Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/538 E. 2022/728 K. 17.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/232 Esas
KARAR NO : 2022/710

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/06/2020
KARAR TARİHİ : 12/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 15.08.2016 tarihli “Hizmet Sözleşmesi” imzalandığını, diğer davalı …’ın da sözleşmeye ve yetkilisi olduğu davalı şirketine garantör olduğunu, sözleşme kapsamında davalı şirketin yegane taahhüdü ve ediminin müvekkili şirkete fon sağlamak olduğunu, müvekkilinin sözleşme akabinde davalı/borçlunun edimini yerine getirmeden 48.000,00.-TL ödeme yapıldığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 4.2 maddesinde Davalı … Danışmanlık Şirketinin “fon sağlama hizmetini sözleşme süresi içerisinde yerine getirememesi durumunda alınan ücret ve vergilerin iade edileceğinin” kararlaştırıldığını, müvekkili şirket tarafından davalı şirkete 05.07.2018 tarihinde İzmir 27.Noterliğinin …/… Yevmiye No’lu ihtarnamesi keşide edildiğini ve aldığı ücret ve vergileri iade etme yükümlülüğü hususunda temerrüte düşürüldüğünü,05.07.2018 temerrüt tarihi ile icra takibi açılış tarihi olan 02.10.2019 tarihleri arasında 11.642,30.-TL avans faizi işlediğini ve borç toplamının 59.642,30.-TL olduğunu, davalı-borçlu tarafından İzmir 2.İcra Dairesinin …/… E. Sayılı dosyasına, davalının haksız ve kötü niyetli olarak borca İtiraz ederek takibi durdurduğunu beyanla, itirazın iptaline ve takibin bakiye miktar üzerinden devamına karar verilmesini, davalının %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı şirket arasında karşılıklı imzalanmış bir “Hizmet Sözleşmesi” bulunmadığını, taraflar arasında hizmet sözleşmesi görüşmesi yapılarak mutabık kalındığını, bu mutabakat kapsamında da müvekkilinin edimini ifa ettiğini, müvekkilinin iyi niyetle fon şirketleri ve bankalarca teklifler sunulmasını sağladığını ancak her teklifin davacı tarafından reddedildiğini beyanla davanın esastan reddine karar verilmesini ve davacının yargılama giderleri ile vekalet ücretine mahkum edilmesini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE & NETİCE VE KANAAT:
Mahkememizce deliller toplanılmış, İzmir 2.İcra Dairesinin …/… esas sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine dayanak 20/03/2017 tarihli 48.000,00 TL tutarlı, 15/08/2016 tarihli hizmet sözleşmesi gereğince bakiye 48.000,00 TL asıl alacak ve 17.745,54 TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 65.745,54 TL üzerinden ilamsız yolla icra takibine girişildiği, ödeme emrinin borçlulara 03/09/2019 tarihinde borçlular vekili tebliği ile süresi içinde borca, faize, faiz oranına ve fer’ilerine yapılan itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin 29/03/2021 tarihli duruşmasının ara kararı uyarınca “…davalı şirketin temsilcileri … ve …’ın 15/08/2016 tarihli ve Hizmet Sözleşmesi başlıklı sözleşmenin kendileri tarafından imzalanıp imzalanmadığı ve sözleşmenin içeriğine ilişkin beyanda bulunmak üzere isticvap davetiyesi çıkartılmasına, HMK’nun 171.maddesi gereğince duruşma gün ve saatinde isticvap olunmak üzere hazır bulunması gerektiği, geçerli bir özürü olmaksızın gelmediği veya gelip te sorulara cevap vermediği takdirde Hizmet Sözleşmesinin içeriğini kabul ettikleri ve sözleşme altındaki imzanın davalı şirket adına isticvap edilen şirket temsilcileri tarafından atıldığının kabul edilebileceği, isticvap konusu vakıaların