Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/507 E. 2022/54 K. 26.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/507 Esas
KARAR NO : 2022/54

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/09/2020
KARAR TARİHİ : 26/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlu şirket aleyhine İzmir ……İcra Müdürlüğünün… sayılı dosyasıyla icra takibi yapıldığını, takipte davalı borçlunun usulsüz tebligat şikayeti üzerine İzmir ……İcra Hukuk Mahkemesinin … E … K sayılı ve 01.03.2018 tarihli kararı ile ödeme emrinin borçluya tebliğ tarihi, 01.02.2017 tarihi olarak düzeltildiğini, mahkeme ilamının, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 12 Hukuk Dairesinin … E …. K sayılı ve 21.01.2019 tarihli istinaf başvurusunun esastan reddi kararı ile 05.02.2019 tarihinde kesinleştiğini, davalı borçlunun ödeme emrini tebliğ aldığı tarih mahkemece düzeltilmiş ise de takibe yönelik itirazları haksız olduğundan iptali gerektiğini, davalı şirketin piyasada çok sayıda kişi ve şirkete milyonlarca lira borcu olup bu borçlarından dolayı hakkında çok sayıda dava ve takip açıldığını, davalının faturaya öncesi ya da sonrası itirazda bulunmadığını bu nedenle faturanın kesinleştiğini ancak borcun ödenmediğini belirterek itirazın iptali, takibin devamı, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak tebligat yapıldığı, davaya cevap vermediği ve duruşmalara katılmadığı anlaşılmıştır.
İzmir….İcra Müdürlüğü’nün ….. E. Sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı …’ın alacaklı sıfatıyla borçlu……Temizlik Petrol Nak İnş. (…….ve Tic.Ltd.Şti. aleyhine 22 .08.2016 tarihinde Örnek No:7 ödeme emriyle başlatılan icra takibi başlattığı, borçlu tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacının fatura alacağı ile yapmış olduğu İzmir ……icra Müdürlüğü’nün ….. E sayılı icra dosyasına yapılan İİK 67 maddesi gereğince itirazın iptali davası istemine yönelik olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyası fatura alacağının varlığı, miktarı, davalı tarafından ödeme yapılıp yapılmadığı, davacının icra takibinde haklı olup olmadığının tespiti noktalarında inceleme yapılmak üzere SMMM bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişinin ayrıntılı ve gerekçeli raporunu mahkememize ibraz ettiği, mahkememizce bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu anlaşılmıştır.
Dava; İİK 67 maddesi gereği itirazın iptali istemine ilişkindir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine İzmir…… İcra Müdürlüğü’nün ….. E. sayılı takip dosyası ile yapılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talep edilmiş ise de dosya kapsamına göre; davacı Şirketin, 2016 yılında işletme esasına tabi olduğu, bu duruma göre de Vergi Usul Kanunu’nun 172. maddesine göre işletme defteri tuttuğu, açılış tasdikinin yasal süresinde yapıldığı, davacı tarafça ibraz edilen, sair vesaikin, muhasebe fişleri ve muhasebe kayıtları, muhasebe fişlerine ekli müsbit evrak ve faturanın (V.UK. m.229-232) hükümlerine uygun şekilde tanzim edildiği ve davacı lehine delil niteliği taşıdığı, davalının ticari defterlerini veya defterlerin bulunduğu yeri Sayın Mahkemeye ibraz etmediği, bu sebeple bilirkişi incelemesi yapılamadığı, İnceleme yapılan davacı ticari defterlerinde taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2016 yılında başladığı, davacının davalıya kesmiş olduğu dava konusu 5 adet faturanın defterinde kayıtlı olduğu, buna ilişkin bir tahsilatın/ödemenin bulunmadığı, davacının işletme hesabına göre defter tutması sebebiyle VUK’na göre B Formu bildirim vükümlülüğü bulunmadığı, yıllık gelir vergisi beyannamesinde gelir/hasılat olarak beyan ettiği, tarafların tacir olduğu, davacı ticari defter kayıtlarına göre davacı tarafın davalı şirkete kepçe çalışması adı altında fatura düzenlediği, davacı ticari defterinde; dayalı şirket tarafından düzenlenmiş iade faturası ya da TIK’nin 21/2.maddesi hükümlerine göre yapılmış bir itirazın olmadığı bu sebeple davalı şirketin; davacı … ……’a borcunun olmadıdı iddiasının gerçedği yansıtmadığı, davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarını 2 haftalık kesin sürede ibraz etmemesi veya bulunduğu yerin bildirilmemiş olması nedeniyle defter ibrazından kaçınmış sayılması ve davacının kayıtlarında yer alan hususların davalı kayıtlarında da yer aldığının Sayın Mahkemece kabulü halinde davacının ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davalı’dan 47.200,00 TL. asıl alacağının bulunduğu, davacının; dava konusu faturaları davalıya elden teslim ettiği bunun haricinde Herhangi bir bilgi-belge bulunmadığı, fatura üzerinde teslim alan imzası olmadığı, takibe konulan 47.200,00 TL. asıl alacak tutarına 1.071,46 TL.işlemiş faiz tahakkuk ettirildiği icra takip ödeme emrinden tespit edildiği, davacının asıl alacak bakımından takip borçlusu/davalı şirkete takip öncesi 6102 sayılı, TTK m.18/3 hükümlerine uygun şekilde temerrüt ihtarında bulunulduğuna ilişkin herhangi bir belge dosyaya ibraz edilmediği, bu sebeple davacının takip öncesine işlemiş faiz talebinin yasal koşulları oluşmadığından, işlemiş faiz hesaplanmadığı, taraflar arasında 6102 sayılı TTK’nun 89.maddesi hükümlerine göre imzalanmış bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı, taraflar arasında imzalanmış herhangi bir sözlesmenin bulunmadığı, davalı borçlu şirket tarafından usulsüz tebligat şikayeti üzerine İzmir…icra Hukuk Mahkemesi’nin …. E. Sayılı dosyası açıldığı, ilgili davada 01/03/2018 tarihinde……. Karar sayılı ilamı ile ödeme emrinin borçluya tebliğ tarihi, 01.02.2017 tarihi olarak düzeltildiğini, mahkeme ilamının, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 12 Hukuk Dairesinin …..E … K sayılı ve 21.01.2019 tarihli istinaf başvurusunun esastan reddi kararı ile 05.02.2019 tarihinde kesinleştiğini, davalı borçlunun ödeme emrini tebliğ aldığı tarihin 01/02/2017 tarihi olarak mahkemece düzeltildiği, alacağı için icra takibine geçen davacının takipten yaklaşık 2 yılı aşan bir süre geçtikten sonra 29/09/2020 tarihinde bu davayı açmasının, itirazın öğrenildiği bildirilen tarih olarak gerçekçi bulunmadığı, yasa madde metnine bağlı kalınarak itirazın alacaklıya tebliğini yaklaşık 2 yılı aşan şekilde beklemenin de hakkaniyete uygun bulunmadığı, İİK.nun 67/1.maddesinde; “takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir” hükmü yer almaktadır. Anılan yasa maddesinde de açıkça belirtildiği gibi; itirazın iptali davası açmak için öngörülen bir yıllık hak düşürücü süre borçlunun itirazının alacaklıya tebliğ tarihinden itibaren başlar. Bunun dışında bir yol (harici öğrenme v.s) öngörülmemiştir. Nitekim, aynı Kanun’un 62/2. madde ve fıkra hükmünde de, itirazın alacaklıya tebliği zorunluluğu getirilmiştir. Somut olayda ise davacının davasını İzmir ……İcra Hukuk Mahkemesinin …… E. Sayılı dosyasında 01.02.2017 tarihinde borca itiraz edildiğini ve tebliğ tarihinin bu tarih olarak şerh edildiği halde davacının davasını yasal süre olan 1 yıl içinde açmadığı anlaşılmakla davacının davasının reddine karar verilmiş olmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davacının davasını İzmir…İcra Hukuk Mahkemesinin …. E. Sayılı dosyasında 01.02.2017 tarihinde borca itiraz edildiğini ve tebliğ tarihinin bu tarih olarak şerh edildiği halde davacının davasını yasal süre olan 1 yıl içinde açmadığından davanın REDDİNE,
2-Alınan 583,00 TL peşin harçtan 80,70 TL maktu karar ve ilâm harcının mahsubuyla, bakiye 502,3‬ TL harcın kararın kesinleşmesini müteakip talep halinde davacıya iade edilmesine,
3-Davacının yapmış olduğu yargılama harç ve giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-1.320,00 TL arabulucuk ücretinin davacıdan 6183 sayılı kanun hükümleri kapsamında tahsiline,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde resen iadesine,
Dair karar HMK 341 vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer mahkemeye verilecek dilekçe ile istinaf yoluna başvurabileceği belirtilerek davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulden anlatıldı.26/01/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır