Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/478 E. 2022/79 K. 07.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/478
KARAR NO : 2022/79

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 27/12/2018
KARAR TARİHİ : 07/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının davacı … Kooperatifinin üyesi olduğunu, kooperatife genel kurul kararı ile belirlenen aidatların ödemelerine devam edildiğini, davalının kanun, sözleşme ve kooperatif Genel Kurul Kararları gereğince ödenmesi gereken bir kısım aidat ve ödemeleri yapmaması nedeniyle davalı hakkında İzmir … İcra Müdürlüğünün …/… sayılı dosyası ile takip yapıldığını, davalının borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, itirazın hukuken geçerli olmadığını, tüm defter kayıt ve belgelerin incelenmesi ile bu durumun ortaya çıkacağını belirttiği ve İzmir … İcra Müdürlüğünün …/… sayılı takip dosyasına haksız olarak yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, itirazında haksız ve kötü niyetli olan davalının % 20 icra inkar tazminatı ödemesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizin …/… esas …/… karar sayılı ilamı ile Mahkememizin görevsizliğine karar verilerek, dosyanın yetkili ve görevli Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderildiği, İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesinin
…/… esas …/… karar sayılı ilamı ile davanın kooperatif üyelik aidatlarının tahsili istemiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline istemine ilişkin olduğundan görevsizlik kararı verildiği ve dosyanın görev uyuşmazlığı nedeni ile İzmir Bölge Adliye Mahkemelerine gönderildiği, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nin …/… esas …/… karar sayılı ilamı ile Mahkememizin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilerek, dosyanın Mahkememizin yukarıdaki esasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi ile; davacı tarafından açılan davanın ve yapılan icra takibinin haksız olduğunu, davalının davacıya borcu bulunmadığını, İzmir … İcra Müdürlüğünün …/… sayılı takip dosyasında durma kararının 2014 yılında verilmesine rağmen 1 yıllık hakdüşürücü süre geçtikten sonra dava açıldığını, borcun zamanaşımına uğradığını, davalının aidat borcu bulunmadığını, kooperatif üyelerinin İzmir … Ağır Ceza Mahkemesinin
…/… E-…/… K sayılı dosyası ile yargılandıklarını ve zimmet suçundan ceza aldıklarını, talep edilen borcun davalının ortaklığından önce doğduğunu belirttiği ve davanın öncelikle usulden aksi halde esastan reddine ve davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedimesine karar verilmesini talep etmiştir.
İzmir … İcra Müdürlüğünün …/… sayılı takip dosyası takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; alacaklı
… Kooperatifi vekili tarafından davalı borçlu … aleyhine 13/04/2014 takip çıkışlı, 22.500,00 TL asıl alacak, 14.657,67 TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 37.157,67 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin borçluya tebliği ile süresi içinde borçlu vekili tarafından asıl alacağa, işlemiş faize ve faiz oranına itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce alacağa dayanak taşınmazın tapu kaydı celbedilmiş, incelenmesinde; … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … Ada, … parsel üzerinde inşa edilen … Bloktaki … nolu bağımsız bölümün, 14.05.2008 tarihinde, kat irtifakı tesisiyle
… Kooperatifi adına tescil edildikten sonra, 26.03.2010 tarihinde satış yoluyla … Kooperatifine geçtiği, 29.03.2010 tarihinde ferdileşme yolu ile … adına tescil edildiği ve 11.11.2010 tarihinde davalı …’a satış yoluyla devrolduğu anlaşılmıştır.
Davacı kooperatife ilişkin kayıt ve belgeler getirtilmiş, dosya uyuşmazlık konularında inceleme yapılmak üzere bilirkişi
…’e tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından mahkememize ibraz edilen ayrıntılı rapor ve ek rapor Mahkememizce yeterli ve hükme esas elverişli nitelikte değerlendirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 11.11.2010 tarihinde, davacı kooperatifin ortaklarından … ile davalı … arasında hisse devir sözleşmesi imzalandığı, davalı … tarafından 23.11.2010 tarihli dilekçesiyle, …’in ortaklık payını devir aldığını belirttiği, imzalanmış olan devir sözleşmesini kooperatife ibraz ettiği ve ortaklık yükümlülüklerinin yerine getirileceğine dair taahhütte bulunduğu, Ortaklık Devir Sözleşmesi’nde, ortaklık devrinin 24.11 2010 tarih ve … sayılı yönetim kurulu kararı ile kabul edildiği notu düşülmesine rağmen buna ilişkin yönetim kurulu karar defterinin bulunmadığı, ortaklar defterinin 132. sayfasında, davalı …’ın kayıtlı olduğu, ortaklar defterinde, davalı …’ın 24.11.2010/49 sayılı yönetim kurulu kararı ile ortaklığının kabul edildiği, davalı, hisse devir alarak davacı kooperatife ortak olmasının söz konusu olmadığını, davacı kooperatifte mevcut olan defter ve kayıtlara göre, …’in hissesini devir alarak davacı kooperatife ortak olduğu, Kooperatifler Kanunu’nun 14. maddesi ve Ana Sözleşme’nin 17. maddesinin hükümlerine göre, ortaklık devirlerinde, hissesini devreden eski ortağın tüm hak ve yükümlülüklerinin, hisseyi devir alan yeni ortağa geçtiği, kooperatif kayıtlarına göre …’in, devir tarihi itibariyle 22.500,00 TL cari hesap borcu bulunduğu, dava konusu icra takibinde asıl alacak olarak, …’ten devreden cari hesap borcu talep edildiği, Ana Sözleşmenin 23/6. maddesine göre, ortaklardan tahsil edilecek aylık taksitler ile ödeme şartlarının ve gecikme halinde uygulanacak esasların genel kurulca belirlenmesi gerektiği, cari hesap ekstresi incelendiğinde, … tarafından 18.01.2008 tarihinde 9.801,26 TL ödeme yapıldığı, bu ödemeden sonra ortaklık cari hesabının 3.551,26 TL alacak bakiyeli olduğu …’in ortaklık hesabının, 01.05.2008 tarihinde “Genel kurul kararı gereği Mayıs ayı aidat tahakkuku” açıklamasıyla 92.750,00 TL borçlandırıldığı, alacak bakiyesi düşüldüğünde 89.198,74 TL ortaklık borcu oluştuğu, genel kurul tutanakları üzerinde yapılan incelemede, 21.11.2009 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında, 2. etap konutlarının 9474 seviyesine getirildiği; inşaatların tamamlanabilmesi için yaklaşık 5.000.000,00 TL’ye daha ihtiyaç olduğu açıklandıktan sonra 20.12.2009 tarihine kadar her üyenin 5.000,00 TL ödeme yapması yönünde karar alındığı, 30.01.2010 tarihinde yapılan genel kurulda, 10 Şubat’a kadar ortak başına 53.000,00 TL ödeme yapılmasının kararlaştırıldığı, 01.05.2008 tarihindeki borç tahakkukunun dayanağı olabilecek herhangi bir genel kurul kararının sunulmadığı, bilirkişi vasıtasıyla kooperatif defterleri üzerinde yapılan incelemeden, davalının dava konusu hisseyi devir almak suretiyle davalı kooperatifie ortaklığından sonra üzerine düşen mali yükümlülükleri fazlasıyla yerine getirdiği (cari hesap ekstresine göre hisse devrinden sonra yerine getirilmesi gereken parasal yükümlülük tutarının 66.050,00 TL olmasına karşın davalı yanca 66.060,00 TL tutarında ödeme yapıldığı), hissenin devir alındığı …’in 01/05/2008 tarihinde 92.750,00 TL borçlandırılmasına dayanak gösterilen herhangi bir genel kurul kararının davacı yanca verilen tüm sürelere rağmen ibraz edilmediği, genel kurul kararına dayalı olduğu ispatlanamayan alacak kaleminin hisseyi devralan davalıdan talep koşullarının somut olayda gerçekleşmediği, bu nedenle davacının alacağını ispatlayamadığı sonuç ve kanaatine varılmış, öte yandan davacının işbu davaya dayanak teşkil eden icra takibine girişirken kötüniyetli olduğu kanıtlamadığından aleyhine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis kılınmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
Davanın REDDİNE,
Davacının kötüniyeti kanıtlamadığından aleyhine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına,
Peşin alınan 198,55 TL harçtan alınması gerekli 80,70 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 117,85 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Davacının yapmış olduğu yargılama harç ve yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm gününde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/02/2022

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)