dosya kapsamında belirtildiği şekilde olduğu ve dosya kapsamına göre karar verilebileceği hususunun çıkartılacak davetiyeye şerh verilmek suretiyle ihtarına..” karar verilmiş olup, mahkememizde hazır olan davalı …’ın “…davalı vekili tarafından dosyaya sunulan hizmet sözleşmesi aslı ile sözleşmenin eki niteliğindeki hizmet sözleşmesi hizmet alım talimatı sözleşmesinin tüm sayfalarının içeriği ve altındaki imzalar ayrı ayrı gösterildi. Huzurdaki davalıya sözleşme içeriğini kabul edip etmediği, sözleşmenin kendisinin huzurunda düzenlenip düzenlenmediği, sözleşme altında davalı … Danışmanlık Hizmetleri Sanayi Ticaret Limited Şirketinin kaşesi üzerinde bulunan imzanın ve ayrıca hizmet sözleşmesinin altında garantör olarak yer alan ismi altındaki imza gösterilerek imzaların kendisine ait olup olmadığı sorulan hususlarda beyanda bulunmak isteyip istemediği hususunda beyanı sorulmuş;
Davalı … beyanında özetle; “…bana sorulan hususlarda beyanda bulunmak istiyorum. Tarafıma gösterilen sözleşme ve ekinin içeriğini inceledim. İçeriğini ve altındaki imzaları inceledim. Tarafıma gösterilen sözleşme benim huzurumda imzalanmamıştır. Sözleşmenin yapıldığı tarihte ben şirketin yetkili temsilcisi idim dosyada imza sirküleri mevcuttur. Sözleşme ve eki altındaki imzalar benim tarafımdan atılmamıştır imzaları kabul etmiyorum zaten imza sirkülerindeki imzaya da benzememektedir. Benim imzam taklit edilmiştir. Davacı ile aramızda sözlü olarak yapılan anlaşmaya istinaden davacıya hizmet verdik. Yazılı sözleşme imzalamadık bu hususta tanıklarımız vardır…” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı … beyanında özetle; “davalı firma ile benim davacı şirkette çalıştığım süreçte bir teklif almıştık. Bu aşamadan sonra ben işten ayrıldığım için süreçle ilgili herhangi bir bilgim yoktur. Firmayla ilk tanışıldığı zaman davacı şirkette çalışıyordum alınan teklifler yönetimle paylaşılmıştı. Daha sonra yönetim ile firma arasında olanlardan herhangi bir bilgim yoktur. Sözleşmeler muhasebe kayıtlarına girmez. Muhasebeye sadece ödemeler işlenirdi. O aşamada henüz herhangi bir faturasal olay olmadığı için muhasebe kayıtlarına girmemiştir, teklif içeriği finans kuruluşlarından fon sağlama, fon bulma, bankalardan kredi bulma ile ilgili.. “şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tarafların ticari defter ve belgelerinin ibraz etmeleri yönünden kesin süre verilmesine karşın davalı taraf ticari defter ve kayıtlarını verilen kesin süre içerisinde bildirmemiş, davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde uyuşmazlık konularında inceleme yapılmak üzere dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından mahkememize ibraz edilen 25/01/2021 tarihli bilirkişi raporu sunulmuş, buna göre 09.07.2018 tarihinden 31.12.2018 tarihine kadar %10,75 ve 01.01.2019 tarihinden 02.10.2019 tarihine kadar da %21,25 oranında faiz uygulaması gerektiği ve buna göre yapılan hesaplama neticesinde de ;
09.07.2018 ila 31.12.2018 arası işlemiş temerrüt faizi 2.522,67.-TL
01.01.2019 ila 02.10.2019 arası işlemiş temerrüt faizi 7.791,67.-TL olmak üzere davacı şirketin Toplam : 10.314,34.-TL faiz talep edebileceği hesaplandığı, tayin ve takdiri mahkemeye ait olmak üzere 02.10.2019 takip tarihi itibarıyla, davacı şirketin davalı şirketten 48.000,00.-TL asıl alacak +10.314,34.-TL işlemiş faiz olmak üzere Toplam 58.314,34.-TL talep edebileceği sonucuna varıldığı rapor edilmiştir.
