Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/568 E. 2022/532 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/568 Esas
KARAR NO : 2022/532

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 23/10/2020

BİRLEŞEN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
2020/638 ESAS VE 2020/650 KARAR SAYILI DOSYASI

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 17.11.2020
KARAR TARİHİ : 16/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin 2019 Yılı Olağan Genel Kurul Toplantısının yönetim kurulu tarafından 18.08.2020 tarihinde toplantıya çağrıldığını, alınan davet mektubundaki gündemde yönetim kurulu üyelerinin azline ve yerlerine yeni yönetim kurulu üyelerinin seçilmesine ilişkin bir gündem maddesinin bulunmadığını, buna rağmen 18.08.2020 tarihinde yapılan şirket 2019 Yılı Olağan Genel Kurul Toplantısında ortaklardan … vekili tarafından yazılı önerge ile yönetim kurulunun azledilmesine ve gündemin 8. Maddesinden sonra görüşülmesinin teklif edildiğini, alınan önergenin müvekkillerinin menfi oyuna rağmen 35 oya karşı 65 oyla kabul edildiğini ve anılan hususun 8 . Maddeden sonra görüşülmek üzere gündeme eklendiğini, alınan önergeye istinaden genel kurul toplantısının 9. Maddesi ile alınan karar ile genel kurulda yönetim kurulunun görev süresinin üç yıl ve iki kişiden olmasının oy çokluğuyla kabul edildiğini, genel kurulda yönetim kurulu üyelerinin aline ilişkin herhangi bir müzakere yapılmadığı ve azillere ilişkin herhangi bir oylama yapılmadığı ve karar alınmadığını, mevcut yönetim kurulu üyelerinin azline karar verilmeksizin yerlerine yenilerinin seçilmesinin hukuken mümkün olamayacağını, bu nedenle müvekkillerinin menfi oylarına ve muhalefet şerhlerine rağmen alınan genel kurulun 9 nolu kararının batıl olduğunu veya iptali gerektiğini, bu iddiaları saklı kalmak kaydıyla ve bunlardan sarfınazar ettikleri anlamına gelmemek kaydıyla herhangi bir hakkı sebep gösterilmediğinden ve zaten mevcut da olmadığından 28.01.2019 tarihinde seçilen yönetim kurulu üyelerinin azillerine karar verilmesinin hukuken mümkün olamayacağını, genel kurul tutanağı incelendiğinde azillere ilişkin herhangi bir haklı sebep gösterilmediği ve herhangi bir müzakere de yapılmadığının ortada olduğunu, gerek yönetmeliğin ilgili maddesinde ve gerekse kanunun gerekçesinde gösterilen haklı sebeplerden hiçbirinin mevcut olmadığını, bir an için yönetim kurulunun azline ilişkin genel kurulda verilen kararın mevcut olduğunun kabul edilmesi halinde de bu kararın batıl ve iptalinin gerekeceğini , yukarıdaki tüm iddia ve talepler saklı kalmak ve bunlardan sarfınazar ettikleri anlamına gelmemek kaydıyla bir an için zımnen de olsa yönetim kurulunun azline ilişkin genel kurulda verilen bir kararın mevcut olduğunun kabul edilmesi halinde dahi yönetim kurulunun azline ilişkin hem de yerlerine yenilerinin seçilmesine ilişkin genel kurul kararlarının batıl olacağını veya TTK 445 . Madde uyarınca kanuna ve dürüstlük kuralına aykırılık nedeniyle iptallerine karar verilmesi gerekeceğini, müvekkillerinden …’ın şirkette yüzde 30 , …’in %5 paya sahip olduğunu, şirkette …’ın %45 , …’ın %20 payı bulunduğunu, 28.01.2019 tarihinde yapılan genel kurulda 28.01.2022 tarihine kadar görev yapmak üzere ortakların tamamının yönetim kurulu üyeliğine seçildiklerini ancak şirketin fiilen diğer ortaklar … ve … tarafından idare edildiğini ve ticari işleyişe ilişkin tüm hak ve yetkilerin bu yönetim kurulu üyeleri tarafından yerine getirildiğini, müvekkillerinin ise ortak oldukları … Kons San ve Tic. Dış Tic Ltd Şti’nin yönetimi ile ilgilendiklerini ve şirket idaresinden uzak tutulduklarını, davalı şirketin 2016 yılında kurulan yeni bir şirket olmasına rağmen her geçen gün performansı artırdığını ve şirketi yöneten ortakların şirketten daha fazla nemalanmak şüphesine sevk ettiğini ve müvekkillerine şirketten uzaklaştırma çabalarına girmelerine vesile olduğunu, müvekkillerinin şirketin makine ve ekipmanlarını, işçileri ve finansman kaynaklarını kullanmak suretiyle yapılan üretimlere ilişkin ilintili taşeron – fasonculara kaynak aktarıldığı, bu suretle gerek şirketin gerekse müvekkillerinin zarara uğratıldığı hususunda şüphelerin arttığını, diğer ortaklardan ve yönetim kurulu üyesi …’ın oğlunun müdürü olduğu, … AŞ’nin davalı şirketin fabrikasının bitişiğindeki gayrimenkulü kiralamak suretiyle 2019 yılında faaliyete başladığını, şirketin ihtiyacı olmamasına rağmen üretimin taşeron olarak bir kısmının bu şirkete kaydırıldığı, yine davalı şirketin envanterinde bulunan makine, tesisat üretim malzemelerinin aktarıldığı, bunların taşerona bila bedel kullandırıldığı ve söz konusu adresteki üretimin davalı şirketin bordrosunda bulunan işçilere yaptırıldığının anlaşıldığını, yine … AŞ’nin ortağı …’ın ortağı olduğu … Limited Şirketi’nin de benzer şekilde davalı şirketle ilişkisinin olduğunun tespit edildiğini, her iki şirkette şirket ortağı ve yönetim kurulu üyesi …’ın özel odalarının bulunduğu ve mesaisinin bir kısmını bu şirketlerde geçirdiğinin anlaşıldığını, … ve … fi.rmalarında çalışan personellerin iş güvenliği, yemek, personel , taşıma, maaşlarının belirlenmesi ve anlaşmalarının … ve …’ın talimatıyla davalı şirket elemanlarına yaptırıldığını, yine davalı şirkette…ve tasarım bölümünde işe başlayan ..i……….n kurduğu … Ltd Şti’nin 01.04.2020 tarihli …’ın satın aldığının belirlendiğini ve söz konusu firmaya ait gemi malzemeleri tasarımlarının ve imalatlarının davalı şirket tesislerinde bila bedel yapıldığının tespit edildiğini, müvekkillerinin alınan hususları inceleme ve tespitlerine müteakip yönetim kurulu toplantılarında müvekkillerinin bu hususları dile getirmeye başlamaları ve sorgulamaları nedeniyle diğer ortaklarla aralarında ihtilaf çıktığını ve müvekkillerini yönetimden ulaştırmak ve sahip olduğu hisseleri değerlerinin çok altında devir almak saikiyle haksız eylemlere başladıklarını bildirerek müvekkillerinin 18.08.2020 tarihli genel kurul toplantısında alınan diğer kararların batıl olduklarının tespiti ve iptallerine, özel denetçi tayin edilmesine, yönetim kurulu üyeleri … ve … aleyhlerine suç duyurusunda bulunulmasına, sorumluluk davaları açılmasına ve haksız azilden dolayı gerek şirket ve gerekse yönetim kurulu aleyhine tazminat davası açmaya ilişkin tüm dava ve talep hakları saklı kalmak kadıyla şimdilik davalı şirketin 28.01.2019 tarihli genel kurulda 28.01.2022 tarihine kadar görev yapmak üzere seçilen yönetim kurulu üyelerinin azillerine ilişkin 18.08.2020 tarihli olağan genel kurul toplantısında herhangi bir karar alınmadığının ve dolayısıyla 28.01.2019 tarihinde seçilen yönetim kurulu üyelerinin görevlerine devam ettiğinin tespitine, 18.08.2020 tarihli genel kurul toplantısında alınan 9 nolu kararın batıl olduğunun tespiti, ve / veya iptaline , ve TTK 449. Madde uyarınca yürütmesinin dava sonuna kadar geri bırakılmasına, 28.01.2019 tarihinde seçilen yönetim kurulu üyelerinin görevlerinin devam ettiğine karar verilerek bu hususun davalı şirkete bildirilmesine, dava sonuna kadar şirketi yönetmek ve yönetim kurulu yerine kayyım olmak üzere bir veya birkaç kayyım atanmasına, bu aşamada tebligat yapılmaksızın 27.10.2020 tarihinde yapılacak olağanüstü genel kurul toplantısının yürütmesinin geri bırakılmasına ve genel kurul toplantısının yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Aşamada İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/638 Esas, 2020/650 Karar sayılı dosyası mahkememiz dosyası ile birleştirilerek mahkememize gönderilmiş; Birleşen dosyada davacılar vekilinin dava dilekçesinde özetle; İzmir 6 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/568 Esas sayılı dosyasıyla açılan dava konusu talepler ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 18.08.2020 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 4 nolu gündem maddesinin kanuna, esas sözleşmeye ve afaki iyi niyet kurallarına aykırı olması nedeniyle batıl olduğunun tespitine ve / veya iptaline ve 2019 yılı net dönem karının %25’inin dağıtılmasına, 18.08.2020 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 6 nolu gündem maddesinin kanuna, esas sözleşmeye ve afaki iyi niyet kurallarına aykırı olması nedeniyle batıl olduğunun tespiti, ve / veya iptaline, şirket ana sözleşmesinde belirlenen sermaye maddesine ilişkin 6. Maddenin geçerliliğini koruduğunun tespitine ve 6 nolu gündem maddesinin icrasının ve yürütmesinin dava sonuna kadar geri bırakılmasına karar verilmesinin talep edildiği belirlenmiş, davacı tarafın asıl ve birleşen dosya yönünden ihtiyati tedbir taleplerinin 15.01.2021 ve 28.01.2021 tarihli ara kararlar ile reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin 2016 yılında kurulduğunu şirket hisselerinin %45 inin …’a, %20 sinin …’a, %30 unun …’a ve %5 inin …’e ait olduğunu, 18/08/2020 tarihinde yapılan genel kurula kadar tüm ortakların yönetim kurulu üyesi olduğunu ve …’in aynı zamanda şirketin muhasebesini tuttuğunu, davacıların şirket kuruluşlarında sermaye katkılarının olmadığını, 18/08/2020 tarihinde yapılan olağan genel kurulda TTK 364 ve 413. Maddeleri gereğince mevcut yönetim kurulu azledilerek yerine yeni yönetim kurulu seçildiğini, bunun kanuna aykırılıkla uzak yakın bir ilgisinin bulunmadığını, davaya konu genel kurulda yönetim kurulu üyelerinin görevden alınmalarının kanunda yazılı olduğu gibi yıl sonu finansal tabloların müzakeresi maddesi sırasında görüşüldüğünü ve davacıların bu konudaki beyanlarının tutanağa geçirildiğini, işlemin kanuna ve yönetmeliklere uygun olduğunu, genel kurulu toplantıya çağıran yönetim kurulu kararının iptal talebinin konusu kalmadığından reddi gerektiğini, davacıların birleşen davada 18/08/2020 tarihli genel kurulda alınan 4 ve 6 nolu kararların kanuna ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğundan bahisle iptallerini talep ettiğini ancak bu aykırılığın nasıl olduğuna dair tek bir satır beyan olmadığını, iptal talep edilen 4. Maddedeki kararın genel kurulda temsil edilen 100 oyun 95’inin kabul oyuyla alındığını, davacılardan 5 oya sahip sadece …’in red oyu verdiğini, oylama sırasında 4. Maddede kabul oyu verilmiş olan …’ın bu davada alınan kararın kanuna aykırı olduğunu iddia ettiğini, müvekkili şirketin savunma sanayine üretim yaptığını, mal tedarik ettiği firmalara elemanlarını gönderdiğinin doğru olduğunu, orada yapılan üretimin kontrol edildiğini, ancak bu şirketlere bedava ekipman verildiği, işçi temin edildiği iddialarının gerçekle bir ilgisinin olmadığını, müvekkili şirketin yaptığı üretim ve cirolarının ortada olduğunu, şirketin zarara uğramadığını, aksine karlılığının arttığını, şirketin yeterli sermaye artışı sağlayıp makina ve ekipmanlarını genişletse idi belki daha yüksek üretim kapasitesine ulaşıp daha büyük cirolara ulaşabileceğini, ancak davacıların engellemeleri karşısında bunun mümkün olmadığını, yapılan genel kurul ve alınan kararların kanuna ve yönetmeliklere uygun olduğunu, davacı iddialarının iftira niteliğinde olduğunu bildirerek dava ve birleşen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl ve birleşen dosya yönünden uyuşmazlık konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişiler 06.12.2021 tarihli raporlarını dosyaya ibraz etmişler, bu aşamada davacılar vekili 05.05.2022 tarihli dilekçesiyle davalı şirket aleyhine açılan davada dava konusu talepler konusunda sulhen mutabakata varıldığı, bu kapsamda davadan feragat ettiklerini bildirdiği, 16.06.2022 tarihli dilekçesiyle asıl ve birleşen dosya yönünden davadan feragatleri kapsamında karar verilmesini talep ettiği; Davalı vekilinin vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını bildirir 05.05.2022 ve 16.06.2022 tarihli dilekçelerinin dosyada olduğu , davacılar vekilinin vekaletnamelerinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu, feragatin davayı sona erdiren taraf işlemlerinden olduğu dikkate alındığında asıl ve birleşen dosya yönünden davanın feragat nedeniyle reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.

KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl dosya yönünden davanın feragat nedeniyle reddine
2-Mahkememiz dosyasıyla birleşen İzmir 1 ATM’nin ….. Esas …… Karar sayılı dosyası yönünden davanın feragat nedeniyle reddine,
Asıl dosya yönünden;
Alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
Talep olmadığından davalı taraf lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,
Davacılar tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
Birleşen dosyada yönünden ;
Alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin birleşen dosyada davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
Talep olmadığından davalı taraf lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,
Davacılar tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
Dair tarafların yokluğunda verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle açıkça okunup usulen anlatıldı. 16.06.2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır