Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/578 E. 2023/305 K. 05.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/578 Esas
KARAR NO : 2023/305

DAVA : Menfi Tespit – İstirdat
DAVA TARİHİ : 28/10/2020
KARAR TARİHİ : 05/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; davacı şirket aleyhine davalı şirketin cari hesap alacağı açıklaması ile 135.600,00 TL alacak üzerinden İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi yaptığını, icra takibindeki ödeme emrinin davacıya usulsüzce tebliğ edildiğini, yapılan şikayete rağmen İzmir … İcra Hukuk Mahkemesi’nin şikayeti reddettiğini ve dosyanın istinaf aşamasında olduğunu, davacı şirket yetkilisinin 19/02/2020 tarihi itibariyle 187.563,22 TL üzerinden taahhütte bulunmak zorunda bırakıldığını, akabinde 6.059,98 TL nin araçlardaki yakalamanın kaldırılması için haricen tahsil harcı ödendiği, 70.000,00 TL’lik ödeme çek yoluyla, 5.000,00 TL’lik ödeme haciz esnasında nakden kalan ödemelerin ise davalı şirket vekili Av. …’e ait … Bank A.Ş. … hesaba 02.03.2020 tarihinde 27.500,00 TL, 11.05.2020 tarihinde 5.000,00 TL, 10.07.2020 tarihinde 27.000,00 TL, 30.07.2020 tarihinde 13.500,00 TL, 07.08.2020 tarihinde 13.500,00 TL, 17.08.2020 tarihinde ise 12.695,13 TL gönderildiğini, davacının bu şekilde 174.195,13 TL’yi davalı şirkete, 6.059,98 TL’yi ise haricen tahsil harcı olarak icra dairesine ödediğini beyan ederek davacının İzmir … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosya kapsamında davalı şirkete borçlu olmadığının tespiti ile davalının taahhütname nedeniyle icra tehdidi altında yapılan 174.195,13 TL’lik ödemenin son ödeme tarihi olan 17.08.2020 tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline/istirdatına; davalı şirketin kötüniyeti hasebiyle ve cebir altında bir ödeme yapıldığından müvekkilin uğramış olduğu zararın ödenen bedelin %20’sinden aşağı olmamak üzere davalı şirketten tazminine, fazlaya ilişkin haklarımızın saklı tutulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesiyle; her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceği dava dilekçesinde açıkça yer almadığından, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği, davacının hiçbir hakkı olmadığı halde davalı aleyhine dava ikame ettiğinden davacının, davalı şirketin ödeme zorunda kaldığı vekalet ücretinden sorumlu olduğunu açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce deliller toplanmış, İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası celbedilmiş, bilirkişi raporu alınmıştır.
Dava; cari hesap alacağına dayalı olarak başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ve istirdat istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı tarafından davacı aleyhine cari hesap alacağının tahsili talebi ile İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibinin başlatıldığı, ödeme emrinin davacı borçluya 02.12.2019 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davacı borçlunun ödeme emrine itiraz etmemesi üzerine icra takibinin kesinleştiği, davacı tarafından ödeme emri tebligatının usulsüzlüğüne ilişkin şikayette bulunulmuş ise de İzmir … İcra Hukuk Mahkemesi’nin 13.02.2020 tarihli, … Esas … Karar sayılı kararı ile ödeme emri tebligatının geçerli olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği, kararın Yargıtay … Hukuk Dairesinin … Esas … Karar sayılı ilamı ile kesinleştiği, 16.12.2019 tarihinde, 19.02.2020 tarihinde ve 25.06.2020 tarihinde davacı borçlu işyerinde kesin haciz yapıldığı, davacı borçlu tarafından 19.02.2020 tarihinde icra müdürlüğüne başvurarak alacaklı vekilinin de hazır bulunduğu sırada borcu kabul ve ödeme taahhüdüne ilişkin beyanda bulunulduğu, beyanın icra dosyasında tutanağa geçirilmek suretiyle alacaklı vekili, borçlu şirket yetkilisi ve icra müdür yardımcısı tarafından ayrı ayrı imzalandığı, davacının borcu kabul ve ödeme taahhüdünün icra takibinin kesinleşme tarihinden sonra olduğu, yine kabul beyanının ödeme emri tebligatının usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin reddine dair kararın karar tarihinden sonra olduğu, kabul beyanından önceki tarihte ve aynı gün davacı borçlu işyerinde iki kez kesin haciz işlemi yapıldığı, borcu kabul ve ödeme taahhüdünün takip kesinleştikten sonra verilen bir beyan olduğu, ihtiyati haciz sırasında verilmiş bir beyan olmadığı, icra tehdidi altında verildiğinin kabulünün mümkün olmadığı, kesinleşen icra takip dosyasında borcu kabul edip ödeme taahhüdünde bulunan davacının daha sonra borçlu olmadığı iddiasıyla menfi tespit ve istirdat davası açamayacağı kanaatine varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş, davacı tarafın kötüniyeti ispatlanamadığından davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddi ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
(Emsal Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesi’nin 05/10/2015 tarih ve 2015/7706 Esas 2015/12022 Karar, 22/06/2015 tarih ve 2014/20676 Esas 2015/9165 Karar sayılı ilamları)
(Ankara Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 15/09/2022 tarihli, Dosya No : … Karar No : … sayılı ilamı)
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafın kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin reddine,
3-Peşin alınan toplam 3.078,31 TL harçtan alınması gerekli 179,90 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 2.898,41‬ TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca, takdir ve tayin edilen 28.038,27 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Bakiye avans hakkında HMK’nın 333. maddesine göre işlem yapılmasına,
7-Zorunlu arabuluculuk kapsamında suçüstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/04/2023

Katip…
e-imzalı

Hakim…
e-imzalı