Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/573 E. 2022/93 K. 07.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/573
KARAR NO : 2022/93

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/10/2020
KARAR TARİHİ : 07/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhine TTK gereği taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla İzmir 16.İcra Dairesi’nin …/… sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve davalı vekili borca itiraz ettiğini, 07.09.2020 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiğini, söz konusu itiraza karşı alacağın tahsili amacıyla davalı borçlu ile yapılan arabuluculuk görüşmeleri sonuçsuz kaldığını, takibe konu olan 24.07.2019 tarihli … no’lu 2.065 TL bedelli,16.11.2019 tarihli…no’lu 7.174,40 TL bedelli ve 19.11.2019 tarihli … no’lu 2.177,10 TL bedelli faturalar olup davalı borçlu, müvekkili şirketten takip konusu faturaların içeriğinde belirtilen cins ve miktarda ürün satın almış, bu ürünler kendisine teslim edilmiş ancak bunların bedeli müvekkili şirkete ödenmediğini, davalı şirket doğalgaz tesisat döşeme faaliyeti gösterdiğinden müvekkili şirketten aldığı malzemeler ile iş yaptığını, müvekkili şirket ile birden fazla kez sarf malzeme ve tesisat işlerinde kullanılmak üzere malzemeler almışlar ancak davalı her zaman cari hesap oluşturulduğunu, müvekkili şirketin cari kayıtlarında yer alan ve faturaya dayalı alacakların tahsiline yönelik açtığı takipte yine zaman kazanmak amacıyla kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, bu husus bilirkişi marifetiyle ticari defterlerin incelenmesi sonucunda taraflar arasındaki ticari alım-satımdan kaynaklanan ticari ilişki ve müvekkilinin alacağı tespit edileceğini, müvekkilinin alacağını tahsil amacıyla İzmir 16.İcra Dairesi’nin …/… sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emri ve takibe dayanak faturalar davalı borçluya tebliğ edildiğini, davalı vekili 04.09.2020 tarihli borca itirazında borcun tamamına itiraz ettiğini, davalı şirket tarafından fatura içeriğinde belirtilen cins ve miktarda ürünü teslim alınmış olmasına rağmen takibe dayanak hiçbir faturanın içeriğine itiraz etmediğini, davalı şirketin de süresi içinde fatura içeriğine itiraz etmemesi ile tarafların iradeleri birleşmiş olup kesinleşen fatura kapsamındaki iş bedeli tarafları bağlayıcı hale getirmesine rağmen davalı şirket ödeme yapmadığını, takibe dayanak faturaların içeriğinde belirtilen cins ve miktarda ürünü teslim almasına rağmen söz konusu fatura bedellerini ödemeyerek davaya konu icra takibine de haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edip takibin durmasına sebebiyet verdiğini, borçlunun İzmir 16.İcra Dairesi’nin …/… sayılı dosyasına yaptığı itirazının iptaline, takibin devamına, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça haksız ve mesnetsiz bir şekilde başlatılan İzmir 16. İcra Müdürlüğünün …/… E. Sayılı dosyasına kayden açılan takibe ilişkin itirazın iptali talep edildiğini, davacı tarafın talep ve beyanlarına itibar edilmemesi gerektiğini, müvekkili şirket İzmir’de doğalgaz tesisatı faaliyeti gösteren saygın bir firma olduğunu, davacı taraf ile de uzun yıllardır devam eden bir ticari ilişkileri bulunmadığını, müvekkili şirket ile davacı taraf arasında bir cari hesap sözleşmesi bulunmamakla birlikte açık hesap uygulaması yapılmakta ve her yıl bu alacak ve borç hususları aynı şekilde kapatıldığını, davacı tarafın iddia ettiği gibi müvekkili şirketten herhangi bir alacağı olmayıp aksine müvekkili şirkete borcu bulunduğunu, cari hesaplara göre davacı tarafın müvekkili şirkete 12.484,40-TL borcu olduğunu, bu hususla ilgili herhangi bir takibe girişilmediğini, davacı taraf kendi borcunu ödemekten imtina ederken; alacaklı olduğu iddiasıyla iş bu takibe ve dahi davaya girişmesi anlamlandırılamadığını, haksız ve mesnetsiz davanın reddine; takip kötüniyetli açıldığı için alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE & NETİCE VE KANAAT:
İzmir 16. İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; faturaya dayalı alacağa ilişkin ilamsız takip yapıldığı, borca itirazın süresinde olduğu ve davanın süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mali Müşavir …’dan alınan 12.04.2021 tarihli kök bilirkişi raporunda; dava konusu ihtilafla sınırlı olmak kaydı ile tarafların uyuşmazlık konusunu kapsayan yıllara ilişkin ticari defter ve belgeleri incelenmiş aşağıdaki hususlar tespit edildiğini, davacı ve davalı şirketin incelenen ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK 64/1.fıkra hükümlerine uygun tutulduğu, TTK 64/3.fıkrası “Fiziki ortamda tutulan yevmiye defteri, defteri kebir ve envanter defteri ile dördüncü fıkrada sayılan defterlerin açılış onayları, kuruluş sırasında ve kullanılmaya başlanmadan önce noter tarafından yapılır. Bu defterlerin izleyen faaliyet dönemlerindeki açılış onayları, defterlerin kullanılacağı faaliyet döneminin ilk ayından önceki ayın sonuna kadar | yevmiye defterinin kapanış onayı, izleyen faaliyet döneminin altıncı ayının sonuna kadar notere yaptırılır.” hükmü bulunmaktadır. Davacı şirketin 2019 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içinde yapılmış olduğu, ve usulüne uygun tutulduğu tespit edilmiştir. Davacı şirketin incelemeye sunduğu 2019 ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, açılış ve kapanış onaylarının süresinde yapılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, sahibi lehine delil olma özelliğine haiz olduğu kanaati oluştuğunu, dava konusu uyuşmazlığa ilişkin olarak dava konusu faturaların davacı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, faturaların açık fatura olarak düzenlendiği, davalı şirketin dava dosyası içinde bulunan BA-BS formları incelendiğinde 2019 yılında davacı şirketten Kasım ayında yaptığı alımların matrahının 5.000,00.-TL.nin üzerinde olması sebebi ile dava konusu Kasım tarihli 2.177,10.-TL ve 7.174,40.-TL.tutarlı iki faturanın toplam matrahı 7.925,00 TL.nin 2019 yılı BA formu ile beyan edildiği, taraflar arasında ticari ilişkiye istinaden cari hesap ilişkisi bulunduğu, dava konusu faturaların 11.416,50.-TL. bedelin tamamen ödenmesine ilişkin olarak davacının ticari defterlerinde 31.12.2019 tarihli … numaralı yevmiye kaydının bulunduğu ancak bu kayıtla ilgili belgenin bulunmadığı, davacının davalı tarafa sattığı mallara ilişkin mal teslimini gösterir sevk irsaliyelerinin olmadığı, fatura içeriğini gösterir malzemeleri davalı şirketin teslim aldığına dair dava konusu faturalar üzerinde teslim alanın imzasının olmadığı, taraflar arasında dava konusuna ait herhangi bir yazılı sözleşme bulunmadığı, sonuç olarak; incelenen 2019 yılı davacı ticari defterlerinde dava konusu 11.416,50.-TL.toplamlı üç faturanın kayıtlı olduğu , 31.12.2019 tarihinde üç fatura bedeli 11.416,50.-TL.nin kasa hesabına davacı şirketten tahsil kaydının yapıldığı, 2020 yılına bakiye devretmediği , davacı şirketin davalı şirketten herhangi bir alacağının olmadığı görüldüğünü, takip tarihi itibari ile ticari defterlerde davalı şirketten herhangi bir alacağın olmaması sebebi ile takip talebinde dava konusu üç faturaya istinaden takip açılış tarihine kadar işlemiş faizlerinde talep edilemeyeceği kanaati oluştuğunu,
20.05.2021 tarihli ek raporda; bilirkişi kök raporuna davacı vekilinin 30.04.2021 tarihli beyan dilekçesindeki itirazlarının değerlendirmesi beyan dilekçesinde 2.madde de belirtilen itirazın değerlendirilmesi 12.04.2021 tarihli kök rapor “sonuç” bölümü “f” maddedesin de “Dava konusu faturaların 11.416,50.-TL.toplam bedelinin tamamen ödenmesine ilişkin olarak, davacının ticari defterlerinde 31.12.2019 tarihli … numaralı yevmiye kaydının bulunduğu, ancak bu kaydın dayanağı belgenin bulunmadığı,” tespiti yapılmıştır. Davacı vekilinin “03.05.2021 tarihli Bilirkişi Raporuna karşı beyan ekinin sunulması” konulu beyan dilekçesinde “Müvekkil şirketin muhasebecisi tarafından şüpheli alacaklara karşılık ayırmadığından sehven tahsilat kaydı oluşturmasına ilişkin düzeltme talep dilekçesi ile usulüne uygun şekilde tutulmuş defterlerin düzeltme kayıtları yapılmıştır.” denmiştir. Dilekçe ekinde sunulan kayıtlar ve 2020 yılı ticari defter kayıtları incelendiğinde 31.12.2019 tarihinde davalı şirketin 11.416,50.-TL borcunun, kasa hesabına tahsilat yapılarak borç bakiyesini kapatma kaydının, 01/01/2020 tarihinde 2 nolu yevmiye fişinde tashihinin yapıldığı ve davalı şirketin davacı Şirkete, dava konusu üç faturadan oluşan 11.416,50.-TL.toplam borcunun olduğu görüldüğü, beyan dilekçesinde 3.madde de belirtilen itirazın değerlendirilmesi 12.04.2021 tarihli kök Tapor “sonuç” bölümü “d” maddedesin de “Davalı şirketin dava dosyası içinde bulunan BA-BS formları incelendiğinde 2019 yılında davacı şirketten Kasım ayında yaptığı alımların Matrahının 5.000,00.-TL.nin Üzerinde olması sebebi ile dava konusu Kasım tarihli 2.177,10.-TL ve 7.174,40.-TL.tutarlı iki faturanın toplam matrahı 7. 925.,-TL.nin 2019 yılı BA formu ile beyan edildiği, “tespiti yapılmıştır.Yapılan tespit neticesinde davalı defterleri her ne kadar incelenmemiş dahi olsa davalı şirket Ba beyanı ile 16.11.2019-… nolu 7.174,,40.-TL tutarlı ve 19.11.2019-… nolu 2.177,10.-TL.tutarlı faturaların vergi dairesine beyan edilmesi sebebi ile davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu Ayrıca Ba beyanı ile beyan edilme sınırı altında kalan 24.07.2019 tarihli … nolu faturanın ise davalı şirket tarafından dava dosyasına sunulan 2019 yılı cari hesap dökümünde yer alması bu faturanın da davalı defterlerinde kayıtlı olduğunu göstermektedir.Dava konusu üç faturanın tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve faturalar açısından taraf defterlerinin örtüştüğü aşikardır.
Beyan dilekçesinde 4.madde de belirtilen itirazın değerlendirilmesi, Davacı şirket faturaları üzerinde ödemelerin TR… no.lu … Bankası hesabına yapılabileceği belirtilmiş,dosyada mevcut bu hesabın 01.01.2018-31.12.2020 tarihleri arasındaki hesap dökümünde davalı şirket tarafından davacı şirkete gönderilen herhangi bir ödemeye rastlanmamıştır. Dava dosyasında bulunan … ya ait … no.lu … Bankasına ait 25.02.2018-25.02.2020 tarihleri arasındaki hesap dökümü incelendiğinde davalı şirketin … hesabına,08.06.2018 tarihinde 4.000,00.-TL., 18.07.2018 tarihinde 5.000,00.-TL., 30.07.2018 tarihinde 1.650,00.-TL., 27.08.2018 tarihinde 1.000,00.-TL, 13.09.2018 tarihinde 5.000,00.-TL., 24.10.2018 tarihinde 2.000,00.-TL., Toplam 21.650,00.-TL, Toplam 21.650,00.-TL.ödeme yaptığı, davalı şirketin dosyaya sunduğu davacı şirkete ait cari hesap dökümünde, banka ekstresinde görülen 13.09.2018 tarihli 5.000,00.-TL. ödeme dışında diğer ödemelerin kayıtlı ve toplamının 16.650,00 TL. olduğu,2018 yılında davalı Şirket tarafından … hesabına yapılan ödemelerin davacı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı tespit edildiği bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine İzmir 16.İcra Dairesi’nin …/… esas sayılı takip dosyası ile yapılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talep edilmiş ise de dosya kapsamına ve alınan bilirkişi kök ve ek raporlarına göre; 2019 yılı davacı ticari defterlerinde dava konusu 11.416,50.-TL.toplamlı üç faturanın kayıtlı olduğu, 31.12.2019 tarihinde üç fatura bedeli 11.416,50 TL.nin kasa hesabına davacı şirketten tahsil kaydının yapıldığı, 2020 yılına bakiye devretmediği,
Bu yönü ile davalı tarafın cevap dilekçesi ve beyanları itibari ile davacı tarafa borçlu olmadığının , mezkur miktarın tahsil kaydı bulunması ciheti ile doğmuş ve talep ve tahsili mümkün bir alacak mahiyetinde olmadığı, bu bağlamda satım kaynaklı fatura tanzimi ile fatura alacağının ödenmediği vakıasının da buna dair fatura ve beyan sunumu yapılmakla birlikte özellikle ek rapordaki muhasebe dökümleri ve buna dair analizler itibari ile davalının fatura sebepli borçlu olmadığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafın kötüniyet tazminatına dair talebi ile ilgili talebin kısa kararda sehven karşılanmaması, buna dair hüküm tesis edilmemesi sebepli gerekçeli kararda değerlendirme imkanı bulunmadığı görülmüş, ancak HMK 305/A bendi anlamında ek karar ile müstakil olarak değerlendirilebileceği müşahede edilmekle ayrıca bu hususa dair değerlendirme yapılmamıştır.
Açıklanan gerekçelerle davacı şirketin davalı şirketten herhangi bir alacağının olmadığı, takip tarihi itibari ile ticari defterlerde davalı şirketten herhangi bir alacağın olmaması sebebi ile takip talebinde dava konusu üç faturaya istinaden takip açılış tarihine kadar işlemiş faizlerinde talep edilemeyeceği anlaşılmakla davacının icra takibi yapmakta haklılığını ispat edemediği kanaatine varılmakla davanın reddine karar verilmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin yatırılan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 4,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan masraf olmadığından karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 5.100 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde resen davacı tarafa iadesine,
7-HUAK 18/A mad gereğince zorunlu arabuluculuk kapsamında suçüstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL arabulucuk giderinin 6831 sayılı yasa hükümlerine göre davacı taraftan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
Dair ; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 341. v.d.maddeleri gereğince ( 2 ) hafta içerisinde,İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/02/2022

Katip…
e-imza

Hakim …
e-imza