğunu, 8 nolu karar bakımından TTK 395 madde hükümüyle anonim şirketlerde yönetim kuruluna şirketle işlem yapma ve rekabet etme yasağının getirildiğini, istisna olarak bunun ancak genel kurul izni ile mümkün olabileceğinin düzenlendiğini, bu hükmün TTK 644 hükmünde yer almayışını limited şirketler açısından müdürler kuruluna koşulsuz/istisnasız bir yetki tanıdığını gösterdiğini, TTK 436. Maddesinde kanun koyucunun hısımlık nedeniyle kimlerin oy kullanamayacağını takribi olarak saydığını, bahsedilen alt soy-üst soy ilişkisinin TMK 17. Hükmünde belirtilen düz çizgi hısımlığı olduğunu, kanunda tarif edilen bir hısımlık bulunmayan ortak … un olumlu oyu ile alınan 8 nolu kararın kanunen geçerli bir oy olduğunu bildirerek iptali istenen kararlara yönelik yürütmenin geri bırakılması talebinin ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin TTK 449. Madde gereğince yönetim kurulu üyelerinin görüşü alındıktan sonra değerlendirilmesi gerektiğinden bu kapsamda tebligat yapılıp beyanda bulunulduktan sonra 05.03.2021 tarihli ara karar ile davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İzmir 2 ATM ……..Esas sayılı dosyası Uyap vasıtasıyla celbedilmiş, incelemede davacıların … .. ve … …, davalının … Limited Şirketi olduğu, limited şirketin feshine, bu talebin kabul görmeyip davacıların ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesi halinde davacıların davalı şirketteki esas sermaye paylarının gerçek değerinin dikkate alınarak karar verilmesi talepli olarak açıldığı belirlenmiştir.
Davalı şirketin sicil dosyası İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğünden celbedilmiş, davaya konu 30.09.2020 tarihinde yapılan davalı şirketin 2016 – 2017 – 2018 – 2019 yıllarına ait genel kurul toplantısında 3 nolu kararın “2016 – 2017 – 2018 – 2019 yıllarına ait müdürler kurulunun yıllık faaliyet raporu okundu ve müzakere edildi, … … ve … …’in 68.202 pay sahibinin muhalefet şerhi koymak suretiyle olumsuz oyuna karşılık, … ve … 361.798 olumlu oyla kabul edildi” 4 nolu kararın “2016 – 2017 – 2018 – 2019 yıllarına ait bilanço ve gelir tablosu hesapları okundu ve müzakere edildi. Yapılan oylama sonucunda … … ve … …’in 68.202 pay sahibinin muhalefet şerhi koymak suretiyle olumsuz oyuna karşılık … ve …’nun 361.798 olumlu oyla kabul edildi. Şirket karından kanun ve esas sözleşme gereği yapılması gereken miktarlar ayrıldıktan sonra kalan kısmın tamamının şirket bünyesinde bırakılarak ortaklara dağıtılmamasına … … ve … …’in 68.202 pay sahibinin muhalefet şerhi koymak suretiyle olumsuz oyuna karşılık, … ve …’nun 361.798 olumlu oyla kabul edildi. ” 5 nolu kararının “Yapılan oylama sonucunda müdürler kurulu üyelerinden … ; … … ve … …’in 68.202 pay sahibinin olumlu oyuyla ibra edilmiştir. Müdürler kurulu üyelerinden … ; … … ve … … ‘in 68.202 pay sahibinin muhalefet şerhi koyarak olumsuz oyuna karşılık … 293.596 pay sahibinin olumlu oyuyla ibra edilmiştir. Müdürler kurulu üyelerinden … …: … ve …’nun 361.798 pay sahibinin muhalefet şerhi koyarak olumsuz oyuna karşılık … … 34.101 pay sahibinin olumlu oyuyla ibra edilmemiştir. Müdürler kurulu üyelerinden Müdürler kurulu üyelerinden … ………., … ve …’nun 361.798 pay sahibinin muhalefet şerhi koyarak olumsuz oyuna karşılık … … 34.101 pay sahibinin olumlu oyuyla ibra edilmemiştir. Ortaklar kendi ibralarında oy kullanmamıştır. ” 6 nolu kararının “Şirketin müdürler kurulu üyeliğine …’nun aksi karar alınana kadar seçilmesine, … … ve … …’in 68.202 pay sahibinin muhalefet şerhi koymak suretiyle olumsuz oyuna karşılık … ve …’nun 361.798 olumlu oyla kabul edildi.” 8 nolu kararının “Yönetim kurulu üyelerine TTK 395 ve 396. Maddeleri gereğince 68.202 pay sahibinin muhalefet şerhi koymak suretiyle olumsuz oyuna karşılık, … ve …’nun 361.798 olumlu oyla kabul edildi” şeklinde olduğu, l0. Maddede … … ve Eylem Pehlicanoğlu vekilinin 3, 4 , 5 ,6 , 8 nolu genel kurul kararlarına muhalefetle olumsuz oy kullandıklarını yeniden beyan ettiklerini bildirdikleri belirlenmiştir.
Davaya konu edilen 30.09.2020 tarihli genel kurul toplantısında alınan dava konusu 3,4,5,6 ve 8 nolu kararlardın iptali koşulların mevcut olup olmadığının tespitine yönelik dosya ve davalı taraf defter ve kayıtları üzerine bilirkişi incelemesi yaptırılmış, dosyaya verilen 18/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda; 30/09/2020 tarihli Genel Kurul Kararlarından 3 no’lu karar hakkında inceleme ve değerlendirmede söz konusu faaliyet raporunun yürürlükteki mevzuata uygun olarak hazırlanıp hazırlanmadığının incelenmesi gerektiğini, şirketlerin yıllık faaliyet raporunun asgari içeriğinin belirlenmesi hakkında yönetmelik uyarınca yıllık faaliyet raporunda bulunması zorunlu olan hususlara ilişkin maddelerin 11 , 12 , 13. Maddeler olduğunu, 28.02.2020 tarihli 2019 yılı faaliyet raporunun yönetmelikte belirtilmiş zorunlu hususlar kapsamında incelendiğinde 3-b başlığı altında şirketin iç kontrol sistemi ve iç denetim faaliyetleri hakkında bilgiler ile yönetim organının bu konuda görüşü hakkında “İç denetim birimimiz her yıl belirlenen denetim planı çerçevesinde denetimler gerçekleştirmektedir” şeklindeki açıklamaya yer verildiği, bu açıklamanın yapılan iş denetim faaliyeti / faaliyetleri hakkında bir bilgi vermediği ve yönetim organının bu konudaki görüşüne yer verilmediğinin görüldüğü, bu nedenle yönetmeliğin 11/b maddesinde ön görülen zorunlu hususa yer verildiğinin söylenemeyeceği, 3-e başığı altında şirketin faaliyetini etkileyecek herhangi bir dava yoktur şeklinde açıklamaya yer verildiği fakat dosyanın mündericatından İzmir 2 ATM’nin ……….. Esas sayılı dosyasıyla şirketin TTK 636/3 Maddesi uyarınca haklı nedenle feshine karar verilmesi istemli bir davanın açılmış olduğu ve davanın şirketin faaliyetini etkileyebilecek nitelikte olduğu, yönetmeliğin 11/b-e maddesinde ön görülen zorunlu hususuna yer verildiğinin söylenemeyeceği, 3-g başlığı altında belirlenen hedeflere belirli bir oranda ulaşılmış olup alınmış olan ortaklar genel kurulu kararlarının yerine getirildiği şeklinde açıklamaya yer verildiği, bu açıklamada geçmiş dönemlerde belirlenen hedeflere ilişkin verilen bilginin açık bir bilgi olmadığı, ortaklar kurulu kararlarından hangilerinin yerine getirildiğine dair bilgi verilmediği bu nedenle yönetmeliğin 11/1-G maddesinde ön görülen zorunlu hususa yer verildiğinin söylenemeyeceği kanaatine varıldığı, 5-A başlığı altında finansal duruma ve faaliyet sonuçlarına ilişkin yönetim organının analizi ve değerlendirmesine ilişkin şirketin durumuna ilişkin açıklamada yönetim kurulunun bir analizinin bulunmadığı yalnızca analiz yapmak amacıyla çalışmalarına devam ettiğine ilişkin bilgi verildiği bu nedenle yönetmeliğin 12/1-A maddesinde ön görülen zorunlu hususa yer verildiğinin söylenemeyeceği, 5-B başlığı altındaki açıklamalarda şirket verimliliği ve gelir oluşturma kapasitesine ilişkin bir bilgiye yer verilmediği ve ileriye dönük beklentilere ilişkin soyut açıklamalar içermesi sebebiyle faaliyet raporunun amacına uygun şekilde düzenlenmediği, yönetmeliğin 12/1-b maddesinde ön görülen zorunlu hususa yer verildiğinin söylenemeyeceği, 5-Ç maddesi altındaki şirketin finansal yapısını iyileştirmek için alınması düşünülen önlemlere ilişkin açıklamada şirketin finansal yapısını iyileştirmek için alınması düşünülen önlemlere ilişkin bir bilgiye yer verilmediğinin görüldüğü, yönetmeliğin 12/1-ç maddesinde ön görülen zorunlu hususa yer verildiğinin söylenemeyeceği, 5-D başlığı altında kar payı dağıtım politikasına ilişkin bilgiler ve kar payı dağıtılmayacaksa gerekçesi ve dağıtılmayan karın nasıl kullanılacağına ilişkin açıklamada dağıtılmayan karın nasıl kullanılacağına ilişkin bir öneriye yer verilmediği, bu açıklamanın mevcut haliyle 12/1-D maddesinde ön görülen zorunlu hususa yer verildiğinin söylenemeyeceği, sonuç olarak 2019 yılı faaliyet raporunun ilgili yönetmelik hükümlerinde belirlenen asgari zorunlu unsurları içermediği, 4 nolu karara ilişkin olarak TTK 616. Maddenin 1. Fıkrasına göre kar payı hakkında karar verilmesinin genel kurulun devredilemez yetkilerinden olduğu, davalı şirketin 2016 yılında 387.032,33 TL kar elde ettiği, önceki yıllardan devreden 1.572.432,28 TL dağıtılmayan karın bulunduğu, önceki yıllardan devreden 2.242.948,97 TL zararın bulunduğu, bu yıla kadar kardan birinci tertip yasal yedek akçe ayrılmadığı, geçmiş yıllar zararı, dönem karı ve geçmiş yıllar karları toplamından fazla olduğu için bu yıl dağıtılabilir karın bulunmadığı, 2017 ticari faaliyetinin zararla sonuçlandığı, 2018 yılında dağıtılabilir net dönem karının 115.505,60 TL olduğu, 2019 yılında dağıtılabilir net dönem karının 1.501.694,32 TL olduğu, 2020 yılında dağıtılabilir net dönem karının 3.921.925,05 TL ‘ye ulaştığı ancak hala yasal yedek akçe ayrılmadığı ve kar dağıtımı yapılmadığının görüldüğü, davalı şirketin 2018 ve 2019 yıllarında dağıtılabilir karı bulunduğu halde 30.09.2020 tarihinde kar payı dağıtılmamasına ilişkin kararının gerekçesi hakkında yeterli bir açıklama yapılmadığının anlaşıldığını, 5 nolu karar yönünden yapılan incelemede karar alınırken ortakların kendi imzalarında oy kullanmadığı, …’nun ibrasına ilişkin çoğunluk oyunun sağlanamadığı, olumlu ve olumsuz oyların eşit sayıda olmasına rağmen ibra edildiğine dair bir karar alındığı, bilanço oylamasının müdürlerin ibrası anlamına gelmesinin mümkün olmadığı, 6 nolu karar hakkındaki incelemede şirket esas sözleşmesinin 01.07.2013 tarih 8353 sayılı ticari sicil gazetesinde ilan edilen tadil metnine göre şirketin idaresinin genel kurul tarafından seçilecek bir veya birkaç müdür tarafından yönetileceği şeklinde olduğu, bu nedenle şirketin yönetimi için yetkili bir müdürün seçilmesinde esas sözleşmeye aykırılık bulunmadığı, dava dosyasına Torbalı Ticaret Sicil Müdürlüğünden gönderilen toplantı tutanağının Torbalı 4 . Noterliğinin 10962 yevmiye nolu 02.10.2020 tarihli onaylı sureti olduğu, bu suretin genel kurul toplantı tutanağı ile davacının dava dilekçesi ekinde sunduğu genel kurul toplantı tutanağıyla içerik olarak aynı olduğu, 30.09.2020 tarihli genel kurul toplantısında seçilen müdürün “Münferiden” yetkili olduğuna dair bir husus bulunmadığı ancak bu hususun ilanında müdürün yetki şekli münferiden yetkili olarak belirtildiği, bu durumun toplantı tutanağının farklı / değiştirilmiş olmasından kaynaklanmadığı, müdür olarak tek bir kişi seçilmiş olmasının doğal bir sonucu olarak görüldüğünü, kişinin kendisinin müdür olarak seçilmesinde oylamaya katılmasının mümkün olduğu, 8 nolu karar yönünden incelemede dava ile iptali talep edilen 8 nolu kararda kendisi hakkında karar alınmasına dair oylamaya …’nun katıldığının görüldüğünün bildirilerek davaya konu genel kurul toplantısında alınan 3 , 4 , 5 , 6 ve 8 nolu kararların iptali koşullarının bulunup bulunmadığının değerlendirilmesinin mahkemeye ait olduğu bildirilmiş, 26.04.2022 tarihli ek raporlarında asıl raporda yapılan değerlendirmelerde herhangi bir değişiklik bulunmadığı bildirilmiştir.
Dosyaya toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından davacı tarafça davalı şirketin 2016 – 2017 – 2018 -2019 yıllarına ait 30.09.2020 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında 3, 4 , 5 , 6 ve 8 no ile alınan kararların iptaline yönelik olarak iş bu davanın açıldığı, davalı şirketin sermayesinin 430.000 adet paydan oluştuğu, davacıların 34.101’er paya sahip oldukları, davacıların 30.09.2020 tarihli genel kurul toplantısında 3 , 4 , 5 , 6 ve 8 no ile alınan kararlarda muhalefet şerhi koymak suretiyle olumsuz oy kullandıkları, iptal davası açabilmek için muhalefet şerhi konulmasının yeterli olup muhalefet şerhinin gerekçelendirilmesinin gerekmediği, davaya konu 3 nolu kararda müdürler kurulunun faaliyet raporunun okunması ve müzakere edilmesinin şirketlerin yıllık faaliyet raporunun belirlenmesi hakkındaki yönetmeliğin 11/1-b maddesinde belirtilen şirketin iç kontrol sistemi ve iç denetim faaliyetleri hakkında bilgiler ile yönetim organının bu konudaki görüşü, 11/1-e ‘de belirtilen şirket aleyhine açılan ve şirketin mali durumunu ve faaliyetlerini etkileyebilecek nitelikteki davalar ve olası sonuçları hakkındaki bilgiler, 11/1-g maddesinde belirtilen geçmiş dönemlerde belirlenen hedeflere ulaşılıp ulaşılamadığı, genel kurul kararının yerine getirilip getirilmediği, hedefine ulaşılamamışsa ve kararlar yerine getirilememişse gerekçelerine ilişkin bilgiler ve değerlendirmelerin 12/1-A maddesinde belirtilen finansal duruma ve tahliye sonuçlarına ilişkin yönetim organının analizi ve değerlendirmesi, planlanan faaliyetlerin gerçekleşme derecesi, belirlenen stratejik hedefler karşısında şirketin durumu, 12/1-b’de belirtilen kâr payı dağıtım politikasına ilişkin bilgiler ve kâr dağıtımı yapılmayacaksa gerekçesiyle dağıtılmayan kârın nasıl kullanılacağına ilişkin önerilerin , 12/1-ç maddesinde belirtilen farsa şirketin finansal yapısını iyileştirmek için alınması düşünülen önlemler 12/1-d maddesinde belirtilen kar payı dağıtım politikasına ilişkin bilgiler ve kâr dağıtımı yapılmayacaksa gerekçesiyle dağıtılmayan karın nasıl kullanılacağına ilişkin hususlara yer verilmediği, 4 nolu kararda şirketin 2018 ve 2019 yıllarında dağıtılabilir karlarının bulunmasına rağmen kar payı dağıtılmamasına ilişkin alınan kararın gerekçesi hakkında yeterli bir açıklama yapılmadığı, TTK 644. Maddede TTK 427. Maddeye herhangi bir atıf yapılmadığı dikkate alındığında bilanço oylamasının müdürlerin ibrası anlamına gelmeyeceği, 5 nolu kararda …’nun ibrasına ilişkin oylamada çoğunluk sağlanamadığı, oyların eşit olmasına rağmen ibra kararı alındığı, 8 nolu karar ile yönetim kurulu üyelerine TTK 395 ve 396. Madde gereğince ortağın bağlılık yükümüne veya rekabet yasağına aykırı faaliyetlerde bulunmasını onaylayan karara ilişkin oylamada TTK 619 / c gereğince ilgili ortağın oylamaya katılmaması gerekirken kendisi hakkında karar alınan …’nun da oylamaya katıldığı, bu nedenle dava konusu 30.09.2020 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında alınan 3,4,5 ve 8 nolu kararların iptali koşullarının mevcut olduğu, dava konusu 6 nolu kararın ise şirketin müdürler kurulu üyeliğine seçilen …’nun seçimine ilişkin olduğu, müdür seçilen kişinin TTK 620. Madde kapsamında oylamaya katılmasının mümkün olduğu, bu nedenle dava konusu 6 nolu karar yönünden davanın reddi gerektiği sonucuna ulaşılarak aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Kısmen Kabulü ile, davalı şirketin (2016-2017-2018-2019 yıllarına ait) 30.09.2020 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında alınan 3 , 4 , 5 ve 8 nolu kararların iptaline,
Davacı tarafın fazlaya ilişkin talebinin Reddine,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davalı taraftan tahsiliyle Hazineye gelir kaydına,
3-Kabul edilen bölüm yönünden davacı taraf lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan tahsiliyle davacı tarafa verilmesine,
4-Reddedilen bölüm yönünden davalı taraf lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsiliyle davalı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan ilk dava gideri 62,20 TL, 5 kep ücreti 2,70 TL, 8 e-tebligat gideri 48 TL, 2 teb gideri 38 TL, 2 bilirkişi ücreti 1400 TL ki toplam 1.550,90 TL yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre 1.240,72 TL’sinin davalı taraftan tahsiliyle davacı tarafa verilmesine, bakiye giderinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının bakiyesinin karar kesinleştiğinde ilgili taraflara iadesine,
Dair davacılar vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/06/2022

Başkan ……..
e-imzalıdır
Üye ………
e-imzalıdır
Üye ………
e-imzalıdır
Katip ………
e-imzalıdır