Aynı bilirkişiden alınan 08/04/2021 tarihli ek raporda özetle; “..Kök raporda ,dosya kapsamı belgeler içerisinde, davalı şirketin davacı şirkete Fon Sağlama Yükümlülüğünü yerine getirdiğine veya bu yükümlülüğünü yerine getirmeye yönelik yaptığı çalışmalara dair bilgi ve belgelere rastlanmadığı saptaması yapılmış ve davalı vekili tarafından ana rapora itirazında bir kısım mail yazışmalarını dosyaya ibraz ederek müvekkilinin yaptığı hizmetlerinin ve emeklerinin göz önünde bulundurmaksızın raporun hazırlandığını beyanla itiraz etmiştir.
Taraflar arasında akdedilen Hizmet Sözleşmesinin 4.1 Aylık ücret başlıklı maddesinde belirtilen “…… Danışmanlık 4.2 maddede belirtilen sadece fon sağlama hizmetinin sözleşme süresi içerisinde yerine getirememesi durumunda alınan ücret ve vergileri iade etmekle yükümlüdür.”” hükmünü taşımaktadır.
Davalı vekilinin dosyaya sunduğu mail yazışmalarında; Davacı … A.Ş nin dava dışı … A.Ş.ndeki hisselerinin satın alınması yolu ile finansman sağlanabileceğine dair 27/07/2017 tarihli mail yazışması yapılmış ve … A.Ş.nin değerlendirme raporunun yapılması gerektiği bundan sonrada sağlanabilecek fon miktarının belirlenebileceği bildirilmiştir.
Bir başka mail yazışmasında ise, davalı aracılığıyla,dava dışı … Grup Finansal danışmanlık Ltd.Şti tarafından davacı şirkete “İş Planı Danışmanlığı Hizmet Teklifi ” ile davacıya yurt dışı … şirketi üzerinden finans sağlanması için yapılması gereken çalışmalar, bu çalışmaların ortalama süresi, davacı şirketin ödeyeceği ücret ve komisyonlar ile ödeme şeklini belirten bir anlaşma teklifi yapılmıştır.
Bir diğer mail yazışmasında da, davacı şirkete yapılan teklifte iyileştirme yapılmadığı ve faiz dışı giderler nedeni ile de teklifin uygun bulunmadığı davalı tarafa bildirilmiş olduğu görülmektedir.
Yukarıda bahsi geçen mail yazışmalarının ,davalının yurt içi ve yurt dışı banka ve kredi kuruluşlarından fon sağlama hizmetini yerine getirip getirmediğinin ve davalının fon sağlama hizmeti için davacıdan aldığı toplam 48.000,00.-TL sının, Hizmet Sözleşmesinin 4.1 Aylık Ücret başlıklı maddesi gereğince geri ödenip ödenmeyeceğinin takdiri mahkemeye ait olduğu rapor edilmiş, alınan bilirkişi raporu Mahkememizce yeterli ve hükme esas almaya elverişli mahiyette görülmüştür.
Dava; İİK nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptaline ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlığın İzmir 2. İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyasında alacağın varlığı ve miktarı, icra inkar tazminatı talep edip edemeyeceği, davacı tarafın faiz talep edip edemeyeceği, hangi tarihten itibaren ne tür faiz talep edebileceği noktalarında toplandığı,
Somut olayda; davacı şirketi ile davalı şirket arasında 15.08.2016 tarihli “Hizmet Sözleşmesi” imzalandığı, diğer davalı …’ın da sözleşmeye ve yetkilisi olduğu davalı şirketine garantör olduğu, sözleşme kapsamında davalı şirketin tek taahhüdü ve ediminin davacı şirkete fon sağlamak olduğu, davacı şirket tarafından sözleşme akabinde davalıların edimini yerine getirmeden 48.000,00 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememize alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi raporuunda da; her iki şirket cari hesap muavin defter dökümünün birbiri ile örtüştüğü, davacı şirketin 02.10.2019 takip tarihi itibari ile 18.000,00.-TL.davalı şirkete borçlu olduğunun görüldüğü, ancak davacı şirketin İzmir 2.İcra Müdürlüğünün …/… E.sayılı dosyası ile açtığı takipte borcun sebebini 20.03.2017 tarihli 48.000,00.-TL.tutarlı 15.08.2016 tarihli hizmet sözleşmesine dayandırdığı, bu kapsamda yine her iki şirkete ait cari hesap muavin defter dökümü incelendiğinde 20.03.2017 tarihi itibari ile davacı şirketin davalı şirkete 15.08.2016 tarihli hizmet sözleşmesine istinaden toplam 48.000,00.- TL.ödeme yaptığı, davalı şirketin sözleşme kapsamı edimlerini yerine getirdiğine dair dosya kapsamı içinde herhangi bir bilgi ve belgenin olmadığı, davacı şirketin hizmet sözleşmesinin 4.1.md.si ”… Danışmanlık 4.2.madde de belirtilen sadece fon sağlama hizmetinin sözleşme süresi içerisinde yerine getirememesi durumunda alınan ücret ve vergileri iade etmekle yükümlüdür “ maddesi gereği 05.07.2018 tarihinde keşide ettiği İzmir 27.Noterliğinin …/… yevmiye nolu ihtarnamesi ile davalı şirketi temerrüde düşürdüğü, davacı şirketin davalılardan 48.000,00.-TL asıl alacak ve 10.314,34.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 58.314,34.-TL alacaklı olduğu anlaşıldığından davacının davasının kısmen kabulüne, İzmir 2. İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından takibe yapılan itirazın iptali ile 58.314,34 TL alacak üzerinden takibin devamına, davalı tarafından yapılan itirazın haksız ve alacağın likit olduğu kabul edildiğinden hüküm altına alınan 58.314,34 TL alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1- Davanın KISMEN KABULÜNE,
i-)İzmir 2. İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından takibe yapılan itirazın iptali ile 58.314,34 TL alacak üzerinden takibin devamına,
ii-)Davalı tarafından yapılan itirazın haksız ve alacağın likit olduğu kabul edildiğinden hüküm altına alınan 58.314,34 TL alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 3.983,45 TL nispi ilam harcından, peşin alınan 689,82 TL harcın mahsubu ile kalan 3.293,63 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre davanın kabul oranına göre takdir ve tayin edilen 9.330,29 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine,
4-Davalılar kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre davanın red oranına göre takdir ve tayin edilen 1.327,96 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 95,00 TL tebligat masrafı, 7,25 TL KEP masrafı, 27,50 TL e-tebligat masrafı, 900,00 TL bilirkişi ücreti toplamı 1.029,75 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 1.006,82 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından peşin yatırılan 54,40 TL başvuru harcı, 689,82 TL peşin harç toplamı 744,22‬ TL.nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalıların yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde re’sen davalılara iadesine,
8-Davacının yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde re’sen davacıya iadesine,
9-HUAK 18/A Maddesi gereğince zorunlu arabuluculuk kapsamında suç üstü ödeneğinden ödenen 1.360,00 TL arabuluculuk giderinin 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
Dair ; davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı vekilinin yokluğunda;
Dair karar HMK 341 vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer mahkemeye verilecek dilekçe ile istinaf yoluna başvurabileceği belirtilerek; Açıkça okunup usulden anlatıldı. 12/10/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza

TAVZİH ŞERHİ

Her ne kadar hüküm kısmının 1i ve 1ii fıkralarında ki “davalı” üzerinden kısmen kabul kararı verilmişse de; kararın yazım sırasında dosyada iki davalı olduğu anlaşıldığından sehven ve zuhulen yazıldığı anlaşılmış;
Bu anlamda hüküm kısmının 1i ve 1ii fıkralarında ki “davalı” ibareleri hüküm fıkrasından çıkartılarak, “davalılar tarafından müştereken ve müteselsilen” şeklinde tavzih babında iş bu metin tanzim edilmiş ve kararın tavzihine dair karar verilmiştir. 12/10/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza