Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/561 E. 2021/213 K. 31.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/561 Esas
KARAR NO : 2021/213

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 21/10/2020
KARAR TARİHİ : 31/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket çalışanı …’nun sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davalı şirketin maliki olduğu, davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı araç arasında 30/01/2020 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında davalının tam kusurlu olduğuna dair kaza tutanağının bulunduğunu, davacıya ait aracın neredeyse perte ayrılacak şekilde hasar aldığını, kaza neticesinde müvekkilinin aracında oluşan değer kaybından davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, aracın tamir süresince kullanılamaması nedeniyle mahrum kalınan kazanç kaybının müvekkil şirkete ödenmesini belirtip fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere müvekkiline ait araçta meydana gelen 50 TL değer kaybının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tazminine, aracın tamir süresince kullanılamaması nedeniyle mahrum kalınan 50 TL kazanç kaybının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Dosyaya sunulan kaza tespit tutanağındaki yazılı beyanlar ile çizilen görsel birbiriyle uyuşmayıp işbu tutanağın davanın esasına delil olmasının hakkaniyete aykırı olacağı gibi kabul etmelerinin mümkün olmadığını, davacı aracının birçok trafik kazasına karışmış olup birkaç kez hasara uğradığından araçta değer kaybı varsa bile tümünün müvekkillerine yüklenmesinin mümkün olmadığını, zorunlu mali sorumluluk sigortası ile kasko şirketlerinin de işbu davaya konu değer kaybından sorumlu olduğunu, müvekkilinin kusurunu kabul etmemekle birlikte davacı aracının 2 ay boyunca serviste kaldığına ilişkin iddianın hayatın olağan akışına aykırı olup süreyi kabul etmelerinin mümkün olmadığını belirtip öncelikle davanın … Sigorta AŞ’ye ihbarına, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini beyan etmiştir.
Davacı vekili 15/03/2021 tarihli dilekçe ile davalılar ile anlaşmaya varıldığından işbu davadan vazgeçtiklerini, karşılıklı olarak herhangi bir vekalet ücreti talepleri bulunmadığını beyan etmiş, 31/03/2021 tarihli celsede de karşı taraf ile anlaştıklarını, feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri bulunmadığını beyan etmiş, beyanını imzasıyla tasdik etmiştir.
Davalılar vekili 23/03/2021 havale tarihli dilekçe ile davacı ile anlaşmaları neticesinde davadan feragat ettiklerini, davacının feragatini kabul ettiklerini, karşılıklı olarak herhangi bir vekalet ücreti talepleri bulunmadığını beyan etmiştir.
Davacı vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinde açık feragat yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Davadan feragat, 6100 Sayılı HMK nun 307. maddesinde düzenlenmiş olup davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.
Feragat, davaya son veren hem usul, hem maddi hukuka ilişkin taraf (davacı) işlemlerinden biri olup, kesin hükmün sonuçlarını doğurur. Feragatin geçerliliği için davalının veya mahkemenin kabul beyanına ihtiyaç yoktur.
Açıklanan nedenlerle, davanın feragat nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davacının davasının feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Peşin alınan 54,40 TL harcın alınması lazım gelen 59,30 TL den mahsubu ile kalan 4,90 TL nin davacıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
3-Yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri bulunmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
4-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde resen taraflara iadesine,
5-1.360,00 TL arabulucuk ücretinin davacıdan 6183 sayılı kanun hükümleri kapsamında tahsiline,
Dair karar HMK 341 vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer mahkemeye verilecek dilekçe ile istinaf yoluna başvurabileceği belirtilerek davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulden anlatıldı.31/03/2021

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)